March 5, 1962 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 33

March 5, 1962 tarihli Akis Dergisi Sayfa 33
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

TİYATRO İstanbul "Oyuncak"lı piyes Küçük Sahne, seyircisine bir "kara" piyesin yanısıra bir de "pembe" pi- yes sunmayı ötedenberi ihmal etmez. Nitekim "Şairin Mektupları" ile kü- melenen bulutları "Oyuncakçı oDük- kânı" kolayca dağıtmaktadır. "Oyuncakçı Dükkânı" -"Le Ra- yon de Jouets". hoş, ince bir fransız komedisi. A. Tokatlı ile -uzunca bir ay gimiz- Duygu Sağıroğlunun Jacgues Deval'den türkçeye (o çevirdikleri bu güzel oyun, seyirciyi, Pariste, moda evlerine modeller çizen genç bir res- samın, Claude'un atölyesine götürü- yor. Claude bir "şıpsevdi"dir. Sokak kadınlarına bile kolayca âşık oluve- ren, sonra, tekmeyi yedi mi, dünyayı kendine de, ortağı ve arkadaşı Marc'a da zindan eden, işini gücünü yüzüstü bırakıp, başım aldığı gibi "efkâr" da- ğıtmıya giden, o "efkâr"la elindekini avucundakini har vurup harman sa- vuran bir "şıpsevdi"... Gene böylesine "efkarlandığı" bir sıra, arkadaşı Marc onu avutmak, aynı zamanda atölye çalışmalarının aksamamasını sağlamak için hoş bir düzen kuruyor: Armance abla ile an- laşıyor, onu elinin altındaki kızlar- dan biriyle Calude'un evine kiracı o- yerleştiriyor. -Bu O kızcağız, geldiği ge- lişememiş bir "hasta kız" rolü oynı- yacak, Armance da annesi olacak - tır. Claude, bütün saflığıyla, bu za- vallı kızcağıza acıyor, onunla oyala- nıyor, onu sevindirmek için atölyeyi gerçekten bir oyuncakçı dükkânı ha- line getiriyor ve... derdini de gerçek- ten unutuyor. Unutuyor ama, bu se- fer de, Vücutça gelişmiş, kafaca ço- cuk kalmış Daphne'ye âşık oluyor. Huylu huyundan vaz geçer mi? O- nunla evlenmeğe kalkıyor. (o Akıllıla- rından neler çektiğini düşününce, a- "çocuk"luğuna bayıl- kılsız sandığı, dığı bir kızla evlenmesine şaşmamak lazımsa da, bu biç beklenmedik du- tum, o düzem kuranları bir hayli şa- şırtıyor. Bereket versin, Daphne hem zeki, hem de duygulu bir kızdır. İyi kalbi Claude'un arayıp o bulamadığı çek sevgiyi ona vermekte, onu mesut etmekte gecikmiyecektir. Sahnedeki oyun Haldun Dormenin sahne düzeni, Teoman Orberkin güzel dekoru içinde, oyuna canlı, tempolu bir akış kazandırmıştır. Ama sanatçıların o- yunları arasında, aynı "ton"da, aynı çizgi üzerinde oynamak gibi, birleş- tirici bir düzenin kurulamadığı da göze çarpmaktadır. Başrolleri bunun dışında otutma- mak haksızlık olur. Claude'da Altan Erbulak, har zamanki sevimliliği vs büyük intibak gücüyle, Daphne'de de Gülriz Süruri tatlı ye yumuşak kom- pozisyonuyla birbirini - çizdikleri a- payrı tipler Vs çehrelerle (o-mükem- mel tamamlıyorlar. Eseri seyirciye kabul ettiren, batta başarıya oulaş- tıran onların bu ahenkli oyunları olu- yor ma, Claude'un son sevgilisi Fa- bienne'de Emel Çevrenin, Arkadaşı Marc'da -olumlu bir gelişme halin- de olmasına rağmen- İzzet Günayın, Armance'da (Ayten (Kuyululunun, hatta -üstün sanat kabiliyetine rağ- men- Uşak Firmin'de -bir İngiliz dra- mında İngiliz uşağı oynar gibi görü- nen- Krol Keskinin rollerinin gerek- tirdiğe tipleri, karakterleri, (bütün renkleri ve özellikleriyle bulabildik- leri, canlandırabildikleri, hele aynı komedi o anlayışı içinde bir "oyun beraberliği" ne varabildikleri, ne ya- zık ki, söylenemez. Romandan tiyatroya... Dormen topluluğunun, münavebe i- le, oynamakta olduğu ikinci eser, "Şairin Mektupları", usta bir tiyatro adamı için ünlü ve başarılı roman- ların ne tükenmez bir kaynak oldu- gunu bir kere daha ortaya koymak- tadır. Hele tiyatro adamının ele aldı- ğı roman Henry James gibi atmosfer AKİS, 5 MART 1962 "Şairin Mektupları" Okuyabilirsen oku! yaratmakta, yarattığı atmosfer için- de kuvvetli karakterleri beşeri duy- gularla canlandırmakta usta bir ya- zarın eseri olursa... Nitekim önce bütün dünya sahnelerini şan, bu arada İstanbul ve sahnelerine de çıkmış olan, de Henry James'in hington Sguare" adlı oromanından çıkarılmış bir oyundu "Miras"ın Amerikadan başlıya- rak Londrada, Pariste ve hemen bü- tün Avrupa memleketlerinde gördü- ğü geniş ilgi, ünlü İngiliz komedye- ni Sir Michel Redgrave'ı aynı yaza- rın "The Aspern Papers" adlı roma- nından "Şairin Mektuplan"nın çıkar- mıya yöneltmiş olacak. Londrada büyük başarı kazanan oyunun he- men Parise aktarılmış, Raymond Ro- uleau gibi değerli bir sanatçı tara- fından sahneye konulmuş -ve oynan- mış- olması, "Miras" gibi uzun bir sahne hayatı olacağını belli ediyor. Asude Zeybekoğlunun Ooo dilimize çevirdiği "Şairin Mektupları" ol- muş bir vakayı canlandırmaktadır. 1887 de henüz hayatta, ama çok yaş- lı olan, Byron'un metresi Missi Cla- irmont'un elinde Byron'la Shelley'e ait çok önemli bazı mektuplar bu- lunduğunu öğrenen Boston'lu sanat tenkitçisi Silsbee'nin bu mektupları ele geçirmek için giriştiği macera... Piyeste Silsbee'nin yerini Henry Jar- 33

Bu sayıdan diğer sayfalar: