22 Eylül 1932 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 12

22 Eylül 1932 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 12
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

le almadığınız he diyeleri bir daha alamazsınız | || Ayşenin kurnazlığı | Ayşe, babasının zarif ağızlığını elinde tutarken nasılsa yere dü- şurüverdi. Ve gene nasılsa ağızlık demir sobanın üstüne düşünce kırılıverdi. Küçücük parçacıklar halinde Ayşenin önüne serildi. Kızcağız ne yapacağını. şaşırdı. odada kimse yoktu. Onun bu marifetini vakıa biri görmemişti amma akşam babası gelince ne cevap verecekti ? Aksi gibi ba- bası bu ağızlığı çok “sever, onu kullanmıya kayamazdı. Eger bu sevgilisinin kırıldığını duyarsa kimbilir ne kadar üzüle- cek ve Ayşeye ne kadar kazacaktı?. Ayse, babasının üzülmesini ve kendisinin dayak yemesini arzu etmezdi. Aklına geldi: Kırılan. ağızlığın eşi çarşıda azuızlıkçı Hilmi efendide vardı. Daha geçen gün Ayşe bu agızlığı camekânda görmüştü. Bu ağızlığı. karılanın yerine ak maya karar verdi. Para bulmak meselesini de göz- in önünde beliren ikinci bir fikirle halletti, Hemen annesine koştu. Kadıncağız, fakirleri seven. ve onlara yardım etmekten çekin- meyen bir ibtiyard... Ayşenin koşârak geldiğini görünce: — Ne var kızım? dedi. — Apne anne. Şimdi kapı çalındı. Gidip açtım, baktım! Bir ihtiyarcağız.. Gözleri kör.. Elbisesi param parça.. Heybesi boş.. Ayak- ları çıplak... Benden sadaka istedi. Ekmek verdini almadı. ( Hanım kızım bana para ver ayakkabı alayım dedi. Zavallıya acıdım. Aman hanım nine şu adama beş on para ver de gönlü rahat olsun!,. ir piy, Şevket, son şok tenbel bir çocuktu. Derslerini ihmal ederek mütemadiyen piyes yazar ve yazdığı piyesler de hiç bir zaman temsil edilmezdi. Şevket bu vaziyetinden çok müteessirdi. Bu sene mektep tatilini esazlı. bir piyes yazmağa basretti. Üç perdelik bir facıa yazdı, Bu eserini mektep temsil- İleri arasında | temsil ettirmek isteyordu. o Mektep o müdürüne gösterdi. Mektep müdürü piyesi A anne torununun bu temiz kalpliliğinden memnun oldu. Kese- sini açtı. Ve bir 25 kuruş uzatt — Kızm, dedi, götür bunu fakirceğize ver 1. Ayşe, parayı alarak aşağı indi. Taşlıkta derin bir nefes aldı, Ob.. Işin yarısını. atlatmışt.. Ama bu para ağızlığı almak için yetişmez- Şuna beş on kuruş daha ka- tabilseydi!.. Bu sefer de ablasına koştu. sevinçli bir tavurlaz — Abla! Dedi. Kimya imtiha- ninda ikinci olmuşsun!. Ablası Ayşenin bu haberi verirken para çantasına manalı manalı baktığını gördü ve müjde parası istediğini anladı. Kardeşine 20 kuruş verdi: — Oh. Artık korktuğum me sele kalmadı diye sevinecekken Ayşe: — Amma pek sevinme abla... dedi. Bu haberi senin çalışmana bakarak ben uydurdum. Lâkin belki doğrudur!. “Ablası, Ayşenin para kopar. maktaki kurnazlığına şaştı, kaldı. Ayşe dörder dörder merdivenle indi. Cebinde bulunan parayı da topladığı paraya kattı ve derhal Hilmi efendinin dükkânma gitti. İstediği ağızlığı çıkarttırdı. Pazar- lik yaptı ve onu — sandığından ucuz atle aldı... eve geldi. Yeni ağızlığı, eski ağızlığın boş kalan yerine koydu. Akşam babası gelince ağızlığın yeni olup olmadığını fark edeme- di. Böylece Ayşo büyük bir dert ten kurtuldu. Küçük muharrir Bu piyesin temsil edilebil- mesi için her perdenin başina ve sonuna tabancalı ve gürültülü bir sahne ilâve etmeli! — Sebep? — Oyun esnasında uyuyanlar uyandırmak için. Hediye alanlar Listesi bugün 10 cu okuduktan sonra şu cevabı verdi: Bu köşenin muharriri olan minimini muharririmiz, bugün kardeşlerine ye ve eğlenceli bir disi çizdi. Yuyada ve evde küçük kardeşlerile beraber oynuyormuş. Minimini mubarririmiz bu oyunu şöyle tarif ediyor: “ Düz bir yerde koşmak için iki arkadaş altı metro iple, biri at, biri de at sahibi olarak koşacaklar. Bu oyun münavebe ile devam işemezse, dizginleri arkadaşına vererek edecektir. Ak sahibi atına kendisi at yerine geçecektir. Bu koşmacada birinci olur. Ipler kol maz çocuklar. bu ipi yeriyor. Ben bunu ka kırılmasın 4, iyyen mene: Miniminilerin Koşmaca oyunu sahifemizdedir. şesi üçük oyun anlatıyor. Resmini de ken- Suretle en fazla çektir. Bazı yi dişlerin kırılmasına meydan diyorum. Dişlerinize dikkat ediniz, Bilmecemiz Anadoluda 3 harfli bir mem- leket ismi bulunuz? ri zaman ifade etsin. 1,2 banflerimi tersine çevirmeyiniz. Avlar Birsmizl izmbat vereyim mi? in yetiştirdiği öyle sevimli bir mahluk var ki, onu ele. geçirdiği niz zaman kucağınızdan ayırma iste mezsiniz! Hediyelerimiz MM Doğru halledenlerden T inci karilmize çok şık ve zarif dir mektep çantası ile ayrıca 200 kariimize de şekerleme, bis- kül, çikolata, mendil, kitap, cep defteri, kartpostal ve sair hedi- yeler vereceğiz. 1 Bilmere müddeti 16 gündür 1 Talebenin Namzet talebeler ne vakit derse girecekler? Bir çok mekteplerde yeni şu- beler açılacak diye namizet tale. beler kayıt edilmiştir. Halbuki bu şubelerden bazıları hâlâ açıl. mamıştır. Arkadaşlarımız ders- lerine başladıkları halde bizi hâlâ sınıflara kabul etmiyorlar... İvey evlat gibi sınıf kapıları önünde boynu bükük bekliyecek- miyiz? Mekteplerdeki büyük yemek: hanelerin Bir kısmın bır şubelere tahsis etmek mümkün değilmidir? Kadıköy lisesindeki “ pavyon- ların yeni teşkil edilecek şube hâline ifrağını maarif idaresi kabul etmiştir. Diğer mektepler- dedebunun tatbikini rica ederiz. Namzak talabelerden: Ihsan, Mehmet Ali, Şükrü Açik muhabet O Ankarada Zekâi Ahmet bey — Kitabınızı postayla gönderdik. O Izmirde Nuriye Kemal hanım — Biriktirdiğiniz “6 karı bize gönderiniz. Hediyanizi pasta ila gönderelim, O Bebekte A. Tevik bey — Hedi Askerliğini yapan Bir genç fransız vardı Köyüne döndüğü yün Halk dört yanım sardı! Dediler ki: “Gördünmü “Sen hiç kralımızı 7. , Genç asker utancından olmuştu kıp kırmızı | Şimdi ne cevap versin 21 Şaşırmıştı sözünü | ünkü : Beş yıl kralın Kralı görmek için Genç asker düştü yola! Kralın huzurunda “Görmeğe geldim..,, dedi. Kral dedi: “Zekisin, “Öyle geliyor banal “Seni ben çekeceğim “Küçük bir imtihanal “Belli ki, sen çifçisin, “Köytnde bir tarlan var! “Söyle bana bakayım: “Derin midir topraklar?. Asker atıldı: “ dedem “ Yüz sene evvel ölmüş! * Bizim kasabadaki “ Mezarlığa gömülmüş! “ O zamandan beridir “ Meydanda görünmedi! “ Pek derin ki topraklar “ Hâlâ eve dönmedi! Ecnebi mektepler Ecnebi ve akalliyet mekleple- rindeki "Türkçe, tarih, coğrafya ve yurd. bilğisi muallimleri geçen gün aktettikleri bir içtimada taleple rini tespit etmek üzere sekiz ik bir heyet seçmişlerdir. Heyet taleplerini tespit etmiş olduğundan bu günlerde yeni yenizi 15 çün zarında aldırmalısını Almanyada çocukların son baha maarif vekili bey efendiye rica- larını arzedeceklerdi Çocukların son bahar güneş banyoları ır güneş banyoları me Fransız çocuk edebiyatından : Akıllı asker mx. 22 Eyüll 1932 Akşam bilmecesi 20 Eylal 982 Bu cevap, kahkahadan Kralı yere serdil “ Toprakları ölç.. , diye, Ona bir sapan verdil kerl Seni ben * Koyacağım zindanal Karanlığın içinde “ Bir hüner göster banal.., “Orda insan şeklinde, “Tam üç kaz bulacaksın! ir puntuna get “Onları yolacaksın “Baş Asker zındana gi Az sonra, Gölgeleri belirdi | Bunlar : Mahküm edilmiş Üç yahudi tüccardı | Hilekâr heriflerin Pek çok parası vardı! Üçü de şaşırmıştı Uğradıkları hale Cevap verememişti Onlar aynı suale | Asker dedi: “ Sayemde “ Kurtulabilirsiniz: “ik önce ayrı ayrı “ Biner lira veriniz, Kopardığı altınlar Fakir askere yettiz O, “toprak, sualinin Cevabını öğrettil Biraz sonra yana Kral onu çağırdı! Genç asker: “Ben kazları “Yoldum..,, diye, bağırdı! 'Necdet Rüştü Mektep kitapları Maarif vekâleti | mekteplerin açılması üzerine mektep kitapla i listesini mektep idi itapcılara göndermiştir. bi, ve akalliyet mektep idarelerine gönderdiği emirde liste harici hiç bir kitap okutulmamasım bildir- mişti başlamıştır. Fazla sıcak olan yaz aylarında bazı bünyeleri zayıf çocuklara güneş banyosu menfi neticeler veriyordu. Son bir alman sistemi, zayıf çocukların son bahar güneşinden istifade etmelerini temin etmiştir. Resimde gö iğünüz çocuklar, bir çocuk yuvasında açık havada güneş banyosu yaparak, bir doktorun nezareti altında oynamaktadırlar.

Bu sayıdan diğer sayfalar: