5 Şubat 1962 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 21

5 Şubat 1962 tarihli Akis Dergisi Sayfa 21
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

KİTAPLAR Karın Ağrısı (Fakir Baykurtun hikâyeleri, o Dün ugün — Yayınevi ugünün yazarla- rı serisi 2, Doğuş Lid. Şirketi Mat- baası Ankara 1991, 184 sayfa 400 ku- ru, Günümüzün en önde gelen roman yazarlarından biti olan Fakir Baykurtun Karın Ağrısı adlı O hika- yeler cildi (yedinci kitabıdır. Fakir Baykurtun kitaplarını tanımadan ön- ce yazarının kişiliğini tanımak, ki- taplarının tanınması bakımından son derece doğru bir hareket olur. Fakir Baykurt, 1929 yılında Bur durun Akçaköyünde doğmuştur. Ba- basının adı Veli, annesininki Eliftir, Fakir, elli dönümlük bir toprak üze rinde çiftçilik yaparak, geçinen aile- nin beş çocuğundan iki numaralısıdır Dokuz yaşında iken babası ölmüştür İlkokulu Akçakalede bitiren o Fa- kir daha sonra İspartadaki Gönen Köy Enstitüsüne girmiş, 1948 yılın- titüsüne girerek buradan 1955 yılın- da Edebiyat Öğretmeni olarak me sun olmuştur. Sivasta, Hafikte Şav- satta öğretmenliği Fakir, subay okulunda öğretmen olarak ta mamlamıştır. 1959 yılında malüm ve marul Tevfik İlerinin Milli Eğitim Bakan- lığı sırasında yazdığı "Yılanların Öcü" Adlı romanda komünizm pro- pagandası yaptığı gerekçesi ile Ta- lim Terbiye Kurulu denen acayip ku- rulun kararıyla öğretmenlikten ou- zaklaştınlıp, Ankarada masa başın da bir işe getirilmiştir. Bu işte çalışırken, Cumhuriyet Gazetesine yazdığı yazılardan dolayı bakanlık larak, Fakirin çilesi burada da bit memiştir. 27 Mayıs devriminden son- ra, hakkında yürütülen bütün işlem- lerin haksız olduğu tesbit edildiğin- den Fakir, ilköğretim müfettişliğine getirilmiştir. Ne var ki, Tevfik İleri- nin sabık özel kalem müdürleri, yar- dakçıları, 15 Ekimden sonra Senatör ve Milletvekili olarak Meclise diklerinden Fakir hâlâ rahat, izü görmemektedir. Mahkemelerin veremedikleri hükümleri bu senatör- ler ve milletvekilleri kendiliklerinden kendi seviyelerine indirmeğe maktadırlar. AKİS, 5. ŞUBAT 196> çalış- Fakir Baykurt "..Kervan yürür” Daha Köy Enstitüsü öğrenciliği yıllarında edebiyata merak saran Fa- kir Baykurt, sanat hayatına önce şiir yazarak başlamıştır. İlk e 1955 yılında yayınlanan "Çilli"dir “Yılanların Öcü" adlı romanı ise ön- ce Cumhuriyet gazetesinde o tefrika edilmiş, bu gazetenin açtığı (Yunus Nadi roman yarışmasında da birinci- liği kazanmıştır. İşte bu romanıdır ki, Fakir Baykurtun başına iş üstü- ne iş açmış, onun tek basına idealist bir Türk aydını olarak, bir Türk Öğ- retmeni olarak D. P. iktidarı ile ve onun da müfrit kanadı ile takışma- sına, işinden olmasına sebep olmuş- tur aamafih bu kuyruk takımı ile takışma Fakiri daha çok kamçıla- mış, Türk edebiyatı da bu sayede peşpeşine birbirinden, güzel (eserler kazanmıştır. Efendilik Savaşı, Efkâr Tepesi, Irazcanın Dirliği ve nihayet ancak 27 Mayıstan sonra, yayınlana- bilen Onuncu Köy, Türk romancılığı- na yeni bir hava, yeni bir güç getir- iliştir. Köy notları, mesleki tetkik yazl- arı ve hikayeler do yazan Fakir Baykurtun hikâyelerinden 12 tanesi, Dün-Bugün yayınevinin yerinde bir seçmesi ile, "Karın Ağrısı" adlı ciltte toplanmıştır. Karın Ağrısı adlı ki- tapta toplanan hikâyeler de, tıpkı ro- manlarındaki gibi, konularını köy hayatından, ama Türk köyünün ha- yatından almaktadır. Acı ve yana ile yazılan bu hikâyeler, Fakir Bay- kurtun romanlarını okumuş olanlar için teker teker birer anahtar ola- bilecek kıymettedir. Rahatça kabul edilebilir ki, Fakirin romanları gibi bu hikâyeleri de son yılların en ka- liteli hikâyeleri arasında yer alabile- ktir. Soyunuk (Kâmran Yücenin türleri, (Yeditepe yayınları II, İstanbul Kâğıt ve Sa- sım İşleri Matbaası 1961, 44 sayfa 200 kuruş) Kamran Yüce aktördür. Hem de sanatında başarılı bir aktör. Ama, aktörlüğünün yanı başında şiiri de yürüten bir aktördür. Yâni Kâmran Yüceyi tanımlamak gerekirse, ak- tör-şair demek gerekir. oYücenin muhtelif dergilerde yayınlanmış şiir- leri vardır. Hattâ bir zamanlar, ga- liba 1955 yılında bir de Gölge adlı şiir kitabı yayınlamıştı ki oldukça başarılı bir kitaptı. Geride lp gımız yılın son günlerinde Kâm Yüce yeni bir kitapla okuyucularının karsısına çıktı: "Soyunuk" Oo Kitap- ta 25 sür yer almış. Elbette ki Kâm- ran Yüce 1955 den bu yana sâdece 25 şiir yazmış değil ama, anlaşılan o günden bu yana yazdıklarım ken- dince esaslı bir seçmeye tâbi tut- muş. Kitabına almak için 25 şiiri yeterli bulmuş. Yücenin "Soyunuk"da yer alan şiirlerinin hepsi de başarılı mı? Ya- hut soruyu şu türlü de sormak müm- kün:'Yüce aktörlüğünde olduğu ka- dar şairliğinde de başarılı mı? Buna yekten müspet cevap vermek sor. Ama Sezarın hakkını da Sezara ver- mek lâzım. Yüce, şiirleri okunduğun- da, mısralarından bazıları dilde ka- lıveren, insanı salıveren Şiirler yazmasını da bilen bir sanatkâr. İş- te onun "Kuşku Üstüne Denemeler" adlı şiirinin üçüncü bölümünden bir- aç MIS “Adam bana baktı -Bir kadın gül- dü hafifçe- Sağır aynalar takıldı pe- me - Ellerime düzen verdim olma- dı - Yağmura koşarken hergele - Çel- me taktı yıkıldım. Oysa bir güzelce -Güzelce - Anamın masalları yağmur doluydu - Saçlarımdan alnıma doğ- - Avuç avuç her buluttan - Par- maklarımın ucunda köpük - Anamın masalları yağmur doluydu - Olmadı çelme taktı-hergele". 21

Bu sayıdan diğer sayfalar: