5 Şubat 1962 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 12

5 Şubat 1962 tarihli Akis Dergisi Sayfa 12
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

memleke- Bir kaç haftadan beri, varlıklı zümrelerine yaptığınız çok sert, çok acı bekalarıyla ilgili en ufak bir me timisin şah- a bera- ber dikkatle, okuyorum, Son sayılarınızda “Anlayış- SIZ ir sınıf" ve "Tavşan ile Kap- lumbağa" başlıklı yazılarıma bana, gayrıihtiyarı, (ileri gelenleri bugün Kayseride belalarını bulmuş iktidarına karşı yazdığınız "Düşe- Geksiniz; Aklının varsa paraşütünü- açın ve öyle e Yoksa kafa- nızı kıracaksınız”, anın oyan- dığını görmüyor musunuz?” "İn- sanlar pirzola değildir. Onları, sırt- larına vura vura yumuşatamazsı- sayısız yazıları hatırlattı. ikazlarınızı ur olma ibretle koleksiyonlarımı yerleştirirken mec- muaları karıştırdım ve vize bunları azmak ihtiyacını hissettim Bakalım, varlıklı zümreler üze- e o ikazlarınızın, , arlarınızın tesiri ne olacak? Onlar da akıl rını zamanında anlamayı imal edip boş bir gaflet içinde basları- nı kayaya vurdukları zaman mı ayılacaklar, yoksa daha akıllı dav- ranıp işaret ettiğiniz yola sapacak- lar re postu kurtaracaklar mıdır? Akif Eralp - İstanbul Mecliste esen hava Haftanın ortasındaki çarşamba gü aber Mesliste birden Gi Mületekilleri gazetecilerden hâdise hakkında ma takbih öttiler, Müfrit Hami Tezkan bile gazetecilere: "— Bu adamın yaptığı rezalettir Eğer Genel İdare Kurulu bu adamı ihraç etmezse, ben bugünkü Grupta ihracını talep edeceğim" dedi. Bütün milletvekilleri Beşerin hareketini tek kelime ile tavsif ettiler: İğrenç... Haberler, beyanlar Saat 15.30 da Meclis içinde yeni bir haber, birden dalga dalga ya- urmayda vazifeli su- Kurmayın Önünde kırmızı plâkalı iki 2 otomobil durmaktaydı. Adalet ve İç- işleri Bakanları Genel Kurmay ikin- ci Başkanı ve Kara Kuvwvetleri Ku- mandam Muhittin Onurun yanınday- dılar. Gazetecilere ayak üzeri bir su- bay bir yürüyüş olmayacağını, kanu- ni takibata geçildiğini bildirdi ve: — Yürüyüş bir başladı mı, bit- mez. Biz Nuri Beşer için yürüme- yiz" dedi. m o sırada İçişleri. Bakanı ka- pıda göründü. Gazeteciler arabasına binmesine mani oldular ve suallerini sordular. Topaloğlu bütün suallere toptan cevap verdi: '" —Türk ordusuna söven bir ada- mın A. P. içinde yeri yoktur. A. P den süratle kovulacaktır. Hakkında kanuni ln girişilmiştir." o Bir gazeteci Bakan elsi var mi efendim?" di- ye sorunca Bakan şaşaladı ve: "— Neden yürüyüş olsun? Bir se- r mı?" diye sualle cevap ver- di. Sonra otomobiline bindi ve Mec- lisin yolunu tuttu. Gazeteciler tekrar beklemeğe başlamışlardı ki Milli Sa- vunma Bakanlığının Basın sözcüsü Kurmay Albay Halit Sencer görün- dü. , Gazetecileri etrafına toplayarak: — Arkadaşlar, Muhittin Paşa di- rekt olarak kendisiyle bu meseleyi konuşmanızı istemiyor Mesele İçişle- ri Bakanlığına havale edilmiştir. İç- içleri Hakanı ile temas edin dedi. Bir gazeteci Nuri Beşerin yerinin bi- linip bilinmediğini sorunca (o Sencer gülerek: "— Herhalde, evinde istirahat e- diyordur". diye cevap verdi ve sön- ra: adresini vereyim: Uluc: lar, zaf diye ilâve etti. Gmeteni len güldüler ve İçişleri Bakanlığının yo- lunu tuttular. Fakat Bakan Meclis- teydi. P liler kabaran heyecan kar- şısında ve isler vahim hal alma isti- dadı gösterince dikkati, basiretli ve O a olgun davrandılar, Bütün du yaktaydı. Kumandanlar, subayları teskine çalışıyorlardı. Ama bunda ne derece başarı kazanacaklarım ken- dileri de bilmiyorlardı. Hisler bir ke- re alevlenince hiç kimsenin nereye kadar gidileceğini kestirecek vaziyet- te olmaması karışıklığı arttırıyordu. Devlet adamı vasıflarını gittikçe da- ha iyi belirten Topaloğlu, partisinin birinci derecedeki yetkili liderleriyle derhal görüştü ve havayı ln için mutlaka ve süratle bir er yapmak lüzumunu kendilerine il di. Aksi takdirde, tamiri sonradan imkânsız hâdiseler cereyan edecekti. hatta rı verdiler. Gerçi arkadan, raz durulunca, e anın vehametini u- nutan teorisyenler ukalâ tavırlarla "Canını efendim, adamın savunması - nın alınması da gerekmez tarzında "prensip ne dal- madılar değil ama, iderleri i- şin aslında durumun tam aim yap- tılar. Hemen o gün toplanan A.P. Genel dare Kurulu tüzüğün 80. maddesi- nin bir fıkrasına dayanarak Beşer ıâdisesini Merkez İdare Kurulu ka- tırdı ve Beşeri süratle A. P. den ih- raç etti. Beşerin hareketi bütün partilerde aynı infiali uyandırdı. Parti Grupları, Başkanları vasıtasıyla yayınladıkları vi Beşerin hareketini takbih * sabit olduğu takdirde cezası 159. maddenin şümulüne giren Beşer hakkında tahkikat açılması için do- Gazeteciler Genel Kurmay Nirasının merdivenlerinde Su bardağında fırtına AKİS, 5 ŞUBAT 1962

Bu sayıdan diğer sayfalar: