11 Kasım 1932 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 7

11 Kasım 1932 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 7
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Tenkit edilen Izmirli futbolcuları verseler al Geçen seneki İzmir - Istanbul ve son milli maç kızışan İzmir - Istanbul münakaşası son günlerin yegâne spor mevzuu haline geldi. İzmirliler, © haklı oyuncuların Türk seçilecek © dereceyi | bulduğunu iddia ediyorlar. Bazı İstanbullular da bura oyun- sularının İzmirlilere | katkat faik olduğunu söylüyorlar. Kanaatlara hürmet etmekle be- raber, şu İzmir - Istanbul mesele- sinde İstanbulluların anıldığı söylemek yanlış olmaz zannındayız. Bugünkü İstanbulun futboldaki 'derecesi eskisine nazaran çok düşmüştür. Tatlı bir hatıra haline gelen parlak günlerimizi tekrar bulmak ümidi de pek gözükmüyor. Bugün İzmir mıntak bolu ile lstanbulunki a ği yukarı müsavat vardır. Ümit elemanlar. itibarile daha da zengindir. Her temsili takım seçmel; evvel ve sonra başlıyan münak; ların esası iki mıntaka oyuncu el İzmir larının ayrı ayrı mukayeselerinden çıktığına göre, işi şimdilik yalnız bu cepheden tetkik etmek en kestirme yoldur. Bulgarlara çıkan milli takımın bazı mevkilerine İzmirden oyuncu alınmasını doğru bulmayan bazı futbolcuların isi; orlar. İsimleri ileri sürülen oyuncular urasında, Sait, Ihsan, Lütfü Ve- bap vardır. Henüz Istanbulluların. tanıya madıkları diğer İzmirli fotbolcu- ları bir tarafa bırakarak yalnız gi, dört oyuncuyu gözden geçire- Bugün Istanbulda Vehap, Sai Loti gibi oyuncular gösterilecek © kadar Bulgar takımına karşı oynayan Milli takımımızın ğu ir fudbolcunun ağ taraf için hatırlanmamış ol- ması bir meseledir. Macar milli takımına karşı merkez muavin oynadığı gün bazı İstanbulluların baksız tenkidlerine maruz kal Ihsana gelince; Nihadin. yerini doldurabilecek yeyâne türk fut- bolcusunun bu İzmirli genç olduğu muhakkaktır. Şimdi. hatırlıyoruz; Ihsanın Ma- car takımına karşı oynadığı çok Yaşları ve bünyeleri izcilik ya on dört yaşındaki küçük çocuklar için Avrupada izci, oymaklarına merbut kurt yavruları ( Louvkcant ) teşkilâtları vardır. mizde izcilik âleminde Muvaffak olmuşlardır. termektedir. bu boşluj Resmimiz. maz mıyız? | muvaffakıyetli maçtan sonra yapı- lan tenkiler arasında, kafa ile ek iyi olduğu halde ayaklarile ne keme GM mala Gi keyfiyeti başta geliyordu. Sorarız; bu kadar ince eleyip sık dokuyan tenkitler Izmir oyuncularına yapı Acaba İstanbullular aym gözlüğü taksak kusurlar bulmaz mıyız? Ayrıca, Izmirli Ihsan hakkında Macar maçlarından sonra ortaya atılan hükümler oyunun tarzı ce- reyanile de alâkadar olmayan şeylerdi. Futbola meraklı karilerimiz pek iyi hatırlarlar; macar maçlarındaki oyun ekseriya havadan devam etmişti. Bir merkez muavinin baştan yukarı irtifada geçen top- le çelebilmesi için taklak canbazhanelerdeki için de onlarda ) lar gibi baş aşağı yü rümesi © lâzimdir. o Ferden ve bir halde bize faik olan macarların takımımıza | toplu | rak kabul ettirtikleri havadan oyunda en ziyade muvaffak olmuş bir oyuncuyu, (ayaklarile ne kadar ovnadığı malüm değil) şeklinde tenkit etmek doğrudan taraftarlıktır. Temsili takımlarda çok tecr edilmemiş bu iki oyuncusu İ düşündüklerimiz, Vahap ve Latfi bakkında da aşağı yukarı aynıdır. Vahap beyin, henüz Türkiyede İezzeti pek anlaşılmıyan güzel bir futbol oynadığı şüphe götü miyecek bir hakikattir. Omun için yapılan tenkitler çinde de (çe- kinğen) kelimesi çok sık geçiyor. Oyununun nevi yanındı tarzma pek uymayan Vahap gibi bir oyuncuyu kendi (stili) içinde en iyi oynayabileceği bir mevkie koymak takımı seçenlere ait bir vazifedir. doğruya be söylemeğe Onun oynadığı maçlarda muvaffak olduğunu bir çok seyircilerle bera- lüzum görmüyoruz. ciler de tasdilk ettiler. halâ münal yaparla fik olur Beğenmez gibi görüştüğünüz Izmirli oyuncuları Istanbula ver- meğe razı olsalardı, kapışmazımı ır ve tenkitler sormak muva- pmağa müsait olmayan sekiz ilâ Memleketi” ğu Galatasaraylılar doldurmağa kurt yavrularından bir grup gös Levski maçı Bugünkü oyunda Nihat bulunamıyacak Galatasaray - Fenerbahçe ile iki maç yapacak Levski bugün ilk oyununu sarı kırmızılılara karşı oynayacaktı Levski takımının kuvveti hak- kında şimdiden kat'i bir küküm verilemez. Yalnız bu takımda Bulgar milli takımında yer alan beş oyuncunun bulunması nazarı dikkata alınacak noktadır. Bulgar milli takımı son maçta pek fevkalâde birşey göstereme- mesine ragmen bizden bir az daha iyi olduğunu ispat etti. Böyle bir takımın en iyi beş oyuncusuna malik olan Levski'nin milli takım- dan daha ahenkli ve birbirine daha uyğun bir oyun gösterme, kuvvetli ihtimaller dahilindedir... | Bügün böyle bir kuvvet karş sna çıkan Galatasaylılar maatte- essüf en sağlam elemanlarından mabrumdurlar. . Istanbul - Sofya maçında şiddetli tekme ile bacağından — yaralanan Nihadın vazıyeti oynayacak halde değildir. Galatasaray takviyeli çıkmadığı takdirde Galatasarayın merkez muavin mevkii epi zayıf olacaktır. Bir takviyeli Galatasarayda bile Nihadın yerini dolduracak uyuncu bulmak çok güçtür. Levski! hakiki kiymetini bilmemekle beraber Nihadın oyna- mamasını Galstasaraylıların şans- sızlıklarına etfediyoruz. Temenni edelim ki, Bulgar milli maçında pek İyi oynayamamış olan Galatasaraylılar bu en iyi oyunlarından birile Leviskiyi mağlüp etsinler... Bu günkü maçtan sonra bir gün istirahat edecek Leviski takımı pazar günü gene Taksim stadyo- munda Fenerbahçenin karşısına çıkacaktır. Son dedi kaduların izmirdeki akisleri, Izmir 9 (Hususi) — Son Anka- ra ve İstanbul maçları dolayısile burada, Istanbul ve Türkive spor idarecileri aleyhine yeniden bir cereyan başladı. Ankarada yapı: | lan maçlar hakkında Istanbul oyuncularının mütalaası alındığı ve bu mütalaalarda İzmir gençlerinin muvalfakiyetsizliğinden bahsedil- diği halde, bilmukabele İzmir oyuncularının fikirlerine müracaat edilmemesi manidar görülmüştür. Her yerde: Anadolu ajansı bile bitaraf İzmir oyuncularını İzmir sporunun mevkii ehemmiyetini güçülterek | bütün dikkat ve alâkayı İstanbullular üzerinde teksif etmek i Denilmektedir. Ha muhtelitinin karşılaştırılması için bir tehalük vardır. Bu in de; — Mutlaka galip geliriz ve bakikat tezahur eder, Şeklinde fikirler yürütülmektedir. Racing mağlup Her sene ayni mevsimde tekrar- lanan © Arsenal - Racing O maçı Pariste böyük bir kalabalık buzu” runda oynanmıştır. Yazın şehrimize gelip dört maç yapan Racingliler ingilizlerin en kuvvetli takımlarından olan Arse- rale 5-0 mağlup olmuştur. Fransız gazeteleri, ingilizlerin beş golden sonra sıkıştırmadık- larını, ve oyunun cereyanı 10 gellük olduğunu kaydediyorlar, Nakleden: Nihayet © öldüğüme tamamile kanaat getirdikten sonra, içlerin- den en kıdemlisi, senelerden beri hizmetimde olan, dört tarafımı yokladı. Senelerden beri efendi olarak kabul edip, karşısında divan durduğu adamın, hangi maddeden yaratılmış olduğunu anlamak istiyordu. Burnumu tatup, iyice — sıklı, Galiba hayatımda burnum hoşuna gitmiyordu. Te- pesine birde fiske indirtikten sonra, bir kahkaha attı. Öteki, caketimin ceplerini ka- rıştırmakla meşguldü. Alın taba- kamla kehribar ağızlığımı aldı. Ahçı başı, cüzdanımın muhtevi- yatını saydı. O anda malıma çok düşkün olduğumu anladım. Fena halde hiddetlenmiştim... Ya | kasamın anahtarını ele geçirirlerse?.. Aman yarabbil,. Hatice de bir türlü gelmiyordu! Üçü, tekrar başbaşa verip fısıldaştılar ve her şeyimi gene yerli yerine koydular. Memnun © oldum, — hayatımda namuslu insanlar tarafından bar kılmışım, namuslu insanlar kul- lanmışım! Mamaafi, ahçı başı tabakamı çıkardı, açtı, hizmetçilere birer sigara verdi, kendisi de iki tane aldı... Bunu mazur gördüm. . Nihayet Hatice gelebildi. Cesedime doğru atıldı. Hiz giler, usul usul Sağfurun teşbi söylediler. Hatice: — Hu. Hu, Hul Diye ulur gibi diz çöktü, beni Bper gibi yaptı. Fakat öpmedi. Dudakları, camlaşan gözlerimden bir iki milimetro uzak kaldı. Dudakları korkudan kurumuştu. Doğruldu ve hiddetle sordu: — Neden benim yatağıma ya- tardınız ?.. Hizmetçiler özür dilediler, Ha- tice homurdanarak uzaklaştı: — Artık bu karyolada yata mam.. Ne deye kendi karyolasına yatırmadınız? Hatice, benim odama kapana cak, ölümüme orada ağlıyacak sandım, - Zaman geçtikçe, ölmeyen hassalarım, bilhassa ruyet bassam kuvvetleniyordu. — Aynalardan, odanın eşyalarını seyr Gözüme, Haticeye he abanoz bir çekmece ilişti. Masanın) öyle kenarında duruyordu, ki dü- şüp kırılmasına ramak kelmıştı. Kalkıp itmek arzusuna köpildı yoksa öbür dünyaya gözüm açıl gidecektim. Buna çok üzülüyordum. Mama- fi görmek yaşamaktır; hele biraz sonra Haticeyi tekrar görmek, tamamile yaşamaktır. Ai. Biraz daha görebilseydim. Imam efendi geldi. Yanında kallı, başına kesketi ters giymiş bir de ihtiyar vardı. Çenemi bağladılar. İmam, hayretle bir bana, birde odanın tefrişatına bakıyordu. Ayak ve başucuma birer mum diktiler. İhtiyar, ters | kasketli ibtiyar başucuma çömeldi, yasin okumıya başladı. Bu, benim için çok heyecanlı bir manzaraydı.. Tam Haticeyi göreceğimi tah- min ettiğim esnada, imam efendi yaklaştı, o başparmağın uzatı, dudaklarında bir fatiha ile gözle- rimi kapadı. Selâmi İzzet Gözkapaklarım örtüldü. Cesedim, fevkalbeşer bir hide detle köpürdü. Hayatla yegâne rabıtam gözle rim kalmıştı. Ne deye beni mekten mahrum © ediyorlardı? Hem de, bana bu. mahrumiyeti vicdan * azabı duymadan çek- Imam © efendinin lâkis dini bir memnu- iyorlardı. yüzünde, niyet vardı Geç kalmıştım. Ölmeden evvel dirilerle bu hususu münakaşa etmeliydi — Ne hakla ölülerin gözlerini kapatıyorsunuz? Demeliydim... Sa- bit bakışlarından mı korkuyor. sunuz ?.. Sizi cebinler sizi, Eğer hılkat isteseydi. öldükten sonra, görkapakları kendiliğinden düşer, gözler kendiliğinden kapanırdı. Halbuki / bılkat, ölümden sonra gözleri apaçık bırakıyor. Hayatta kalanlar, ölüleri amma Fena kız — Medeni olduklarını iddia eden insanlar, nasıl oluyor da, en fazla sevdiklerini bile bir çu- kura atıyorlar? Hiç olmazsa vah- şiler, ölülerinin yanına, hayatla rında sevdikleri eşyaları koyarlar. Beni, nihayet yirmi dört sast sonra, çukura atacaklardı.. Cenaze merasimini soğuk kan- lıkla. hazırlayıp tertip edenler, lerin ruh kırıntılarını, ölmeyen hissiyatlarını hiç düşünmezler mi? Ölüleri, ılık, güzel kokulu oda- larda muhafaza etmeli. Onlara konserler vermeli, Gözlerinin önünde © şebrayinler © yapmalı, onları çocuklar gibi avutmalı ... Gözlerim görmüyor, fakat kulaklarım işitiyor, burnum duyu- yordu. Sakallının yasini bitti. Bir ayak sesi uzaklaştı, Karımın odasının dört köşesinden levanta kokuları tütüyordu... Birden şamme zevkime halel geldi. Burnumun ucu kaşındı. Bir ses duyuldu: — Şu pis sineklere bak, nereye konuyorlar? Yüzüme bir bez örtüldüğünü hissetmim. Siz şu bale bakım, gözümü kapadıktan sonra, burnumu de tıkadılar. Artık var kuvveti kulaklarıma verdim. Başladım dinlemeğe. Pencereleri açsaydılar da, soka- ğın gürüktülerini işitseydim5 hızlı adımlarla yürüselerdi, biri şarkı söyleseydi. Hayır ne dışarının. gürültüsü duyuluyordu, ne ayak sesi, ne de bir şarkı... .. Pencereleri sıkı sıkı kapa- dılar. Parmak ucunda yürüyorl yavaşça konuşuyorlar. Yalnız satın tiktakını işitiyor- dum. Elbiselerimi topladıklarını farkettim. Şemsiyemi kılıfına ko- yarlarken İpek fışrtısnı işittim. Anahtarlarımı mermer masaya bırakırlarken tıkırdadı. Uzun bir sessizlik oldu. Nihayet karımın nefesini tan- dim, Yabancı bir seş duyuldu. Ter- zinin se: — Anladım hanımefendi, çık, zarif bir siyah elbise istiyorsunuz! Nihayet biç bir şey duyamaz Işitmemin de öldi oldum. hökmetti Yanılmışım. Yırtılan bir pati ca kulaklarımı yırttı. Son tavalciu | hazırlanıyordu. (Bitmedi) NY

Bu sayıdan diğer sayfalar: