23 Mart 1932 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 5

23 Mart 1932 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

i i İhracatımız Yunanistanla ticaret Moratoryom haberlerinin piyasada tesirleri Yunanistandaki o moratoryom cereyanı piyasada (o ehemiyetle takip ediliyor. Alınan haberlere göre Yunan ticaret odaları harice olan kısa vadeli borçları taksite bağlamağı odüşünüyor. Ihracat tacirlerimiz daima Yunanistan piyasasından alacaklı vaziyettedir. Bilhassa (Yunan (o bükümetinin kambiyo tahdidatına (başladığı günden beri tacirlerimiz, Yuna- nistandan daha fazla alacaklı vaziyette kalmişlardır. Bir kaç ay evvel Yunanistana buğday ihraç eden tacirlerimiz, henüz sattıkları malların parasını alamamışlarlardır. Bu parayı tahsil için kambiyo işlerile (omeşgul dairenin döviz müsaadesi vermesi lâzımdır. Kam- biyo omüşkülâtına (moratoryom şekli de inzimam ederse Yunanis- tanla aramızdaki ticari münasebet daha çetin bir safhaya.girecektir. Bugünkü şarait altında en fazla iş yaptığımız yer Yunanistandır. Buğday, canlı hayvanat, yumurta ve zahire ihracatımız en ziyade Yunanistana vakı oluyordu. Sigara, rakı Urfada bunları bırakanlar çoğalıyor Urfa, 21 (Hususi) — Burada bir çok tiryakiler sigarayı terk- etmeğe başlamışlardır. Tütün ile beraber rakıyı da bırakanlar pek çoktur. Tütün aleytarları o aralarında anlaşarak muayyen müddet zar- fında sigara içmemek için taahhüt- name yapıyorlar. Bu cereyanın genişliyeceği tahmin ediliyor. Çatalca yangın yeri Çatalca 22 (Hususi) — Bundan bir sene evvel yanan Çatalca çarşı içine bir çok dükkânlar ve fırınlar yapılmıştır. Burası peyder- pey imar edilmektedir. 3 yankesici Üçü de cürmü meşhut halinde yakalandı Zabıta dün 3 sabıkalı yankesi- ciyi çalışırlarken cürmü meşhut halinde yakalamıştır. Bunlardan Kâmil sabıkalı Mahmutpaşada Mehmet efendi isminde birinin yanına yaklaşarak bir yer sormuş ve adamı lafa tutup, kuşağının arasına sakladığı parasıni aşırıp kaçmağa başlamıştır. Bu sırada polis yetişerek Kâmili yakalamışlar, Mehmet efendinin parasını istirdat etmişlerdir. Gene sabıkalılardan muslukçu Tevfik (o Çarşıiçinde (o dolaşırken camiin musluklarında abdest al- makta olan Bekir efendi ismide birini görmüş ve derhal kendisi de kollarını sıvayıp yanına oturarak abdest almıya başlamıştır. Bekir efendinin meşgul bulunduğu sırada Tevfik bir fırsatını bulup adam- cağızın kuşağının arasından para cüzdanını aşırmıştır. Bekir Çarşı içinde kacarken polisler tara- fından yakalanmıştır. ismindeki Bandırmada asma çubuğu Hayati ismindeki diğer bir yankesici de Pangaltıda Ali efendi isminde birine sokulmuş bir ba- hane bularak konuşınağa başla- mıştir. İkisi konuşarak yanyana giderlerken Hayatı yavaşça Ali efendinin ceplerini karıştırmaya başlamıştır. Bu sırada Ali efendi işin farkına vararak Hayatiyi polise teslim etmiştir. Sahife > GÜNÜN HABERLERİ Bağçılık bulunamıyor Bandırma, 22 (Hususi) — Ban- dırmada halk arasında bağcılığa çok rağbet vardır. Bu sene tütün ve buğdayın çok ucuza satılması yüzünden bir kısım çiftçiler bağ- cılık yapmak istiyorlar. Toprak da buna müsaittir. Yalnız asma çu- buğu yoktur. Ziraat memurlarının bir an evel çubuk getirterek tevzi etmesi lâzımdır. Bir çok çiftçiler bu ibtiyaç içinde iken meclisi umumi âza- sından bir zat merkeplerin ıslahı için damızlık eşek getirtilmesi meselesile (o uğraşıyor. Çiftçiler bundan evel bağ ve çubuk mes- elesinin halli lâzım geldiğini söy- liyorlar. Manken kraliçesi lgilterede moda mağazalarin- daki Oomankenler arasında bir müsabaka yapılmıştır. Müsaba- kada birinciliği mis Kemp (sağ- daki) kazanmıştır. Soldaki geçen senenin birincisidir ve yeni kra- liçeyi tahrik etmektedir. Yunan maliyesi M. Venizelos halka bir | hitapta bulundu Atina, 22 (A.A.) — Tramvay amelesi grevi, hitem bulmuştur. Gazeteler, M. Venizelosun be- yanatından, ecnebi dainlerden fedakârlık istenildiği şu zamanda Yunan milletinin de fedakârlık ve feragat göstermesi icap etti- ğine dair olan kısımları iktibas etmektedir, Bu sebepten hükümet, faizleri mahsus surette tenzil ederek dahili istikrazları tahvil etmeğe karar vermiştir. Gazeteler, daha çok büyük müşkilâta galebe çalmış olan milletin hiç bir fedakârlıktan çekinmiyeceğini ilâve etmektedir. Fransada bir ayan intihabı Angers 21 (A.A.) — Müteveffa M. Domingue Delahaye'ın hale- fini tayin için yapılan intihabat neticesi şudur: Muhafazakârlardan M. Ferdi- nand Bougöre intihap edilmiştir. Rakibi, radikal sosyalistlerden M. Tardif idi. Hindistanda müslümanlarla hindular arasında kavga Madras, 28 (A.A.) — Dün Trişinopoli'de müslümanlarla hin- dular arasında bir arbede olmuş ve 27 kişinin yaralanmasile neti- celenmiştir. Amerikada şiddetli fırtına 71 kişi öldü, yüzlerce yaralı var New York, 22 (A.A.) — Ala- bama, Tennessee ve Kentucky cenup eyaletleri üzerinde hüküm süren mütbiş fırtınadan dalayı 71 kişi ölmüş ve yüzlerce insan yaralanmış ve melcesiz kalmıştır. Alabama eyaletinin North Port şehri harabe halindedir. Bu'müthiş fırtınayı takip eden tufanâsa yağmurlar tahlis ameliyatını güç- leştirmektedir. Oğlunun kafasını buldu | Napoli 22, (A.A.) — Benevento- Cancelle demiryolu hattı üzerinde teftişte bulunmakta olan Laudato Vicenzo, Durazzano yakininde göğdesinden ayrılmış ve feci bir şekilde parçalanmış bir insan kafası bulunmuştur. e Mumaileyh, bu kafanın 19 yaşındaki kendi oğlunun kafası olduğunu tanımış- tır. Bir kaza vukuuna ibtimal verilmektedir. Baba kederinden çıldırmıştır. Akdeniz Ingiliz filosu Roma, 22 (A.A.) — Akdeniz Ingiliz filosu, dün saat 13 de Napoliden hareket etmiştir. Dörtyol portakalı Sermayesinin nısfına satılıyor Dörtyol 21 — Bu sene Rusların Döryoldan alacakları portakal 19 | şubat tarihinden itibaren Adana ! ve Gebze vapurlariyle Istanbula nakledilmiştir. Istanbulda bulunan mal sahip-> / lerinden alınan haberlere göre Ruslar o portakalın mühim bir kısmını O almamışlardır. £ Şimdi Istanbulda (Oyetmiş bin paket portakal beklemektedir. Bu porlakallar (e bilmecburiye sermayesinin nısfına satılmakla ve zarar edilmektedir. Mütihiş cinayet Bir hoca geceleyin talebesini öldürdü Roma, 22 (A.A.)— Dün sabah dokuzuncu pie enstitüsü mensup- larından birisi yatağında, boğa- zında geniş yaralar açılmış ve ölmüş bir halde bulunmuştur. Enstitü omüdüriyeti , muallim Sociarelli tevkif etmiş ve muma- ileyh kendisinden geçmiş olduğu bir sırada bir çakı ile talebesinin boğazını kesmiş olduğunu itiraf etmiştir. Mumaileyh, maktulün tahkikat icrasına sebebiyet vermiş olan şikâyetlerinden dolayı ona karşı müthiş bir infial duymakta oldu- gunu ilâve etmiştir. Aynı odada uyumakta olan başka bir talebe, arkadaşının karanlık içinde inlemekte olduğunu duyarak ne olduğunu anlamak istemiş, Sociarelli, delikanlının bogazından rahatsız olduğunu ve kendisinden boynuna bir bez koymasını istemiş olduğunu söy- lemiştir Rus köylüleri kaçıyorlar Berlin, 21 ( Hususi ) — Rus köylüleri (ecnebi omemleketlere hicrete devam ediyorlar. Muha- ceret firar şeklinde o oluyor. Köylüler Dinyester nehrini geçe- rek kaçıyorlar. Bu suretle firar edenler mübim bir yeküna baliğ oluyor. AKŞAM"ın tefrikası; No: 61 ——— aa 23 Mart 1932 ERİM ESR ŞA AP ER EY ZINDAN HATIRALARI Abdülhamit devrine ait hakiki maceralar Muharriri ; Karar 5 kânunuevvel 1296 tarihli Ter- cümanı Hakikat gazetesi Atinada devleti aliye (aleyhine (neşriyat yapan yeni bir gazetenin Mithat paşanın parası ve hattâ muaveneti kalemiyesile çıktığını iddia ediyor ve bu iddiasını kuvvetlendirmek için her şeyi yazıyordu. Elbette halk bu saçma, bu mantıksız ve ne için uydurulduğu malüm yalanlara kulak azmıyordu. Fakat saray, yolunda yürüyor, Mithat paşaya karşı kararını ver- miş olarak cephesini tutmuş bulu- nuyordu. Diğer taraftan da Abdülâzizin intihar etmeyip bir cinayete kur- ban gittiği şayiası meydana çık- mıştı. Abdülâzizin vefatında en meşhur doktorlardan müteaddit raporlar alınmıştı ve bu raporların hepsi, bilâistisna hepsi (intihar) ı tastik ediyordu. Bu ittihamlar, şayialar, tezvir ve entrikalar bir müddet böyle devam etti, artık zemin ve zema- nın hazırladığı kanaati saraya hakim olunca bir gün, 1881 senesi Mayısında birgün Hilmi paşa ile Miralay Rıza bey (Meşhur Ser- asker Rıza paşa) kuvvei müsellaha ile Mithat paşanın konağını bas- tılar. Fakat zaten başına bir belâ getirileceğini çoktan sezmiş ve binaenaleyh tetikte duran paşa, bu suikastı da evvelden haber al- mış bulunuyordu. Ne yapabilirdi. Izmirde, İzmir gibi bir yerde Sul- tanın elinden nasıl kurtulabilirdi? Ingiliz konsoloshanesine kaçtı. Aksi gibi konsoloshanede kimseyi bulamadı. Derhal Fransız konsolos- hanesine gitti. Fransız konsolos- hanesi paşayı kabul etti. Fakat canileri, katilleri bile müstebit hükümdarın elinden kaçıran, kurtaran Fransız konso- loshanesi, hürriyetin anası, hürri- yet, hürriyet diye bağıran Fransa, Mithat paşayı, bu memlekette işlediği günanların büyüklerinden birini o gün, İzmirde işlemiştir. Osmanlı meşrutiyet tarihini oku- yan, dinleyen, hatırlayan Türk genci, bu noktaya gelince, irgi- lerek büyük bir tesir ve hüzünle: — Yazık! diyecektir. Ve bu (yazığın..) manası çok, çok büyüktür. Mithat paşa Istanbula getirildi. Tabii bu getiriliş tahtelhıfız idi. Yolda kaçmasın diye her türlü tedabir alırmıştı. Ve Abdülhamit yıldızda, paşanın salimen İstanbu- la muvasalatını haber alıncaya kadar dokuz doğurdu. Abdülhamit OMithat paşadan kurtulunca, dahilde fabrikasinı kurmağa, teşkilâtını kuvvetlendir- meğe hasrı mesai eyldei. Artık matbuat elinde idi. Hafiyeler vazi- felerini, birbirlerile rekabet eder- cesine görüyorlardı. Rüşvet gırla gidiyordu: Jurnallar, gece rüyada gördük- lerine istinat ederek koskoca paşaların, beylerin, büyük tanı- lanların yağdırdıkları jurnalların ardı arkası kesilmiyordu. O sırada Safar imzasile bir fransız mecmuasına yazı yazan muharririn dediği gibi, hafiyelerin hafiyesi ve onların hafiyesi, onla- rın da hafiyesi... Ve bittabi bütün bunların neti- cesi, tevkifler, hapisler, istintaklar, nefiler... “ ”. Ruslara mağlüp olmuştuk, Ça- * bucak, kaşla göz arasında fena halde, çok berbat bir vaziyette yenilmiştik ve arkasından Ayas- tefanos muahedesi ise bu mağ- lübiyetin tepesine dikilmiş bir tüy idi. Bosna Hersek - sözde muvak- katen Avusturyaya geçiyor, Sırp mubtariyeti krallık oluyor. Bulgar ve Karadağ imaretleri teşekkül ediyor, Romanya Tuna boyunca arazi alarak adam 'akıllı büyüyor. Anadolu tarafında Rusyaya bir çok arazi geçiyor, Tesalya yuna- nistana veriliyor, Ingiltere Kıbrısı işgal ediyor... Ve nihayet Avru- palıların Türkiye umuru dahilye- sine müdahaleleri kabul edilmişti. Daha ne isterlerdi?, Fakat Ingiltere, arada çöplen- mekle beraber bu muahededen pek memnun olmamıştı, bilhassa bize (hami) gibi görünmek için uğraştı, o çalıştı, ve hazırladığı Berlin kongresi, bu şeraiti biraz tahfif etti. * .. istibdat, ondan sonra da rahat edemedi, hep memleketi ihmal edip, kendi rahatını, kendi keyfini düşünen saray elbette memleketi felâketten felâkete sürükleyecekti. * Ârabi Mısır meselesi ayrı, bü- yük bir gaile, Tunus meselesi başka bir dert, Girit meselesi, Yunan harbi neticesi (hazin bir macera, Midilli meselesi bir facia, Yemen isyanı bitip tüken- miyen bir felâketti ve nihayel .(Reval mülâkatı ) | Reval mülâkatı ortalığı altüst etti. (Reval) da burun buruna ve- rerek başımıza yeni bir çorap örmek istiyenler, o güne kadar dost, büyük dost, hayırhah dost zannettiğimiz, ve bütün ümitleri- mizi mürüvvet ve ülüvvücenabına bağladığımız İngiltere ile düşman- lığını bildiğimiz çarlık Rusyası idi. Bu iki zıddın aynı noktada birleşip (o anlaşamıyacaklarına Oo kadar kuvvetle inanmıştık ki, Reval mülâkatı bize, bütün Türklere tepeden inme bir felâ- ket haberi gibi geldi. — Eyvah, dedik, işte şimdi iş fena. Reval mülâkatı, Türkiyeyi tak- sim için uyuşan ve anlaşan Rusya - İngilterenin bu hareketi bizi dürten, uyandıran, ayağa kal- dıran bir işaret olmuştu. Avrupadaki genç Türkler, da- hildekilerden fazla, daha yakından tehlikenin büyüklüğünü görmüş- ler, elle tutar gibi yakından görmüşlerdi. (Ittihadu terakki) teşkilâtı ha- riçte ve dahilde kuvvetli bir şekil almıştı. Filiyata geçmek, artık ne olursa olsun bir şeyler yapmak lâzımı. Dahildeki, bilhassa Rumelindeki teşkilâtı tetkik etmeden evvel, harici, Avrupayı bir gözden ge çirelim. Evvelâ şunu söyliyeyim ki dahilde bir hareket yapmak, bir isyan ve kıyam hareketi, Avrupadakilerin gözlerini hayli korkutmuştu, Bunun sebebi vardı. (Nümunei Terakki) mektebinde (toplanan ittihalçıların o vakit Istanbulda hazırladıkları kıyam hareketinin nasıl akamete uğradığı, ve bir çok münevverin nasıl yakalandı- ğını yazmıştık. (Arkası var)

Bu sayıdan diğer sayfalar: