11 Kasım 1932 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 6

11 Kasım 1932 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

| j arkan © Mısırı: Kargı Kargıda kış çok mutedil, toprak: bereketlidir Kargı, 6 (Husus Türkiye- Bin Mısırı,, diye kendisinden bah- sedilen Kargıyı bilir misiniz? Kışın, Ilgazlardan kopup gelen kavurucu ve sert rüzgârların Kastamonu derelerine kadar sü- © rükleyip getirdiği o müthiş soğuk- lardan | yılmış olan Kastamonu muhabiriniz. bir müddetten beri, bu Mısıra seyahat etmiş ve yer- leşmiş bulunuyor. Maksat, hava tebdili ve seya- hat değil mi?. Canınız ister, fakat ihramların, isfenkslerin diyarına gidecek paranız olmaz. Geli Türkiyenin Mısırına yerleşirsini kimin ne demeğe hakkı olur?... Istanbuldan veya diğer kışı bol bir yerden kalkıp da pirinç diyarına, pamuk diyarına, gitme- nizle, Kastamonudan deniz & hati yapmadan, kalırlar üslü Türkiye Mısrma, pamuk, pi ve bir de üstelik bamyasile meş- hur olan bir yere, Kargıya gitme- niz arasında heman diyebilirimki bir fark yokter. Kargı, Kastamonu vilâyet Tosya kazasına tabi bir nal merkezidir. Kargı öyle verimli bir memleket ki, hakikaten Mısırla boy ölçüşebilecek bir vaziyettedir. Bir defa çok sıcak bir memle- ketlir. Deniz yüksekliği 380 metroyu. geçmek: tedir. Bulurduğu yer Kızılırmak ovasının, etrafını, yükseklikleri 400 - 500 raetroyu bulan kayalar ve dağlar çevir bir zeytin yağı varilinin da Ka ta dibinde görüyorlar, Arada nis- pet bu derece açık ve doğrudur. Onun içindir ki Karğı senenin her mevsiminde cehennemi bir sıcak içerisinde bunalmakta ve yerlerde oturanları, ken: bir umacı gibi ürkütmektedir. Tekrar yazıyorum ki, Karğı, Türkiyenin bir Mısırıdır. Bu derece münbit, mahsuldar, bereketli bir toprak Türkiyenin bir çok yerle- zinde heman yoktur. Sahilden £ yüzlerce kilometre içeride olmasına rağmen, Kargıda yelişen nar, Karğıda yetişen incir ve üzüm maalesef henüz bir çok yerlerde tanınmadığı için şöhret elde edilememiştir. Şimdi Kargıda pamukta eki lirse bir kaç seneden beri yapılan tecrübeler bu kiymetli mahsu- lün de mükemmel bir surette Kargıda yetişebileceğini ortaya atmıştır. Kargının bu ova mahsulünden başka, ovasını çevreleyen yüksek dağların sırtlarındaki yaylalarında cok nefis ve menşeleri hayvani olan mahsulü de çok göhret bul. muştur: Kargı peyniri. Her halde gerek İstanbul ve © Ankarada ve diğer Anadolu şehirlerinde nevi kendisine münhasır olan tulum peynirlerini tanımayan ve bilmiyen yoktur. Sadece Kargıya mahsus olan bu cins peynir, yük- sek yaylalarda mevcut binlerce koyun ve keçi sürülerinin verdiği sütten yapılmakta ve kesilen keçi- lerin derilerinin, kılsız. taraflarını iç tarafa, getirip dikerek içlerine doldurulmaktadir. yazık inde olunması ve bilinmesi çok elzem olan gayet- enteresan mevzular var, Kastamonu muhabiriniz, bunları fırsat bulduk- ça birer birer yazacaktır. TM. satbından olan | Kasaba 10 sene > içinde değişti Eski harap Kasaba bugün tanın- mıyacak derecede imar edilmiştir Kasaba 7 (Hu- susi) — Kasaba, garbi Anadolu- nun şirin bir kaza merkezidi Bir zamanlar çol mamur ve zengin iken işgal sene- lerinde harap ol- muştu. Mamafih. çalışkan halkı bu senelerin açtığı yaraları kapat mak için büyük bir gayretle oğ- Taşıyor. Gediz nehri- nin bir kenarında olan ku küçük kasaba 300 sene evvel otlu aşireti tarafından kurulmuştur. Bu- kazanın bir ismide Tur- gutludur. Geldiz nehri kısa ova- sını pek münbit bir. hale getir- miştir. Burada her türlü mahsul fevkalâde bir surette yetişir. Bilhassa burada fevkalâde nefis çekirdeksiz üzüm yetişmektedir. Bazı yerlerde her dönüm top- aktan on çuval, yani bin okka- dan fazla kuru üzüm almak ka bildir. Bunun için kasabada bir dönüm toprak sahibinin senede yüzlerce lira alması mümkündür. Bu itibarla Kasaba bağları pek meşhurdur. Bir zamanlar Kasabaya yalnız Üzümden (senede iki buçuk, üç milyon lira girermiş. Fakat maal- esef son zamanlarda her yerde olduğu gibi burada da iktisadi darlık kendisini göstermiştir. Kasiba üzümden aldığı paranın hemen yüzde altmışını kaybetmiş- tir. Me imafih şimdidi de Kasaba Yukarıda Kasabanın umum! manza belediye parkı Defis tütün, afyon, susam, pamuk ve hububat yetiştirir, ihraceder. On sene evvel düşman tarafin dan bir harabe balinde bırakılan kasaba bugün oldukça munta- sadır. enedenberi devam eden | in harap kasabayı çok değiştirmiştir. Adeta her taraf | tanılmıyacak bir bale girmişti Son üç sene içinde bağlara bir hastalık arız olmuştur. Bu hasta ğın önüne geçmek için mümkün olduğu kadar çalışılmaktadır. Son zamanlarda Kasaba tülün- etlüğü oldukça mühim bir bub- ran geçirmektedir. Evvelce yüz binlerce okkayı geçen tütün istihsa- lâtı en son haddine İndirilmiştir. Afyonun da tütün vaziyetine gel: mesi için mümkün olduğu kadar çalışılmaktadı Kasabanın or- man ve hayvan itibarile de ser- veli e yüksektir. Sebzeciliği, ka vun karpuzculu- gu meşhurdur. Bugün inkişaf halinde bulunan bazı sanayi şu beleri de zikre değer. Meselâ burada o büyük bir alafranga ki- remit ve tuğla fabrikası vardır. Bu fabrika Mar- silya kiremitleri kadar güzel ki- remitler çıkar- maktadır. Bun lardan başka mü- tenddit un, pa- muk, zeytinyağı, susamyağı fap- rikaları, pulluk imalâthaneleri vardır. Kaz: Izmir arasında gece düz kamyonetler işler. Bittabi ayrıca şimendifer olduğunu söyle- mek te lülumsuzdur. Otomobil ve kamyonetler bir buçuk saatte İzmire gidebilmek- tedir. Kasaba yolu ortasında ol- | duğu için Konya, Isparta, Denizli | Kula, Alaşehir ve Salibliden Iz- mire giden otomobiller buradan geçmektedirler. Kasabada maarif işleri de ileridedir. Himayei etfal şubesi tarafından fakir mektep çocuklarının öğle yemekleri muntazaman temin edil- mektedir. Kasabaya ve çocukların yemek yemelerine ait resimlerden bir kaç tane! taktim ediyorum. Tütün piyasası elân açılmamış- tır. Müstahsil bırsızlıkla inli- zardadır. H. ağıda hile facıası Kaynanasını öldürdü, karısını yaraladı Bandırma 10 (Hasasi) — Bu- rada bir aila facımsı olmuş, bir damat kaynanasını bıçakla öldür- müş, karısını yaralamıştır. Katil, Ahmet isminde bir igçidir. Karısile hernedense araları açıl maş, kadın annesinin evine git- miştir. Ahmet buna hiddetlenerek refikasını evine davet etmek üzere kaynanasının evine gitmiştir, Burada kaynana ile damat arasında bir ağız münakaşasi başlamış, münakaşa az zamanda hararetlenmiştir. Bir aralık Ahmet bıçağını çekerek kaynanasını kar- sından, karısını da. bacağından yaralamış ve kaçmış Hastaneye nakledilen kadın, yapılan tedaviye rağmen ölmüştür. Katil aranmaktadır. | I Feci bir kaza 23 kişi yıkılan duvar altında kaldı Mardinde Cumhuriyet bayra- mında gece merasimi coşkun bir #wrette devam ederken, bir kaza olmuştur. Yapılan şenlikleri seyre gelen binlerçe balk belediye avlusunda tezahürat yaparken, avlunun cad- | deye nazır olan duvarı tazyikten çökmüş düşenlerden 23 kişi taşlar altında kalarak yaralanmıştır. Val Talât bey derhal vaka mahalline gitmiş, halkın heyecanı teskin ederek yaralıları memleket hasta- esine kaldırtmıştır. Yaralılardan Hanna oğlu Ilyas gece hastanede ölmüştür. Iki ki- şinin de yarası çok ağırdır. Uşakta kredi kooperatifleri Uşak 9 (A.A) — Uşakın 170 köyünden 102 sinin iştirak ettiği İ 22 kredi kooperatifi kurulmuş ve 95 bin lira sermaye ile hepsi İnaliyete geçmişti lan haberdar olan vali | Seyhan nehri Nehir 35 bin parça keresteyi götürdü Adana, 9 — Son yağmurlardan sonra suları kabaran Seyhan nebri hâlâ ayni vazıyettedir. Nehir | geçen gün gayet uzun boyda 35 bin parça keresteyi Pos orman ları kenarından alıp sürüklemeğe başlamıştır. Kerestelerin sürüklendiğini ha- ber alınca Vilâyet tarafından derhal bahçelere çıkarılan polis ve jandarmalar amele vasıtâsile bunların kısmı âzamını toplamağa | muvaffak: olmuştur. İ Bu kerestelerin suya kapılışı | şehirde tuhaf bir manzara vücuda getirmiştir. Akan keresteleri tutmak için birçok kimseler suya girmiş ise de pek azı kurtarılabilmiş ve bu kereste akım saatlarca devam eti Trak yada çifçi birlikleri Pancar fiatini artırmak istiyorlar Trakyada pancar eken arazi iplerile, Alpullu fabrikası ara- ndaki pancar mücadelesi devam ediyor. Bundan bir müddet evvel, Trakya pancar ziraatı ile şeker sanayinden bahsederken, bu mü- cadeleyi anlatmıştık. Bu bahsi, burada bir daha kısaca tekrar etmeğe lüzum gö- rüyoruz, “Alpullu şeker fabrikası, zürradan mümkün olduğu kadar ucuz pan- car almak arzusundadır. Bundan bir iki sene evel fab- rika zürradan kilosu 80 paraya kadar pancar alıyordu. Bu se- neden itibaren 50 paraya pancar almaktadır. Avrupa fabrikalarile, mukayese edilecek olursa, Avru” pa zürraı, pancarı daha ucuza sat maktadır. Meselâ Çekoslovakyada tonu 8 lira, Bulgaristanda 9 liradır Bizde ise 12 buçuk liraya sat maktadır. Pancar zürran, bugünkü fiatı az bularak pancarı fabrikaya pahalıya satmak için çareler aramaktadır. Bu maksatla zürra arasında cemiyetler teşkil edilmiştir. Edirne postası gazetesi, son günlerde teşekkül eden iki cemiyet hakkın- da dikksta şayan olan şu havadisl yazmaktadır : Lüleburgaz ve Babaeski “çilçi- leri koruma birliği, adı altında irer cemiyet teşkil edilmiş ve nizamnamesinden birer mushası buraya da gönderilmiştir. Bu cemiyetin esas gayesi çifçi: lerin menefiini korumak olduğu anlaşılıyor. Şüphesiz hedefi şeker fabrikasıdır. Bu teşekkül gayesinde muvaffak olursa, fabrika ile zürra arasında bir muvazene vaziyeti temin edilir. Bu cemiyet her iki yerde resmen teşekkül etmiştir. Bu hafta da Lüleburgazdan buraya bir heyet gelerek teşebbüsat yapacaktır. , 10 kuruşa et Eskişehirde kasaplar tellâl bağırttılar Eskişeyir, 9 — Burada çıkan Sakarya gazetesi yazıyor: Bu hafta içinde bazı kasaplar, çarşılarda tellâl bağırtarak koyun etini okkasını on kuruşa kadar satmış- lardır, Bu hafta pazara pek çok koyun gelmiş, bunlar ucuz fiatle salık mıştır. Yumurta, fiatlerinde yükselme vardır. Eski ucuzluk kalmamıştır. Tütün satışı Izmir, 10 — Tütün mubayaa faaliyeti piyasalarda ağır surette devam ediyor. Ödemişte de piyasa açılmış ve inbisarlar idaresi bu- rada da tütün satın almağa baş- lamıştır. İnhisar idaresinin teklif fiat ile kumpanya fiatleri aynıdır. İlân tarifemiz 1 Teşrinievel 1937 tarihin- den itibaren gazetemizin ilân tarifesi şu suretle | tesbit edilmiştir; Saatim

Bu sayıdan diğer sayfalar: