26 Kasım 1966 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 27

26 Kasım 1966 tarihli Akis Dergisi Sayfa 27
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

SINEMA Yayınlar Yayınlar hızlanırken Sinema kitaplarının, yurdumuzda, Ni yıllık geçmişi var. Üstelik, bu on yıllık süre içindeki yayı: çalış- li alabildiğine ağıraksak yürü- müştür. Ancak geçen yıl ve bu yıl göze çarpar derecede bir hızlanma- dan söz açılabilmektedir. Bu ağır gelişmenin başlıca üç nedeni var: Başta, sinema yazarının yokluğu, sonra kitapçıların sinema yayınları- na karşı kayıtsızlığı ve nihayet, si- nema yayınlarını besliyebilecek sa- yıda okurun bulunmayışı... Son iki yılın yayınları, bir yandan kitapçı- ların bu kayıtsızlığının yavaş yavaş ilgiye döndüğünü, bir yandan da si- nema yayınlarını besliyebilecek bir okur topluluğunun, yavaştan da ol- sa, ortaya çıktığını göstermektedir. Ancak, sinema yazarının yokluğu de- vam etmektedir. Yine, son iki yılın sinema yayınlarının ağırlık noktası- nın çevirilere yönelmiş olması bun- dandır. Şüphesiz, sinema edebiyatı- nın bugün artık "klasikleşmiş" eser- lerinin dilimize kazandırılması ya- rarlı olduğu kadar zorunludur da. Bu bakımdan, titizlikle seçilmiş ve ttizlikle çevrilmiş bu çeşit kitap- ların yayımlanması ancak memnun- lukla karşılanabilir. Ne var ki, doğ- rudan doğruya kendi sinemamızın sorunlarını ele alan yayınların ço- galması da bir o kadar gereklidir. Bundan başka, yukarıda belirtilen, uluslararası nitelikteki sinema ki- taplarının dışında, sinemanın çeşit- li yönlerini ele alan kitapların da yine yerli yazarlar tarafından kale- me alınması daha yararlıdır. Çünkü bu bir "doz" meselesidir ve türk okuruna sinemanın hangi konusu- nun hangi ölçüde ve nasıl anlatıl- ması gerektiğini ancak türk yazarı bilebilir ve ele alınan konu ile okur arasındaki bağı da en iyi o kurabi- lir. Bu bakımdan, gittikçe hızlanan çeviri çabasının, bir yandan kitap- çılarımızı sinemaya daha geniş yer vermeğe, bir vii sinema yayın- ları okurlarının sayısını artırmağa yöneltirken, bir yandan da sinema yazarlarının yetişmesine yol açma- sını dilemek gerekir. Yayın siyaseti Şu halde, sinema yayınlarında bir canlılığın göze çarpmağa başla- dığı, ama işin henüz başında olduğu- 26 Kasım 1966 muz bir sırada bu alanda sağlam bir "yayın siyaseti" izlemek şarttır. Hem okura, hem sinemamıza, hem de ye tişecek a yazarlarına ya- rarlı bir siyase . Sinemamız ve ge- lecekteki Sinema yazarları bakımın- dan mesele pek büyük bir güçlük çıkarmaz. Çünkü sinemanın temel kitaplarının dilimize kazandırılma- sı, yapılacak işlerin başında gel- mektedir. Ancak okur bakımından biraz da "esnek" bir tutum, hiç ol- mazsa mn çEğrekliir Çün- kü sinema konul -tabii ciddi sinema konularıyla. Vİ z yeni ye- ni karşılaşmağa başlıyan okurun karşısına birdenbire en ağır eserle- ri çıkarmak, onu gızda ürküten, hattâ kaçıran bir davranış olur ki, yarardan çok zarar getire- bilir. Bu balomdan, temel sinema kitaplarının en açık ve seçiklerin- den başlıyarak, anlaşılması daha güç olanlara yavaş yavaş geçmek, ayrıca bu temel kitapların arasına okuru çekecek ve sinema konuları- na alıştıracak kitapları "serpiştir- mek", gözönünde bulundurulması büyük önem taşıyan noktalardan bi- ridir. Bu, aynı zamanda, sinema ki- taplarının satılabilme şansını artır- ması dolayısiyle, kitapçı yönünden de önem taşımaktadır. Unutmamalı ki, sinema yayınlarının varlığı, ö- nünde sonunda bu yayınların satı- labilme imkânına bağlıdır. Ne ka- dar yararlı olursa olsun, satış yap- mıyan bir kitabın yayıncı için öne- mi yoktur ve böyle bir - iki deneme- den sonra yayıncının sinema kitap- larına "paydos" demesinden daha tabii bir şey olamaz. Her yerde aynı dert Bu, yalnız bize mahsus bir şey de- ğil, sinema yayınlarinda çok da- ha eski ve gelişmiş olan ülkelerde de böyledir. Meselâ İkinci Dünya Savaşının sonundan, yani yirmi yıldanberi sinema yayınlarının git- tikçe artan bir pa geliştiği Fran- sada son yayımlanan küçük bir in- celeme, çeşitli hedi enin dolayı, bu yayınların istenilen seviyeye e- rişmediğini, hattâ son yıllarda eski- sine göre bir gerileme gösterdiğini ortaya koymaktadır. Bu nedenlerin ve buna bağlı sonuçların bilinmesi, bizim için de yararlı olabilir. Ce sinema yayınlarının bağlı olduğu ; m di Fransada sinema ki- taplarının okurları ezici çoğunlu- Suyla gençlerden meydana gelmek- tedir. -Zaten sinema seyircilerinin de yüzde 80'i 25 yaşından küçüktür-. Bu demektir ki, sinema kitabı ya- yayınlıyanların Oo müşterileri, dar gelirli kimselerdir. Bu da kitapçı- ları "ucuz kitap" yayımlamağa yö- neltmektedir. İncelemeyi yapan, Fransada sinema yayınları alanında son yıllarda fiyatı 20 liradan aşağı, hattâ bazan çok aşağı olan cep ki- taplarının ve koleksiyonlarının ço- galmasını buna bağlamaktadır. Ki- tabın fiyatı, aynı zamanda baskı sa- yin da etkilemektedir. Çünkü an- u "tavan" fiyatının altında bulu kitaplar 10 binin üstünde bir satışa erişebilmek imkânını ta- şımaktadır. Bu "tavan" fiyatını a- şanlar, 5 binlik satışı pek a geç- mektedirler. Bundan dolayı Fran- sada sinema kitaplarında bu 5 bin- lik baskı da bir "tavan"dır. Bu durum aynı zamanda sinema yayınlarının konularını da etkile- (İlâncılık: 6211) — 415 33

Bu sayıdan diğer sayfalar: