22 Ocak 1929 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 6

22 Ocak 1929 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

S 22 Kânunusani 1929 kıraat LL fısıltılar: Ders arasında.. Milet, mekteplerinde Derslerinizi sıra ile kal- dırıp soracağım.. “telâş etmeyiniz! Talebeden bir hanım — Muallim bey! Evvelâ bana sorunuz.. Çünki, fazla durmağa vaktim yek, eve gideceğim, yemeği ateş üstünde braktım... taşarsa diye korkuyorum ii pi : (Erkek sınfı) — Muallim bey! ben (a) harfini bir türlü yapamı- yorum.. çok 7or... — Efendim, yumurta şeklinde bir ufak daire çizerek iki tarafına birer destek vurunca olur biter. — Yapamadım... — Kalkınız tahtaya! Bu esnada çizmeli ve uzun boylu bir adam tahta başına gelir. Mual- lim ayni talebeye yüksek sesle bağırır: —-Tahtaya bir yumurta — yapınız! - Muallim bey, bende- “niz tavuk değilim... Yıldızlar Hocaya sormuşlar; — Kuzum efendi! Ay ,eskiyince ne yaparlar? — Ne yapacaklar? Ke- serle okırparlar ( yıldız yaparlar Hocayla papas Bir papas, Hocaya: — Sizin peygamber, miraca nasıl çıktı yahu? Demiş ve alay etmiş. oca, arifane cevap vermiş : — Sizin İsanın braktığı merdivenden! | Hocanın ahçılığı Kar,' ş *i,şamet. sular don tutmuş ayaz mi ayaz., Hocanın komşuları tandır başında — toplalanmışlar konuşuyorlar: — Yahu! bir bahane ile Hocaya bir ziyafet yap- tıralım. — İyi aklettin. — Fakat ne bahane bulalım. — Ben buldum. Ertesi günü yine kom- şular toplanmıştır. Bu sefer li Hoca da ardır. — Hocaefendi. seninle bir yea yeme Gir < — Ecer LİĞSRİN sana bizden bir ziyafet var, kaybedersen senden bize bir s pilâvı ile bir tepsi gaziler helvası! — Razıyım. Bahsinizi söyleyin bakalım! — Bahsımız şu: Bu gece sabaha kadar şehir mey- danında duracaksın, hiç bir suretle ısınmıyacaksın. | - Yanı sabaha kadar ayaz keseyim öyle mi! peki razıyım! kabul! oca o gece sabaha kadar meydanda ayaz keser. Sabahleyin kom- şular gelir. — ' —E! Söyle bakalım Hoca nasıl vakit geçirdin? — Nasıl olacak sabaha kadar dim dik durdum. Hiç bir yere sokulmadım. Ateş filân yakmadım. Yalnız üç fersah ötede şehrin dışında yanan bir kandilin ışığına bakarak vakit geçirdim. e üç fersah yanan bir kandilin ışığına mı ba — Evet, Öyleyse kaybettin bahsı. — Neden yahu? — Neden olacak sen o ışığa bakarak mükemmel ısınmışsındır. Hoca bağırır çağırır fakat komşular dinle- mezler ve zavallı mer- bumu ziyafet çekmeye mecbur kılarıar. Havalar açılır ziyafet günü gelir. Konu komşu ağaçlıklı bir kırda topla- nırlar. Saatler geçer ye- mekten eser yok. Yahu (yemek kaldı? — Bu herif bize bir oyun oynadı hele şu yemeyi pişirdiği yere bir gidip bakalım nerede Hep beraber giderler. bir de ne görsünler: Hoca bir ağaca koca- man bir kazan asmış ka- zanın altına bir kör kan- dil yakmış bekleyip du- duruyor. Köylüler ne yaptığını sorarlar. — Ne yapacağım size yemek pişiriyorum. — Ayol hiç kör kandil- le yemek ısınırda pişermi. — Niye pişmeyecekmiş ısınmıyacakmış, ben üç fersahtaki kandille ısın- dıktan sonra yemeyin bu kazanda pişmesinden vaz geç, dibi bile tutar. il il Istanbuldaki mevkuflar tahliye edildiler Gayı ep begi in töhmetile tevkit, oluna! öğleden sonra tahliye lm Mev- mobillet erleri “ Adaletin iile emindik. si Demişlerdir. ( Üç perdelik | | komedi Birinci perde Mihracenin kızı Hindistanda bir kâşanenin içi Mibracenin Kizı — (İçeriye erek ) Ah, ey öâşıkım! Sana kötü bir habe r: Gebeyim! b gün ge liyor. Beni gebe olarak yakala- dı mı, hapı yuttum: öldürür alim allah! apkın İngiliz — Bu belâyi ba- şımızdan savalım! Herhalde ölür günden evel doğurmalısın! Mihracenin Kızı — Öbür güne kadar ie. ki... Henüz ge ın yila — — 0 halde brak da dakika düşüneyim. Belki mağ bir fikir gelir. Mihracenin Kızı — Allah, Hin- distan fakirleri havsalasında nasıl ani fikirler ESA sana daani bir fikir ihsan eder inşallah! Çapkın İngiliz — Buldum! Bul- dum! Fikri buldum: Hindistan fakirleri, , fışkıran ani fikirler... Bu kelimeler bana, aradığım fikri ilham etti. Mibracenin Kızı — Anlamıyorum! Çapkın İngiliz — Şimdi anlarsın!. Malümidur ki, Hindistan fakirleri yere hemen ekdikleri bir çekirdeğe kiz on saatt nazarlarını dik- mek suretiyle, o çekirdeği derhal bir zim haline biz İki n Kızı — Evet, dogru: Hindistan fakirlerinin e bir seyyale. vardır. Bu iy izm la aattâ büyüti Fidan çi — Fakirler, ma- demki, gözlerini bir çekirdeğe şa- ğımıza tenbih ederim. tadini en meşhur fakirini buraya getirir. Fakir, gece, karanlıkta, senin > tağının ayak ucunda dur gözlerini senin karnına Mile Mahsus ve Ee el anlı- yorsun ya: senin mihrace kızı olduğunu pri sırrını GE mesin Mircea ba Pek muvafık bir fikir! Pek muvafık, ve, Kristof Mn yumurtası ir basit! > perde erkek Ertesi gün... Sahne, çapkın bn iğ yatak odasında cereyan eder. Tefrika nümerosu: SAHTE PRENSES Vilsonun şatosunda.. © Klara tayyarede rahatsız olmuş- ço tu Elektrikle tedavi ediliyordu; fakat bu esnada, Vilson, yeni bir aşkın irile e yanıp tutuştuğunu hissetmişti . —8— Vilsonun Nevyorktaki sinde, si şezlonğa kâşane- uzanmış yolculuğu, - güzelini fena halde İspanyol rahatsiz et- Meksikadan avdetlerinde, boşluklarina yyareci, bazı tesadüf eden mesleginde (o mahir bir adam olmasaydi, şimdi kim “bilir Hangi dağın uçurumlarında Nâkili: 1 ,F. parçalanmışlardı. Tayyarenin ihtizazı Klaranın vücu- dunu fazla sarmıştı. gelmez, Vilson aile doktorunu GE Doktor Klarayı muayene ederek: — Elektirikle masa) yapmak lâzımdır. e abibinim tanıdığı elektrik mi bir diger doktor vardi. Hemen onu telefonla davet etmiş- di. a şezlongta yatarken pak r Vilson, doktorun yanına soku- larak sordu: — Bir tehlike var mı? yalnız, muntazam » — Hayır. tedavi lâzım. ç defa masaj... ia e avi iz tedavi mümkün olabilecek mi? Miıhakkak. — Burejim kaç gün devam edecek? — Oi gün kadar.. Vilsor e müddet düşündü v şezlonğa inleyen Klaranın Sini ie larşısında hissiz ve lâkayt madı — Pfkâlâ... fakat bu tedavi bir sır halinde kalacak... dışarda bu mestleden kat'iyen bahsetmiye- ceksinif! Doktbr bu garip tekliften bir ey anlamadı — Doktorlar daima kötum bu- Junurler azizim... hiç merak et- izl meyin oktor ögiende tekrar gelmek üzre müsaade istedi ve gitti. — Nasılsın Klaracığım? — Ahhh... Offf... Kemiklerim kırılıyor. — Benim de asabım banu Elin erdim titriyor... kendime gelemedim. — Sen erkeksin! Tahammülün ve mukavemetin fazladır. Sen yürü fakat ben oturduğum yerden Mr bir daha tayyareye binersem bu derece süratli sevk- etmemege yemin edeceğim. Neise, Klaracığım, çok mü. him ve heyecanlı bir maceradan sonra, polise olmadan, salimen Nevyorka gelebildik! (mabadi var) Gebe EE me Çapkın ze — yanarak başi Hele t, a © sırada, vE r buraya, uşağınız, gözlerimi karnınıza dikeyim diye get bei kın İngiliz — (Koskocaman üyü; ei karnına dehşetle er Aman Alla ah! Neler Tu © Ne Neden b benim karim ğin N işi 1? Ne “demey e şü fakiri benim odama sol Allahlık ad — Afedersiniz | ün akşam, bir azla kaçır- mışım da, fakiri sevgilinin oda- sına man yerde sizin odanıza sokmuşum. ( Efendisinin si karnını ieiöek) Dehş et! Dehşet « Çapkın İngiliz — yal koşl oktor rek) Fakir, bu gece gelmedi. Hoş, gelmiş, gelmemiş, ehemmiyeti de yok a ira, aldanmışım: Hamile dilini im! Çapkın İngiliz — Mesele senin hamile Eni meselesi değil şimdi. Daha mühim! Fakir, karnıma baka pe Le şişirdi.:. Aklımı oyna- © 5 Mihracenin Kızı — Üzülmi lim... İnşallah e değilsindir ie k rnında ur çi üçüncü ilde Mesut. baba Aynı dekor Birinci Ben — ( Çapkın EE ) eni yle bir şeye mak bile istemiyorum. Fakat, riyazi bir hakikat! Gebeliğin bü- ! a — e var Çapkın İngiliz — Aziz doktor- lar! Kia için eri kurtarın! Birinci ki uhter, meslekdaşımla fikirlerimiz birle- şiyor. Karnınızdan ameliyat yapa- rak çocuğu evdi İkinci Doktor — Fakat, ondan Sl ağa bii muâyene etmek m ! Birinci Doktor — ( Çapkın İn- muayene ederek Ni in karnını ii gr e alan asını da mükem- a doktor — Böyle 8 "Cap ii “İngiliz > — Dekşet.. De- mek ikiz e meri (Bayılır.) İkinci Dok Buyurunuz | Şeref bahşedini İmtaş Çi nını siz yarınız | İkinci Doktor — e ge Zati ii varken ban. düşmezi Siz açın! Ben kapar. Birinci Doktor — O halde, hay hay... (Hastanın ME i yarar. çi ARAR Aman! Ne görü- çi Doktor — Ne görüyor- e) Doktor — Bakın! kar- nından İğ çıktı. kın İngiliz — ( Ayılarak ) Mi oldum mu?.. Şey... Anne oldum mu?.. İkinci Doktor — ( Ki nları göstererek ) a tane mel kavun doğurdunu Çapkan İngiliz — —İkika nı mu?. Haaaa... O halde me ei tama- men ali yÖE Dün akşam ye- ekte Biyer yerken - Ni e yutmu: Fakirin gözlerindeki m bi çe ekirdekleri emi avun haline e s4 ara NE

Bu sayıdan diğer sayfalar: