17 Ocak 1932 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 7

17 Ocak 1932 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 7
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

(01MM MM NN MMMMMMMMMMM - “17 Kânunusani: 1992 am 0 m NE Iki teşebbüs Vecihi bey sessizce çalışiyor Tayyareci Vecihi beyin Bostan- cıda küçük bir tayyare fabrikası ve bir mektep acmağa karar verdiğini, bu hususta teşebbüsatta bulunduğunu ( gazeteler | yazdı. Vecihi beyin bu teşebbüsünü büyük bir memnuniyetle karşr- larız. Memleketimizde sivil tay- yareci yetiştirmek için bir mektep yoktur. Bu, büyük bir noksandır. Vecihi bey gibi kıymetli bir tay- yarecimizin <u noksanı telâfi etmeğe (o kalkışması (teşekküre şayandır. Tayyare fabrikasına gelince, Vecihi bey noksan vesaitle mü- | kemmel denilebilecek bir tayyare | inşasına muvaffak olmuştur. Fab- rika tesis edilirse daha mükemmel tayyareler inşa edilebileceği şüp- besizdir. Amerikada bütün büyük fabrika- lar hep bu suretle iptida küçük mikyasta tesis edilmiştir. Bunlar zaman geçtikçe büyümüş tekem- mül etmiştir. Vecihi beyin fabrikası, bilhassa tayyarelerin (tamiri (OLu usunda büyük hizmetler görebilecektir. Sivil tayyarecilik inkişaf eder ve sivil tayyareciler birer tayyare sahibi olurlarsa bu tayyareleri tabii ara sıra tamir etmek lâzım gelecektir. Fabrika bu noktada çok kıymetli yardımlar görebile- cektir. Vecihi bey bu suretle sessizce çalışırken acaba o Aeroklüp ne yapıyor? o Şimdiye Okadar bu klüpte birkaç çay ve danslı ye- wekten başka nazara çarpan bir faaliyet görülmedi. Aeroklübün bir çalışma proğramı tanzim et- mesi ve ona göre çalışması lâ- zımdır. Yoksa burası alelâde bir mahfel halinde kalır ki maksat bu değildir. Yeni bir balon Amerikada Graf Zeplinden çok büyük bir balon yapıldığını yazmıştık... Amerikalılar (o şimdi bundan da büyük bir balon inşa etmeğe başlamışlardır. Bu balon gelecek sene bitecek ve Amerika bahriye nezaretine ait olacaktır. Yeni balon ikmal edilir edilmez devri âlem seyahatine çıkacaktır. Beynelmilel tayyarecilik federasyonunun fevkalâde içtimal Paris 15 — Beynelmilel tay- yarecilik o federasyonunun tertip ettiği içtima bugün başlamışbr. 23 millet mümessillerinin iştirakile yapılacak olan Oomüzakerelerde federasyonun dahili nizamname- sinin tadili mevzuubahs olacaktır. Bu konferans doktor Ekner'e şimali ve cenubi Amerikaya yap- tığı seyahattan dolayı bir altın madalya vermiştir. pa RR 7 Esasen Avrupada ve | Almanyada Bosltteudeki:moförsüz tayyare mma Motörsüz bir tayyare uçuş helinde Son seneler zarfında Avrupada tayyarecilik sahasında hergün yeni Lir tarakki eseri görülüyor. Bun- lardan biri de motörsüz tayyare ile seyahattir. Motörsüz: tayyare ile seyahat bir kaç senelik bir meseledir. Iptidaları bu kabil tayyarelerle yerden kalkarak ancak beş on metro gidilebiliyordu. Tedricen katedilen mesafe çoğalmağa baş- ladı, nihayet son iki sene zarfında motörsüz tayyarelerle uzun seya- hatler yapmak kabil oldu. İlk uzun seyahat 1930 da Avus- turalyalı tayyareci Kronfeld tara- fından yapıldı. Bu tayyareci mo- törsüz tayyare ile İngilterede şehirler arasında dolaşmağa baş- ladı ve katettiği mesafeyi 164 metroya kadar çıkardı. Diğer taraftan Almanyadida bu işe büyük ehemmiyet verildi. Hattâ motörsüz tayyare ile uçmak usulünü göstermek için mektep açıldı. Birçok Alman şehirleri arasında motörsüz tayyare ile uçuş seferleri tertip edildi. 1931 de motörsüz tayyare ile uçuş bir kat daha terakki etti, Al- man tayyarecilerinden Hirth köyle bir tayyare ile Nev York üzerinde uçmağa muvaffak oldu. Diğer bir çok tayyareciler mühim mesafeler katettiler. Motörsüz tayyareci kendini yük- sek bir yerden birakarak hava cereyanlarından ve kendi kuvve- tinden istifade ile tayyareyi kul- lanıyor. Alman tayyarecisi Hirth son zamanda busuretle 265 kilo- metro katedebilmiştir. 1909 de motörlü tayyare ile en uzun uçuşun 234 kilometro olduğu düşünü- lürse bunun ehemmiyeti anlaşılır. TE EYER yi a ENE i ! Motörsüz tayyare 40 tayyare İ Amerikada tayyare merak- lıları nasıl geziyorlar ? Amerikada küçük spor tayya- releri otomobilin yerini tutmağa başlamıştır. Birçok kimseler oto- mobil yerine bir kişilik ucuz bir tayyare alarak bununla seyahat ediyor. Meşhur Amerika tayyarecilerin- den Frank Hawkes bu gibi amatör tayyarecileri birleştirmek için bir klüp tesis etmiştir. Bu klübün azası pazarları ve tatil günleri hep birlikte tayyare ile şehirler arasında dolaşmaktadır. Yıl başı tatilinde klüp azasın- dan kadın, erkek 40 kişi tayya- relerine binerek, başlarında Hawkes olduğu halde Floridada Miami şehrine gitmek üzere yola çıkmış- lardır. Tayyareciler Pensylvania üze- rinden geçerken puslu bir havaya tesadüf ettiğinden Keesport ta karaya inmişlerdir. Fakat burada bir tayyarenin noksan olduğu görülmüştür. Bunda zengin bir kadın bulunuyordu. Derhal beş tayyareden mürekkep bir grup bu tayyareyi aramağa gönderil- mişse de hava fena olduğundan bunlar geri dönmüşlerdir. Telefon ve telgraflar her tarafa malümat verilmiştir. Gaip tayya- renin bir yerde karaya indiği tahmin ediliyor. Uzun seyahatler Geçen haftanın en mühim tay- yare hareketi fransız tayyarecile- rinden Codos ile Robidanın Paris- ten Hansoye yaptıkları seyahattir. Hanoi fransız Hindi Çinisinde büyük kir şehirdir. Son zamanlarda Fransızlar Fransa ile müstemlikelerini tayyare ile bir- birine bağlamağa çok ehemmiyet veriyorlar, Birkaç tayyareci Paristen Madagaskara kadar sefer yaptı ve bu yolu kabil olduğu kadar az bir zaman zarfında katemek için çalıştı. Bu mesai neticesinde Madagaskara beş günde gitmek kabil oldu. Fransızlar şimdi de Hindi Çiniyi Fransaya hava yolu ile bağlamak istiyorlar. İşte iki tayyareci bu maksatla yola çıkmışlar ve bu uzun seyahati muvaffakıyetle bitir- mişlerdir. Tayyareciler gene ayni yoldan geri döneceklerdir. Almanyada kuyruksuz tayyare inşası çoğalıyor Almanyada kuyruksuz tayyare inşası gittikçe taammüm ediyor. Bu hususta yapılan tecrübeler iyi netice vermiştir. Kuyruksuz tay- yarelerde müvazenenin''daha ko- lay temin edileceği iddia olunuyor. Alman tayyarecisi Köhl koy- ruksuz: bir tayyare ile yakında seyahata (çıkacaktır. Tayyareci ibtida Almanya dahilindeki şehir- leri dolaşacak, ondan sonra ecnebi memleketlere gidecektir, ile uçuş mektebi Gİ, a re in e yaam | kimin zevcesine Sahife 7 Kadın - erkek meselesi Üç türlü erkek vardır: Kılıbık, çelebi, kazak.. Encümeni daimide bir kazak var: Nakıye hanım!.. Şehir meclisi muamelât müdü- rünün odası... Köşedeki masanın üstünde küçük küçük kavanozlar. Bunlar içinde tahlil için Belediyeye gönderilen leblebiler, kabak çekir- dekleri, nohutlar, kahveler, pirinç- ler, patlıcan turşuları... Odada belediyenin en maruf simaları Adalı Avni bey.. Daimi encümen azasından Şerefeddin bey.. Mua- melât müdürü Zühtü bey... Bahis kadın - erkek bahsi... Avni bey — Ben kadını evvelâ anne olarak telâkki ederim. Avni bey kadından bahseder- ken fikirlerini “ çeşmisarı gıda, , “meziyet musikişinası,,gibi terkipli bir lisanla” anlatıyor... — İzmirdeki “Kılıbıklarla müca- dele cemiyeti,, ne ne dersiniz ? — Vallah efendim bilmem ki.. Eğer erkek evde sözünü geçire- miyorsa hiç bir cemiyetin verdiği karar ona bir hâkimiyet balş- edemez.. Ben böyle bir cemiyetin faidesine kail değilim.. Âzadan Şerefeddin bey söze karıştı : — Laâzım.. Lâzım.. Böyle bir cemiyet lâzım.. Herkes kılıbık efendim.. — Yaaa.. Evli misiniz beye- fendi?.. — Tabii değil mi ya.. — Herkes kılıbık demek ki.. — Elbette.. Tabakküm hanım- larda.. — Buna bir çare bulmalı.. — Zannederim.. Bir “erkekleri kuruma,, cemiyeti yapmak lâzım.. — Bakın size anlatayım.. Koca- lar üç kısımdır: 1 — Kılıbık, 2 — Çelebi, 3 — Kazak.. Kılıbık malüm.. Çelebi: “Ben korkmam amma hatır sayarım!,, diyen.. Kazak da kadindan kurk- mıyan.. Ben bu devirde hiç kazak görmüyorum doğrusu... — Zatı âliniz?. — Bececen?.. Çelebi.. Çelebi.. — Ençümeni daimide kazak yok mu?.. Şerafeddin bey de Avni bey de uzun uzun düşündüler.. Nihayet Avni bey: — Buldum.. Dedi, bir dane var... Nakiye hanım!, Avni bey gülümseyerek kılıbık- lığa dair bir hikâye anlattı: — Bakın anlatayım... Vaktile Yeniçerilerden birisinin karısı san- cılanmış.. Hamil sancıları.. De- mişler ki: — Kılıbık olmayan bir adamın pabucunu bulun. Ve kendisine bununla vuru».. Düşünmüşler. Düşünmüşler... Kılı- bık olmıyan kim var? Yeniçeri ağası. Olsa olsa o kılıbık değildir. Hemen gitmişler. Ağaya maksat- larını açmışlar.. Ağa: — Ağam.. Demiş.. Benim pa- buç bu meselede işe yaramaz. Ben kılıbık değilim amma hatır sayarım. Görüyorsunuz ya... Şere- feddin bey - Ansızın ağaya çelebi adammış doğrusu... Güzüme gir- dide.. Fakat şimdi ozevcenizin ağrısı tutsa ilâç için bir “Kazak,, pabucu arasanız taş çatlasa bulamazsınız... Kimin papucunu vuracaksınız?... O bir zamanlarmış.. — “Erkekleri koruma cemiyeti,, | teşkil-ederse girer misiniz ? Encümeni daimı azasından Şerafettin bey Encümeni daimi azasından Avni bey — Bütün kocalar gibi girerim. — Tabii hanımefendi müsaade ederse.. — Elbette.. Reyini almak lâzım. — Bir fotografınızı lütfeder- misiniz beyefendi.. Şerefeddin bey Avni beye döndü: — Avni bey vereyim mi?.. Avni bey: — Sormağa ne kadar alışmış- sın birader?.. Hanımefendiye sor.. — Vallhi bilmem ki.. Avni beye şık bir kadının sene- lik tuvalet masrafı hakkında bir liste çıkartmak istedim.. — Vallahi ben, dedi, kadınların tuvaletine . hiç dikkat etmem.. Fakat gazetenizde bu işten müte- essir olanların listelerini kemali hayretle okuyorum.. Ve bu liste- leri havsalam almıyor.. Bu esnada kapı açıldı, içeriye vali Muhiddin bey girdi.. Adalı Avni bey: — Kadından bahsediyoruz.. Muhiddin bey dehşetle gözlerini açtı: — Uuuuu.. Tehlikeli bahis! Fevkalâde tehlikeli hem,. Sonra köşeye oturdu: — Efendim şoförler geliyor.. Bana şikâyet ediyorlar.. Dün biri dedi ki: — Biz rakı kokain kullanıyor- mışız.. Efendim biz bunu bazı hanımlardan öğreniyoruz..,, Allah Allab... Ne dersiniz bu şoförün sözlerine...,, H.E Ticaret müsteşarının tetkikatı Ticaret müsteşarı Hüsnü B. dün ticaret odasını ziyaret etmiştir. Hüsnü B. oda erkânından kon- tenjan listesinin tatbikatı hakkında malümat almıştır.

Bu sayıdan diğer sayfalar: