5 Şubat 1962 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 10

5 Şubat 1962 tarihli Akis Dergisi Sayfa 10
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Bir Devrin Tor amı Şu anda, günün en şöhretli adamı Nuri Beşer. Ama şöhreti, zem- zem kuyusuna kirleteninki çeşidin- den bir şöhret. Başka cinsten bir kuyuya taş attı, şimdi kırk akıllı çı- karamıyor. İm garip miretvekiline kız mı lâzımdır, acımak ı, belli erir Yaptığı hareketin ya; pılacak hareket, söylediği sözün söylenecek söz olmadığı öylesine a- çık şekilde ortadadır ki bunu sar hoşlukla dahi izah mmkânı yoktur. işe mutlaka politika karıştırmak isteyenler diyeceklerdir ki: "Adam, içindeki kini kustu!" Ne kini? İhti lâlden önce Menderese, İhtilâlden sonra Gürsele aynı mealde telgraf- lar çeken Nuri Beşerin kini ne ola- cak? Rüzgâra göre yelken açan bir teknenin bile, bu tip şahıslara na- zaran daha fazla şahsiyeti, oturak- lılığı, mânası vardır. Manasızlık! Evet, Nuri Beşer Hâdisesini ancak böyle anlatmak kabildir. Bu aslında, bir adamın değil, bir devrin dramıdır. Bir adam ki, çapı, ne bilgisi, ne görgüsü, ne tec- rübesi itibariyle iki metelik tme- sine imkân yoktur. Bir ihtilâl olu- yor. İhtilâl toplumu öylesine karış- tırıyor, öyle bir ortam yaratıyor ki Nuri Beşer milli iradenin temsilcisi " "— Sen haklıydın ama, bos ver dediler. A. P. milletvekili ve m, yakın dostu Kemal Kaya is "— Babüroğlu sen aldırma ve işi de büyütme. Onu ben yarın sana ge- tirir, özür diletirim" diye konusunca Babüroğlu hayli yumuşadı re: — Yarın olmaz. Bütün saatla- dolu. Ama salı sabahı getir" di- ye mukabelede bulundu. O gece Ba- büroğlu ve arkadaşları bir başka pav- yona giderek meseleyi unutmak iste iler. Fakat tiler Bankası Genel Müdü- rü bir türlü rah hakareti kabul e- hakareti hasebiyle yapılan demiyordu. Üstelik, pe milletvekiliydi. Babüroğlu ünü Beşerin gelip özür odilemesin Hagia bekledi. Beşer gelmedi. Hadi seden kimsenin haberi olmadığın zanneden Babüroğlu bir müddet son ra yanıldığını anladı. Zira bir yakın dostu telefonla kendisine: ” Nuri Beşerle kavga et- missin. Beşer bunu klüpde masa masa dolaşarak anlatıyor." diye haber ver- di. Durumun vahametinden ve yara- tacağı tepkiden habersiz Beşer sade- ce dayak hadisesini söylüyor, bağına 10 olarak Parlamentoya geliyor. Sâde- e parlamentoya gelmekle kalsa.. Bir büyük partinin, bir iktidar par- tisinin Genel İdare Kurulu üyesidir! O partinin sevk ve idaresinde birin- ci derecede söz sahibidir, oy sahibi dir. Herkes bilmektedir ki Nuri Be- şer, eğer Bakanlıklarla taksiminde Çalışma Bakanlığı C . P. yeri- ne A. P. ye düşseydi, bugün o kül türlü, halim selim, edepli ve genç yaşına rağmen ziyadesiyle (o olgun Bülent (oEcevitin makamına Nuri Beşer yerleşmiş olacaktı. Böylece Türkiyenin en önemli meselelerin- den biri olan Çalışma Meselesi onun elleri arasında hal çâresi bekleye- cekti. Bir ihtimal ki, sâlece tasav- ürpert- ile.. A- akan ola- ayan. Beşer T.B. M. M. Çalışma Komisyonu Başkanıdır. Nuri Beşer, çapını ve konuşma âdabına vukufunu Meclis kürsüsü- ne çıkıp Fethi Çelikbaşla dalaştığın da göstermiştir. Meclis zabıtları o nisbette laubali bir konuşmayı bel- ki de yıllardır görmemiştir. Sanki Meclis Meclis değildir de, bir ma- halle okahvesidir. İngiltere Parla- mentosunda her temsilci, meslekda- şından "filan yerin sayın temsilci- ihti- dünyayı yıkacak gevezelikleri yatsızca yapıyordu. Babüroğlu evvelâ bir hukukçu ar- kadaşına danışarak hareketinin suç teşkil edip etmeyeceğini sordu. Bir milletvekilini yumruklamıştı. Ancak Babüroğlu işin o tarafıyla (ouğraşır Nort Beşer bir işçi kongresinde Hacamat! Hazımsızlığın o tedavisi: “ diye bahseder. Öyle bahsettiği li, senatör hırkası giydirilecek kim- selerden partilerince istenmemeli midir? et, bu bir devrin dramıdır ve belki hiç bir şey, İhtilâllerin ne ka- dar ak olursa olsan toplumları karış- tırma derecesini bundan iyi göstere- mez. A. P. bu mudur? İtiraf etme- li ki, henüz "Hayır" diyebilmek "Evet' deme derecesinde güçtür. Ama, bir gerçek var: A. P. bu kal- mamalıdır! Nuri Beşer takbih ediliyor, aley- hinde tebliğler neşolumıyor, hisler harekete geçiyor, hatta siyaset ha- yatımızda ihtilâtlar beliriyor. Etraf karışıyor, tahrikler alabildiğine işli- yor. Halbuki, Nuri Beşer bu! Yeni yerini nasıl hazmetsindi, istiyorsu- nuz? Hangi vasıflarıyla? Hâdise- üzerinde durulacak tek tarafı, bir Nuri Beşerin hepimizin günde- lik hayatında oynadığı rolün aza- metinden ibarettir. İnsan bazen "Acaba, bir kolek- tif deliliğin içinde mi bulunuyo- ruz?" diye düşünüp soğuk ter dök- mekten kendini alamıyor. ken haber birden bir bomba gibi pat- ladı ve başkentte yayıldı. Beşer avı Nuri Beşer adındaki A.P. li millet- vekilinin Ordu mensuplarının eş- lerini hedef tutan sözleri subaylar ta- rafından salı akşamı duyuldu ve bü- yük infialle karşılandı. pesi atan 60 kadar subay tabancalarım taktılar ve eşlerinin namusuna sözle tele olsa tecavüze yeltenen sarhoş cüretkâra haddini (bildirmek üzere (Ankaraya dağıldılar. Beşerin adresini bulmak hayli güç oldu. Fakat bir gazeteci olan eski bir Ordu mensubu, subay- lara yardımda kusur etmedi Be- lerin Ulucanlar Mahallesindeki 70 numaralı apartımanın 7. dairesinde oturduğunu bildirdi. Subaylar Beşe- ri, evinde bulamadılar. Başına gele- çeri nihayet anlayan Beşer sırra mış ve Bahçelievlerde, E- mek mahalesinde bulunan meçhul bir tostunun evine gizlenmişti. ama tarama faaliyeti sabaha kadar devam i. Sinirli subaylar e uyu- nak üzere dönerlerken A.P t ka- recileri subaylardan daha (becerikli çıktılar. Beşeri (gizlendiği delikten buldular, ve sorguya çektiler. Beşer, AKİS, 5 ŞUBAT 1962

Bu sayıdan diğer sayfalar: