30 Nisan 1932 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 3

30 Nisan 1932 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

— 30 Nisan'1032 ARADA SIRADA Gene o mesele Atletizm federasyonu reisi Fe- lek Burhaneddin bey, son Macar milli oyunundan sonra, kalemini bileyip hücuma geçti. Evvelâ “AKŞAM, ın birinci sahifesinde “Milli formayı koruyalım,, yazısına çattı, milli formanın korunmaması lâzım geldiğini söyledi. Sonra, sporla alâkası olmıyan, fakat pek fena tarzda yenildiğimiz için tees- sürünü yazan bir arkadaşıma sataştı, Perşembe günü de benim yazıma cevap veriyor. Felek sütununda etten, sütten, havadan, sudan bahseden zatın yazılarını okur, bazen güler geçe- wiz. Fakat o sütunda spordan bahsedilirse, işi lâtifeye alamayız, çünkü (Felek imzası (altında ATLETİZM federasyonu reisinin gizlendiğini biliriz. Işte Burhaneddin bey, son spor münakaşasını, şakaya boğuyor ve bana alayla, lâtifeyle karışık bir cevap veriyor. Atletizm federasyonu reisine şunu söyliyelim, ki artık spor işlerinin şakaya tahammülü kal- mamıştır. Bu meselenin - birbiri- mize taarruz ederek değil - fakat, alay etmek istediği mantıkla mü- nakaşaya girişilerek, yazilarak, söylenerek, kökünden halli lâzım- dır. Atletizm de, futbol da, fede- rasyon da artık tefessüh etti. Memleket idarecilerinin, terakki etsin diye manen ve fedakârlık- larla maddeten yardım ettikleri bu içtimai şube, hergün bir adım daha tedenni ediyor. Bana : « İsabet etmişsin!. Antrenörile, reisile, azasile beraber bütün bu futbol teşkilâ- fin istifaya davet ediyorsun. İstifa etsinler ve yörlerini sana versinler... Bunu yapmazlarsa, bir makale, bir makale daha, bir daha, hepsini alaşağı et ve geç bu işin başına!.. At ta sana yakışır, mızrak ta! değil mi ki; sen milli formanın ve milli bayrağın kime ait olduğunu biliyorsun ! » diyen atletizm fedarasyonu reisi, benimle bu tarzda alay edeceğine, Atinada, “idaresi altında çalışmış olan atletlerin, Türk bayrağını, soluk soluğa, nefes nefese en geride / getirdiklerini (o gördüğü zaman, duyduğu yeisle müteneb- bih olur ve bu işi terkederdi. Futbol federasynunu istifaya davet ediyoruz, Haklıyım ve hak- kımı müdafaa için yazacağım, bir daha, bir daha yazacağız. Giden- lerin yerine geçmek için değil, spor işlerinin başına spordan anlıyanları geçirmek için uğraşa- cağız. Bu, spordan biraz olsun anlıyan her gazetecinin, her va- tandaşın vazifesidir. Atletizm federasyonu reisinden, mugalata, tuhaflık, alay değil, ciddi bir cevap bekleriz. Biz bu vadide münakasaya her zaman hazırız. Selâmi İzzet Akşam” 74 ŞEHİR HABERLERİ Bakkallar çoğaldı 129 nüfusa bir bakkal dükkânı e düşüyor Son zamanlarda şehrimizde bakkal dükkânları çoğalmıştır. Bundan 20-25 sene evvel Istanbul- da bakkal dükkânları mahduttu. Türkler (arasında (o bakkallıkla meşgul olan pek azdı. Meşrutiyetin ilk senelerinde yapılan tensikat üzerine kadro harici kalan memur- lardan büyük bir kısmı aldıkları tazminat ile mahalle aralarında birer bakkal dükkânı açmış, bu suretle bakkalların adedi çoğal- mıştı, Fakat yeni bakkallardan ekserisi muvaffak olamıyarak dükkânlarını kapadıklarından oOgene bakkal dükânları azalmıştı. Son senelerde iktisadi buhran yüzünden manifatura ve saire tica- retile meşgul olan bir çok tacirler dükkânlarını kapayıp bir iki bin lira sermaye ile bakkallığa başla- mışlardır. Bu sebeple gene bakkal dükkânları çoğalmıştır. Son zamanlarda yapılan bir ista- tistike göre Istanbulda beş binden fazla bakkal vardır. Bu suretle 129 nüfusa bir bakkal dükkânı düşüyor demektir. Kasa hırsızları Kefaletle tahliye edilme- lerini istediler Istanbulda bir çok kasa ve mücevherat hırsızlıkları yapmakla maznun Gröner, Pirina, çopur Ferans, Konso Karlo, Aguşton, Şandur, Kışmışloş, Jozef ve Artur isimlerinde 9 erkekle Antuvanet ve Roza isimlerinde iki kadından mürekkep bir hırsız şebekesi ya- kalanarak adliyeye teslim edil mişlerdir. Beşinci istintak dairesi maz- nunlar hakkındaki tahkikat ve istiçvabata devam etmektedir. Maznunlardan bir kısmı kefaletle tabliye edilmeleri için müracaatte bulunmuşlardır. Talep evrakı tet- kik edilmektedir. Acaba ne oldu? Beşiktaşta Osman ağa mahal- leninde oturan Ali kaptan ismin- de birisi bundan bir hafta evvel evinden çıkmış ve bir daha dön- memiştir. Ali kaptan 43 yaşlarında bir adamdır. Kaybolduğu gündenberi ailesi bir çok yerleri aramışsa da Ali kaptanın izini bulamamıştır. Bu vaziyet karşısında polise mü- racaatle hâdiseyi anlatmıştır. Za- bıta Ali kaptanı aramaktadır. — Dünyada ne hayir sahipleri Ampul çalanlar Bir kişi daha iş başında yakalandı Beyoğlu polis merkezi geceleri caddelerden elektrik ampullerini çalan bir şebeke meydana çıkar- mış, ve bunlardan Foti isminde birini de cürmü meşhut halinde yakalamıştı. Yapılan (o tahkikatta (Fotinin daha başka arkadaşları da oldu- ğu anlaşıldığından zabıta tahki- kata devam etmekte idi. Dün gece Fotinin arkadaşların- dan biri daha yakalanmıştır. Mehmet Rauf isminde olan ve müteaddit sabıkaları bulunan bu adam bir müddetten beri polis tarafından takip edilmekte idi. Mehmet Raruf dün gece yarısın- dan sonra Galatada şüpheli vazi- yette dolaşırken memurlar kendi- sini tarassuda almışlardır. Hırsız bir müddet dolaştıktan sonra cadde üzerinde büyük bir mağazanın duvarına /tırmanarak kapının üstündeki ampulü sök- meğe başlamış ve bu sırada yakalanmıştır. Mehmet Raufun üzerinde başka yerlerden aşırılmış bir kaç ampul daha bulunmuştur. Bunun da Fotinin arkadaşı olduğu tesbit edilmiştir. Polis tahkikata devam ediyor. Kaçak kâğıtlar Bir evde yüzlerce. deste ıskambil kâğıdı bulundu Son zamanlarda ötede beride fazla mıktarda kaçak iskambil kâğıtları peyda olmaya başlamış- tır. Zabıta bu hususta ehemmi- yetle tahkikat yapmaktadır. Evvelki gün Beyoğlunda Mu- zaffer isminde birinde kaçak kâğıt bulunduğu haber alınarak kendisi yakalanıp üzeri aranmış ve bir kaç deste kaçak iskambil kâğıdı bulunmuştur. Muzafferin ahvali şüpheli görü- lerek evi de aranmıştır. Tarla- başındaki evinde yüzlerce deste kaçak iskambil kâğıtları bulun- muştur. Muzaffer derhal tevkif edilerek evrakile birlikte adliyeye teslim (edilmiş, evrak ihtisas mahkemesine verilmiştir. Muzafferin (o kâğıtları nerden tedarik edip kimlere sattığı ve bunların memlekete ne suretle sokulduğu ehemmiyetle tahkik “edilmektedir. Adaların suyu Adaların su ihtiyacını temin etmek için arteziyen kuyuları açılarak su aranması ve su bu- lunmazsa bir depo yapılması kararlaştırılmıştı. Bu iş için 150 bin lira tahsisata ibtiyaç görülmek- tedir. Bundan sonra senede 10 bin lira işletme masrafi verilecektir. .. Bir zatı muhterem beledi- “Amca Beye göre az ». Havayici zaruriye fiatlerini Darülbedayi Senelik hesap dört bin lira kârla kapatıldı Darülbedayiin 930 senesine ait hesabı kati raporu daimi encü- mende tetkik edilerek tasdik edil- mek üzere şehir meclisi heyeti umumiyesine verilmiştir. Bu tet- kikata göre 930 senesi içinde Darülbedayie belediye bütçesin- den 20 bin, maarif vekâletinden 3000 lira muavenet edilmiştir. 929 senesinden 4953 lira 55 kuruş ve bu sene içindeki tem- sillerden de 51322 lira 45 kuruş temin edilmiş, diğer (muhtelif varidat yekünu da 1098 lira 21 kuruşa baliğ olmuştur. 930 senesi zarfında darülbeda- yün umumi varidatı 81002 lira 16 kuruşa baliğ olmuştur. Bu varidata karşı 76,485 lira 18 kuruş masraf olmuş ve 4543 lira 98 kuruş kâr temin edilerek 931 senesine devredilmiştir. Çaldığı paralarla beraber tutuldu Maruf sabıkalı yankesicilerden Murat dün Bahçekapıda Rifat efendi isminde bir adamın para cüzdanile 28 lirasını aşırmıştır. Murat polis tarafından yakalana- rak çaldığı paralar üzerinde bu- lunmuştur. Kendisi adliyeye teslim edilecektir. Paraları çalarken.. Biri kaçtı, diğeri yakayı ele verdi Dün akşam üzeri Beyazıtta tütüncü Recep efendinin dükkâ- nına iki müşteri giderek öteberi almak istediklerini söylemişlerdir. Bunlardan birisi dükkân sahibinin önüne dikilerek kendisini işgal etmiş, bu sırada diğer arkadaşı da çekmeceyi açıp içindeki pa- raları cebine doldurmağa başla- mıştır. Bir aralık Recep efendi nasıla işin farkına varmış ve derhal çekmecenin başındaki oadamın üzerine atılırık yakalayıp bağır- mağa başlamıştır. Gürültüye yetişen polisler hır- sızı yakalamışlardır. Bunun Gala- talı Veysi isminde biri olduğu tesbit edilmiştir. Veysinin arkadaşı kaçmıştır. Adana gazeteleri 932 güzellik kraliçesi Mübeccel Namık hanımın Adana eşrafından birile (o nişanlandığı © yazılmıştı. Adana gazeteleri, söylenilen isimde bir Adanalının Adanada tanınmış olmadığını yazıyorlar. Bu zatın küçük yaşta Adanadan çıkmış olması muhtemeldir. . Çok basit bir çare olduğu- Duyuşlar Anadoluyu yer yer dolaşmış içli bir kaza kaymakamı vardır : M. Fikret bey... M. Fikret, şairdir. Ve çalışkan şairdir.. Yalnız son aylar içinde kendisinin iki üç tane şiir mecmuası çıktı. M. Fikret son eserini “ Duyuşlar , ismi altında neşretti. ““ Duyuşlar,, da köye, köy güzelini, köy akşamlarına, Anadolu gecelerine âşık olan bir şehirlinin ıztırabı vardır. “ Duyuş- lar ,, ın hususiyeti de buradadır. Şimdiye kadar bizde şairlere, romancılara ilham veren ekseriya manikürlü tırnaklar, kırmızı boyalı dudaklar, undule saçlar olmuştur. Köy kızına âşık olanlar pek nadirdir. (Hattâ romanlardaki kahraman kadınların isimlerine bakın.. Hepsi kibar ve nadide isimlerdir. En aşağısı: Perihan.. “Duyuşlar,, da köy kızının aşkını çeken şehirlinin hisleri ne güzel anlaşıyıor: Dakikalar uzadı, günler uzadı Ayşe, Sensiz sanki cehennem, hayatın adı Avşel Nerede yeşil köyümüz, nerede sıcak i yuvamız? Şimdi içimde hazan, mazinin yadı Ayşel Her gün uzun yollara bakarak ağlıyorum, Coşkun bir ırmak gibi akarak ağlıyorum, Aşkımın mabedini yakarak ağlıyorum, Gene hasta gönlümde hicran kanadı Ayşe! Her halde ayşe güneşten yanıp pul pul olmuş cildi, kınalı par- maklarile bugün unduleli saçlı, kırmızı boyalı dudaklı, manikürlü, sahte tavurlu ve her cümlesine dört franszca kelime karıştıran sevgililerden Oçok daha cana yakın bir kadın.. “ Ayşe, manzumesi bu şiir çoraklığında hiç değilse düzgün, garabetten uzak ikı üç mısradır. Z Vakıa Ayşeye hitap ederken kullanılan lisan, köylü kızın anla- iğ yamayacağı bir dildir. “Hazan, , “Mazi,, “Hicran,, gibi gelimelerin Mi yeri bu manzume değildir. Fakat kadı kızında da o kadarcık kusur vardır. Keşke her elimize geçen şiir kitabı, bilhassa bu son sene- ler içinde basılanları M. Fikretin kitabı kadar güzel ve candan olsa.. Hikmet Feridun AKŞAM ABONE ücretleri — Türkiye Ecnebi SENELİK 1400 kuruş 2700 kuruş 6GAYLIK 750 » 1450 » 3 AYLIK 400 » 800 » 1 AYLIK 150 » —a ep” Abono ücretleri doğrudan doğruya AKŞAM idaresi namına gönderilmelidir. Adres tebdili için yirmi beş ku- ruşluk pul göndermek lâzımdır. Zilhiççe 24 — Kasım:175 S. İmsik Güneş Öğle İkindi Akşam Yatsı E 8,41 9,58 5,7 8,59 12 148 Va, 47, 5,1 1212 16,2 193 2046 pm a Idarehane: Babıâli civarı Acımusluk sokağı No. 13 A. B. Ne olacak; muhtekirlerin var Amca Bey... indirmek için... nu söylemiş! Acaba bu basit we peşini bırakmamakl... çare nedir yeye müracaat etmiş,

Bu sayıdan diğer sayfalar: