10 Nisan 1929 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 5

10 Nisan 1929 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Sahife 5 Amerikanın en güzel erkegı kımdır bir sanatkâr: David Rollins Sinema yıldızlarının peşinden yüzlerce erkek sanatkârlar koşmakta- dır; Fakat erkek sanatkârların arkasından koşanlar da vardır... Holivutta Çeki Kogan gibi pek ufak bir çocuk iken filim şirketine giren Mr. David Rollins bu gün Amerikada bütün kadınlar tarafından sevilen yegâne erkektir. David Rollins çok çapkın bir delikanh olup her gün bir sinema yıldızının kolunda geziyor. Bu yüzden bir çok yıldızlar arasında gürültü ve kıskançlıklar vuku bulmaktadır. David Rollins erkeklerin en güzellerinden biri addedildiği gündene beri studyolarda belli başlı bir filim çevirmege muvaffak olamamıştır. Saçsız başlı adam Andrevs Engelman bütün mekiini, saadetini çıplak kafasına medyundur'! Engelman son filimlerden birinde tini, şöhretini, tek kıl olmayan, Her kes: — Aman saçsız saadetini üstünde kalmayayım, bilârdo - bilesi aman saçlarım çogalsın.. Diye | gibi damdazlak kafasına medyun türlü türlü çareye baş vurduğu | dur. Saçsız başı uzun boyu, çeh- balde yer yüzünde bir adam | resindeki sert hatları ile bu adam tamamile etmektedir. bunun aksine hareket | müthiş bir tiptir. Engelman katil cani, hain rollerinde şayanı hay- Bu adam Amerikanın meşhur | ret bir muvaffakıyet göstermek- sinema — artistlerinden — Andrevs | tedir. Engelmandır. | Andrevs — yüzündkki — müthiş Engelman bütün muvaffakıy fena halde Sedalı filimlerin külliyen aleyhindedir Holivut gazetelerinin muhabirleri bildiriyor Mr. Şaplin sadalı filmler hak- kında fikrini beyan ederek de- “Katiyen sadalı filimlere iştirak etmiyecegim. Bunlar filim san'atı- nan İetafetini tahrip ediyor. Başka san'atkârları dahi sadalı filimlerde görmek istemem. Şimdiye kadar yapılanlar sinemanın san'atkârane meziyetlerinden bir çoğunu mah- vetmiştir. Sadal filimlerin muvakkat bir mahiyette olacağını ümit ediyo- rum. Mükâlemeli filimler elhamı lâtifeden mahrumdur. - Çıkardığı sesler kabadır. Sadasız filimler seyircilerin per- dede gördükleri her hareketi gibi tevil ve tefsir eyle- e müsaittir. Aktörün me- hareti maksadını atvarü haraka- tiyle setreylemektir. Halbu ki sa- dalı sinemada bu meziyet yoktur korkmaktadır. Onun için Engel- man - başının ” daima - cascavlak kalınası için fevkalâde bir dikkat sarfetmektedir. Meselâ tepesinde ince, zaif bir kıl mı çıktı? men berber gelsin.. Ensesinde hafif hafif “çıkmağa — başlayan tüyler mi var? Aman berber... Engelman aslen rustur. Ameri- kaya muhaceret süretile gitmiş ve başının çıplaklığı vücudunun irili- ği sayesinde kendisine bir mevki yapmıştır. Andrevs Engelman Engelman şimdi Rodolf Valan- tinoyu, yetiştiren meşbur rejisör Reks İngramla beraber çalışmak- tadır. Reks İngram her filime başla- madan evel Engelmanın başında saç olup olmadığını adam akıllı muayene etmekte ve ondan sonra objektifi harekete getirmektedir. Reks İngram Engelmana “İhti- raslar, isminde yeni bir filim çe- virtmektedir. Digerlerinde olduğu öi be Bdi e Bagrbuam sevgilileri birbirinden ayırmakta adam, öldürmekte, kan dökmek- tedir. Filimlerin çoğunda rol icabı Andrevsin başında vazolar iskem- leler kırılması lâzım geldiğinden Rusyalı artistin kendisine benzi 'yen bir çok mankenleri yapılmıştı. Bittabi iskemle şeyler bu mankenlerin kafasında | kızılmaktadır. Andrevsin — mankenleri gayet kolay - yapılmaktadır. Bir — kılsı: kafa, minare gibi uzun boy.. Oldu bir çok sız müthiş başa itti... İşın tuhaf dınlar bu sa lıyorlarmış!.. Pariste müşterilerinin çoğu genç talebelerden mürekkep olan bir aile pansiyonu vardır. Bu pansi- yonda ahçılık eden Mariya Biş isminde genç bir kadın, son gün- ler zarfında pansiyon - sahibesi tarafından — işinden çıkarılmıştır. Mariya hiç bir kusuru olmadığı halde, boşta kalmasından ” çok müteessir olmuş ve muhakemeye müracaatla pansiyon — sahibinden tazminat istemiştir. sahibi - mahkemede haklı göstermek - için şu garip beyanatta bulunmuştur. “Marıya bir. seneden beri hiz- metimdedir. Kendisi — fevkall, bir ahçıdır. Nefis yemekler pi; Ben kendisine kaç defa yemek- leri bu kadar nefis değil bir parca kusurlu pişirmesini tenbih ettim. Fakat Mariya buna ehemmiyet vermedi. Bu sebeple kendisine yol vermeğe mecbur oldum. , | bir ahçını kovulmasına - sebep oldugunu anlayamadı; mektp talebelerimdir. Mış.ınııı hepsinin iştihaları mükemmeldir. Esasen çok yiyen bu - gençler Maryanın güzel yemeklerine bir türlü kanmıyorlar. Her yemekten ir kaç defa alıyorlar. Kendilerinden —aldığım — para ancak mutbak masrafına kifayet ediyor. Eğer Mariya yemekleri bir az kötü pişirseydi, tabii tale- beler daha az yiyecekler ben de pansiyonu idare etmek için para tamamlamağa mecbur kalmaya- caktım. Hakim Mariyaya ne diyeceğini sorunca kadm artık her kesin sayfiyelere gitmesi zamanı yaklaş- Meşhur İtalyalı muganniye Ma> dam Tetraçınin Avrupanın büyük şehirlerinde 5 yahat etmektedir Madam Tetraçı- ni şimdi. tamam artmış beş yaşın dadır. Bundan iki sene evel 25 ya- şında bir gençle evlenmiş. İtalya — Kralı Viktor Emanuel, Mössolini, büyük sanatkâra — teb- rik — telgrafları çekmişlerdir. Mezkür mugan- niye genç zevi EEE ile pek meşgul için sanat haj tından muvakka- ilmişti anda tek- | rar konserle Tetraçi: İngilteredi ne başlamıştır. ile kocası — şimdi üşterilerim hep genç İşinden çıkarılan bir ahçı İyi yemek pişirmek ahçı için bir kabahat mıdır?. Paris mahkemelerinden birinde cereyan eden garip bir muhakeme Rcis iyi yemek pişirmenin neden | l tığından kolayca iş bulamayaca- | avdet etmiştir. Madam Tetraçini — İtalyalı muganniye genç zevcile seyahata çıktı sürerek, madamın gene hizmetine almasını rica ize mahkeme reisi huzurunda yemin ediyorum: Bun- dan sonra yemeklere - fazla tuz koyacağım, kebapları yakaçağım, ıehıelev: yağ koymayacağım, sizi memnun edecegiml... demiştir. Rcis Mariyaya yemekleri iyi Pişirmekte devam etmesini ma- dama da talebelerden bir kaç para fazla aylık almasını tavsiye ederek iki kadını anlaştırmıştır . Ahçı Madam Biş bu muhakeme üzerine birden bire şöhret kazan” mıştır. Esasen güzel ve olduça tahsil görmüş bir dul olan bu kadınla evlenmeğe, iyi yemek seven bir çok kimseler talip ol- duğu gibi bazı zenginlerde kadını ahçı olarak almak- istemişlerdir. îı t madam Biş bunlardan irisini kabul etmemiş, tekrar r.ılıı pansiyondaki vazifesi başına Madam Tetraçini piyanosu başında Tetraçini Londrada bir konser vermiş ve fevkalâde alkışlanmnıştır. Resimde Madam Tetraçinini ile L

Bu sayıdan diğer sayfalar: