25 Mayıs 1929 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 3

25 Mayıs 1929 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

ARADA SİRADI: endimize acıdım fakıl. gazetesi baş muharriri muhterem Asım beyefendiye- Bey efendi; Hüseyin Rahmi efndile - girişti- ğim, ve mülğa tulumbacı kovuş- Tarından arta kalan küfürlerden Bonra, mukabeleyi kendime zül gördügüm münakaşaya, bir baş mekaleyle karışmış olmasaydınız, ve Hüseyin Rahmi efen- dinin savurmak istediği irin, fışkı, müstekrihat, ve buna mümasil nesneleri kendi ağrında bıraka- caktım. Halbuki zatı karıştınız. Küfretmeyeceğinize emin olduğumdan, sizi cevapsız bırakmak, istemedim. Bu yazımdan sonra, en iptidai terbiye kavaidinin eçheli - olup, muhatabına sen diye hitap eden Hüseyin Rahmi efendi, ağzında liği bir alay mevadı galiza ile, mütemadiyen geviş getirecek, 've ben susacağım. Bu kabahatı da bendenize bul- Edebiyatta gençlik ve ihtiyarlı- ğin mevzuu bahsolamayacağına ben- deniz de kaniyim. Ancak Hüseyin Rahmi efendinin genç oldğunu ka- bul edemeyeceğim. Hatta ilâve edeceğim Heybeli adada, alın terile kazanmadığı bir köşke kurul- duğu için, olacak bugün genç guharrirlerin açlığıle alay eden bu efendi -allah daha çok vakıt ömür versin - bunamıştır. Ateh getirdiğini üç şeyle ispat ederim: - Biri benim için yazdığı yazılarla. Diğeri Vakıtta karala- #ığı son romanlarla... ve üçüncüsü de, müzabrafatla çok oynamasiyle. Malumu aliniz bunaklar pislik ile oynarlar. Cumburiyet refikimizde çıkan iki — makalesiyle, — gazetenizde intişar eden iki yazısına göz gez- diriniz. Emin olunuz. beyfendi, eğer kanalizasyon şirketi bu ya- zıları görecek olsa, muhakkak ki Babıâli caddesinde tekrar mecra açmağa başlardı... Affınızı. istirham ederim bey- fendi. Gene - satletten ayrıldım. Fakat ne yapayım, bu adamdan hahsederken insan gayri- ihtiyari kirleniyor. Bilmem Hüseyin Rahmi efendi- nin eserlerini hiç okudunuz mu?.. Memleketin irfansız, idraksız, cahil zamanlarında, merkebin tellâl, ka- fırın mühürdar olduğu hebenna- kalar devrinde, merkumun yaveleri hayli okundu. ve © devirlerin imtiyazından — bir — rütbe — gibi kendisine üstatlık ünvanı verildi Geçen gün kitablarından bir iki: sini ele aldım ve bu romanların herhangi — bir. ecnebi —lisanına terceme edilmemiş olduğuna şük- rettim... Bu efendinin kahraman- ları bila istisna mariz, ahlaksız, rezil, matuh, kız kandıran, oğlan ayartan, “arap karısı beyinsiz, —sefil - tiplerdir. Onun kitaplarında — mürebbiler sarhoş, mürebbiyeler alufte, kadınlar fa- hişe, erkekler izzeti nefissizdi Asım beyfendi, üstat “demek, memleketin ürf ve adatını zama- fının çirkinliklerini nezih ve kudretli bir görüşle tespit eden Fomancı ve muharrir demektir. leketinin ürf ve adatını yalnız aliz tarafından görüp, iğrenç fadelerle“yazan adama bilmem hasıl üstat denir... Hüseyin Rah- Aniye üstat dersek, Halit Ziya, hmet Rauf, Ahmmet Haşim, 'akup, Rüşen, Falih beylere ne iyeceğiz.. Hüseyin Rahmi efendinin me- Adahkârı yazılmış yazlarını okur- sıkıştıran, İmtihanlar imtihanlardan evel bir teftiş yapılacak İlk, orta mekteplerle liselerden yakında imtihanlara başlanacak- ftır. Bu sene yeni harflerimizin mekteplerde tatbiki münasibetile derslere bir az geç başlanmıştı. Haber aldığımıza göre, mek- teplerde imtihanların başlamasın- dan evel ilk, orta mekteplerle liselerde umumi bir teftiş yapıla- caktır. Bu teftişler bilhassa ilk mekteplerde daha itinalı olacaktır. Bu teftişat ile mekteplerin bu senekik tahsil derece ve seviyesi tetki edilecektir. Bu suretle talebenin arap harf- harflerimizi lerine nisbetle yeni ne kadar kısa bir müddet zarfında ögrendikleri anlaşılacaktır. Amerikan tütün şirketleri ittihat ediyor Memleketimizde bulunan ecnebi tütün şirketleri tütün mubayaasın- daki usullerini değiştirmişlerdir . Evelce Amerikan tütün şirketleri ayrı ayrı tütün satın alırlardı. Şimdi bu şirketler tütün satın alirken birleşmektetirler. Tütün şirketlerinin bu müttekit hareketi ortadaki rekabete meydan verme- mektedir. Bu yüzden tütünlerimiz ucuza satılmaktadıı Türk lügatı Cenap Şahabeddin bey büyük bir lügat hazırlamakla meşgul şehrimize — avdet Avrupadan 'eden şair Cenap Şehabettin beyin büyük bir Türk lügatı telif et mekte olduğunu haber aldık. Çenap Şehabell B. bu eseri mer- Kum Süleyman Nazif beyle bera- ber yazmağa başlamıştır. Merhu- mun vefatı ve bidayette muaveneti örülen diğer bir zatın feragatı Üzerine Cenap B. bu eseri kendi başına meydana getirmek için azami mesaj sarfetmektedir. Eser yeni, eski ilmi, edebi bu- tün tabiratı ihtiva edecektir. Türk edebiyat ve ilim hayatının bida- yetinden şimdiye kadar lisanımızın edebiyat ve ilim sahasında kulla- nilan ” kelimeler, bu kelime ve tabirlerin - geçirdiği — “sthaleler, evelce kullanıldığı. halde şimdi terkedilen kelimelerin lügavi ve istilâhi manaları, tarihi kaymetleri ile izah ediliyor. Bu suretle ilk türk haya- tından son İisan inkilâbına kadar lisanımıza giren bütün ke- limeler bu eserde mevcut buluna- caktır. Cenap B. bazı hususlar hakkın da alâkadar mutehassısların fiki- lerine müracaat etmektedir. ken, kendimize acıdım.. Bu adamı üstat diye tanımış olan nesle ve bugün ona hâlâ ustat diye hitap edenlere acıdım, kendimize acı- dim.. Çok şükür ki gelecek nesle acımıyacağız. Çünkü bu efendi, bana böyle galiz sözler söyledi de, foyasını bir kere daha meydana vurdu. Gelecek nesle ne mal olduğunu gösterdi... Tekrar kusurumun affını istir ham ve arn hürmet ederim efendim. Selâmi izzet Şehremaneti harap, — yıkılmak üzere olan binaları yıktırmağa karar vermişti. Lâkin hâlâ şehrin muhtelif - semtlerinde yıkılmağa yüz tutmuş bir çok harap binalar vardır. Emanet bir an evel bu kabil binaları muayene ettirse ileride yukuu — mühtemel — olan olur. kazaların önüne geçmi; Sebzeye rağbet Bir kaç günden beri sebze fiyat- leri biraz inmiştir. Halk şimdiye kadar ateş fiyatine satılan sebze- lere rağbet göstermeğe başlamış- tır. Binaenaleyh son — günlerde bakkalların ve kuru mevat satan- ların işleri kesattır. Ocak süpürücülüğü /— yapan kadınlar Bu gün iş sahasında kadınların erkeklerden hiç bir farkı kalma- işe girdiler, her boyaya boyan- dılar. Yeni gelen ingiliz gözete- lerinde - okudul ocak süpürücülüğüne kadar iler- letmiş .. yapan bir hanım. Muhiddin beyin teftişleri Şehremini Muhiddin B. evelki gün Sarıyere kadar boğaziçinde uzun bir teftiş yapmıştır. Muhiddin B. Büyükdereye ka- dar uzanan katranlı şosedeki ameliyatı teftiş etmi; Halk şarkıları Bu sene halk türküleri arasın- da en çok sevilen “ Evlerimin önü , türküsüdür. Bu türkü şen bir Ürfa bavasıdır. Geçen sene moda olan şarkı “ Bebek ,, idi. mıştır. Harpten sonra kadınlar ber | İşte ocak süpürücülüğü | Umumi temizlik Şehremaneti İstanbulda büyük temizlik yapacak İstanbul, dünyanın en pis şehir- lerinden biridir. Boş arsalarda, sokak refat günlerce teaffün neşreder. Ekser lağımların ağızları açıktır, buradan pis bir koku intişar edı İstanbulun imarı için hiç bir teşebbüste bülunamayan hükümet bu pislige karşı mücadele açmağa karar vermiş ve bir tanzim etmiştir. Bu programa göre mahalle iç- lerindeki mecralar, | ları temizlenecek, yollara dökülen süprüntüler kaldırılacaktır. in Emanet tanzifat program zafet ile şehrin sıhbatini kurtar- mak gayesi takip edilmektedir. Ziraat bankası Avrupaya tetkik heyeti gönderiyor Pek yakında ziraat bankasından bir heyet Avrupaya tetkik seya- hatına çıkacaktır. Şimdiye kadar ziraat bankasının Avrupaya — gönderdiği — heyetler üçe baliğ olmuştur. Bu seferki seyahata bankanın ikinci derecedeki müdürleri iştirak| edecektir. Gümrüklerin ıslahı Kırtasi muamelât azaltılacak, ışler çabuK görülecek Yeni gümrük tarifesinin ağus- tostan itibaren tatbik edileceği malümdur. Yeni gümrük tarifesi, yeni usullerin tatbikini icap etti- Tiyor. Bu itibarla gümrükte yeni teşkilât yapmak lâzım gel tir Haber aldığımıza göre, rük tarifesinin tatbikinden evel bazı tedbirler alınacak ve güm- rüklerde uzun senelerden beri devam eden eski ve klasik usul deha amcli bir şekle ifrağ edile- cektir. Bu yeni teşkilât, yeni tarifenin tatbikinden —evel — yapılacaktır . Yeni tarife , muamelâtın. süratı , tuccarın uzun bir muddet gümrükte meşğul olmamasını temin edecek esasları ihtiva edecek ve kırtasi muamele asgari bir dereceye indirilecektir. Muallim hanım efendi Ötedenberi mekteplerde ted- t ile meşgul olan banımlara “mualline hanım,, denilmekte idi. Yeni neslin bütün terbiyevi mes'uliyetlerini — der'uhte — eden muallim hanımların umumun hör- metini celbetmeleri muvafık gö- rülmüştür. Bu maksatla maarif vekâleti, maarif eminliklerine bir. tamim öndermiş ve badema — muallim Te gerek tahariren, gerek Şifahi sürette “ Hanım efendi , denilmesini bildirmiştir. Paris bestekârlar sergisi Konservatuar — muallimlerinden Cemal Reşit B. yakında Parise gidecektir. Cemal Reşit B. Paris- fe bestekârlar tarafından açılacak sergiye istirak edecektir. Bu ser- gide bestekârlar tarafından müs: bakaler B. sergide armonize Ana- ae dömileri gükkesektin ” ralarında bin türlü müzah- ulacaktır. Cemal Reşit -| AKŞAMDAN AKEAMA Standardizasyon İnsanlar, standardize ediliyor. Bunun nasıl vukua - geldiğini anlatmadan evel, standardizas- yon un ne olduğunu izah edelim: Sanayi henüz inkişaf etmemiş- ken, faraza araba yapan ustal. her arabayı, — müşterinin — talel ne göre, diger farklı şekillerde, zevkine göre, aklına . esti; yapardı. Binaenaleyh, bir. araba, gerek heyeti umumiyesi, gerek aksamı itibarile, öbürlerinden ayrı olurdu. Halbuki, zamanımızdaki otomo- bil istihsalâtı hiç de böyle değil- dir: Evvelâ, - istihsal “—merkezleri mahduttur: hepimiz, bütün dünya- daki otomobil firmalarını ezbere biliriz. Bu firmalar, otomobillerini, ve ötomobil aksamını, arabacı dastaları gibi, keyfemayeşa yap- mazlar. En mantıki, en ucuz, en kullanışlı, en elverişli tipi, önce- den tespit etmişlerdir. Yaptıkları ker model otomobil tıpatıp ötekine benzer. İşte, temerküz etmiş sanayiin, böyle, basma kalıp model çıkar- masına, standardizasyon diyorlar. | Bu neviden bir standardizasyon, yalnız sanayi istihsalâtında dej insanlar arasında da oluyor: Eski- den, her insan, kendi zevkine göre giyinir, kendine yakıştırdığı tarzda, biyık, sakal, saç uzatırdı. Lâkin, şimdi, öyle değil. Muhtelif Şu ve ya şu otomobil modeli gibi, şu ve ya şu insan modeli var : Erkekler, aynanın karşısına geçe- rek kendilerini Villi Friçe, Ru- dolf Valantinoya, Adolf Menjuya, Duglas Fayerbanksa benzetiyorlar; kadınlar da, Klara Bova, Billi Dova, Lora Laplanta, Kolin Mura ve sajreye... Derken efendim başlı- yarlar onlar gibi giyinmeye; onlar gibi hareket etmeye, onlar gibi saç, sakal, biyik uzatmya ve sürünmeye.. Dün, vapurda oturürken, altı tane Klara Bov, yedi tane Villi Friç, on iki tane Rudolf Valan- tino, dört tane Duglas, iki tane Adolf Menju saydım; ve bir hanım çalışırsam, keudi üzerimde işlersem Harold Loyda benzemek mazha- riyetini elde- etmem muhtemel bulunduğunu söyledi. Gazetelerde — okuyoruz: Avru- pada güzellik enstitüleri çıkmış; insanın burnunu, gözünü, kaşımı, yanağını, kolunu, bacağını şeklen değiştirebiliyorlarmış. Bu sanat, daha ileri giderse, faraza, 10-15 sene, sonra yolda parmakla sayı bilecek kadar mahdut tipli insar rastlıyacağız; ve, ayaı firmayı taşı- 'yan otomobilleri yekdigerinden nasıl ayırt edemezsek bunları da ayırt edemiyeceğiz! (Vâ-Nü ) Halk şarkıları konseri Evelki gün Halk bilgisi tara- fından konservatuvar - binasında bir halk konseri verilmiştir. Kon- serde çalınan Anadolu havaları pek beğenilmiştir. Konserden sonra koservatuvar ÜN Yusuf Ziya B, halk tür- külerinin ne suretle toplandığını anlatmıştır. içki kaçakcıları ile mücadele neye mal oluyor? Amerikada içki kaçakcılğı ile yapılan mucadele tevsi edilmiştir. Yeni teşkilât ile içki mücadele bütçesi 939 milyon dolara, yani 1 milyar 860 milyon türk lirası balig olmuştur. SN00 Ş00

Bu sayıdan diğer sayfalar: