25 Mart 1967 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 16

25 Mart 1967 tarihli Akis Dergisi Sayfa 16
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

182 dağılmak üzereydi. Menderes de idam o- lunursa bu dağılma fiilen gerçekleşecekti. A.P.'nin varlığının memleket menfaatleri bakımından önemini söylediler. Bir menfi cereyanı A.P. kanalize etmişti ve o te- şekkülde omutedüler omüfritler üzerinde hâkimiyet sahibiydiler. Ama bunun sebe- bi, Menderesin idam ettirilmeyeceği yo- lundaki eski askerlerin vaadleriydi. Şim- di, bu vaadler boşa çıkarsa müfritler baş kaldıracaklardı. Bu sebepten -başka değil- eski Başbakan hakkındaki idam hükmü infaz olunmamalıydı. M.B.E. temsilcileri infazın yapılmama- sına niçin imkân olmadığını Karamanın ve bilhassa Ulayın ağızından anlattılar. An- cak, hep düşünüyorlardı ki Gümüşpala ve Osma, A.P.'yi kurtarma etiketi altında Menderesi de kurtarmanın peşindedirler. Ulay ile Karaman üstelik bu yönde oy kul- lanmışlardı. Ama oy bir kere, bilinen şe- kilde tecelli ettikten sonra bunun tatbi- katını durdurmak mümkün değildi. Bunu A.P heyetine anlattılar. O zaman Gümüş- pala, üç ihtilâlciyi donduran bir teklifte bulundu. Canım, eğer Adnan Menderes idam sehpasına götürülmeden ölse ne ola- caktı? Ölüsü asılacak değildi ya.. İdam- dan evvel öldüğü ilân edilecek, mesele ka- panacaktı. Komite üyeleri itiraz ettiler. Menderes ölmemişti. Alman haberler, ö- lümden -intihar yoluyla ölümden- kurta- rıldığını bildiriyordu. A.P.'nin büyük baş- ları ısrar ettiler: Bir formülün bulunması A.P.'yi ve kendilerini kurtaracaktı. Kimse bilmiyordu, nasıl müşkül bir mevkide ol- duklarını. Gayeleri memlekete hizmetti, gayeleri demokratik rejimi kurtarmak- tü, gayeleri kan dökülmemesinin, karışık- lık çıkmamasının teminiydi. Gene Gümüş- pala aklındaki çareyi en açık şekilde ifa- de etti. Peki, acaba Menderes zehirlenmek veya boğulmak suretiyle ölemez miydi? Yani, adamın mutlaka idam sehpasına gö- türülüp orada resminin çekilmesine ve bu- nun memlekete ilânına lüzum var mıydı? İşte o zaman, bütün heyet ve heyet içinde olup da infazın lehinde kanaat bil- dirmiş olan Rafet (oAksoyoğlu, bilhassa, gürlediler. Sözü söyleyen Rafet Aksoyoğ- luydu. "— Paşa, Paşa! Siz bize neyi teklif C.H.P. şu son yıllarda, yani 1950'den bu yana, en ziyade ümitle 1961 seçimlerine girdi. C.H.P mitingleri, yukardaki resimde olduğu gibi, büyük kalabalıklar topluyor ve ilgi çekiyordu. Üs telik, Allah var ya, en kaliteli ve ciddi sözler de bu mitinglerde söyleniyordu. çıkardı ama, seçimleri o değil, bu seçimlerde en fazla milletvekilini Gerçi C.H.P "karşı blok" kazandı

Bu sayıdan diğer sayfalar: