7 Kasım 1929 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 9

7 Kasım 1929 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 9
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Padişah, Elviranın duasından her hakikati anlamıştı. odasına gidince: «Yunus, dedi, çabuk bana şimdi bu kadını, kimse görme- den yakalayıp Elvira, Sultan Mehmede hayatını naklediyordu: «Anam, belirsiz... sokakta kalmış adam çıklı ve beni evine götürdü...» Sultan Mehmetle harbeden bey karısının Üzerine yürümüştü... Elvira duaya başlamıştı : — Allahım ! Sen bizi buraya sâlimen getirdin | İşlerimizi iste- diğimiz gibi bitirdin ! Yarın erkeklerimiz — muzaffer — olarak Edirneden ayrılacaklar. Sen on- dara hayırlı yolculuk nasip et.. Bir kaç gün sonra, ben de arka- darından gideyim ... Allahım ! Sen Bizansı, Türkiyenin hücum 've taarruzundan bırak. Sofralarımızın şarapları düşman elile dökülmesin .. Allahım ! Yalvarırım sana . Yunus bey, Elviranın münaca- tını aynen tercüme ederek Padi- gahın kulağına söyliyordu. Snltan — Mehmet — hiddetinden titriyor, fakat gözünü delikten ayıramıyordu. Elvira duasını bitirdikten sonra ayağa kalktı ve yanında duran bir kadeh şarabı başından aşağı dökerek bülün vücudunu şarapla aslattı. Kendi kendini üç defa takdis etti... Hıristos un, yanında taşıdığı küçük resmini öptü. Genç kadın artık müsterihti. Allahtan ve peygamberinden söz almış gibi, yüzü güldü. Memnun, mütevekkil, yerinden kalkarak tek- rar giyinmeğe başladı. Yunus bey, Hünkârın burnun- dan solumağa başladığını görünce, kırdığı potun ehemmiyetini anla- miş ve duayı aynen tercüme etti. ğine pişman olmuştu. Hünkâr ayağımı yere bastı. — Haydi yürül Dedi. : İhtiyatkâr ve sessiz adımlarla | yürüdüler. Elviranın — odasından - uzaklaş- mışlardı. Padişah, Bizans elçilerinin Edir- meye ne maksatla geldiklerini ta- mamile anlamıştı. Bizans tehlikedeydi. Bizanslılar türklerden korkuyor- lardı. BİZANSIN SON GÜNLERİ! - Mektep ve müessese müdürü beylerin nazarı dikkatine : 23 KURUŞA SOBA BORUSU Muhtelif şekilde soba ve malzemesi ucuz Hiatla satılmaktadır. Yazan: iskender Fahreddin getireceksin...» bir çocuktum! karşıma bir Karamanoğullarından Yusuf Osmanlı devleti ordu ve donan” | ması ile, korkulacak kadar kuv- vetliydi. (Elvira ) n münacatı Sultan Mehmedi ikaz etmişti. Yunus beyin omuzuna vurdu: — Elviranın duasını işitmemiş olacaksın! Sarayda buna ait bir kelime duyarsam kafamı kopa- Dedi. Teminat almağa lüzum görmeden şu sözleri ilâve etti: — Çabuk, şimdi Elviramın oda- Delikten gözetle ve biter bitmez kapıyı vur. kendisini bekledigi- — Baş üstüne Padişahım! — Sakın almadan gelmiyesin haza... Kocası ile görüşmek fır- satını bulursa, mahvolduğun gün- dür, anlıyor musun? «Evvelâ bir heykeli sevmiştim..» Elvira anlatıyordu: — Benim hayatımı öğrenmese- miz daha iyi olur Padişahım! fa- kat, madamki irade buyurdunuz; arzedeyim. Ben anası, babası be- lirsiz bir çocuktum.. çok iyi hatır- hyorum, bir gün sokakta oynar- | ken, karşıma bir adam çıktı ve beni — sevip — okşadıktan | sonra: “Benimle — beraber gelir misin? Sana yemiş ve oyun- | 10da içtima edeceğinden müessis | cak alacağım !, dedi. Ben boğa- | zıma düşkün değilim; yemiş keli- |mesi kulağıma girme Fakat, V oyuncak... bu benim en çok sev- | diğim bir şeydi. Zenğin çocukla- rının ellerindeki oyuncakları gör | dükçe gıpta eder, hasedimden ağlardım. “Sana oyuncak alaca- sözü beni teshir etmeğe Kolumdan . Baş tuttur. Bizansın en maruf bir heykeltıra- şıydı. Karısı ve benim kadar kü- gük bir kızı henüz yeni (Mabadi var) “Eleonor dö Paris,, ticarethanesi Parisin meşhur “PATOUT, “REBOU! 'ROSE DECA,, “ALPHON- | SİNE,, elh... ticarethannlerinden getirdiği en son moda kadın şapkaları kolleksiyonunu 1 teşrinisaniden beri saat 9 dan 12 ye ve 14 ten 20 ye kadar Bevoölunda Hidivival Pala 'm salonlarında teşhire başlamıstır. Lik maçları bu cuma başlıyor İstanbul futbol şampiyonasının 1930 mevsimi lik oyunları bu cuma Taksim stadyomunda baş- hyacaktır . Senenin ilk maçı Fenerbahçe - Vefa, Galatasaray - Beykoz arasın- da icra edilecektir. İstanbul birinci ve ikincisinin daha ilk oyunlarda sahada görünmesi ve alalacakları neticeler bu mevsim için pek tam olmamakla beraber hakiki kuvvet ve kıymetlerini anlamış olacağız. Son günlerde yaptıkleri maç- lara nazaran Fenerbahçe geçen seneye nisbelle bu mevsim daha faal ve gayretli, Galatasaray ise | nisbeten daha zaif bulunmuştur. | Şu ufak mukayeseden sonra Fenerbahçe lik oyunlarına daha emniyet ve ümitvar olarak girer- ken Galatasaray hiç şüphe yok ki ayni netice için çok daha | büyük gayret sarfına mecbur | kalacaktır. Vefa her maçta temiz oyna- makla maruf bir takımdır. Geçen sene Galatasarayla iki defa da berabere kalması buna en bü- Beykoya. gelince yete kadar - gayretli oynayan bu takun da hemen her zamak için tehlikeli maçlar yap- mak kudretindedir. — Ö Besim Fenerbahçe müessesan heyeti Fener bahçe umumi kâtipliğin- den: Fenerbahçe müessesan hey- eti 8 Teşrinisani Cuma günü saat azaların behemhal teşrifleri - rica olunur. Mf. V. MATBAACILIK MEKTEBİ İSTANBUL KURSLAR TERTİP TASHİH TİPOGRAFİ LİTOGRAFİ ÇİNKOGRAFİ mek şartları: 'TASHİH kursuna: Orta mektep B mezunları " ÇİNKOGRAFİ kursuna: Orta mekteple san'at mektepleri mezunları 'TERTİP, TİPO, LİTO kurs- larma: Yaş ve menşe aranıl- maksızın her talip alnacaktır. Eayıt için : Her gün saat 15-17, Dev- let Matbaasına müracaat edil- melidi Hareket hasebile KELEPİR Tekmil tesisatı ile ve mü- kemmel bir halde vasi bahçeli bir birahane satılıktır. Müşte- rileri çok, vaz'ıyet emindir. Taliplerin Galatada Şişhane karakolunda Müllet birahane- sine müracaatları, Mevlüdü Nebevi kıraatı | dira bedel mukabilinde alınal İchiya adasında, Bal- galle isminde zengin bir adamın Restitue ismin- de bir güzel kızı vardı , ona, bitişik Procida adası sakinlerinden Jen isminde bir delikanlı çıldırasıya âşık - oldu. Kız da delikanlıyı sevdi. Artık, geceli gündüzlü, kaçamak usulü ile bu luşmağa başladılar. Fa- kat şimdilk masumane öpüşmekten ileri var- miyorlardı. Jsan, Restitue'yi öp- meden edemiyordu. Hattâ, sandal bulamadı- ğı zamanlar, bir adadan öbürüne, yüzerek geçi yör; © gün zarfında bir aksilik çıkar da genç kız evinden sıvışamıyaz cak olursa — delikanlı, onun oturduğu evdeki duvar taşlarına yüzünü gözünü sürüyordu; taşları öpüyor- dü. Hasılı, bu ev, Jean'ın naza- rında bir mabet , Restitue de bir ilâhe idi. Bu şairane ve temiz aşk devam ettiği aylar zarfında, genç kızın bir gün aklına esti; eline sedef kabzalı minimini bir hançer ala- rak, sahile indi; kayalar üzerinde allıya sıçraya istiridye toplyarak taze taze yemek sevdasına kapıl- dı. Her istiridyayı — yedikçi denizi dudaklarından öpmü oluyordu. Böylel sahil boyunca epi lıktı Bu ağaçlığın gölgesinde, Napoli" neşe içinde, lerledi. Ağaç- yere kadar geldi. den dönen birkaç Sicilyalı oturmuşlar, dinleniyorlardı. Ken- dilerini henüz görmiyen böyle hasna, müstesna. bir kızın yonlarına doğru şarkı söyliyerek ce, Mevlâ'nin he- diyesi addettiler . Hemen, pusu kurarak, Resti- tue'yi yakaladılar. Genç kız, bar ğırdi çağırdı ise de bu. tenha yerde kim duyaaaar? Allahın dağıl Sicilyalılar kızı kıskıvrak yakaladı. Gemilerine bindiler. Gemide, onu teselliye kalkıştılar.Önüne birçok oyalıyıcı şeyler koydular amma, mafile! Kız, büngür, hüngür ağlıyor. Gemi Kalabre adasına geldi; Bakireyi kral, taktim ettiler vakit, — Sicilyallar, — aralarında munakaşaya tutuştular. — Bu kızla ilk önce sen yata- caksın! — Yağma yok.! Ben yatacağım. Bakirenin ilk vüsletini hiçbiri öbürüne vermek tarafına yanaş- mıyordu. Gözlerini şehvet ve kan bürümüştü. Baktılar ki, aralarında müthiş bir maraza çıkacak; içlerinden biri, şöyle bir teklifi ileri sürdü: — Haydi, bu kız, biçbirimizin almasın da, onu Sicilya'ya sap- sağlam götürelim; ve, kral haz- retlerine taktim edelim. Her halde, müthiş atiye alırız! — Kabul! — Kabul! — Kabul! — Kabul Bütün gemiciler” bu teklifi ka- bul ettiler; Restitue'yi, el değ- memiş bir halde Sicilya'ya götü- Tüp kıral Fredrice taktim ettiler. İhsan aldılar, KağfYaL o sıralarda azcık hasta li İyişeşince, gu bakire ile el bir gece geçiririm. Onu kadınlar dairesine - götürün. Baş gözde odasına koyun! -dedi. Kızın kime nasip olacağı yarın anlaşılacak! Nafia vekâleti Yollar münakasa komisyonundan: Kütahya vilâyeti dahilinde ve Kütahya - Afyon yolunun“10,, uncu kilometrosunda, Porsukçayı üzerindeki (B. T. 83) Porsuk köprüsünün mevcut ayakları usülüyle münakasaya konulmuştur. Münakasa 20 teşrinisani 1929 Çarşamba - güni | Vekâleti Müsteşarlık makamında ine yapılacak betonarme Üst yapısı kapalı zarf saat 15 de Nafia müteşekkel” komisyon tarafından icra kılınacağından taliplerin münakasa müzayede ve ihalât “kanunu ile olbaptaki — şartnameler tarifatı dairesinde hazırlıyacakları teklif mektuplarını makbuz mukabilinde vekâlet Müsteşarlığına tevdi eyle- meleri ve şeraiti öğrenmek üzre İstanbul ve Kütahyı hendisliklerine ve Ankarada Yollar etmeleri lâzımdır. Nafia başmü- ürlüğüne müracaat Umum Mi Proje ve şartnameler Ankarada Yollar Umum Müdürlüğünden (10) Münakasaya iştirak edeceklerin ehliyet vesikalarını berayı tetkik Münakasa gününden lâakâl 2 gün evel Ankarada Yollar Umum Mü- di e tevdi eylemele meşrüttur. İspirto ve ispirtolu içkiler inhisarı Umum müdürlüğünden: İdarenin kabataş anbarında tahminen 20,000 Paşabahçe anbarında 70,000 kilo tahta sandık ankazı ile S0 dane sağlam ve iki tane köhne çuval ve 200 tane gaz tenekesi vardır, Bunlar ilân tarihinden müracaatları. | itibaren bir hafta zarfında satılacağından taliplerin mezkür anbara

Bu sayıdan diğer sayfalar: