22 Aralık 1931 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 6

22 Aralık 1931 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Sahife 6 iii Ankara mektupları Ankaranın meşhur balını bulmak neden imkânsız? Son zamanlarda arıcılığı ileri götürmek Ankara, 19 kânunuevvel — Ankaranın nesi meşhurdur? Sua- line: — Balı, armudu, kedisi! Cevabı; adeta bir darbımesel bükmüne girmiştir. Ankaranın balı şöhretini muhafaza etmekte ise deo eski © balı bulmak hemen imkânsız gibidir. Harbi umumide ve istik- lâl harbinde Ankara bahçeleri . esaslı: tahribata maruz kalmış, « harp seneleri arıcıların faaliyetine sekte vermiş ve o eski istibsal kudreti aynı dereceyi bulama- mıştır. © Harpten evvelki Ankara arıcı- larının çocukları babalarının yürü- dükleri yolu terkederek başka işler tutmuş ( bulunduklarından Ankara balcılığı bugün bir iki köye münhasır kalmış gibidir. Ankaranın Dikmen taraflarında, yukarı Ögeç yatağı derelerile yukarı Balkat ve Çal dağları arasındaki derelerde eski arılık- ların izleri hâlâ görülmektedir. Etlik ve Keçiören taraflarında ise bu izler tamamen kaybol- muştur. Arıcılığı kendisine öteden beri meslek edinmiş ve bu yüzden çok paralar kazanmış olan bir iki arıcı hacı baba da bakımsızlık yüzünden yüzlerce (kovanlarını söndürmüşlerdir. Gölbaşı taraflarında Koparan köyünde müezzin Ismail efendinin yüz kadar eski usul kovanı var- dır. Eski usul aricılık bazı köylerde hükmünü sürmektedir. Halbuki bu milli mahsulümüzün serefrazı böyle ihmal edilmeğe, söndürülmeğe lâyık odeğildir. Düyanın ber tarafında Ankara balının bir şöhreti oOvardır. Çünkü Ankara ile beraber va- sati Anadolunun balı, Adaçayı, kekik gibi hüdayinabit çiçeklerin webzuliyeti yüzünden hem çok rayihalı ve hem de çok lüzucet- lidir. Neye yarar ki fenne isyan eden eski kafalılar kovanlarını söndürmüşler, mutazarrır olmuş- lardır. Mamafih memnuniyetle kayde şayandır ki, bu sönen ve bugün iflâs etmek üzere olan sepet arı- cılığına mukabil fenni arıcılık taammüm etmektedir. Fakat şe- birle temesı çok olan bazı köylü” ler, sepetlerini fenni kovanlara tahvil etmeğe başlamışlarsa da bunları tentir edecek bir rehberin bulunmaması yüzünden bunu da başaramamaktadırlar, Iktisat ve- kâletinin bu işle alâkadar olması memleketin en kiymetli bir inah- sulü namına temenniye şayandır.' Ankaranın Atpazarı, İstanbulun eski Fatih pazarına benzer. Her üsler var va Selay Celâl Davut bey bir arı kovanını açarken salı günü halk, şehrin her tara- fından buraya koşar. Mahsul döküm zamanında burada tasavvur edilmiyecek derecede ucuzdur. Bu meyanda tabii bal da vardır. Her salı günü civar köylerden buraya getirilen ballar, bazen gaz tenekesi içinde, bazen de ufak tenekeler içindedir. Bunlar açıkta satılır. Ankara, hele rüz- gârlı zamanda tozu ile maruf bir şehirdir. Açıkta duran bu balların üzerine konan tozlar, bazan gümeçlerin tabii renklerini bozacak kadar kesif olur. Sıhhatine itina edenler bunlara bakmazlar bile. Hele alıcı olsun olmasın gelen geçenin muayene behanesiyle ballara birer parmak atışı çok müstekrehtir. Akşama kadar mahsulünü sata- mıyan köylüler, (nihayet 25-30 kuruşa ballarını matrabazlara ve- rerek işin içinden çekilirler. Hu- susi bir surette teneke kutular içinde mallarını satanlarda çok isede bunlar da alınamıyacak ka- dar pahalıdır. * .“ Bütün bunlara rağmen Anka- ranın fen dahilinde bal istihsal eden bir arıcısı vardır: Celal Davut bey. Bu zat fennin bütün içaplarına riayet ederek bir arılık tesis etmiştir. Yetmiş üç mevcutlu altı sistem kovanla çalışan bu eski gazeteci > arkadaşımız, Avrupa usulü süzme bal istihsal etmek- tedir. Arılığı fennin bütün icap- larile mücehhezdir. Balı gümeç- lerden emen, süzen kutulara dol- duran makineleri son sistemdir. Neye yarar ki hiç bir yerden bir muavenet ve teşvik görmiyen arı- cımız, sermayesinin azlığı yüzün- den işini tevsi edememektedir. Türkiye arıcılığını tetkik etmek üzere geçen sene Ankaraya gelen Macar arıcılık mutahassısı: “Celâl Davut beyin Dikmendeki Arıcılık tesisatı, Türkiyenin en birinci kovanlığı olmağa nam- zettir. , demiştir. Ankarada olduğumuz halde yiyecek oObal bulamamak çok fecidir. Bunun sebebini Celâl Davut beye sordum. Bana dedi ki: “— Balcılığımızı kurtarmak için bir balcılar kooperatifi teşkil et- mek lâzımdır. Ben yeğiştirdiğim malı satmışım, bundan bir şey çıkmaz. Maksat balı Avrupaya göndermek , orasının — parasını çekmektir. ,, Aldığım haberlere göre bazı zevat kooperatif işini kuvveden file çıkarmak için bir nizamname yapmakla meşguldür. *X Akşam mm yz Garip şey! Amerikada elbise için erkekler kadınlardan fazla para sarfediyorlar! Amerika amelesinin refah s6- viyesi hakkında şayanı dikkat rakkamlar Amerikadaki amelenin (nasıl yaşadığına ve refah seviyesine dair son günlerde çok dikkate şayan < bazı: malümat çıkmıştır. Amerika mesai nezareti tarafın- dan neşredilen bu malümat, otomobil : fabrikalarının en çok bulunduğu Detroit şehrinde yüz amele ailesinin yaşayışı tetkik edilmek suretile elde edilmiştir. Tetkikat şu netiçeyi vermiştir. Yüz aileden 47 ailenin -birer otomobili, 36 ailenin birer telsizi, 45 ailenin birer gramofonu, 49 ailenin elektrikli çamaşır maki- nasi, . 98 ailenin elektrik ütüsü, 19 ailenin elektrikli toz yutma makinesi vardır. Detroitte amelenin en az gün- deliği şimdi 6 dolar yani 12 buçuk türk lirasıdır. Bu neticeden Amerikalı amele- nin ev eşyası için Avrupa amele- sinden fazla sarfiyatta bulunduğu anlaşılmıştır. Gene bu tetkikata göre Amerikada erkeklerin elbise masrafı kadınlardan ziyadedir. Bir Amerikalı amele ailesi senede her ay elbise için koca 63 ve zevce 59 dolar sarfetmek- tedir. Casusluk mu? Fransada eski bir italyan zabiti tutuldu Paris gazetelerinde okunduğuna göre sabık İtalyan zabitanından Hugo Montefiose Paristen trene binerek Brük$ele gideceği esnada, | i Fransız zabıtası tarafından tevkif edilmiştir. Sabık Italyan zabiti, tevkif edilecği sırada, O intihar etmek için ağzıma çıkolata ren- ginde ve sigara biçiminde bir şey atarak yutmak istemiş fakat Fransız polisleri derhal boğazını sıkarak bu meçhul maddeyi yut- masına mani olmuşlar ve tahlili için laboratuvara götürmüşlerdir. Montefiore Fransada ecnebi bir devlet hesabına casusluk yapmak töhmetile tevkif edilmiştir. Ken- disinin çantasında, Fransız müda- faai milliyesine müteallık mühim vesaik yakalanmıştır. 1 Aylık abone 150 kuruş Muhterem karilerimize bir kolaylık Bugünden itibaren abone tarifemize 150 kuruş mukabi- linde bir aylık abonmanı da ithâl ediyoruz. , Aylık aboneler bir gazete idaresi için fazla külfeti istil- zam ettiği halde sırf gazete- mizi okumak istiyenlere azami teshilât göstermek maksadile idaremiz bunu kabulde tered- düt etmemiştir. Gazetemize bir aylık abone kaydedilecek muhterem oku- yucularımızdan ricamız: 150 kuruştan ibaret olan abone ücretini müddetlerinin hitamından evvel ve vakti zamanında idaremize göndermek, Aksi takdirde gazete irsalâtında oteahhur vukubulur ki bunu muhterem kari'lerimizin de Mi arzu etmiyeceklerinden eminiz. KA MM Sofya mektupları 22 Kânunuevvel 1931 Sofya mağazalarına belâ olan haydutlar tutuldu Kendilerine siyasi komiteci süsü veren bu haydutlar âdi eşkıyadır Sofyadan bir manzara; Mili tiyatro binası Sofya 15 ( Hususi muhabirimiz- den ) — Bir aydan beri Sofyanın en işlek caddelerinde pek cüret- kârane haydutluk vakaları. olu- yordu. Peroçka caddesinde, ken- dilerine Makedonya ihtilâl komi- tesine mensup adam süsünü veren iki üç kişi, ellerinde tabancalar bulunduğu (halde, o dükkânlara girerek sahiplerini korkutuyor ve kasalarla çekmecelerde buldukları paraları alıp gidiyorlardı. Bu haydutlar, girdikleri dük- kân ve mağazaların sahiplerine şu mealde bir mektup veriyor- lardı : “ Makedonya ihtilâl komitesinin emrile hamili varakaya şu kadar bin leva tediye ediniz. Bu emri infaz etmediğiniz takdirde öldü- rüleceksiniz. ,, Bir çok mağaza ve dükkân sahipleri, bu tehdit mektubudu götüren haydutlara ağız açmadan istenilen paraları derhal ödeyor- lar, bu suretle hayatlarını kurta- rıyorlardı. Parayı vermemeğe te- şebbüs edenler de, mechul hay- dutların tabanca tehditleri altında istenilen fidyei necatı ödemeğe mecbur kalıyorlardı. Bu tehdit sayesinde, kendile- rinden para alınan tacirlerin had- du hesabı yohtur. Sofya zabıtası bütün taharriyat ve takibatatına ğmen bu soyguncuları bir türlü alamağa muvaffak olamıyordu. Vaziyet bu merkezde iken, bu mechul haydutlardan iki kişi deri taciri Bohor Eskinaziyi dükânında ziyaret ederek tabancalarını çek- mişler ve kasada buldukları paralrı alırlarken, musevi tacir, haydut- ları iterek sokağa fırlamış ve etraftan imdat ıstemek için bağır- mağa başlamıştır. Meçhul haydut- lar, yakalanmak tehlikesine maruz bulunduklarını görünce, mağaza- dan dışarı fırlamışlar ve tabanca- larını çekerek bağırmakta devam eden musevi tacirinin üzerine üç ra; ya fakat kurşun sıkmışlar, isabet ettirememişlerdir. Musevi tacirinin feryadı ve silâh sesleri üzerine etraftan polisler koşuşmuş ve kaçmağa başlayan haydutları takibe başlamışlardır. Haydutlar kaçarken, ateş ettikleri cihetle, | polisler de mukabeleye mecbur kalmışlardır. Bu suretle Sofya sokaklarında şiddetli bir takip ve müsademe başlamıştır. Marie Louise caddesi silâh seslerinden alt üst olmuş, ehali öteye beriye kaçınmağ dükkân- larda kapanmağa (başlamıştır. Polisler ile haydutların birbirine sıktıkları o kurşunlardan ahaliden bir o kişi © vurulmuştur. Uzun bir takipten sonra haydutların biri belediye hamamının önünde, elinde taşıdığı bembayı ateşleye- rek kendisini takip edenlerin üze- rine atmağa hazırlanırken, yaka- lanmıştır. Eğer haydut, bombayı ateşlemeğe ve atmağa muvaffak olsaydı, bir çok canları yakacak idi. Haydudun üzerinde, bir ta- banca, bir kama, ve bir bomba bulunmuştur. Stöyan Nikolof adında olan bu haytut (oFilorina kazasının Negovan köyündendir. Haydut, zabıtayı aldatmak için Protogerof taraftarı komitacılar- dan olduğunu ve Voyvuda Milan Pistolarskiyi vaktile ( öldürdüğü cihetle, onun tarafdarlarının ken- disini katil etmek için takip ey- lediklerini ve nefsini müdafaa maksadile silâh istimaline mecbur kaldığını iddia etmiştir. Haydut kendisine, Makedonya komitesine mensup bir adam süsü vermek istemiş isede adeta bir şaki ol- duğu anlaşılmış ve hapishaneye atılmıştır. Arkadaşıda şiddetle taharri edilmektedir. Sofya aha- lisi, bu haydudun yakayı ele ver- mesinden dolayı, geniş bir nefes almışlardır. Tilkilere karşı mücadele İngilterede Essek vilâyetinde tilkiler pek ziyade çoğalmış ve bunlar tavuk besliyenlere karşı büyük zararlar yapmağa başlamış- lardır. Bu sebeple tilkilere karşı büyük bir mücadele açılmış, yüzlerce avcı tilki avına çıkmıştır. Resmimizde avcılardan bir www görülüyor.

Bu sayıdan diğer sayfalar: