5 Mart 1962 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 34

5 Mart 1962 tarihli Akis Dergisi Sayfa 34
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Biliyor muydunuz? "BİR DON KİŞOT” a, kendisine e ırak 2 Tiyairosuyla mukavelesi verilmiş olan baş- ilk temsile çıkmaması üzerine Jeshedilen Saim Alpago- nun istanbulda, Aksaraydaki Küçük Opera tiyatrosu sa- hibiyle bir anlaşma imzaladığı öğrenilmiştir. Saim Alpago bu tiyatroda, kendi seçeceği yeni bir k o ve reperluvar- adr la, önümüzdeki mevsim başında faaliyete geçecektir. ADANA ŞEHİR TİYATROSU, ORHAN Asenanın "Kocaoğlan” Piyesini oynamıya başlamıştır. Esere adını veren başrolü Ankara da başarıyla oynamış olan Şeref Gürsoy, ayın rolü oynıya- rak Adana temsillerine katılmıştır. Şeref Gürsoy bu rolü iki hafta oynadıktan sonra yerini dublörüne bırakarak An- karaya dönmüştür. Adanalılar "Kocaoğlan'a büyük bir ilgi göstermişlerdir. ADANA ŞEHİR TİYATROSU BU mevsim gelişme halindedir —1961 - 2 devresinde, Adası", "Deli", "Ben Çağırmadım,", "Hacı "Bir Kavuk Devrildi" om "Keçiler Yatmaz", "İkinci Baskı", Avanak" ve "Kocaoğlan" ile dokuz yeni eser sahneye konulmuş, şimdi de "Generalin Aşkı” piyesinin pro- valarına başlanmıştır. Bu eserlerin temsil yekünu 230'u, seyirci adedi de 75 bini bulmuştur. "ORPHEUS CEHENNEMDE" OPERETİNİN TEMSİLİNE Üçüncü Ti- yatroda başlanmıştır — Jaaues Offenbach'ın bu ünlü eseri- ni şef Manfred Luther idare etmiş, dekor ve kostümlerini Seza Altındağ çizmiş ve Azmi Örses sahneye koymuştur. Bellibaşlı rollerini de İhsan Şenol, Rezzan Sökmen, Aksoy, Bergâm Kızıltuğ, Savni Subaşı, Filiz Müveddet Günbay - rap Sergen oynamaktadırlar. SABAHATTİN Oo KALENDERİN BESTELEDİĞİ "NASRETTİN Hoca" Opera Komiğinin son hazırlıkları yapılmaktadır. Livresini Gülümser Kalenderin yazdığı bu yeni telif müzikal eser Hocanın hayatım ve bellibaşlı hikâyelerini canlandırmakta- dır. Müzik partileri şimdiden Hoca'yı Cüneyt Gökçer sahneye ezberlenmiş olan "Nasrettin koyacak, dekor ve kos- tümlerini de Refik ve Hâle Eren çizeceklerdir. Sahne pro- valarına başlanılması beklenen eserde o Hocayı Nuri Tür- an - ie Sevgen, karısını Fevziye Bartu - Hikmet Sesar, Tim HALDUN TANERİN Ayhan Baran - "LÜTFEN DOKUNMAYIN" adlı oyununun dev- İhsan Şenol oynayacaklardır. ler sahnelerindeki temsillerine İzmir Tiyatrosunda başlan- mıştır. İlk temsili 8 Şubatta verilen bu oyunu Ragıp Haykır sahneye koymuş, dekorlarıyla kostümlerini Refik ve Hâle Bren çizmişlerdir. Bellibaşlı rollerini de Önder Alkım, Gül- can Öcalır, Saykal Saran - Nihat Aybars, Ali Algın, Mus- Wa m Oğuz Karaali ve Semiha Berksoy oynamakta- dır. BURSADAKİ AHMET VEFİK PAŞA Tiyatrosunda Turgut özakmanın “Ocak” adlı yeni telif piyesinin temsiline başlanmıştır. Er- gin Orbeyin sahneye koyduğu eserin dekorlarıyla kostüm- lerini Turgut Zaim çizmiştir. Başlıca rollerini İlyas Avcı, Beyhan Hürol, Nurşen Özkul, Hepşen Akar, Savaş Başar, Ekmel Hürol ve Bozkurt Kuruç oynamaktadırlar. vis, Miss Clairmont'un yerini de Ju- liana Borderau almışlardır. Jarvis bu mektupları ele geçirmek için ihti- yar kadının, yaşlı bir kın olan, ye- geni dediği Missi Tina ile beraber yaşadığı Venedikteki eski (o yalısına kiracı olarak giriyor. Onlarla dost- luk kurmaya, bir yolunu bulup mek- tupları almağa, onları odeğerlendir- meğe çalışıyor. Bir defasında buna, tesadüfün -ve biraz da uşağın- yar- 34 dımıyla muvaffak olur gibi oluyor. Ama ihtiyar kadın onu suçüstü yaka- lıyor. Jarvis, karşısına bir hayalet gibi dikilen bu kötürüm kadından ve yalısından yarı korku, yarı utanç 1- çinde kaçıyor. Birkaç gün diği o müthiş krizden sonra, ölmüş- tür. Hayatta yalnız kalan ve Jarvis'e bağlanan Tina, mektuplara bir şart- la sahibolabileceğini ona hissettiri- yor: Kendisiyle evlenmekle; ailelerine girmekle... Buna imkan olmadığını, olamıyacağını anlayınca da, edebiyat tarihi için bir hazi değerindeki, o mektupları eli titremeden yakıyor. Sahnedeki oyun Haldun Dormen, romantik burjuva dramının bir yeni örneği olan "Şa- irin Mektupları"nı, tiyatroda "tiyat- ro" arayan seyirciyi her zaman sar- mış olan eski convention'ları değer- lendirmeği ihmal etmiyerek ye koymuş, eserin muhtaç “geçmiş zaman" havasını vermekten se- yirci topluluklarının ilgisini çekmek tahmin edildiği gibi, güç olmamış- tır. Bununla beraber (o "Mektupların gördüğü ilgide iki sanatçının başa- rıcı birinci planda rol oynamıştır: İhtiyar Juliana, Bordereau'da Nisa Serezlinin isabetli kompozisyonu, Ti- na'da da Ayfer Ferayın son derece ifadeli oyunu. Bu iki önemli rolün kazandığı derinlik seyirciyi oOtatmin Cahit Atayın, Şehir Tiyatrasunda, "Sahildeki Kanape" ile beraber oynanan o"Pusuda"sından, kara temsilleri sırasında, gene bu sayfa- larda söz edilmişti. Onun için bu se- fer sadece İstanbulda nasıl oynan- dığının belirtilmesiyle yetinilecektir. Şehir Tiyatrosunda oynanan "Pu- suda"ya, Şarlonun, Lorel ile Hardy'- nin bazı filmleri gibi, "Cilâlı İbo Pu- suda" demek daha doğru olacaktır. ünkü (Bostancı Dursunu yerli filmlerin ünlü "Cilâlı İbo" su Fe- ridun Karakaya oynuyor ve seyir- ciye de onun bu roldeki "mârifet"le- rini seyretmekten başka yapacak is kalmıyor. Feridun Karakayanın "marifet" lerine, çizdiği renkli tipte jest ve mi- mik bakımından düştüğü aşırılıklar olmasa, "sanat" demek güç olmaya- cak. Ne çare ki bu çok istidatlı ve kaabiliyetli genç sanatçı, tuluat gele- neğinin devam ettirdiği, seyirci ta- rafından beğenilmiş olmanın da büs- bütün cesaretlendirdiği, bir ölçüsüz- lük içinde kompozisyonunu, eski ma- halle çocuklarının "gıcır"lı sakızları gibi, uzattıkça uzatıyor, şişirdikçe şi- şiriyor ve tabii "patlattıkça patla- tıyor”... Bununla beraber seyirci Cilalı İ- bonun marifetlerine bayılıyor ve tam elli dakika yalnız onu seyrektmekten zevk alıyor. Cahit Atayın, kendi Jan- rında başarılı, fantezisi içinde de- rinliği olan fikir oyunu, bu oyunun seyircide uyandırması gereken etki- ler de, tabii,' ikinci plâna düşüyor. AKİS, 5 MART 1962

Bu sayıdan diğer sayfalar: