21 Ağustos 1932 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 4

21 Ağustos 1932 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Bursada yaz hayatı Cumaları Bursadan Mu- danyaya umumi akın var Balık gibi yüzerek denize atılan Mudanya Bursa 18 (Hususi) — Bursanın plâjı mudanyadır. Yaz geldi mi, bele temmuz ve ağustos ayları içinde Bursalılar, Mudanya - Bursa arasındaki küçük vagonla, ufak lokometifli trenle, her cuma denize taşınır dururlar. Geç:n cuma öyle müthiş bir kalabalık vardı ki, tren de oto- mobiller de, gece yarısına kadar işledi. Mukakkak ki Mudanyanın tenha sabilleri o günkü kalabalığı pek seyrek görmüştür. Bir çok sahil şebirlerince olduğu gibi Mudanyanın da en meşhur yıkanma yerlerinden birinin adı (acir dibi) mevkiidir. Belediye bir fiat koymuş, o sandallar adam başına beş kuruş alıyozlar. Kıyıdaki ağaç dipleri insanla dolu. Yaygıyı seren yanlamış. De- nizde mayolu, peştemallı bir yığın halk çırpınıp duruyor. Boy entarisi hattâ feracesi ile denize giren köylü kadınlar var ki, ömür!. Gelen geçen kendile- rine baktıkça daha çok ezilip büzülüyorlar. Mudanyayı Mudanya yapan yegâne canlı ve işlek yer: İskele civarı. Zaten belediye de var kuvvetile burasını süslemeğe ça- lışıyor. Park burada, yeni yapılan gazino bahçesi burada. lacir dibine, Arnavutköyüne yolcu ta- şıyan sandallar burada ve asıl canlılığı meydana getiren vapur burada.. Iskelede vapur kalkıncaya kadar vakit çok hoş geçiyor. Yedi sekiz yaşlarında küçük çocuklar yolcu- lara: — Para atta alalım! Diye ba- ğınyorlar. Balık gibi 'yüzen bu çocuklar, vapurdan yahut iskele- den denize atılan çeyreklerin ar- dından öyle çabuk atlıyorlar ki, çeyrek daha dibe inmeden dal- gıcın eline geçiyor. Çocuk sudan çıkar çıkmaz tekrar bağırıyor: — Bir daha at bir daha!. Bu eğlence pek revaçta. Hele vapurun baş tarafına yaslanmış olan birisi boyuna denize para atıyordu. Hem de çeyrek filân değil, yirmi beşlik. Merak ettik. Adam güldü: — Dün tayyare piyangosu vurdu, haydan gelen paranın ze- kâtım veriyorum! cevabını verdi |. * .. Akşam üstü dönüş te bir başka âlem.. Banyo mevsimine mahsus cuma tenezzüh katarları çok ucuz olduğu için, ekseriyet treni tercih ediyor. Ikinci posta daha ziyade akşam- rılarla dolduğundan acele ediyorlar, yahut böyle tehlikeli eğlenceden çekinenler ilk postayla gidiyorlar. m parayı çıkaran çocuklar Mudanya iskelesinde denizden parayı çıkaran çocuklar Trenin bir fenalığı var: Vagon- lar karanlık. Maamafih bu halden memnun olanlar da yok değil! İlerledikçe Bursanın uzun bir istikamet takip eden elektrikleri büyüyor. Bursa bu halile Uludağın boynunda parlak bir inci dizisi gibi görünüyor. Zaman zaman, dağın koyu esmerliği arasında sönüp par- lıyan müteharrik yıldızlar O beliri- yor. Bunlar, Uludağdan inen tenezzühçülere ait otomobillerin fenerleri. Demek ki bugün Uludağ da epi kalabalık olmuş. Son ıstasyonda indik. Karanlığa rağmen bir kaç otobüs bekliyor. Allah, belediyeden razı olsun. Bu yorgunlukla kimsede yokuş çıkacak hal yok. Rıza Ruşen Içtima — Arı ve kümes hay- vanları yetiştirme cemiyeti İstan- bul şubesinden: Cemiyete taallük eden mühim bir meselenin müza- keresi için son içtimada hazır bulunan zevat ile eski müessislerin ve cemiyete mukayyet veya gayrı mukayyet bilumum alâkadarların 28 ağustos pazar günü saat 16,30 da İstanbul Halkevinde bulunma- ları ehemmiyetle rica olunur. Müessif bir irtihal Kavala eşrafından merhum tuz- cu Mehmet Mümtaz Efendi mah- tamu memleketimizin genç, kıy- metli ve şerefli Hakimlerinden Necmeddin Mümtaz beyin kısa bir rahatsızlığı müteakip tedaviden Izmir'e avdette ufulü nagihanisi ailesini , kendisini Otanıyan ve sevenleri aci: göz yaşları, umulmaz teessür ve derin matemler içinde birakmıştır. Bizim makalemizle Yunan gazetesinin makalesinden ayni mana çıkar mı? (Baştarafı üçüncü sahifede ) “Tabii bu sözleri söylemekle Türk milletinin çoğalmağa ihti- yacı olmadığını ifade etmek iste- miyoruz. Fakat Türk milletinin çoğalmağa ihtiyacı olduğunu ifade ederken ellerimizde lüzumundan fazla toprak varmış şeklindeki harici kanaatları takviye edecek sözler söylemenin doğru olmıya- | cağını göstermek istiyoruz.,, Böyle bir oyalıyıcı, idarei mas- lahatçı tedbir, Osmanlı imparator- luğunun Hurriyet ve ltilâf hükü- meti kabiresinde derpiş oluna- bilirdi. Merak etmeyin, Asım beyeiendi, istilâcı siyaset takip eden devletler (o Sakarya'ların Dumlupınar'ların dersini almış; memleketimize (Ogöz koymanın ne demek olduğunu bittecrübe öğrenmiş (o bulunuyorlar. Velev ben: “Türkiye'de yüz milyon insanı barındıracak yer vardır! ,, Desem bile, bundan dolayı, hiç kimse , Türkiye (topraklarına göz koymağı artık aklından bile geçiremez. Ve emin olun, bir zırtapoz Atina gazetesinin | makalesine kulak asan yunanlı | pek azdır. Garp kumşumuzun efkârıumumiyesi, bizimle ne derece | dost geçinmek niyetinde olduğunu! Ismet paşanın Atina seyyahatinde | isbat etti. e | Ben kendi hesabıma, o yazdığım yazile hata işlediğime kail değilim. “Çoğalalım!,, , “nüfusumuz artsın!,, Dememizi, Asım bey, niçin hatalı buluyor! Hayretteyim? Vakıt baş muharriri, Maltüs nazariyesine mi buyuruyorlar !... Müdevven ilimlerden şimdiye kadar öğrendiğimize nazaran, terakki denilen içtimai mefhumun birinci âmili nüfus kesafetidir. Bir milletin hakiki bir millet olması için maddi ve manevi kesafete müstenit bir birlik teşkil etmesi lâzımdır. Bu iki cins kesafet ne kadar çok olursa terakki de | o derece kendini gösterir. Tarihte, | bu hakikati cerheden hiç bir misal | yoktur. Yani, nüfusun terakkisile medeniyetin terakkisi mepsuten mütenasip. Nüfusumuz ne kadar artarsa, o kadar çabuk ilerleriz. Hülâsa, biz, Türkiye'de nufusun | çoğalmasını temenni ediyoruz. Bize itiraz eden Asım bey de biz- zat, bu fikri . kuvvetle tekrar ediyor ve hatta -hudutlarımız ha- ricinde ki ırkdaşlarımızın da milli sınırlarımız dahiline (gelmesini temenni ediyor. * (Biz bu kadar bile ileri gitmemiştik.) Şu halde nufusumuzun artması lâzımdır diye bir yazı yazdığım için (o düşmanlarımızın o“ Aman | (Vâ - Nü) Türkiyede boş yer var. | Hemen şurasını gidip alıvirelim !,, diyeceklerine (o bükmetmek, ne Türkiyenin bu gün kuvvetli vaz- iyetine, uyan, me de Asım bey gibi bir mubarririn kaleminden çıkmağa lâyık olan bir mantıktır. Biz, bunu çocukça buluruz. (Va - Na) Kumar oynatan kahveciler Istanhulda Çemberlitaş ve Ye- | dikule civarında, Beyoğlunda da bazı semtlerde kahvelerde kumar oynanmakta olduğu anlaşılmıştır. | Bunlara bilhassa bazı gençlerin de devam etmekte oldukları na- zari dikkati celbetmiştir. Zabıta sıkı tertibat almıştır. Bu şekilde cürmü tesbit edilen kahveler derhal kapatılarak sahipleri mah- kemeye verilecektir, acaba, iltifat İ 23 ü dün akşam firar etmişlerdir. İ çarak birçok ahlaksızlıklar I müteaddit İstanbul 20 Ağustos 1932 vermiyenlerin yola sevkedilmeleri | bir eylülde yapılacaktır. Bu gibi- | lerin listeleri hazırlanmaktadır. Yol vergisi tahakkuk ettiği tarihte sağ | olan ve bilâhare vefat eden kim- selerin vereselerinden tahsil edi- | lecektir. | * Afgan istiklâli — Dün Af- gan istiklâlinin yıldönümü oldu- ğundan Afgan sefiri Ahmet Han tarafından Trabyada Tokatlıyan otelinde bir çay ziyafeti verilmiştir. # Otomatik telefonlar — Bey- oğlu mıntakasında otomatik tele- fon tesisatının işlemiye açılması, istihzarat ikmal edilmediğinden, eylülde kabil olmıyacaktır. Şirket, tesisatı biran evvel ikmale çalış- maktadır. Amerika hapishanelerinin birinde mevkufların firarı Granite Oklahama 16 (A.A.)— Bura hipishanesinin mevkuflarından İçlerinden yalnız .dördü tekrar | tevkif edilmişlerdir. Şerirler firar- ları esnasında civarda dehşet sa- ve münasebetsizlikler yapmışlar ve otomobil £ yolcularına taarruz eylemişlerdir. Bir kadın tayyarecinin yeni bir irtifa rekoru Villacoublay, 19 (A.A.) — Kadın tayyarecisi Mary Semetz, kadın irtifa rekorunu kırmağa teşebbüs ederek on bin iki yüz metreye çıkmıştır. 20 Mart 1930 tarihli rekorun sahibi amerikalı kadın tayyareci Smith ancak 8557 metreye çıkmış idi. Yemi rekor tayyaredeki cihaz- ların tetkikinden sonra resmen tasdik edilecektir. Pariste sıcak dalgası Paris 20 (A.A.) — Dün Pariste hararet (derecesi, gölgede 35 derece idi. (Akşam fiatleri) İstikrazlar Tahvilât İst, dahilt 96, | Elektrik 5—| Şark d. yolla —— 3,90) Tramvay 45,25 İ D. Muvahhide © 53,25| Tünel 5,— | gümrükler 5/10 | Ruhtam 18,25| Saydi mahi 4,25İ Anadolu 1 32,35 Bagdat, 4,50 “u 32,35 T. askeriye —| “Mümessil 33,60 Esham İş Bankası 9,20| Terkos 0— Anadolu 19,—| Çimento Ar. | 9,— Reji 4,05 | Ünyon dey, 21,90 Şir. hayriye 14,50 | Şark dey. 215 | Tramvay 45,50! Balya 1— Umumi sigorta o 11,—| Şark m. ecza (o 285 Bomonti 21,40 | Telefon 15,55 Çek fiatleri (kap. sa. 16) Londra 736,50 | Prağ 15915 Nüyork 04718 | Viyana 4,0425 Paris 12,03 | Madrit 5,8553 Milano 9,1886 | Berlin 1,9793 Brüksel 3,1978 | Varşova 4,2125 | Atina 73,0575 | Peşte 3,8048 Cinevre 24225 | Bükreş o—o81,5325 | Sofya 65,905 Belgrat e | Amsterdam O—o 1,1720 | Moskova | 1088,50 Nukut (satış) kuruş kuruş Yisterlin Işilin Aw o 27— Kloş 1 pezeta 17— 46 4. Fransız 71,— Freni se 10 liret n7—)| ; Pesiya 2 10 £ Belçika 117—) şey 25— 20 drahmi 2—| 20 dinar wi 10 (İsviçre 824,—| 1 Çernoveç —| 10 leva 28, | TÂltın 921,— 1 (lorin 85,—| 1 Mecidiye (| 33, 10 kuron Çek (o 14.—| iBanknot © 235,—| »* Yol parası — Yol parası | | bir müşteri, 21,30 havadis, 21 ağustos pazar akşamı Istanbul — 18 gramofon, 19,30 saz (Bedayii musikiye heyeti), 20,30 gramofonla opera, 21 saz (tanburi Refik ve arkadaşları), 22 tango orkestrası Bükreş (8942 m.) — 19440 Bar bier de Seville operası. Budapeşte ( 55 musikisi, 21 spor ret parçaları xe musikisi, Londra ( 355,3 m. )— 2145 mü sahabe, 22,05 saray orkestrası. Paris ( 1725 m. ) 20,45 Sırk, 21,15 havadis, 21,30 gramofonla konser 22,15 hnvadis, 22,30 konsere devam. Prağ (488,6.m.) — 20 piyano, 20,30 operet, 23 radyo jurnal, 23,25 gramofon. Roma (441,2 m.) — 21,45 iki mu- sikili komedi. Varşova (1411 m. ) — 19,90 as- keri konser, 21 orkestra konseri, 21,45 edebi köşe, 22 konsere devam. 23 dans musikisi, Viyana (617,2 m.) — 20 spor ha- berleri, 20,35: şarkı, 21,15 komedi, 23,90 radyo jurnal, 23,45 akşam konseri, 22 ağustos pazartesi Istanbul — 18 - 19 gramofon, 19,30- 20,30 saz (Makbule hanım, Yesari Asım bey) 20,30 - 21 konser, 21 - saz (Safiye hanım), 22 - 22,40 orkestra. Bükreş (3942 m.) — 1940 grx mofon, 20 oda musiki konsori, 20.30 radyo tiyatrosu, 20.45 oda musikisi, 23,15 dans musi Budapeşte (5505m.) — 19,35 gramofon, 20,35 komedi, 21,15 orkestra konseri, 23 ha Londra m) — 19,30 or- kestra, 21 vodvil, 23,30 dans musikisi. Paris ( 1725 m.) — 20 gramofon, 20,45 havadis. 21 radyo tiyatrosu: Ciddi 22,30 gra m. ) — 20 dans berleli, 21,20 ope monla konser. Prağ (488.6 m.) — 20 halk şar- kılar 20,20 askeri müzika, 20,25 kon- ferans, 21 Brünn'den nakil, 22 konser, 22,30 piyano, 23 havadis, 25,15 radyo jurnal, 23,20 Bretislavadan nakil. Roma (441,3 m.) — 21 havadis, gramofon, 20,30 radyo Jurnal, 21,45 komedi, 21,15 hafif musiki konseri, 23,55 radyo jurnal! Varşova (1411 m.) — 19,20 dans musikisi, 20,15 şüun, 20,35 radyo jur- nal, 21 müteferrika, 21,15 gramofon, 21,20 dolar prenses opereti. Viyana (517,2 m.) 20,25 radyo jur- nal, 20,30 halk konseri, 21,25 senfonik konseri, 23,05 radyo jurnal, 23,20 dans musikisi. Posta ve telgraf umumi müdürü Ankara 20 — Posta ve Tel- graf Umum müdürü Fahri bey bugünkü trenle Istanbula gitti. Adanada ilk mısır pamuğu mahsulü Adana, 19 (A.A.) — Bu sene- nin ilk mısır pamuğu dün borsaya gelmiş (Obatmanı 193 kuruştan satılmıştır. Pamuk fiatleri geçen seneye nazaran daha ümitlidir. Alım satım hararetlidir. e Çiftçi mahsulü elden çıkarmıyarak fiat terakkisinden O istifadeyi düşün- mektedir. Buğday muamelesi durgun arpa isteklidir. YENİ NEŞRİYAT Zından hatıraları Gazetemizde tefrika (o edilen ve büyük rağbete mazhar olan (Zından hatıraları) bir çok ilâveler, kıymetli vesikalar ve resimlerle bir hafta sonra(Sinan neşriyat evi ) tarafından kitap şeklinde neşredilecektir. istanbul C. Müddeiumumiliğinden: İstanbul adliye dairesi için mübayaa edilerek odunun 17/8/9372 tarihinde icra kılınan münakasası teklif edilen fiatlar haddi lâyık görülmediğinden bir hafta müddetle temdit edilmiştir. Taliplerin 28/ağustos/932 pazar müracaatları ilân olunur. günü defterdarlıkta müteşekkil komisyona Musiki muallim Mektebi Müdürlüğünden Bu sene Haziran imtihan ve yoklamalarında ikmale kalan talebe- nin ikmal imtihanları (5) Eylülde yapılacak olduğundan alâkadara- nın o gün mektepte isbati vücut etmeleri ve mazeretleri varsa bir gün evvel mektep idaresini vesikai sahiha ile haberdar etmeleri muktazidir. ii

Bu sayıdan diğer sayfalar: