17 Kasım 1929 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 9

17 Kasım 1929 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 9
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

17 Te i 1929 Tarihi roman tefrikamız:34 İBİZANSIN SON GÜNLERİİ| — Yazan: iskender Fahretdidin Sultan Mehmet, Bizans hududunun Rumeli kıyısında büyük bir hi isar yaptırmağa harar vermişti. Bizanslılar el altından (ROMA)Jnın kapısını çalmayı da unutmamışlardı... Kardinal İZİDOR Bizans ve Lât İmperatorun sarayında canlı Sultan Mehmet, gözdesini yar mına oturttü. — Niçin titriyorsun, Safinaz? — Korkuyorum... Genç kız fazla bir şey söyli yemedi. Asâbı, ayakta duramıya- cak kadar bozulmuştu. Hünkârın ayaklarının dibinde yere düştü. Safinaz en ziyade Padişahın gözlerinden korkmuştu. Sultan Mehmet gözdesinin elin. den tutarak: — Kalk, dedi, senin bir kaba- tin yok.. Hattâ onun da... Padişahın — iltifatından cesaret alan Safinaz, Hünkârı etekledi Onu Bizans elçileri - iğfal etmişler, Sultanım! — Herşeyden haberim — var... merak etme. Safinaz hayretle sorı — O halde, tahrif edilmiş mu- ahedeyi nasıl imzaladınız? — Dostumu, düşmanını anla mak için herşeye göz yumdum... Bilhassa düşmanlara karşı, aldan- miş vaziyette - görünmeyi daha faydalı bulduğum için süküt etmiş- O, bu hiyanetinim cezasını fakat onu, elçiler böyle olarak kullanmasay- dı!ır: ben de Bizanslıların devle- fimiz hakkındaki - düşüncelerini kolaylıkla keçfedemiyecektim .. . müahedeyi — imzalarken - içimden gülüyordum! Safinaz, bu hâdiseden tehlikesizce yakasını — kurtardığından — çok memnun olmuştu. - Safinaz irade ve muhakemesini toplıyarak ayağa kalktı ve güzleri aşağıda, düs Me LA Padişak şözdesini okşadıktan sonra odadan çıkıp gitti.. Safinaz da kendi odasına geldi. Safinaz iki gün evel Elvira ile görüşürken , Bizans ve Anadolu vaziyetleri hakkında, mühim ma- lümat elde etmişti. Bizans - dilberi ile aralarında göyle bir muhavere geçmişti —( Kestantin )in çok . askeri — Hayır ... — Niçin yok ? — Sefahat âleminden / kalkıp ta hududa gitmek... işte bu, Bi zanslılar için yapılması mümkün olmıyan bir iş... — Karamanoğullarile nasıl? — Neden soruyorsun? — Ben onlardan birinin kızıyım aranız da. — Sahi mi...? — Evet. — Kimin kızısın? — Yasuf beyin... — Asa... Bizim Hamzanın da- yısı Vemin olamadığı tin kiliselerini tevhide çalışırken bir modelin esiri mi olmuştu..? Kardinal İzidor sarayda, büyük - ressamlara modellik eden genç| | bir kızın peşini bırakmıyordu. — Evet... Biz onu çok seve çünki , Karamanoğallarının bar şında — bulunan İBRAHİM — bey evelce İmperatora karşı lâkayt idi.,. Onunla (Kostantin) in arasını bulan ve (Bizans) la (Anadolu) dostluğunu temin eden odur. Safinaz bu muhavereyi hatırla- yınca vaziyeti bir dakika içinde tetkik ve tahlil ederek şu neticeye vasıl olmuştu: Padişahın - Anado- | ludan korkosu yoktu.. Çünki elinde, rehine olarak kendisi vardı. Sul- tan Mehmet Bizans üzerine yürü- yecek olursu İBrahim ve Yusuf beyler Bizans İmperatoruna mad- deten yardım edemiyeceklerdi. İşte, Padişah en ziyade buna güveniyordu. Sultan Mehmedin kimseye itimadı kalmamıştı. - Hükümet adamları arasında © gün fmühim tahvilât Aradan bir hafta geçmişti. Pa- dişah Rumeli kıyısında ve Bizans hududunda (şimdiki Rumelihisarı) büyük b hisar inşasına karar vermişti. Bu esnada, Padişah, İmperato- run gizli bir teşebbüsünden de ha- berdar olmuştu. Kostantin vaziyetten tamamile için Romadan muavenet talebinde bulunmuş ve buna mukabil Bizans ve Lâtin kiliselerinin tevhidine muvafakat edeceğini bildirmişti. O günlerde (Romadan) Bizansa — Sizin Hamzanın m gelen Kardinal İzidor - sarayda tetkikata başlamıştı. (Mabadi var) Eczacı kalfası aranıyor Devlet Demiryolları ve Limanları umumi idaresinden: eczahanesi için şehri 65 li Konya İşletme Müfettişli; ücretle bir eczacı kalfasına ihtiyaç muayenci — sıhhiyesi İşletme Müdürlüğüne müracaat eylemeleri. ra - kılımmak müfettişliklerine - Ankarada maktu vardır. Talip olanlarır Devlet Demiryolları Zat İşleri |*Sinema, gzetesi bu boşluğu tama- stihan ve | Haydarpaşa ve Konyada | çinin mubay Çocuklara mahsus Kiymetli eşya piyankosu (AKŞAM)ın ÇOGUK DÜNYASI Küçük karilerinden gördüğü | rağbet dolayısıyla kendilerine Kıiymetli eşya piyankosu | şeklinde hediyeler | karar vermiştir. 500 liralık Eşya piyankosunda 83 kari- imize —muhtelif “kıymetlerde | bediyeler verilecektir. Birinciye 100 lira ikinciye — 30 üÜçüncüye 20 ,, ve 30 kişiye 5 lira kıy- metinde eşya verilecek ve 50 kişiye de 200 Jiralık Şeker, Çikolata, | Kitap ve sair hediyeler | verilecektir. Şurasını izah edelim ki, bu eşyayı, karilerimiz, kendilerine | göstereceğimiz büyük: bir ma- Bazadan bizzat arzu ettil leri cinsten alacaklardır. ve bu eşyanın parasını gazatemiz ( verecektir. nğFSİlU“au vermeğe başladık ze- HER GÜN | 3üncü sahifenin alt tara- | İ fındaki kuponumuzu — | kesip saklayınız ! Bu kuponları ne vakit dereceğinizi ayrıca yazacı Kuponlar için Her gün ga- | zetemizi takip ediniz. Piyanko || | hakkındaki fazla tafsilâtı bilâ- hara verceği YENİ NEŞRİYAT — Sinema gazetesi Memlekette bir çok spor mec- muaları çıktı, bir çok kadın mec- muaları çıktı, çok ilim, sanat, edebiyat mecmuası çıktı. Her işe her mesleğe dair gazeteler mec- mualar intişar it Lâkin adam akıllı bir sinema mecmması çıkma- mışlı. Üç haftadan beri intişar eden mile doldurmaktadır. Sinema gazetesinin üçüncü nüshası hakikaten gerek tabı ve gerek leki — yazılar itibarile pek mükemmel şekilde çıkmıştır. Bu sayıdaki “Âmerikan "Bessi Lovun hayatı,, , nişanlananlar, Haftanın filimleri ve Sinema havadisleri,, bakikaten 1500 liralık| | harısının Verone'deki Charles Foley'in hikâyeleri « Genç ve güzel karısının bir çok delikanlıra metreslik ettiğini biliyor; fakat. On üç yaşıma henüz basmıştım. | | | ki, annemi kaybeden ve servetini ticarette batıran pederim, beni, Verone şehrinde'amcazadelerinden biri nezdine gönderdi. Bu zat, beni, soğuk bir tavırla karşıladı. Kanssı ile birlik olup, bana, hiz- metçi muamelesi yapmağa baş- ladi. Babamın amcazadesi olan ihti- yar büyücü Messer Gretto ile | genç karısı Monna — Dolfa'nın evine kapılanmamın acı batırasını hiç unutamıyacağım; ve daima lnetle yadedeceğim . rabbi ! Bunlar, ne idiler, ne — acaip N Yarafta, “üciz karıkoca ! Kükanç- hk, - öbür tarafta, küstahça ve sırnaşıkça bir sefahat ve fuhş bir temayülü! Monma Dalfa, aslen bir rum kadını idi. Korsanlar ta- rafından — aşırılmış ve Cezair'e götürülerek, oradan, sihirbaz Gret-) to'ya satılmış. Kadınm, kocası ve aymı zamanda efendisi olan bu adama karşı beslediği nefret, işte © zamandan beri Evlerinde bulunduğum ilk aylar zarfında, karı koca arasındaki bu ünasebetten asla şüp- helenmedim. Messer Gretto, genç ve güzel çok de- likanlılara metreslik ettiğini biliyor; fakat, bunu, görmemezliğe işitme- mezliğe geliyordu. ihirbaz, bütün gününü, simya- hanesinde geçirmekte idi. Elinde, daima, kalın meşin eldivenlerle, gözünde gözlükle, şişeler; inbikler, kavanozlar, cam huniler, kumsaat- leri, ölü kemikleri - ortasında ya- | şar; birşeyler kaynatır, birşeyler | süzerdi. — Bir takım — tılısımlar, mandragoreler elde etmeğe ça- balardarı, ıstrlap âletlerine bakar; remiller döker; cifirle uğraşırdı. Simyahanesinde — birçok — canlı acip hayvanlar vardı: kertenkeleler, akrepler,yılanlar, semenderler, sü- | di. ların kimi, kavanozlarda, kâmi tüp- lerde, kimi kafeslerde, kimi zem- billerde, saklı idi. Ben bu hay- vanların yiycceklerini Messer Gret- to'nun tarifi üzere hazırlardım. Hayvanlara, yemlerini, bizzat kendi tevzi ederdi Si yahanede en ziyade alâkamı calip olan şey, kocaman bir tekne idi. Bu teknenin Üzerinde, ufki bir tahta durur; tahtanın üstünde de, muazzam bir taş ağırlık eder- Sihirbaz, bu teknenin içine bakmama izin vermiyordu. Bu rutubetli karanlıkta hangi zahife- — Sakın ona ilişme, kızim! Tek- 'nenin içinde Gecko |. var derdi. Bu garip isim, ve, ihtiyar sihir- bazın - esrarengiz tavrı beni kor- kutuyordu. Monna Dotfa, gel zaman git zaman, zamparaları içinde Fiare- uza Stampa isimli bir zabite gönül verdi. Bu zabit, öteki âşık- ları gibi, dilber kadına masraf görmek şöyle dursun, bilâkis, ondan para sızdıriyor; ve, mücevheratını, kiymetli — elbise- lerini, teker teker ondan ala- rak çarşı pazar, haraç mezat satıyor; paraya tahvil ile kumara veriyordu. Bütün bunlara muka- bil, Monna Doka'ya teşekkür edecek yerde, onu paylıyor, di yor, el âleni içinde tahkir edip rezil kepaze ediyordu. Paralı olan âşıklara göz yeman Messer üıdkv,vş(ansığhny para sızdıran bu zabite karşı lâkayt olamadı. irbaz ne yaptı? müthiş - birşey - yaptığını Ne yarın göreceksiniz; ve, tasdik ede- | ceksiniz ki, böyle müthiş bir ma- cerayı daha işitmediniz. bi bulanan kertenke aden Sakonkur denilen hay Şemseddin Sami lüz Mütercimiz (Vâ - Naj le Bandırma beledıyesı riyasetinden: Elektrik tesisatı için lüzumu olan ve şartnamesinde evsafı muharrer 75 adet elektrik saatı alınmak akasaya vazedilmiştir. Saatler Simens, A- E - G, ve ya Bergman fabrikaları mamulâtından olacaktır. 3 Kânumuevel 929 Salı | günü saat 15 te ihale edileceğinden talip olanların Bandırma belediye dairesine müracaatları ilân olunur. Bandırma belediyesi riyasetinden: Bandırma belediyesi için lürumu olan 860 lira kıymeli muhbammenesinde 26 kalem elektirik melzeme- sı aleni olanların ginden ği üzere Bandırma belediye dairesine muracaatları ilân olunur. kasaya vazedilmiştir. 2 /Kânunuevel /929 Sah günü saat 15 te ihale edilece- lât almak ve malzeme İistesile şartnameyi görmek ve münakasaya iştirak etmek

Bu sayıdan diğer sayfalar: