27 Ekim 1929 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 6

27 Ekim 1929 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Sahife 6 Z Akgar a S 21 Teşrinievel 1929 ANADOLU GAZETELER! | f f | MAHKEMELERDE:, Diyarbekirden ParısMergisı Z |Bir keçi hikâyesi Ka 1950 senesinde otomobiller — Bakımırken fenanın aşkından, hevesinden Bir fihama kaptırdım gölen serserisini; Hlerandan maideler devşürüp kâbesinden Tavafottim dün akşam kızların perisini, Nüşederek aşkını, saçare sermesi. oldum, Bi bir gebrayin vakti dünyayr doğan dilberi| Yenedik yollarında hayli patperest oldum, Zindanlardan çıkarıp serabe doğan dilberf Bu şüri dün gelen Diyarbekir gazetesinin edebiyat sayfesinden aynen aldım. Manzüme - uzayıp . Şair, eserinin her satırın- da “Venedik yollarında putperest tekarlonun, Dovilin, daha bir çok 'uzak ve şüirli diyarların, aristok- rat ecnebi şehirlerinin hasretini çekiyor Venediğin o yalnız ismi, Diyar- bekirli şairin yüreğini ağzma ge- tiriyor, Paris için “ahl,, çekiyor, li z yaşı döküyor, Mon- için verem oluyor, Dovil intihara kalkışıyor.. Diyarbekirde otur, sonra da » Venediğin, Parisin, Dovilin, Mon- ; tekarlonun, Nisin hasretini çek... Muhakkak ki Diyarbekirli man- 'zumeci bu şehirleri rüyasında bile igörmemiştir. Yazısındanda anla- şılıyor. ya. Ne olurdu şair efendi, masanın “başmnda oturup ezberden Venedik, Nis, Paris, Dovil — tahassüsatını yazecağına — içinde — bulunduğun Diyarbekiri yazsaydın!.. Mamafih kabahat sende değil İstanbullu meslekdaşlarında..Onlar terkos suyu- içerler, “Şampanya içtimi, Diye yazıyorlar.. Bir l3f vardır! Üzüm üzüme baka baka kararır derler.. İşte tam orta Anadoluda çıkan bir gazetede bir şüir: Ruhum... Titreyor ta derinden.. Her yerinden Muzik Çalıyor Ali baba Ramona Arjantina.. Ruhum.. Titreyor ta derinden Biçare şairi şuridedil İstanbulda Ramonanın, Arjantinanın her ağız- da çiğnene çiğnene pıllım pıllım gürük bir sakız haline geldiğini >Her gün dinlediği Bilal oğlan, Kiz sacların ve saire gibi © canım Afado'u havaları” varken şairin Mamafih gene tekrar kabahat onda değil İstanbullu meslekdaşlarında... Hikmet Feridun edeyim Pis Bir köy » Manisa, 24 (Hususi) — Geçen gün Muradiye göyüne kadar git- tüm, Evvelce belediye - teşkilâtı var iken köyün işleri az çok ba- şarlıyordu. Şimdi köy kanunu beyeti / ihtiyariyeye — büyük — bir salâhiyet vermiş ikem maalesef ihtiyar meclisi Muradiyeyi çok ihmal ediyor. Çarşı pislik iceri- ginde, dükkânların önleri kar- paz ve kavun kabukları ile kek- Oturduğum — kahvenin çamur bataklığı içinde, bu m h:ııııdı muhtar efendi yede ayâk ayak üstüne koyup agarasını Muradiyenin bü günkü pisliğinden kurtulması içla çok şiddetli davranmak lâ- zamdır. Vali Nusrat beyin nâzarı | biller ise üç tekerlekli idi. Bugün- dikkatlerine arzederim. nasıl bir şekil alacak sonra otomobilcilik büyük bir inkişafa mazhar oldu ve bugün gördüğünüz zarif arabalar mey- dana çıktı. 1905 ile 1919 otomobilleri ara- sında şekil, sürat, zerafet, makina itibarile bü farklar — vardır. Acaba 21 sene sonra, yani 1950 de otomobiller nasıl olacaktır?... Bir çok kimseler bu suali merak- İa soruyorlar. Bir otomobil mecmuasının verdi ği malümata göre 1950 teki otomo- rille bugünkü otomobil arasında gok büyük fark olmayacaktır. Otomobiller artık tekâmül dev- rine vasil olmuşlardır. Bundan sonra hafif bazi tadilâtla iktifa cektir. Motörlerin 8 ve 10 indirli olması, şasinin alçalması | süratın bir parça daha artması mühktemeldir. Oşomobillerin çok değişmeme- ıiı.'ıı:1 bir sebepte seri halinde inşaltın artmasıdır. Şimdi günde :'?am otamobil inşa eden fab- alar vardır. Bunların çıkardık- Sergiyi her gün binlerce halk kte, teşhir edilen ar üyük bir alâka ile seyr- eylemektedi Paris sergis fabrikaları değil dünyanın her tarafındaki otomobil müesseseleri '€n son modellerini teşhir etmiş-| lerdir. Bunlar arasında hakikaten (Ş çok şık ve çok zarif olanları. vardır. Otomobil meraklıları her arabanın önünde durarak saat-i lerce seyrediyorlar. Otomobiller her sene şekli bir parça daha değiştirdiği için sergidöki en son modellerle eski Pi arabalar, hattâ bugün piyasada işliyenler arasında mühim farklar |. ardır. Geçende de bahsettiğimiz gibi bugünkü otomobillerin ecda- dı buharlı idi. Öküz arabasına benziyen uzun bir arabaya konmuş büyük bir kazan ve bacası ile çok garip görünüyordu. Motörlü ve lastikli ilk otomo- Bugünkü otomobillerin ecdadı olan buharlı araba ve llk motörlü otomobil yen arabalar 1905 ten sonra mey- dana çıkmıştır. Fakat, bumlar çok yüksek, ön kısmı pek kısa, bugün çok çirkin görüncn bir şekilde idi. Harpten | büyük masrafı Her tarafta köpek merakı artıyor.. Londradaki köpek klübünden sonra Amerikada bir köpek terzihanesi açıldı. Burada köpekler için elbiseler dikiliyor kü otomobillere Jbir parça benzi- 1 olmaktadır. (Çok rağbet gören köpeklerden hyor. İstanbulda bazı zengin aileler arasında köpeği için ayda seksen yüz lira sarfedenler çoktur. Cins köpekler pek pahalıya sa- tılmaktadır. Son senelerde çok rağbet şöıeıı kurt köpeğinin Gözlüklü pipo meraklısı bir köpek Son seneler zarfında köpekler | me ciheti de temin olunyor. Kışın birden büyük bir itibara mazhar ali bavalarda, yazn akşamı gida. Hemen her evde bir köpek S ggee ae bediiniiee Je b YöNE KİĞR | yeza glrak rerm eke gaha aile efradından daha büyük bir | Öyle kadınlar vardır ki ker muhabbetle seviliyor. pek zayıf oldukları ve yol yürüme- öpeğe sabahları süt, ögle ye- | meleri lâzım geldiği balde her meklerinde pirzolalık et, akşam- | gün köpeklerinin hatırı için bir ları et suyunda kabartımış ekmek | kaç saat yürüyorlar. iyı DERa Her gün şeker, çikolata | — Köpekler için mükemmel ya- | — Köpekleri terbiye için mektep: taklar yapılıyor, hayvan sik sık | ler açılmıştır. Günde 3 lira ücret YAK ae başka gez- | baytara gösterilerek aşı yaptır- | mukabilide — buraya — köpekler darı otomobillerde küçük tadilât | | olduğunu İki genç, biri erkek, biri kadın, hi karşısında — durdular. Kadın zarif, uzun boylu, el , sarışın .. Erkek geniş göğüslü, esmer. Yan gözle biribirlerine bakıyorlar. Kadın Çok asabi, erkek sal Zabıt okundu, anlatıyor : —“Reis beyfendi! Hava güzeldi. Yatak —odamın — penceresinden bahçeyi - seyrediyordum . Ko:m birdenbire - kapıyı — açıp koştu, sür'atle bahçeye baktı, bir kelim söylemeden beni dövmeye başladı, ağzımdan, bunrnumdan kan getirip bayıltlı. — Niçin dövdü? mşumun - bahçesine bak- tığım için! — Bahçeye - baktığın için mi dayak yedin? — Evet efendim — Kızım hiç böyle şey olur mu? — Kendisine sorun. — Bahçenizde ne vardır? — Bahçe bizim değil, komşu- nun. kadın davasını — Yal.. Peki komşunun bah- çesinde ne vardı? — Hiç efendim, tavuklar, bir de keçi. — Kocan (keçiye baktığın için seni dövmüş olmasın. — Bilmem. — Sen söyle oğlum karını niçin dövdün ? li var mı imiş efendim? — Evinizde sizden başka kimse oturur mu? — Yalnızız. — © halde ne şahidi arıyor- sun ? Yoksa sen de keçinin şahit öşterilmesini mi bekliyorsun ?.. övdün mü karını ? — Hayır efendim. — Dövdü efendim. — Hayır efendim. — Evet efendim. — Kâfi efndim. Heyeti hâkime darp fili sabit olmadığı için beraet karar verdi. Erkek memnun, kadın sinizli mah- kemeden çıkıyorlar.. Koridorda kocasının alaylı ve zalerli gözlerine hışımla bakan kadın ürpererek söylenmeye baş- la —Sen görürsün kabakulak! ka- baran hindinin tüyünü bir gün yolarak,, Erkekğin kakkahaları kadını büsbütün coşturdu: Bu sefer komşunun keçisine gencine bakayımda sen de sarışın Avrupada köpekler daha çok itibardadır. Londrada — geçende bir köpek kdübü açılmıştı. Kibar- ların köpekleri akşamları burada toplanıyor, güzel şeyler yiyor, biribirile oy;’:ym'duf ”| İübe nazire olarak Amerikada da köpekler için bir terzihane açı- mıştır. Burada sabah gezintisine çıkan köpeklerin boyunlarma ne kordela bağlamak lâzım geldiği ne şekilde tasma takılacağı karar laştırlmakta, köpeklere elbiseler dikilmektedir. Ziyarete gidildiği zaman köpeğe hanımının elbisesi renginde kor- dela bağlanması moda olmuştur. Seyahata çıkıldığı. zaman ve kışın uzak yerlere gidilirse ne gibi kürkten palto yapmak lâzım terzihanenin emrinde bulunan bir baytar tayin etmek- tedir. Köpek muayene edilerek vücudunun — tehammülüne — göre ince ve ya kalın kürkten paltolar yapılmaktadır. Her köpeğin cinsine göre giye- cekleri mantolar değismekte, ve tasmaları ile kordelalarını bağlamak gekli de başkalaşmı O ee $ Pariste ve şube açmağa hazlı

Bu sayıdan diğer sayfalar: