18 Mayıs 1963 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 20

18 Mayıs 1963 tarihli Akis Dergisi Sayfa 20
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

DÜNYADA OLUP BİTENLER A.B.D. Irk kavgası Gecen hafta boyunca Amerikadan gelen haberler içinde bilhassa A- labama'daki Zenci . Beyaz çatışması ile ilgili olanları, Başkan Kennedy'- nin Kanada Başbakanı Pearson ile yaptığı görüşmeyi de, astronot Coo- per'ın 22 turluk feza uçuğu hazırlık- larını da ikinci plâna itti. Hele ame- rikan vatandaşı zenci (o şöhretlerden bir kısmının, mücadeleye o katılmak üzere Birmingham'a gideceklerini bil dirmeleri, dikkatlerin büsbütün konu üzerinde toplanmasını sağladı. Artan ilgi ile birlikte dünya halk o- yunun ve hattâ amerikan halk oyu- nun olayla doğrudan ilgisi olmayan kısmının sempatisi de zencilerin ta- rafına doğru kaydı ve Alabama'daki ırk ayrımı - aleyhtarı okampanyanın işini geniş ölçüde kolaylaştırdı. Ken dilerine karşı yapılan (omuameleleri protesto etmek isteyen zenci halk, bir zenci kilisesinin ve zenci din ar damlarının etrafında toplanmıştı. Durumlarını gösteriler ve yürüyüşler yaparak protesto etmek istiyorlardı. Eğer emniyet kuvvetleri bu gösteri- lere haksız ve çok ölçüsüz müdahale- lerde bulunmasaydı, hiçbir ciddi ola- yın çıkmasına lüzum kalmayacak, protesto hareketini sükünet lete bağlı polisler, gösteri yapanları dağıtabilmek için çok sert tedbirlere başvurdular. Bu arada, nümayiş ya- panların üzerine polis köpekleri sal- dırtıldı ve yangın söndürme isinde kullanılan çok tazyikli sular sıkıldı. Tabii bu durumda zenciler de aynı usüllerle mukabele etmek zorunda kaldılar. Polislere taslar atıldı, oto- mobiller tahrip edildi, beyazlar sokak aralarında sıkıstırılıp dövüldü. Her İki taraftan da bir çok kimse ya- ralandı. Zenciler daha barışseverdirler kak kavgaları haline dökülen nü- mayişler bu şekliyle bütün bir hat ta devam etti. Yüzlerce zenci tevkif edildi. Birmingham, işgal altında bir şehir haline geldi. Eyaletin emniyet kuvvetleri ile askerleri, şehrin önem- li noktalarını devamlı olarak kontrol altında tuttular. Uzun bir süre devam eden bu kav gaların sonunda, nihayet geçen haf- ta, bir mütareke yapmak üzere, zen- cilerle beyazlardan müteşekkil kar- ma bir komisyon kuruldu. Bu komis- AKİS/20 Kennedy Tedbir peşinde yen, nümayişlere son verilmesini sağ- lamak için iki tarafın da neler yap- ması gerektiğini tesbit edecekti. Ko- misyon üyelerinin hiç bir resmi sıfa- tı yoktu, sadece kendi teşebbüsleriyle bu ise girmişlerdi. Komisyona (oBe- yazlar adına kimlerin iştirak ettiği büyük bir dikkatle saklanıldı. Fakat iştirak edenlerin, şehrin önde gelen iş adamları ile din adamları arasın- dan seçildiği tahmin ediliyordu. Zenci ler, liderleri Dr. Martin Luther King tarafından temsil edilmişti. Komisyon müzakereleri, ozencile- rin üzerinde -ısrarla durdukları su noktalar -etrafında toplanmıştı! : Ev- velâ lokantalarda, içki satılan yer- lerde, dinlenme salonlarında ve diğer umumi yerlerde ırk ayrımına son ve- rilecektir. Zencilerin bu talebi kabul edilmiştir. Yalnız, bu hedefe üç aylık tedrici bir gelişmeyle (o varılacaktır. İkinci olarak, resmi ve özel iş yer- lerinde bundan sonra açılacak tez- gâhtarlık ve kâtiplik gibi işler için zencilerle beyazlar arasında (ayrım yapılmadan eleman alınacaktır. Bu amaca da iki aylık bir süre ile va- rılması kabul edilmiştir. Bu görüşme- lerde üzerinde durulan üçüncü nok- ta, bir aydan beri devam eden nü- mayişler sırasında tevkif edilmiş olan 2400 civarındaki zencinin tahliye e- dilmesi ile ilgiliydi. Bu mesele olduk- ça büyük bir anlaşmazlık yarattı. Üzerinde hemen anlaşmak (imkânı bulunamadığı için de bu konudaki gö rüşmeler ileride bir zamana bırakıldı. Mütareke komisyonunun ele aldığı son mesele, şehirde ırk ayrımı do- layısıyla çıkabilecek ihtilâfları kik etmek üzere zencilerle beyazla- rın müştereken katıldıkları devamlı bir kurulun teşkil edilmesi hakkın- daydı. Bu teklif üzerinde de ciddi tartışmalar cereyan etti ve hemen bir anlaşmaya varılamadı. Beyazlar, zencilerden, kendilerine tanıdıkları bu haklar karşılığında hemen nüma- yişlere son vermelerini ( istiyorlardı. Zencilerin talep ettikleri son iki nok- ta hariç, hemen hemen bu esasların mıştı. İlk fırsatta o meseleler üze- rinde tekrar durulacaktı. Beyazlar Anayasayı tepeliyorlar şte, her şeyin yoluna girer gibi ol- İ duğu, şehirde süküneti o sağlama imkânının belirdiği bir sırada, beyaz- ların hatalı davranmaları yüzünden, başlangıçtaki noktaya geri dönüldü. Hafta başında bir geceyarısı beyaz- lar, zenci liderlerinden Dr. Luther King'in kardeşi: rahip A.D.. Kingin evine ve Zenciler tarafından işleti- len bir motele bomba attılar. Atılan bombalar birçok kimsenin yaralan- masına sebep oldu. Bu olayın duyul- ması üzerine binlerce zenci sokağa döküldü. Durum o zamana kadar sükünet- le takip eden Başkan Kennedy, bom- balama hâdisesinden sonra ciddi ted- birler almak kararına vardı ve he- men Alabama'ya asker sevketmek i- çin hazırlıklara girişti. Birmingham şehri civarına gönderilen (o askerler henüz hadiselere müdahale etmiş de- ğillerdir. Fakat durumun tekrar ka- rışması halinde müdahale edecekleri- ne hiç şüphe yoktur Başkanın Alabama'ya asker gön- derme kararı, müfrit ırk ayırımcıla- rı tarafından çok menfi karşılandı. Hattâ bazıları, bu karan Alabama'- nın Birleşik Amerika Kuvvetleri ta- rafından işgal katan olarak kabul ettiler. Başkan Kennedy'nin, bu şe- kilde davranmakla Anayasayı ihlâl ettiği de ileri sürüldü, Anlaşılan -bu Güneyin asil beyaz- lanma Anayasa diye bir şeyin mev- cudiyetini hatırlayabilmeleri için Ana yasanın kendilerinden başka birisi ta- rafından ihlâl edilmesi gerekiyordu.

Bu sayıdan diğer sayfalar: