31 Ekim 1932 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 2

31 Ekim 1932 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Sahife 2 Parayı veren düdüğü çalar! (Baş tarafı birinci sahifemizde) 'Düdükçünün küçük kulübesi kalenin tam yamacında, sabile daha yakın... Düdük memuru Osman efendi, dinamonun tozunu almakla meşguldü. Bizi odasına davet etti, konuşmağa başladık. Sözlerinden anlaşılıyor ki düdük memurluğu fener bekçiliğinden de güç bir iş.. Düdükte y: Zaten karyolası düdüğün tam yanında.. Geceli gündüzlü düdüğü . Evi ta Kilyosta ek pek müşkül imiş. On beş günde 24 saat imi varmış. Nazik bir adar — Fakat, diyor, işimden çok memnunum düdükçülük olan mes- leğimi pek severim. o Yakında buraya evde yapacaklar.. Ailemi getireceğim. O zaman bi rahatlaşacağım.. Sonra düdük. hakkında izahat verdi. Karyolasının yanında tazyik edilmiş su ile dolu büyük bir kazan var. Dinamo işletlince bu kazan makineye hava veriyor. Bu havanın kuvvetile düdük çalıyor kulenin üstüne asılan hoparlör diye avaz avaz bağı” yor. Yani düdüğü her defa çalmak için memurun uğraşmasına lüzum yek.. Makineyi bir kerre işlet mi makine kendi kendine kaç saat isterseniz düdük çalıyor. Osman efendi diyor ki: — Makine dakikada dört defa bağırır.. Bir saatte 3 kilovat elek- #rik yakar. Saatte 240 defa Karşılıklı hesap ettik.. Bir sa- atte elektrik masrafı 54 kuruş #utuyor. Hava, yağ vesaire parası da 6 kuruş. Yani saatte 60 ku- ruş. Bunun için bir düdük çak mak tahlisiye idaresine 10 paraya mal oluyor. 240 düdük altmış kuruş... Dakikada bir kuruş. Eh hakikaten parayı veren düdüğü galar.. Osman efendi: — Beyim, dedi, bizim için sis olsun olmasın düdük çalıyor di- yorlarmış... Görüyorsunuzya bu iş para ile... Sis olmadığı zaman çalınır ını?. Milletin parasma acı” maz mıyız?.Makinede ayrıca elek- #rik cereyanı kesildiği zaman elle kullanılmağa mahsus tertibatta vardır. Bu ihtiyat maki — Osman efendi, dedim, bazı- ları çö şikâyet ediyorlar. Uyu- yamıyoruz. Bu ses yabani öküz sesine benziyor. Diyorlar. Meslekini pek seven düdükçü sanki makinesine değil de ken- disine küfredilmiş gibi kaşlarını Değil beyim. Dedi, düdü- sesi fevkalâde tatlıdır.. Acaba uzaktan mı fena geliyor. Davul sesinin aksinc.. Bana âdeta bir eğlence gibi geliyor.. Halbuki bu düdüğe benden yakın Istanbulda ancak iki düdükçü daha vardır. Bana böyle gelirse artık ötesi 'düşünün., Düdüğün tatlı. sesi ganiye devam eder... Ses munta- zam olduğu için insanı rahatsız etmer.. Hattâ ben düdüğü çaldı. ğım zaman yatağımda mükemmel uyuya bilirim, Fakat vazifem var tabii. Ilk gece buraya geldiğim izaman duvardaki saatin tıkırdı- sından uyuyamamıştım. o Fakat insan muntazam sese alışıyo: Hem o kakar alışıyor ki ses ke: ince bir tuhaf oluyor.. Ayın on altımdan beri sis olmadığı için düdük çalamıyoru: Düdüğe öyle alışmışım ki şimdi ben adeta sigarayı bırakmağa çalışan sigara tiryakisine benzi- yorum. olmadığı için başımda bir ağırlık var. Eh halk böyledir. Biraz sonra düdüğün sesine alışacaktır. Hem birim düdük okadar ba- ğ üç buçuk milden Rumeli fenerinde milden işitil gemiler geldikçe ve sisli hava- larda karşı sahilden top ta alılır. lik zamanlar düdük konulduğu vakit © civar halkı da şikâyet etmiş düdükten pek ziyade memnundurlar. Bizim Abalimiz. şimdiye kadar böyle bir ses işitmemişler, garip geliyor alışırlar. Bu düdük olmasa sisli havalarda vapurların burada çaldığı düdük- rdaki halkı hiç uyut- lâkis bu düdük gürültüye mani olur. lik bursya geldiğim gece düdük çalmak için emir almamıştım. Sis vardı. Vapur sesinden uyuyamadım. Ben kule- cilere de sordum. Onlar: — Aman, dediler. Düdük bizi rahatsız eder mi? Bilâkis hoşu- muza gidiyor.. Eğlence gibi ge- iiyor.. Sessizlik daha fena.. Hakikaten öyle... Allahisterse kışın yalnız siste değil tipili havalarda da çalacağır. Cadde üstünde bir eve taşındığınız zaman oto- mobil, tramvay, araba gürültüsü sizi rahatsız eder: Fakat sonra alışırsınız.. ve bunlar size bir aklıma geldi. Osman efendi di dük çalmak için para vermiyor. Para alıyor amma hakikaten zor iş.. Allah kolaylık versin doğrusu. Her dakikanızı © böböbölerle yan yana geçirmek ve 15 günde bir Ahırkapıdan ta Kilyosa gitmek!,, Her babayiğitin kârı deği HE Ikinci maç Rus takımı 3-2 galip geldi Ankara 30 — Ruslarla ikinci maç bugün yapıldı. Takımımız Şu suretle teşkil edilmi Hüsameddin, o Hüsnü, Latif, Çzmir) Nazmi (İzmir), Ihsan (izmir), Bilâl (Ankara) Fikret, Salâhaddin, Vahap ( İzmir), Mu- zaffer, Sait (Izmir). Oyun rusların hücumile başladı. Bunu müdafaamız kırdı, biz hücuma geçtik. Fikret Vahaba gayet iyi bir pas verdi, Vahap bundan istifade edemedi. Beş dakika sonra Muzaffer Salâhad- dine bir pas verdi. Salâhaddin kuvvetli bir şütle gol yaptı. Bundan sonra Ruslar hücuma geçtiler. Bunu bizim hücumlarımız. takip etti. Maamafih Ruslar hâ- i idiler. Bir müddet t bize geçti, Me- zaffer ve Selâhaddin kolayca Rus kalesine iniyorlar. Bir müddet sonra Ruslar kale- mize doğru indiler ve müdafac amızı atlatarak ilk gollerini yap” tılar. Bir müddet sonra bir ceza vuruşunu Fikret yetişerek gole il etti Tik devre 1-2 lehimize Ikinci devrede mütekabil hü- cumlar” olayordu. Rus sol içi ihtarlara rağmen, hatalı oyununda devam ettiğinden oyundan çıl rıldı, Bir aralık Izmirli Sait çıka- rak yerine Niyazi girdi. kaçırdı. Oyunun ortasma doğru Haf hattı. yorulmuştu. Ruslar sağdan kolaylıkla kalem lardı. Bu sırada sağde cumlarında ikinci gollerini yaptılar. 30 uncu dakikada ruslar üçüncü gollerini de yaptılar, bu suretle oyun 2-3 rusların galibiyetile bitti. Iki taraf ta bir kaç göl fırsatı | Ruslar hâkim oynamağa başladılar. | Aleşam Bu Sabahki 'Teleraflar 31 Teşrinievvel 1932. İm) Silâhları bırakma meselesi Fransanın yeni projesi her tarafta iyi tesir bıraktı Cenevre 30 (Hususi) hükümeti tarafından terl için hazırlanan yeni proje Cenevre mahafilinde büyük bir alâka uyandırmıştır. Proje henüz malüm olmamakla beraber bunun silâhları bırakmak için bir adım te edeceği tahmin olunuyor. Paristen gelen haberlere göre Fransa orduların tedafbi bir hale konulmasını ve taarruz silâhlarının ortadan kaldırılmasını istiyor. Bu proje için Çekoslovakya hariciye nazını M. Paris sefiri M. Politisin fikirleri de alınmıştır. Projeyi Fransa barbiye nazırı M. Paul Boncour hazırlamıştır. Fransız erkânı har- biyesi de muvafakatta bulunmuştur. Proje Almanyayâ da bazı hal lar vermektedir. Bu cümleden olarak bugünkü Alman ordu sis- teminin kaldırılması kabul ediliyor. Bu nokta hukukta müsaviliğe dair. ilk adım — addedildiğinden Almanyada memnuniyetle karşı- lanmıştar. enesin ve Yunanistanın | Maamafi ortada yenilmesi lâzım gelen daha birçok (güçlükler vardır. Yeni projenin 3 teşrinisanide verilmesi ve derhal müzakereye başlanması ümit ediliyor. Fransız istihkâmları Paris 30 — Fransanın şark istihkâmlarını ziyaret eden bir me- bus bunları çok kuvvetli bulduğunu Metz ile Calais arasındaki istih- kâmların ber türlü taarruzları durdurabileceğini söylemiştir. Yeni yunan kabinesi Çaldaris kabinesi bu günlerde teşekkül edecek ve işe başlıyacak Atina, 31 (Hususi ) — Dün reisi setinde, siyasi fırkalar rüesasi yapmışlardır. Bu M. Çaldarisin yeni kabineyi daris girmiyecektir. muhalefet etmiyeceklerdir. Kafandaris, yeni kabineye iştirak etmemesine imada, muhalif fırkaların iştirakile teşkil etmesi kat'i surette kararlaştırılmıştır. Bu kabineye M. Kafam Venizelistler de mhurun riya inci içtima vermiştir. kabineye bu tarı hali kâfi isin bu istinkâf, inkisara vukufu bulunan Kafandi için bir zaaf eseri addedilmektedir. bu günden itibaren ye: bura verir vermez M. Venizelos ii ve yeni kabinenin ömrürü sebep olarak göstermiş sebebiyet isadi meselelere tam bu imtins kabine kabinenin teşi nazır İistesini ifa edecektir. Feci bir kaza Zavallı bir kadın elbiseleri tutuşarak yandı Kasımpaşada çok feci bir kaza olmuş, bir kadın ateşler içinde yanarak: ölmüştür. Vaka şöyle olmuştur: Kasımpaşada oturan Faika H. evvelki akşam evinde kendi oda- sinda oturuyormuş. Faika hanım yaşlı bir kadındır. Akşam üzeri ortalık kararmaya başlayınca Faika hanım lambayı yakmak üzere kibrit kutusunu almış ve bir kibrit yakmıştır. Bu sırada elinde yanmakta olan kibriti diğer elindeki dolu kutuya dalgınlıkla yaklaştırmış ve dolu kutu birdenbire parlamıştır. Kutu birdenbire — parlayınca kadıncağız şaşırmış ve elinden kutuyu. atmıştar. esnada Fsika han de ateş almıştır. Alev- ler süratle kadıncağızın her tara- fını tutuşturmuş ve ateşler içinde kalmıştır. Fsika hanım ateşi söndürmek için ne kadar uğraşmışsa da mu- vaffak olamamış ve bağırmaya başlamıştır. Bu sırada aşağı akatta bulunan Faika hanımın oğlu Selâhaddin bey feryadı duyarak koşmuştur. Fakat ozamana kadar alevler Faika hanımın bir çok yerlerini yakarak ağır surette yaralamıştır. Kadıncağız bir muddet sonra vefat etmiştir. Vakanın tamamile bir kaza eseri olduğu anlaşılmıştır. Sabık müstantık Hikmet bey Bandırmada geçen sene bir hadise olmuş Cevdet bey isminde biri sabık müstantık Hikmet beyi yaralamıştı. Hikmet beyden Ban dırmadan aldığımız. bir telgrafta dün cereyan eden muhakeme ne- tcesinde Cevdet beyin 8 ay hapse ve 650 lira tazminata mahküm edildiği bildirilmektedir. 29 Teşrinievvel Cumhuriyet bayramı. her tarafta hararetle tesit edildi “Cumhuriyet bayramı memleketin her tarafında büyük merasimle ve pek hararetli surette tesit edilmiştir. Bu münasebetle ge resimleri, fener alayları tertip edilmiş, halk sabaha kadar eğlen- miştir. Hariçteki | sefaretlerimizde de bun ısebetle kabul resimleri yapılmış, ziyafetler verilmiştir. Viyanada Viyana, 30 (A.A) — Türk cumhuriyeti ilânı yıl dönümü münasebetle Türkiye orta elçisi Hamdi bey bir, öğle ziyafeti ver miştil Ziyafette reisicumhur, başvekil nazırlr, sefirler heyeti ve Avus- turyanın eski Ankara elçisi M. Kral hazır bulunmuşlardır. Davete Wer zevceleriyle birlikte gelmiş- lerdir. Hamdi Bey Viyanadaki Türkleri de kabul etmiştir. Köprü derdi Istanbulda bir türlü ir girmeyen bir şey var: Köj vaktinde açılıp kapanması... Sanki pek mühim bir işmiş gibi ber hedense Galata köprüsünün tam zamanında kapanması pek nadir- dir. Çok defa beş, on, on beş, yirmi dakika hattâ mutat vak tinden yarım saat sonra bile kapandığı vakidir. Bugün de köprü asıl vaktinden tam yirmi dakika sonra kapanmış, birçok halk, iş güç sabipleri dakikalarca öyde, Eminönünde bekle- mişlerdir. Sandala binebilenler sabahın ayazında karşıya | geçmişlerdir. Binemiyenler ise köprünün key- beklemek © mecburiyetinde kalmışlardır. Ki sındaki bu il yi şikâyetlere sebep olmaktadır. Bir kerre daha ait olduğu ma- kamın nazarı dikkatini celbederiz. Bükreşten dönüş Gelecek sene konferans Belgradda toplanacak Üçüncü Balkan Konferansına iştirak etmek üzere Bükreşe git miş olan heyetimiz dün avdet etmiştir. Heyet intibalarla gelmiştir. Gelecek sene konfe- rans Belgradda toplanacaktır. Bulgar heyeti Balkan devletleri arasında sıkı bir anlaşma lüze- muna dair olan tekliği imza etmiştir. Sa Kralın sarayında” Heyeti murahhasamız Romanya kralı Karol tarafından kabul edilmiştir. o Baş © Mmurahhasımız Hasan bey iptida krala takdim iş, Hasan" bey de heyet âzasmı takdim etmiştir. Kral; “Türk heyeti murabbasası kuvvetli gelmiş, demiştir. Romen murahhaslarından prenses, Kanta- güzen bunun üzerine “türkler çok çalışıyorlar, diye söze mü- dahale etmiştir. Kral ayrıca heyetler reislerini ii Hasan beye şu başında bulunarak | Türkiyeyi teçeddüde sevketmesini memnuni- yetle takip ediyorum. Bizde mali sıkıntı var, sizde de varmı?., Heyet reisleri kralın yanından çıktıktan sonra büfeye davetle izaz edilmişler Ibrahim Fazıl beyin konferansı Bükreş 29 — Balkan konferan- sına iştirak eden ipe âzalar rından müderris İbrahim, Fazıl bey ticaret akademisinde Türki- yenin tekâmülü mevzuu üzerinde büyük alâka tevlit eden bir kon- ferans vermiştir. AKŞAM Çocuk Dünyası ZO-YO Müsabaka kuponu

Bu sayıdan diğer sayfalar: