29 Mart 1929 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 8

29 Mart 1929 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 8
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

TİYATRO Cemiyeti belediyenin tahsis ettiği parayı istediğimiz gibi sarfa mezun değiliz Bilmem dikkat ettiniz mi; Da- rülbedayün ıslâhı ile bir heyeti İdare ve edebiyenin lüzümu mev- Zuu bahsedildikçe görek Şehre- Mmanetinde ve gerek Darülbedayi hey'eti temsiliyesinde bir asabilik Müşahede ediliyor. Bu san'at mü- Essesinin emri idaresine mintara- fillah bulunan zevatı kiramın himmetile- hasıl olan zararların | yekünu da günden güne çoğalıyor. Vaktile Darülbedayün kadrosu daha vasi ve daha şümullü iken müessese bir müdür ve bir kâtip ile pek muntazam olarak ar mas- rafla idare olunurdu. Bu gün bir Mmüdür, bir muhasebeci ve mua- vini, bir kâtip ve bir kişe memuru olmak üzere beş altı kişiye senevi tahminen beş bin lira ver- mek ile idare olunuyor. Bir san'at müessesesinin memur zihniyetile idaresi işte böyle fuzuli masrafların ihtiyarına lüzum hasıl eder. Bir bankanın ve ya her hangi bir müessese olursa olsun, eğer kendi mütehassıslarından mürek- kep bir heyeti idaresi olmazsa behemehal fuzuli masraf ihtiyarı- 'a mecbur kalarak günün birinde iflâsa mahküm olur. Bu mali düs- turu bertaraf. edelim de şimdi Şehremanetinin Darülbedayi düzumsuz ve mevsimsiz olarak ih- tiyar ettiği masraflara gelelim. Lisanı — iltiharla söylendiğine göre, Darülbedayi sahnesi için Avrupaya — kar, yağmur, fırtına daha bilmem ne makineleri sipa- riş olunmuş belki de gelmiş bulu- muyor. Alâ çok alâ... fakat bunlar hangi tiyatroda ve hangi sahnede mevkü tatbika konacak ve hangi tiyatronun hangi deposunda mu- hafaza edilecek? Tepebaşı tiyat- rosu salaşhanesinde mi? Henüz temsil kadrosu ve kabi- diyeti noksan olan ve bu toksanı ikmalden evel lüzumsuz olarak para sarfeden resmi bir temaşa keyfemayeşâ sarfa mezun degı]ıı o para ancak mütehassıs bir hey'e- 'tin karar ve tensibile temaşa ted- tına san'atkârlara ve - | gelen işlere sarfolunması — iktiza eder; yoksa göz boyama kabilin- den olarak süslere ve gösterişle- Tundukca şehrimizin - bütcesinden ayrılan paraların bir. kısmı bey- hude yere heder olur gider. Biz İstanbulluların, bu bütçede | bir hakkı vardır. Hepimiz bu memlekette doğduk, büyüdük ve Bu hak ile Cemiyeti muhterem azalarına hitap ediyorum: Bey Efendiler, temaşa sanatının terâkkisi için Darülbedayia tahsis i ettiğiniz paraya teşekkürlerimizle beraber bir az daha arttırmanızı cica ederiz. Çünki bu para ile mükemmel / bir şehir - tiyatrosu | kadrosu ve bir tiyatro mektebi | yapılamaz. | Eğer söylendiği gibi on bin lira daha zam icra edilirse maksat hasıl olur. Fakat ve Fakat tahsis edilen meblağın sarfına, ve tema- şaya müteallik bilcümle umurun fatbik ve icrasına, ve bahusus temaşa eserlerile sanatkârlara ait işlere hiç müdahele etmeyiniz. Verdiğiniz — parayı - istediğiniz gibi kontrol etmek bakkını muha- faza etmekle beraber, müesseseyi emniyet ettigiz temaşa mütehas- sıslarına terkediniz. Darülbedayi bu esas üzerine kurulmuştu ve bu. sayede pek güzel — terakki edip — gidiyor. Tiyatro ihtisas meselesidir; san'at meselesidir. Memur — zihniyetile yürümez, —amir kararile idare olunamaz. | Eğer Türk - temaşasının - tekâ- mülünü arzu — ediyorsanız, her | türlü menfaat ve maksat hisle- | rinden ari olarak arzettiğimiz esası kabul ediniz. Yok eğer parayı biz. yeriyoruz, — istediş gibi sarfedebiliriz, başkası ne karışır, diye gine şimdiki yolda devam edecekseniz : Hemen nusrat — vere mevlâ donanmayı humayuna Hüseyin Suat Sürü ile köpek! | İnebolu gazetelerinin yazdığına göre İneboluda köpekler çogal- mıştır. Sokaklarda sürü sürü kö- pekler dolaşmaktadır. Belediye bu hayvanları öldürmekle - başa çıkamıyor. Bndmmılı_yııniı mektep Z_â" Halk sütunu Bir lağam patlamış. Aldığrınız bir mektapta/ deniliyor ki — « Sirkecide İkbal öteli Bahitinin tahtı isticarında bulunan Babiğlide Lala Hayrettin mahallesinde Boşit ağa camit karşısında 7 nümerolu ÇAnynişah sultan yakfından olan ) hanonin lağımı - buzul muştür. Dünden beri otrafa yayılarak fena halde taaffün peyda olmuştur. Ev kaf idaresinin nazarı dikkatini celbetine nizâ rica edorim. » Marangozlar Cemiyetinden petci, Kutucu, Tezklliçi, Parmak: çı Tornner osnafının vazarı dikkatine. Ticaret. müdiriyetinin emir ve tebi gatı Üzerine yokarda; sanatları” yüzılı Glan bütün esnafin marıngarlar cemiye türo, girmeleri mecburi olluğundan mü racaat edecek tahsildarımıza kaytlarını yapdırmalarını ehemmiyetin ilün ederiz Bir daktilo hanım iş arıyor Kiz ameli hayat mektebi daktile çu besieden mezanum. Ayni zamanda yeni Türkneyi yazar okür bir kızım. Kendimi Haro - edebilecek —bir — maaşla — vazile anyorum. Talip olanların Süleymaniye aüfüs memurluğüna aüracaatiarı rica olunur iş arıyorum Ozsekiz - yaşındayım, — yeni - ve Cski harflere vüküfüm var. Bir yörde çalış mak anıyorum. olanlar atideki aderesimo müracaat ede bilirler. Adresim: Aksaray, Çakırağa mahallesinde Çıkmaz sokak 18 Nü da Niyazi üzere bür iş İhtiyacı Zayi Xüfüs tezkerem İle asköri vesikamı zayi etmiş olduğum. cihetle yenisini çe Tacağımdan eskisinin bükmü - olmadığı ilân olunur. Pati Dervişali mahallesi Aliştı çaşınası sakağı TOYIS mükerrer nümeroda sakin Kırmlı Ahmet bin Mehmet Ali 818 Suriye haberleri Bütün bir mahalle halkına ceza! Suriyede Humusta Babülderip mahallesinde bir cinayet olmuştur. Bunun üzerine mahalli idare Ba- bülderip mahallesi halkına 900 altın lira cezayı nakdi vermeğe mahküm etmiştir. Halepte tüccar ara - sında bir kavga Halepte Babücenin çarşısında bir arbede olmuş, esnaf meselesinden dolayı ikiye de 5 yaralanmıştır. Suriyedeki ermeniler Suriyedeki yi bir kısmı Antakye, Kırkhan ve İskenderon civarında iskân edil mektedir. bu muhacırlardan sekiz yi ağır — sürette derhal yardım etmek, her kesi memnun bırakmakl!. İşte, hayatımın umdesi! günü, dostum te, — kendisinin de - gidiyorduk. — Neredeyse yaz olacak, Niye- tim, otomobilimin şu kapalı üstlü- günü — çıkarttırarak — yerine bir tente taktırmak. Tamamiyle başka şey düşü- nerek : — Tente, ha?...- diye mınl- dandım. — Evet, Tente. — Otomobile, tente üstlük? — Öyle ya, canım ! Birden bire aklıma bir şey geldi: | — O, ne isabet!... Dün, iki senedir görmediğim dostum Pet- roya rastlamıştıı. Meyerse - oto- mobil acentalarından birine müdir olmuş... Kendi hususi garajı ve tamirathanesi de var. Tente üst- lüğünü Petroya ısmarlayın ! Maksadım gayet basit ve gayet dostane Nikola, gayet iyi adamdır; Petro da, keza iyi adam- dir. Nikolanın / üstlüğe — ihtiyac var. Petro, bunu yapabilir. Birinin işi görülmüş; — öbürü ise, Allah ne verdiyse kâr etsin! Hem böy- delikle tanışır ; dostolurlar ; ve * Aferin şu Avreçenkoya ! ,, diye düşünürler. Bütün bu düşüncelerin sevkile- dir ki: — Tenteyi Petroya ısmarlayım! iye tekrarladım. Nikola, düşünceli bir halde, * sanki, mevhum - birini öpmek istiyormuş gibi - dudaklarım. ileri | doğrü uzattı : | — Petroya mı ?... Petro-da kim oluyormuş ?... Ben onu tanı- miyorum... Sakın beni aldatmağa filân kalkışmasın ! Mamafih, ma- dem ki bu derece kuvvetle tav- siye ve asrar. ediyorsunuz; ne denir. İşin birdenbire levni değişti ve araya bir soğukluk girdi. Benim, ısrar müsrar ettiğim yoktu. Mak- sadım, — yalız - hayırperverlikti.,. Halbuki, şimdi, Nikola, Petronun efalinden beni mesul tutacaktı. Sustum. Kendi kendimı — Allah müstahakkını versir diye düşündüm.- Bir daha bu işin lafını etmem. Nikolada Petroyu re değil. Maarif vekâleti Bodrumda kark a aa aarara n Kılkbana — unutur. Siparişini başka tarafa İşte Darülbedayi böyle hüdayi- | bin lira 'sarfile bir mektep inşa- | beş yüzünü de L SŞ | veğir nabit tiyatro uleması elinde bu- | sına karar vermiştir. sına yerleştirecektir. | 'numerosu: 43 .. Orada bulunduğu müddetçe | madığım bir nokta var: Bu adam CASUS MEKTEBİi Mis NORA DAVİS in sergüzeştleri — Saat on bire geliyor ... Ali divan harbin verdiği idam karaları nihayet 12 saat >zarfında icra edilir. Bir sigara yaktı ve karyolasında doğrularak ilâve etti: —Mel'unun vucudu soğuyalı her, halde bir kaç saat — olmuştur Nasıl, bu seyahatımız pek te boşa çıkmadı, değil mi? M. Hüzberg, Mösyö Loverin ötelci kadın tarafından kaçırılma- dığına pek ziyade müteessir ol- muştu; fakat teessürünü izhar etmek. kendisini de ayni akibete sürükliyebilirdi. Zeki kadın bu işünceyle — itidalini — muhafaza ederek şu cevabı verdi: Böyle fena adamların akibet- şüphesiz ki bundan başka şey olmaz. Memlektimizin fe- lâketini ve ordumuzun mağlubiye- tini temine çalışan Mösyö Loverin bir İngiliz olduğunu katiyen ba- | tırımdan - geçirmezdim. — Mamafi | çok şeytan bir adammış... Baş kim bilir ne gibi vasıtalarla mem- deketine ihbaratta bulunmuştur? — İşte, ben de bunu söylemek istiyordum; eğer size karşı »bu çinayeti irtikâp etmiş olmasaydı. cepheden buraya geldiğimiz zaman ahbaplığımızı ileriletir. ve bu su dahilinde / gizli bir teşkilâtı varsa meydana çıka- ırdık.. Alman zabiti, nişanlısının bu ihtarını haklı bulmuştu. Elinden çekerek yatağının kenarına oturttu, — Senin zekâ ve dirayetine meftun um, sevgilimi — cephedeki cetle — vatanımız vekilimizi bile iğfale muvaffak | olarak, bir. bitaraf. memleketin | gazete mühabiri. sıfatıyle içimize | kadar girmiş.. — Yalnız içimize girmekle mi kalmış ya ?! cepheye kadar git- ] otelde bu casusu keşfeden ve bana tanıtan sensin. Bu işde senin zekâ ve hüsnü idaren mühim bir rol oynamasaydı, benim oradaki mev- cudiyetimin ne kıymeti olurdu? — Velleri şu hadisede anla- | güya bizi saf bulmuştu.. len harp haberleri alacaktı. Alman | kadınlarını ihtilâle sevketmek ve | Berlinde harp aleyhinde bir cere- | yan çıkarmak- için bize bir haylı | para da vermişti. Her şeyi bu | esas dahilinde kararlaştırdığımız | halde ayni günün akşamı fikrin- | den sarfınazar ederek sizi öldür- meğe neden teşebbüs etti? Alman zabiti, nişanlısının söz - katle dinledi. | Bunu anlamıyacak e var? | Beni aradan kaldırmakla seni ta- | mamiyle elde edecegini tahmin | etmiş ve ilk kararından bu suretle sarfınazar. etmiştir.. Madam Hüzberg, Alman zabi- tinin kanaatlerini kolay kolay de- giştirir bir adam olmadığını bil digi için bu bahsi kapamanın daha faydalı olacağını anlamıştı. Arkadi Averçenko Muharrir Ben, fevkal'âde iyi huylu bir | adamımdır. — Yüzüme — bakınca, dudaklarımın ve gözlerimin kenar- larındaki / kırışıklardan, kalbimin safveti derhal anlaşılır, Her kese | Fakat, garabete bakın: Nikola , meseleyi unutmadı. Aradan iki gön geçmişti ki, cirrrr telefon. — Merhaba Averçenkol Hani sizin Andre? Sözde gelip de oto- mobile tente takacaktı? — Ne Andresi; canım, Petrol — Her ne karın agrısı ise .. Siz yalnız şunu açık söyleyin: öl- çüyü almaya gelecekmi, gelmiye- cek mi? onun yüzünden başka tarafa sipariş vermedim. Neredeyse yaz gelip çatacak! — Peki, siz meraklanmayın! -dedim.-kendisiyle görüşür; meseley açarım! — Amma, acele eddin kvzum. Koskoca kapalı üstlügün içinde, yaz günü pişmek ya.. O gün bir işle meşgvldüm Erlesi gün telefona çağrıldım. — Allk Ben Averçenko ! — Buraya bakın azizim! Artürden ne haber?. —Ne Artürü, — efendim ?.. Petrol Petrol. — Petroluğu, metroluğu bana lâzım değil!.. Bana lâzım olar ayak evel gelerek işi, Söyleyin bakalım: ken niz mi? Kabahatli bir çocuk gibi keke- ledim: itmedir — Gitmedim amıma, hemen şimdi gi Taksi, kapunun önünde bekliyor! Garaj şehrin ta öte ucundadır. Mamafih, gidiyorum. Ne yaparsın ? İş başa düştü, yol göründü, kendi kendimi teselli ediyordum: “Petro iyi çocuktur. Beni sami- miyetle karşılar!, Sahiden de öy cağız beni görür fırladı: oldu. Adam- rmez yerinden 000! Merhaba, Avercenkol *dedi. - Nasılsınız bakalım. — İyiyiml... Bana teşekkür edim, bakalım. Size, sipariş getirdim. — Nasıl siparişmiş o öyle? — Dostlarımdan birinin kışlık yerine tente takılacak! —Hmmn... Belâlı iş... Pahlıya mal olur. — Dostum Nikola için bir az tenzilât yaparsınız! — Sizin için bay hay... Maliyet fiatına işi bitiririm... Hem emin olunuz ki, bu. siparişi siz getir- meseydiniz kabul etmezdik! Çün- kü pek belâlıdır. Fakat gözel ha- tırınız için cehenneme bile girme- | ye hazırım. — (Sonu yarma) Mütercimi: (Vâ-Na ) | — Evet - dedi mak istedi, fakat cezasını çabuk bir fenalık yap- buldu. Artık, bününla — meşğul olup beybude yere zihnini yormal Bu gün nasılsın bakayım? — Çok iyiyim yavrum! Hayli zamandan beri mahbus gibi yaşa: yan ruhum, bu haber üzerine, büyük bir sıkıntıdan kurtuldu. şimdi ne kadar bahtiyarımı bilsen.. — Yanakların bir az daha | penbeleşmiş.. sesin, eski ahengini bulmuş.. ben de seni her gün bir az daha eyileşmiş gördükce © kadar seviniyorum ki.... Veller! Her gece seni ruyamda göriyo- rum. Sensiz geçen geceler, benim için unutulmaz azap ve işkence saatlarile doludur.

Bu sayıdan diğer sayfalar: