22 Eylül 1932 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 3

22 Eylül 1932 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

22 Eylül 1293. Sahife 3 "AKSAMDAN AKŞAMA Kıyafet inkılâbı Dünya her sahada inkılâp ge | girdiği gibi, insanlar, kıyafet sahasında da büyük tebeddüllere mâruz kalıyorlar. Fransız gazete- lerinden biri, geçenlerde, harpten evvelki kıyafetleri sütunlarında teşhir ediyordu. Bakıp ta gülme- mek elden gelmiyor. Kadınların şapkaları, elbise kol ve etekleri, ber biri bir âlem.. Bak bakta katil, kırık, Erkeklerin setreye yakın ceketleri ve plâstron boyun- bağları da komillikte , kadın tavaletlerinden aşağı değil. Fakat asıl kıyafet inkılâbımın €n hararetli zamanında, şimdi, şu son bir iki sene içinde bulu muyoruz, Avrupa'dan yeni gelen bir ar- kadaşımız bir eğlence şehrinde başına geleni anlattı: Günübirliğine Lido'ya gittim. Sırtımda alelâde bir yarı spor kostüm vardı. Hattâ yeleksizdü i, Istanbul'da giydiğimi rengarenk ceketli ercekler arasın Beyoğlu caddesine 1932 senesinde istanbulinle çıkmış kârı kadim bir insana döndüm. Giyinişim o derece *demode,, kaldı. Ayni, cins kumaştan mamul, bil ceket, yelek ve panta- lon şeklindeki O malüm erkek kılığına isyan sayfiyelerden Rengârenk © ceketler sirayet etti ema artistinin. foloğrafını gördüm: Ceketle yelek ortası - (yani, yakası yelek gibi, fakat kolları ceket gibi) - bir elbise giyiyordu. Pek de hoş bir manzara arzediyor | Hülâsa, kadın elbiselerinde na- Sil renk ve şekil tenevvüü varsa, erkek elbiselerinde de olacak gibi görünüyor. “Balolarda iktisat kadınlar da smokin n inden yek- nesak bir elbise giysinler ,, diye bir cereyan vard Bu gidi kadılar lerini öteki baloda giymemelk için fırsat gözlüyorlar. (Yani, bulranın biran evvel geçmesini bekliyorlar.) Bu cihetten değil, fakat bi bir cihetten, ceket, yelek, lon, modasından > uzaklaşıldığına: » buna doğru biryol tutulduğuna - memnun oluyorum. Kadınların en basit bir gömlek şekilli elbiseyle püfür püfür do laştıkları sıcak yaz günlerinde, biz erkekler: “Ne yapalım, âdetl Başka ürlü hareket etsem ayıp olurl,Dü- üst üste, iç gömleği, frenk yelek, ceket giymek mecburiyetinde kalıyoruz ve baz- fetsek etsek, bunlardan ancak yeleği hazfedebiliyoruz. Mantıksızlığın derecesini düşü- nün ki, şehir ortasında, iş peşinde | yerine Emektar köprü Unkapanı köprüsü tamir edilecek Unkapanı köprüsünden geçmek yasak edildikten sonra İstanbul bir tek köprüye kaldı. Bu yüzden Karaköy köprüsünün kalabalığı bir kat daha artmıştır. Diger ta- raftan Gazi köprüsünün inşası için henüz belediye münakasayı ilân etme: lünakasanın ilâm için döviz muamelesinin ikmali lâzım geliyor. Bu muamele tamamlansa bile münakasanın ilânı ve ihalenin yapılarak — köprünün inşası ile takılması en aşağı iki Senelik bir zamana mütevakkıftir. Bu müddet zarfında Istanbul münakalâtmın bir tek köprüye ar. ettirilmesi doğru görül müyor. ttanbulun uzun zaman bir tek köprü ile kalmaması için Ünka- pan köprüsünün bozuk olan dubalarımn yeniden tamiri ve battâ bazı dubaların yeniden ya- pılması ve köprünün tekrar açıl- ması takarrur etmiştir. Belediye fen heyeti Unkapanı köprüsü dubalarmın inşası içim tetkikata başlamıştır. Dubalar kabil olduğu kadar süratle tamir ve inşa edi- lecektir. Katranlı yollar Belediye bu hususta fenni tetkikat yapıyor Şehir civarında yapılan bazı katranlı. şöselerin bir kaç ay sonra bozulduğu ve tamirleri bir çok para sarfetmek zarureti hasıl olduğu görülüyor. Şehir haricinde parke yol inşa etmeğe maddeten imkân görülmediğinden belediye bu yolları gene katranlı olarak inşa edecektir. Ancak, katranların zamanla bozulmaması ve mümkün mertebe tamir mas- rafından tasarruf temini için in şaatta kullanılacak katran miktarı yeniden tetkik edilecek .ve her metro murabbama isabet edecek katran miktarı fennen tesbit kılığının ne mantıksız ve matluba muvafık olduğunu anlat- kâfidir. Binaenaleyh, plâjlardan ve filim perdelerinden kalabalık şehirlere doğru yayılan erkek kılığı ink lâbını memnuniyetle karşılama mağa imkân yoktur. Ne duman Bazı kimseler bayıldı, zabıta tahkikat yapıyor ? Evvelki gün Balata heyecanlı bir vaka olmuştur: Balatta iskele civarda bulu” nan saç fabrikasının bacasın- dan öğleden sonra saat 14 buçuk Sıralarında bir duman çıkmaya başlamıştır. Duman birden bir etrafa dağıl- mış , keskin bir koku duyulmuş” tar. Bu sırada fabrika yarında dumanı bayılacak bir hale gelmişlerdir. Bu bali gören halk korkuların- dan telâş içinde sağa sola kaçış- maya başlamışlar, ortalık alt üst olmuştur. Kaçışanlardan birisi dumanı fazlaca teneffüs ettiğinden düşüp bayılmıştır. Vakaya polis vaziyet etmiş, bayılan adam tedavi altna alım mşlır. Bu esnada bacadan çıkan duman da kesilmiştir. Polis merkezi tahkikata devam ediyor. Pirinç fiatleri Bekçi e mühim bir düşüklük var Piyasada pirinç fiatleri düşmek- tedir. Bundan bir müddet evvel pirinç 43 kuruşla 36 kuruş ara sında satıliyordur. Şimdi bu mal ların fiatleri 28 kuruşa kadar inmiştir. Pirinç Fatlerinin bu kadar düş mesine sebep, kontenjan listesine fazla miktarda pirinç konmasıdır. Bu şekilden, hariçten pirinç geliren itbalât tacirleri pek memnun ol. muşlardır.. Fakat bu sefer, pirinç ziraati yapan kimseler, hariçten fazla mikdarda — pirinç | gelmesinden şikâyet etmektedir. Pirinç zürra Iktisat vekâletine müracaat ederek, yerli pirinçlerin bimayesini istemişlerdir. AKŞAM ABONE ücretleri Türkiye © Senehi SENELİK 7400 kuruş 2700 run SAYLIK 750 > 1450 » 3AYLIK 400 » 800 » JAYLIK 180 >» — 4 yer- Alen Deretleri © doğrudan önğrüya AKŞAM idaresi namına gönderilmelidir. Aras tebelli içim. yirl beg ku ŞEHİR HABERLERİ Polis kadrosu Anadoludan daha 36 memur geldi Anadolu polis kadrolarından Istanbul emniyet müdürlüğü kad- rosuna ayrılan zabıta memurla rının nakilleri devam etmektedir. Evvelki gün Anadoludan Istanbula 36 memur daha geli Bu memurlardan bir kasmı şube müdiriyeti kalemlerinde alıkonu- lacak, bir kısmı da muhtelif mer- kezlere taksim edileceklerdir. Yeni polis ve belediye zabıta memurluklarına girmek üzere emniyet müdürlüğüne müracaatlar devam etmektedir. Yeni memur kaydı için emni- yeti umumiye müdürlüğünden henüz emir gelmediği cihetle müracaat istidaları sıra numarası üzerine muhafaza edilmektedir. Gaz depolarından petrol çalınmamış Dünkü. müshamızda Çubuklu gaz depolarından petrol çalındı- fim ve bir kaç kişinin tevkif edil. azmak. Depolar ml ilimekkedir. Şa bade çikan fili, petrollar depoya nakledilmez- den evvel olmuştur. Şüpheli çanta! Içinden paket paket horain çıktı ikrü isminde birisi bir kac yıkla Beşiktaş iskelesine yanaş- mış ve elinde bir çanta olduğ em a Bu sırada polis | devriyeleri iskeleye gelmişlerdir. Şükrü polisleri görünce şüpheli bi iyette tekrar kayığa binip sayuşmak istemiştir. Bu ha şüphelenen po- Şükrüyü yakalamışlardır. Şükrünün elindeki çanta açılınca içinde paketlerle heron dol olduğu görülmüştür. © Hervinler derhal müsadere edilmiştir. Şükrünün bunları nereden aldığı we kimlere sattığı tahkik eline tedir. Namzet talebe Bir çok liseler ve orta mektep- lerde dersler başladığı halde esas talebenin miktarı henüz tespit edilemediğinden, namzet olarak kaydedilen talebe dersle- rine yirememektedirler. Kadınla erkek arasındaki fark Bu hafta çıka “Gürbüz türk çocuğu, mecmuasında College de France profesörlerinden Henri Pieronn “Erkekler ve kadınlar arasında ruhi farklar,, isminde bir makalesini okudum. Bu şayan dikkat makalede kadınlarla erkek ler arasındaki fark hakkında şu malümat veriliyor: “Bir erkeğe git beynin vasat sikleti 1,360 gram, kadının ki ise 1220 gramdır. Vücudun) vasati ağırlığı da nazarı itibare alınırsa, erkek dimağı nisbi sıklet itib kadının beyninden 4,100 ilâ 5 kadar daha ağı “Kadınlar. birliği, hiç vali gaip etmeksizin bu garazkârane tetkiki tespit etmelirir. Hele şu cehalete bakın. Erkeğin beyni 1,360 grammış da, kadının beyni 1,220 grammış!. Yani kadının beyni 140 gram eksikmiş ha... Her halde bunda bir yanlışlık var. Yoksa bu tetkiki yapan doktor Henri Pieron Türkçedeki : — Kadının fendi erkeği yendi! Sözünü bilmiş olsaydı, terazisi daha doğru tartar, muhakkak ve muhakkak kadının beynini 1400 gram daha fazla çıkarırdı. Vakıa Türkçede : — Saçı uzum aklı kısal. diye bir söz daha vardır ve bu söz doktor Henri Pieronun terazisi gibi kadın beynini noksan gösterir amma bu Iâf kadın saçlarının topuklara ka- dar uzun olduğu devirlere ait batıl bir sözdü. Şimdi kadm saçları enseye kadar bile inme: “saçı uzun aklı kısa,, sözünün de manası kalmadı. Artık bu tabir olsa olsa uzun ve yağlı saçlı şairler hakkında kullanılabilir... Hâttâ bir çok erkeklerin saç- ları bugün kadınlardan o daha uzundur. Bu itibarla saçı uzun aklı kasa,, Tabiri kadınlardan ziyade erkeklere daba yakındır.. Gene aynı doktor aynı makale sinde diyor kiz “İşte bunun içi kadında tenkit kabiliyeti azdır. , 'Ne yerinde olmıyan bir hüküml, Kadında tenkit kabiliyeti az ha... Mutlaka bu doktorun kaynanası yoktur. Zira kaynanası olan bir adam imkânı yok: — Kadının tenkit kabiliyeti azl, diyemez. Hikmet Feridan Kadıköy lisesinde Kadıköy lisesine müracaat eden talebeden 120 çocuk kayt mua- melesinin — kapanması © üzerine açıkta kalmıştı. Maarif idaresi, bu çocukların tahsilsiz kalmamaları eçirzeğe mecbur olduğumuz | ( Örmrünün son senelerini yaşı O raşuk pul göndermek lzımdır. Bu talebeler mektep idarelerine ni ol ese e lm “kek yelek; rl göm- | — İİİ müracaat ederek üzere LahE ii ağ ei Üst üste elbiseyle dolaşıyoruz da, | leği, ten fanilâsı, isimli kat kat | ei Se edilmelerini rica etmişlerdir yonların sınıf haline if ile Rimel evlat | GG mein vufatar açi giç aça Oi, in Agam Yata) “Mektep idareleri vaziyeti süratle | altını sımfa 3 şube ilâvesini dönünce, hava serinlemişken, bir doğrusu... Bilhassa, İva 47 47 337 16ü3 388 OSZİİİ| halledeceklerini ve kendileri için | emretmiştir. Bu şubeler bir kaç beyaz gömlekle bir pantalon giye- de pek sıcak; işim de Idarehane : Babıali civarı şubeler açılacağından endişe et- | güne kadar açılacak ve müracaat rek sahile firlıyoruz. vardı, terledim, piştim | Acımusluk sokağı 14No. İİ memelerini talebelere bildirmiş. | eden çocuklar tahsilsiz kalmıyan Sade bu misal, şimdiki erkek ( Akşamer) lerdir. cakır. Amca Beye göre. di — Iki oğlum var Amca bey: Biri “Yavuz, , biri “Oğuzm-. benzer ve hiç ayrılmazla .. Bunlara öyle birer meslek seçeyim ki diyorum, büyüdükleri | zaman da. «e İlânihaye biribirinden ayrıl masınlar — O halda memur, birini de tefeci yap, dostum |

Bu sayıdan diğer sayfalar: