26 Kasım 1966 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 15

26 Kasım 1966 tarihli Akis Dergisi Sayfa 15
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

AKİS raştıranlar ancak, din, siyaset ve basın yobazlarıdır. Bizler, dinci, mezhepçi, ln değiliz. Ve fakat laikliğin, din, hep, vicdan ve inanç hürriyetlerinin savunucusuyuz ve daima da savunu- cusu olacağız Biz, ölü doğmuş bir parti deği- liz. Bir ayda Türkiyenin beyni me- sabesinde bulunan İstanbul ve An- kara başta olmak üzere bir kaç il ve ilçede teşkilat kurmuş bulunmak- tayız. Geri kalan teşkilatımızı da en kısa zamanda tamamlıyacak du- rumdayız. mdiye kadar hiç bir partinin kurucularının mezheplerini araştır- mak Akisin aklına gelmedi de neden şimdi böyle bir mezhep ayırımına, ayıncılığa, bölücülüğe baş vurarak partimizin kurucularının mezheple- rini araştırıyor? Biz kendisinin ne mezhebini, ne de nesebini araştır- mıyoruz. Akis dergisi tarafından okunma- dığı anlaşılan tüzüğümüzün 28.m.lik gaye kısmı ile program kısmı ince- lendiğinde Türkiyede bizden daha ilerici bir parti bulunmadığı açıkça anlaşılacaktır. Bu yenilikleri getir- mek Atatürkten sonra onun ruhu ile dopdolu olan bizlere nasip ol- muştur. Bundan dolayı da bahtiya- TİZ. Saygılarımla. t , Avuka Cemal Özbey, Birlik Partisi Genel Sekreteri. -Ankara- Bu söze sebep teşkil eden manza- ra şuydu: Kalabalığın ortasında, bu- ruşuk lâcivert elbisesi ve domatesli votkasıyla Demirel ve yanında orta boylu, açık kahverengi kruvaze el- biseli, Me ve m sevimli Adam, son derece say- gılı bir tebessüm ve saygılı tavırlar- la bir şeyler anlatıyor, öne doğru iğilmiş olan Demirel ise memnun bir yüzle onu dinliyordu. Manzarayı izleyenlerden biri, Demirelin dinle- diği adamı göstererek, "— Yahu, amma da çökmüş" de- di. Öbürü, "— Ama, ağzı hâlâ lâf yapıyor. İnşallah bunu da diğerine çevirmez- ler. Eskisini, kendisinin peygamber olduğuna inandırmışlardı" diye ko- nuştu. 26 Kasım 1966 Demirelin kokteylde en çok iti- bar ettiği ve bu yüzden dikkati üze- rine toplayan yaşlı, gözlüklü ve say- gılı tavırlı adamın ismi, Burhan Belgeydi. O gece Demirel, Burhan Belgeye o derece itibar etti ki, Başbakanın Büyük Kongre kulisine yardım için Madem ki miras yoludur! Süleyman Demirelin eski De- mokratlar, hattâ kıdemli ve emek sahibi A.P.'liler tara- fından "gökten zembille indi- rilmiş adam" gözüyle görüldü- gü bilinmektedir. Celâ yarın kendisinden "Bizim U- mum Müdürümüz" diye alay- li alaylı bahsettiğini duyma- yan da kalmamıştır. e Demok- ratlar pişirmişler, A. P. liler ko- tarmişlardır, ama ikisi de bir bakmışlardır ki yemeği Süley- man Bey diye bir adam, otur- muş yiyor. imdi, A.P.'nin Büyük Kong- resinin " arefesinde bu Süley- man Bey huzursuzdur, rahat- sızdır, fedirgindir. Eski De- mokratların, kendi partileri saydıkları -ve, ne yatan söyle- meli, öyle de olan- partiyi tek- rar geri almak için hazırlan- maları A.P. Genel Başkanını kara kara düşündürmekte, o- nu bir takım alaturka kurnaz- lıklara itmektedir. , Ama, niçin bu telâş? İnsaf edilsin, eğer A.P. bir miras ise, onda hak iddia etmek Süley- man Demirelden çok, ama çok Jazla Yüksel Menderesin hakkı değil midir? Demirelin çapı nlığ Yüksel Menderesin, bir de is- O halde! ? tâ İzmirden kalkıp gelmiş ve bu kokteyli de şereflendirmiş olan Os- man Kibar pek silik kaldı. Bu yüz- den o ünlü esprilerini, rahat tavırla- rım vitrine çıkaramadı. Burhan Belgenin bu kadar itibar görmesinin tek nedeni, herhalde, YURTTA OLUP BİTENLER Büyük Kongre sırasında Avrupalar- dan gelip arz-ı hizmette bulunması değildir. Sebep, olsa olsa, şudur: Büyük Kongreye altı gün kala De- mirel, dikenli ve endişe yaratan ko- nuşmalarıyla AP kütlesini ne derece etrafında kenetlemiş olursa olsun, başlıca muhalif grupun lideri Bil giç ne kadar "ben liderimin emrin- deyim" diye demeç verirse versin, derinden derine huzur kaçıncı se- bepler vardır. Meselâ bir takım ih- tiyar kurtlar, seçilme şansları olma- sa dahi, iplerin bir kısmını ele ge- çirme denemeleri yapacağa benze- mektedirler. Eski DP'lilerden yana kendini emniyet altına almanın ça- releri arasında, o eski DP'lilere bir zamanlar akıl vermiş olan -verilen akılların faydasını deneyenler oldu ama!..- ve onlardan sayılan bir baş- yazarla işbirliği neden bulunmasın? Avrupadan gelen bir eski başyazar, İzmirden gelen kulis ustası bir par- tici ve daha birçok takviye ile kuv- vetlenme manevraları... Bütün bun- lar Demirel için zorunlu değilse de gerekliydi. Gülü seven.. Çünkü, Teşkilâttan gelen haberler, Demirel ve ekibi için hiç de iç açıcı değildir. Hafta içinde yapılan muhtelif il kongrelerinde karşı grup- lar ve özellikle oYaylacılarla oeski DP'liler ağır basmış ve yönetim ku- rullarından birçoğunu da bunlar e- le geçirmişlerdir. Pazar günü Göl- başı Sinemasında yapılan Ankara İl Kongresinde cereyan edenler, De- mirelcileri daha da telâşa düşürdü. Demokratların kendilerine bayrak yapmak istedikleri Yüksel Menderes, kongrede bulunmadığı halde, Kongre Başkanlığına seçildi ve yarım saat sonra salona girince de, kürsüye kadar omuzlar üzerin- de taşındı. Kongrede Demirelcilerin başkanlık için aday gösterdiği Tur- han Kapanlı, uzun süren gürültüye rağmen seçimi kazanamadı. Kongre- nin havasını gören Altındağ İlçe Başkanı, "— Birlik ve beraberlik içinde olmalıyız. Yoksa, bugün göklere çı- kardığımız Yüksel Menderesin ba- bası gibi sevdiklerimizi kurtaranla- yız" şeklinde konuşmak gereğini -nedense- hissetti. O âna kadar hayatından mem- nun görünen Yüksel Menderes, bu konuşmaya çok bozuldu Ni e delegeyi azarlayan bir cevap ver 13

Bu sayıdan diğer sayfalar: