25 Mart 1967 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 25

25 Mart 1967 tarihli Akis Dergisi Sayfa 25
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

DÜNYADA OLUP BİTENLER Kan dâvası Bu ayın başlarında, çok soğuk v yağışlı bir Mart sabahı, , Wash ton 'daki Adalet Sarayının önüne bü- yük bir kalal toplanmış, merak- la olup bitenleri izlemeye çalışıyor- du. Adalet Sara; üyük merdi- İm üzerine televizyon vericile- ri sıralanmış, onların önüne de e- sine az rastlanan bir fotoğrafçı or- dusu dizilmişti. Kalabalığın içinde kulağı delik bazı bilgiç (kişilerin söylediklerine bakılırsa, bütün bu hazırlık, Taşıt İşçileri (Sendikası Başkanı James R. Hoffa'nın adalete teslim olmasını görmek ve ameri- uoyuna göstermek içindi. rn saat tam 9.00'da A- dalet Sarayının merdivenlerine mü- kellef bir hususi araba yanaştı ve içinden kısa boylu, fakat yaşını hiç göstermeyen, dinç bir adam indi. Bu, yılda bir milyon lira ileri başkanlığını yaptığı sendikanın öze! biçimde yaptırılmış Te erihceki jimnastik salonunda her sabah id- man yapmayı şimdiye ear hiç u- nutmamış olan James Hoffa'dan başkası değildi. Hoffa, arabadan in- en sonra televizyon vericilerine yaklaştı ve bunların önünde hayatı- nın kısa bir tarihçesini anlattıktan sonra, — Ancak e çalışanlar ha- yatı demek olduğu- nu ayar Yoksa ne mahke- meler, ne de y. a organları si- -in rumlar zl haberdardır" dedi. Bu sözleriyle, kendisini yargi sonra, sen fonlarını tüye kullandığı yargısına Yaran mahkemelere ve mahküm olduğu unları çıkaranlara çatıyordu. Hoffa'nın bundan sonra söyledi- ği sözler de şunlar oldu: N niden sendikanın başına döneceğim. Umarım ki beni mah- küm ettirmek için n tertipler hazırla- yanlar yalnız Hoffa'ya kötülük et- mediklerinin farkındadırlar. Hoffa'- ya bunu yapan İNİN basit bir vatandaşa neler yapmaz Bu sözlerini mam ki ko- luna giren iki polis, Hoffa'yı televiz- yon vericilerinin ve gazetecilerin ği cezaevine doğru yola çıkardı. 23 Mart 1967 Gangster ve avukat uzun yıllar dağınık kalmış taşıt işçi- BU söylediklerine bakınca suçsuz lerini bir sen tında toplar- bir meleği andıran Hoffa, aslında, ken her türlü şiddet yollarına baş- Bir Seçimin Anatomisi (General De Gaulle'ün öeçen yl yıl e ültimatoma mn başka bir çare göremiyen erleri, geçen hafta Paris teki Av- rupa m lerimiz amerikan bayrağını indirip, Fran- Sini n kırıntılarını toplarken seçimlerinin kesin sonuç- ları da belli olmuş bulunuyordu. "Bu SOMMGİMİN balonca, amerikalı- lar, günün birinde Fransaya yeniden dönme ümitlerinin, hiç değil- se gözle görülebilir bir gelecek için iyice suya düştüğünü anlamış olmalıdırlar. Gerçekten, amerikanların büyük çoğunluğu, bu seçimlerin sonu- cunu De Gaulle'ün bozgununu görmek ümidiyle el AS- lında, bir bakıma, boşuna bekledikleri de söylenemez. önce- den yapılan, hattâ ilk turdan sonra da yapılmaya devam edilen tah- minlerin aksine, De Gaulle" cüler seçimde önemli gerilemelere uğra- mışlar, Parlâmentodaki ço uklan 1'e düşmüştür. Fakat bu gerile- menin De Gaulle'ün dış politikasında değişiklik yapacağını düşünmek için, Generali hiç tanımamak lâzım: Seçimler sırada De Gaulle düşmanı batılıların bütün hesaplan, Birleşik Amerika ve NATO ile yakın bağlar kurulması taraf tan olan Lecanuet liderliğindeki orta yolcuların sandıktan önemli bir kuvvet olarak çıkması ve De Gaulle'ün bunlarla işbirliği yapmak zorunda ka- larak dış politikada zoraki bir yumuşamaya gitmesiydi. Oysa Leca nuet'nin orta yolcuları seçimlerde ezilmişler, 25 sandalyeyi zor ala- bilmişlerdir. Bununla beraber, De Gaulle şimdi rahatça hükümet edebilmek için bu 25 kişinin nel bile rana Ancak ne var ki, bu des- teğe dış konularda değil, iç konularda taçtır. İkinci turda komü- nistlerle yaptıkları işbirliği, sosyalistler | için pek kârlı çıkmıştır. Bu işbirliğini gelecek seçimlerde de korumak istiyorlarsa, sosyalistler De Gaulle'ün dış politikasına kolay kolay karşı çıkamıyacaklardır. Onlar karşı çıksalar bile, komünistler, 70'i aşan sandalyalarıyla De Gaulle'ün yanında yer alacaklardır.. Bu defa parti disiplini düşünce- siyle oyunu sosyalist adaya veren komünist seçmen de, eğer Sosyalist Partinin sol bir dış politikaya karşı çıktığını görürse, elbette gele- cek söclnile bu durumu dikkatle gözönüne alacaktır. De Gaulle düş- manlarının umduklarının tam tersine, gerekli parlâmento an ğunu sağlayabilmek için, Generalin dış politikada zaman zaman sola kayması bile beklenmelidir. General De Gaulle'ün sol dış politikaya hiçbir itirazı yoktur, dün- ya ve siyaset anlayışı zaten bu yöndedir. İhtiyar askerin anlamakta güçlük çektiği, sol iç politikadır. Orta yolcuların desteği kendisine bu konuda lâzımdır. Fakat Lecanuet grupu iç politikadaki desteğin fiyatını dış politika tavizleriyle ödetmek isterse, De Gaulle'ün bu bedeli çok fazla bulacağından şüphe edilmemelidir. O zaman Gaulle'ün yapacağı, Mi Dir mele; iç politikada da zoraki bir sola kayış olacaktır. Zaten sol kanadın bu seçimlerde kazandığı bü- yük kuvvete balonca, Da 'Gaulle'i ün, kendi düzenine en büyük “ehli. kenin soldan geldiğini anlamamasına imkân yoktur. O halde Gene- ralin bundan sonra yapacağı, sol birliği kırmaya çalışı an başi birşey değildir. Bunun için de sosyalistlerin kabul edebileceği, fakat komünistlerin yetersiz bulacağı bir sosyal ve ekonomik politika izle- mekten daha uygun bir yol var mıdır? De Gaulle, İktidarını devam ettirmenin tek çaresinin dış politi- kada aşın, iç politikada ılımlı solla işbirliği yapmak olduğunu, üs- telik m işbirliğinin karşısındaki sol cepheyi My bir ihtimalle par- çalayacağını bilecek kadar akıllı bir devlet adamı 25

Bu sayıdan diğer sayfalar: