30 Nisan 1932 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 2

30 Nisan 1932 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

, Sahife 2 Bir ders (Baş tarafı birinci sahifede ) olan bu kıymetlerini düşürme- mek bunların sahiplerini müte- zarrır oOetmemek, ve bilhassa kazanmış olduğu hudutsuz itimadı sarsmamak.. Ümidi?..— Hemen daima ken- dine mültefit talin o yardımile açığı kapatmak, ve kimsenin malümatı olmadan, mahirane hir iki muhasebe kaydile, sahte hazine tabvillerini güya elden çıkarmak... Fakat tali, en çok sever gö- ründüğü mahlükları, bazan, en methametsizce terkeder. Kreugerin beklediği kârlı işler yerine, her gün yeni müşkülât, bol bol kredilere (garkettiği memleketlerin tatili tediyatları, zaafları, işinin müvazenesini her gün biraz daha fazla bozdu. Düne kadar kendine kontrolsuz açık duran dünya banka kapıları birer birer kapanmağa başladı. Nihayet bu dünün hudutsuz kudreti haiz para adamı, yesinden ve bilhassa hilelerinin verdiği vicdan azabile hayata mağlüp oldu. Bu adamın kabahatı ne idi? Hayatı gayet basit idi, hiç bir zevke düşkün değildi, Hatası, işlerin, alelümum beşeri tesisatın makul hudutlarını aşmış olmasıdır. Fazla büyüyen işler, lüzumundan fazla yükselen insanlar, bir nevi irtifa baş dönmesine tutulup düşüyorlar. Ve sukutları müthiş bir taraka, etraflarında (| fcci harabeler tevlit ediyor. Üç senedenberi dünyanın geçir- mekte olduğu iktisadi buhranda bunun bir delili (o değil midir? © Buhrandan en çok müteessir olan, sinelerinde işler ve tesisat bulunan, terakki namı altında zamana hakim olmak isteyen memleketler değil midir? Iş hayatında tevazu, betaet fakat salâbeti tercih eden milletler, meselâ Fransa, bubranın en zayıf darbelerine maruz oluyorlar. Tarihi mukaddesin “Babil ku- lesi,, milletler için remzi kıymetini hiç bir zaman kaybetmemitir. Beşerin fazla büyüyen, fazla yükselmek istiyen omüessesatı, daima sukuta mahkümdur. Iskender, o Napoleon, (Hugo Stinnes, Kreuger hep birer Babil Kulesi mimarıdırlar. Bütün tecrübeler bizi tevazua, ölçülü harekete davet ediyor. Gurur, hırs, beşeri imkânın hudutlarını tanmamak gafleti, işte cemiyetlerin en büyük düş- manları!, Insanların hürmetlerinde, muhab- betlerinde, tapınmalarında sada- katsızlıkları... İşte mağrurların da en büyük cezaları!... Cevat Nizami Komünistler Kırklarelinde tutulanlar Izmire gönderiliyor Kırklareli 29 — Geçenlerde tevkif edilerek isticvapları şehri- miz adliyesince yapılan komü- nist Faik.usta, Ramiz, Burhan, Cevat efendiler buradan Istanbula gönderilmişlerdir. Cürümlerinin alâkası hasebiyle bunlar Izmir divanı harbine gön- derileceklerdir. M. Tardieu'nün sıhhi vaziyeti Paris, 30 (A.A.) — M. Tar- dieu'nün ahvali umumiyesi hali tevakkuftadır. Fakat doktor boğa- zında hafif bir salah müşahede enildiğini söylemiştir, Başvekil, dün öğleden sonra arkadaşlarile birlikte mesaisine devam etmiştir. i EZ Sa Halk komiserleri meclisi reisinin ziyafetinde mühim nutuklar irat edildi Moskova 29 — Ismet paşa ve hariciye vekili Tevfik Rüştü bey, sefir Hüseyin Ragıp beyle bir- likte dün Sovyet hükümeti rüe- sasını ziyaret etmiş ve bu zatlar tarafından ziyaretleri iade edilmiş, akşam halk komiserleri meclisi reisi M. Molotof tarafındau bir ziyafet verilmiştir. Ziyafetten sonra Kremlin sarayında büyük bir kabul resmi tertip edilmiştir. M. Molotof nutkunda demiştir- ki: “Sovyetler ittihadı merkezine geldiniz bugün Türk - Rus dost- luğunun inkişafı tarihinde hatırda tutulmağa değer bir gündür. Kar- şılıklı tanışma esasen sağlam olan Türk - Rus dostluğunu birkat daha kuvvetlendirecektir. ,Dost- luğumuz tecrübelerden geçmiş, eski bir dostluktar. Gün geçtikçe daha ziyade derinleşmiş ve inkişaf etmiştir. İktisadi münasebetlerimiz de inkişaf etmektedir.,, M. Molotof bundan sonra Ismet paşanın yeni Türkiye tarihinde oynadığı mümtaz rolden bahsetmiş, Sovyet hükümetine dostluğu mü- cerrep olan hariciye vekili Tevfik Rüştü beye beyanı hoşâmedi et- mekle bahtiyar olduğunu söylemiş ve yeni Türkiyenin banisi ve büyük şefi Gazi Hz.nin, Ismet paşanın, Tevfik Rüştü, Hüseyin Ragıp B.lerin, diğer misafirlerin ve yeni Türkiyenin şerefine kadehini kaldırmış, iki memleket münase- batının daima inkişaf bulacağı teminatını izbar etmiştir. M. Mo- lotof nutkuna “yaşasın Türk-Sov- yet dostluğu, sözlerile nihayet vermiştir. Yaralı pol (Baş tarafı birinci sahifede) Bu sual karşısında cevap vere- cek yerde birdenbire memurun önünden fırlayıp Kaçmağa başla- mış ve biraz ileride tabancasını çıkarıp önüne gelenleri tehdit ederek kendisine yol açmak sure- tile sokaklar arasına sapmış ve nihayet Vakıf hanının önüne kadar gelmiştir. Bu sırada tramvayı geçmekte olan Eminönü ser komiseri Şakir beyler dördüncü şube vize me- muru İsmail Hakkı bey tesadüf etmişler ve elinde tabanca ile koşmakta olan adamı görünce ikisi de tramvaydan atlayıp kendi- sini yakalamak istemişler, nihayet feci hadise vuku bulmuştur. Maktulün o hüviyeti (O hakkında şimdiye kadar yazılan şeylerin hepsi bir tahminden ibaret kalmaktadır. Bunun Bulgaristandan gelerek bir kolayını bulup Istanbula gir- diği ve şüpheyi celbetmemek için serseri kıyafetile bir müddet ötede beride sabahçı kahvelerinde dolaştığı ohakkındaki ihtimaller daha kuvvetlidir. Ceset morga nakledilmiştir. Meçhul serseri iki kurşunla ölmüş- tür. Kurşunlardan birini kendi kendine sıktığı ihtimali etrafın- daki rivayetlerin doğru olmadığı bildirilmektedir. Ceset bugünden itibaren de murgta teşhir edile- cektir. Zabıta ve müddei umumilik tahkikata devam ediyor. Kendi- sine Vasil isminde bir Bulgar olduğu söylenmişse de bu ihtimal tahakkuk etmemiştir. Maktulün hüviyetinin bugün anlaşılması ihti- mali vardır. a Akm az Sİ Akşam hbahkiı 'Teleraflar İsmet paşa Moskovada | | ecnebi gruplara müracaat ederek Başvekil Ismet paşa cevabında gösterilen parlak ve samimi kabule teşekkür ettikten sonra demiştir ki: “ Güzel hükümet merkezinizi ve yüksek meziyetlere malik mil- letlerle meskün bulunan geniş memleketinizin bazı ehemmiyetli merkezlerini ziyarete gelmek ve sizlere Türk milleti tarafından samimi bir kardeş selâmı getir- mekle memnun bulunuyoruz. “Son on iki sene zarfında kendisile | karşılıklı Ove samimi dostluğumuz gittikçe daha sağ- lamlaşan Sovyetler ittihadı millet- lerinin ve zimamdarlarının müşte- rek azim ve iradesile muhtelif sahalarda vücuda getirilmiş olan muhteşem eserleri çok yakından müşahede ve takdir hususunda yeni bir fırsat elde edebilmek ayrıca o memnuniyetimizi mucip olmuştur. “ Filhakika (o memleketlerimizin tesis ettiği yeni rejimlerle birlikte doğan bu dostluk, bu muazzam eserlerle yaşıttır. Ve işte bundan dolayıdir ki, bu . dostluk tarihi bir mahiyet kazanmaktadır. “Bu dostluk haklarını tanıttır- mak, hayatlarını yeni esaslara göre tanzim etmek arzu ve men- faatlerine uygun olan idare tarzını kabul etmek ve dünyada lâyık oldukları mevkii ele geçirmek uğrunda milletlerimizin giriştikleri kahramanca mücadelelerden doğ- muştur.,, “Kemalist Türkiye şimdiye ka- dar müteaddit misallerini size is memuru vefat etti Hadiseye vazıyet eden müddei umumi muavini Kâşif bey bugün de tahkikatla meşgul olmaktadır. Vali bey ne diyor? Bu sabah bu hususta Vali beyin mulümatına müracat ettik; Muhid- din bey dedi ki: — Gazetelerin bugün ne yazdık- larından henüz malümattar deği lim. Herkes bir şey yazıyor, söyli- yorsa da dün akşam saat bir buçuğa kadar bu mes'elenin tahkikatiyle meşgul oldum. Bu serserinin hüviyeti henüz anlaşı- lamamıştır. Mecruh Ismail Hakkı bey irtihal etti Evvellki akşam Borsa önünde meçhul serseri tarafından tabanca ile yaralanan 4 üncü şube memur- larından Ismail Hakkı bey Sıhhat yurduna nakledilerek kendisine ameliyat yapılmıştı. Kurşun Ismail Hakkı beyin bağırsaklarını 25 yerinden delmişti. Bunların hepsi birer birer dikilmişti. . Ameliyattan sonra mecruhun ahvali sıhhiyesi bir parça iyileş- miş olmakla beraber yaralar çok ağır olduğundan vaziyeti tehlikeli görülüyordu. Filhakika dün akşam mecruhun harareti yükselmiş ve Ismail Hakkı bey bu sabah saat yedide irtihal etmiştir. Cenaze merasimi yarın yapılacaktır. Merhum Şakir beyin cenaze merasimi Evvelki günkü kanlı cinayet hâdisesinde şehit olan Eminönü “polis merkezi komiseri Şakir beyin cenazesi dün muazzam bir ihtifal ile Alemdar Sıhhat yurdundan vermiş olduğu veçhile sulh dava- sına karşı merbutiyetini göstermiş- tir. Türkiye beynelmilel tesanüt prensipinin zafer bulacağına emin- dir. Ve bu tesanüt hissidir ki, bizim hepimizi bu akşam bu sof- rada toplamıştır. İsmet paşa nutkuna Sovyet hükümeti ve erkânı .hakkında temenniyatta bulunarak: “Yaşasın inhilâl bulmaz Türk - Sovyet dostluğu, sözlerile nihayet ver- miştir. İsmet Paşa hazretleri birçok fabrikaları, refakatinde gelen ze- vat ta alâkadar oldukları müesse- leri ziyaret etmişlerdir. Moskova büyük tiyatrosundaki konser | Moskova 20 (A. A.) — Bu akşam Türk misafirler şerefine Moskova büyük tiyatrosunda bir konser verilmiştir. Konserden evvel ve Türk misafirlerinin muvasalatları esnasında Türkiye milli marşı çalınmıştır. Ismet Paşa Hz. şerefine verilen ziyafetler Moskova 29 (A. A.) — Ismet Paşa Hz. şerefine bugün öğleyin Harbiye Komiseri M. Vorosilof tarafından bir öğle ve Hariciye komiseri M. Litvinof tarafından da bir akşam ziyafeti verilmiştir. Her iki ziyafette de bütün Sov- yet hükümet erkânı ile diplomasi âlemine mensup şahsiyetler hazır bulunmnşlardır. Ziyafet pek samimi bava içinde cereyan etmiş ve hararetli nutuklar teati edilmiştir. kaldırılarak Edirnekapıdaki şehit- liğe defnedilmiştir. Cenazede binlerce halk ile beraber, vali, vali muavini, polis müdürü, Halk fırkası ve polis erkânı bulunmuştur. Cenazeye dahiliye vekili, vilâyet, Belediye, Polis müdürlüğü, Emin- önü ve diğer Polis merkezleri namına çelenkler gönderilmiştir. Merhumun cenazesi şehitlikte defnedildikten sonra vali, Polis müdürü, şehir meclisi azasından Abdülkadir Ziya, fırka teşekkülleri namına Metbi Sait beylerle halk namına ve merhumun silâh arka- daşlarından Rıza Çavuş tarafından birer nutuk irat edilmişir. Büyük bir teessür ve heyecanı ifa- de eden bu hitabelerde Vali bey, merhum Şakir beyin hareketindeki büyüklüğü, memleketin asayiş ve intizamını ve içtimai nizamını ihlâl edenlere karşı Türk polisinin göstereceği fedâkârlık ve feragata bir misal olarak göstermiştir. Halkın hissiyatını ifade eden Rıza çavuş: “ Allah memleketin bütün adamlarını, fedakâr büyük- lerimizi belâdan esirgesin. Her kes bilsin ki bizim zabıtamıza ve hükümetimize karşı durmak olmaz. Zabıtamız vazife için işte böyle canını bile vermekten çekinmez. Cumhuriyetimiz de işte böyledir. Allah bu memleketi saklasın. ahlâksızların (o belâsını o versin., demiştir. Cenazeden sonra vali muavini Fazlı ve polis müdürü Ali Rıza beyler merhumun evine giderek resmen ailesini taziye etmişlerdir. Hükümet merhumun ailesine bin liradan fazla para vermeğe karar vermiştir. 30 Nisan 1932 Borçları tecil Muhtelif şirketlerle müzakere ilerliyor Hükümet © buhran dolayısile memlekette (o mütaahhitlik eden — kısa vadeli borç taksitlerinin uzatılmasını istemişti. Bu hususta Irmak - Filyos - Fevzipaşa - Diyarbekir (o batlarının inşasını deruhte eden gruplarla itilâf hasıl olmuş gibidir. Kütahya - Balikesir hattını ya- pan Yulius Berger grubile de müzakerelere başlanılmıştır. Mü- zakereler bu gruba mali yardım- larda bulunan Doyçebankın mü- dürü tarafından idare edilmekte- dir. Bu grupla da esaslı nokta- larda anlaşılmıştır. Italyan şirketlerini Ankarada Banka Commerciale müdiri temsil etmektedir. Bu şirketler de müza- kereye başlanılmıştır. Şimdiye kadar taksitlerin tecili için yapılan müzakerelerde yalnız. Yavuz zırhlısını tamir eden Saint Nazaire şirketile itilâf hasıl ola- mamıştır yapılan mukavele muci- bince hükümet bu şirkete taksit- lerini 1030 kuruştan İngiliz lirası olarak vermeği taahhüt etmiştir. Ingiliz lirası 770 kuruşa düşünce Saint Nazaire şirketi hükümetle taksitlerin tecili etrafında müza- kerelez yapılırken bazı tavizat iste- miştir. Maliye vekâleti de bunu kabul etmemiştir. Bir hal çaresi bulmak üzere Osmanlı bankasının Paris müdürü M.Ballet (Ankaraya gelmiş ise bu da bir netice vermemiştir. Hükümet herşeye rağmen bu şirketin parasını vermeğe karar vermiş ve bütçeye bu hususta tahsisat konulmuştur. Ilaç pahalılığı Dün toplanan etibba muhadenet cemiyeti kongresinde hıfzıssıhha kanunu omucibince müesseseler nezdinde çalışan hekimlerin maruz kaldıkları muamele, yerli ilaçların günden güne pabalılaşması ve sail meseleler mevzuubahis olmuştur. ilâçların pahalılaşmaması için cemi- yetin alâkadar makamlar nezdinde teşebbüsatta (bulunduğu (izah edilmiştir. Bir çocuk kuyuda boğuldu Dün Ok meydanında feci bir kaza olmuştur. Meydanda yıkık çeşme karşısında oturan Bedriye hanımın kızı 8 yaşlarında Behice bahçede oynarken bahçe sula- mak için açılan kuyuya düş- müştür. Etraftan kimse görüp kurtarmadığı için çocuk kuyuda boğulup ölmüştür. Polis tahkikat yapmaktadır. Dün geceki yangın Çakmakçılarda İranlı Hasanın muşamba dükkânından dün gece yangın oçıkmış, dükkân ve eşyalar kısmen yandıktan sonra söndürülmüştür. Dükkân 3000 liraya sigortalıdır. Polis tahkikat yapıyor. Bir Ingiliz tayyaresi kürtlerin eline (düştü. Londra. 29 (A. A.) — Neş- redilen bir tebliğ resmi Irak ordusu ile birlikte Kürdistanın şimalinde keşif hareketler i yap- makta olan askeri bir tayyarenin yere inmeğe icbar edilmiş oldu- gunu ve sağ salim bulunan tayya reci zabitile diğer bir rakibin hasım bir aşiret tarafından esir edilmiş olduktarını bildirmektedir. Iskenderiyede türk ticaret odası Ihracat ofisine gelen malümata göre İskenderiyede bir türk tic ret odası teşkil edilmiştir.

Bu sayıdan diğer sayfalar: