20 Kasım 1932 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 7

20 Kasım 1932 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 7
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Akşam Dünyani n en müsrif adamı geçen hafta Pariste öldü! Markide Castellane 1İ sene içinde 30 se türk lirası sarfetmiştir ! Marki gocuklarının 1900 senesinde çektirdikleri resim Dünyanın en müsrif adamı ge- gen hafta vefat etmiştir. Bu adam. sabık frasiz mebuslarından ve Paris belediye meclisi âzasından Marki Boni de Castellane dir. Marki de Castellane Fransanın en kibar ailelerine mensuptu. Meşhura Talleyrandın. yeğeninin. bafidi idi. Ecdadı arasında bir gok mareşallar, mebuslar, Fran- sada yüksek mevki ibraz etmiş küseler vardır. 1867 senesinde bir şatoda doğmuş olan Marki, sfakatinde 65 yaşında, henüz pek ihtiyar denilemiyecek bir sinde ik Marki de Castellane çok kibar ye mensup olmal büyük bir servet değildi. Harpten evel senede altın para bir iki bin lirayı bulan iradile Yebatça yaşıyabilirdi. Fakat onun yükseklerde idi. Bol ve hesâpsiz surette para sarfetmek, güzel bir saray yaptırmak, bura" Sını en kıymetli sanat eserlerile doldurmak, âlemin hayretten ağ- zanı açık Şurasını ilâve edelim ki mark, bol bol para sarfetmesini iste mekle beraber, boş, cabil bir adam değildi. Bilâkis son derece zeki, iyi tahsil görmüş, ince ruhlu bir gençti. Bir kaç lisan bilirdi. Konuşması son derece tatlı idi Her şeyden büyük bir ihtisasla Bahsedebilirdi. Bilhassa sanata çok mecluptu. Musikiden, resimden, heykeltiraş- İıktan çok iyi anlardı. Çebrece de sevimli olduğu için bir çok genç ve zengin kızlar bu kibar deli- kanlı ile evlenmeğe çan atıyordu. Fakat marki evlenmeğe bir türlü cesaret edemiyordu. Milyarderin kızı Marki 27 yaşındayke, bir Amerikalı kızla karşılaşmıştır: Matmazel Anna Gould... Matmar zel Gould Amerika şimendifer kralı meşhur milyarder Gouldun kızıydı, Avrupayı görmek, seya- hat etmek üzere Parise gelmişti. İki genç derhal birbirlerine karşı bir cazibe hisset Bir kaç defa daha anlaşmışlar ve "evlenmeğe karar vermişlerdir. Nihayet 1895 sene- sinde Nev York da evlenmişlerdir. ç ber tarafta bir haftalarca iştir. Muhteşem bir saray koca, izdivacı müteakip e gelmişler ve burada yer. Kadın, — babasının tahsis ettiğinden istediği gibi bol bol para sarfetmeğe başlamıştır. Marki her şeyden evvel mükel- def bir saray yaptırmıştır. Bu saray Avenue du Boisda, meşhur küçük Trianon sarayının bir. kopyesi şeklinde idi. Içinde muhteşem Salonlar, lâyuat odalar bulunu- yordu. Sarayın büyük bir bahçesi korusu vardı. inanın inşası bitince burasını mek için milyonlar sarfedil- miştir, Bütün eşyalar en kıymetli sanat © eserlerinden © seçilmiştir. Nihayet herşey tamamlanmış ve karı koca yerleşmişlerdir. Büyük balolar Sarayın inşası bittikten sonra burada muhteşem © eğlenceler, balolar tertibine başlanmıştır. Bu eğlencelere en az iki bin kişi davet ediyordu. Markinin sarayda balo olduğu akşam davet- lilerin arabaları uzak mahlelere kadar biri biri arkası sıra duru- Bunları intizama sokmak, la yetiş” tirmek için elliden fazla memur kullanılırdı. Salonlarda davetlilere beş yüz uşak hizmet ederdi. Bunlar hep sırma elbiseler, kısa pantalon ve kli çorap giyerlerdi. Büfede en nadide şeyler bulunur, şampanya su gibi akardı. Parisin en güzel orkestraları muhtelif salonlarda sabaha kadar çalarlardı. Binbir gece masalları gibi... Marki biraz sonra bu eğlence- leri de az bulmağa başlamış ve fevkalâde bir eğlence tertibini düşünmüştür. Bu eğlenceyi karısı- nın yirmi bir yaşına basması münasebetile hazırlamıştır. Markibu maksatla bütün Boulog- Markinin Avenue du Bols da yaplırdığı mükellef saray | : bir akşam kibar salonlardan birinde genç * Markinin bir karikatürü | ne ormanını kiralamış, yeniden yollar yaptırmış, dans yerleri vü- | cada getirmiş koca ormanı baştan | başa süslemiştir. Bu eğlence için İ operetin balet heyeti, 200 çalğı ile birlikte getirtilmiştir. | Bundan başka muhtelif yerlerde dans için orkestralar bulundurul- | muş, ormanın başlıca yollarıma | 80 bin lâmba asılmıştır!.. | Akşam iptida hususi bir ziya fet verilmiştir. Ziyafet hususl olmakla (o beraber 250 davetli yardı. Yemekten sonra balo baş- lamış, baloya da dört bin davetli iştirak etmiştir. Bu balo bugünkü para ile 250 bin liraya mal olmuştur. Marki- nin çılgınlığına bir misal ola, ormanda 15 kilometroluk yola hep halılar döşetilmiş olduğunu söylemek kâfidir. 11 sene sonra... Marki 11 sene bu israf hayatını yaşamıştır. Bu müddet zarfında mebus olmuş, gazeteler çıkartmış, yarış atları yetiştirmiş, sanayii para 11 sene zarfında sarfedilen pa- ra 300 milyon frangı, yani aşağı yukarı 30 milyon türk lirasını bulmuştur. Bu müthiş israf kızın ailesini de düşündürmeğe başla” mış, milyarderi korkutmuştur. Esasen karı koca arasında bazi geçimsizlikler de başladığından ayrılmağa karar vermişlerdir. Kadın mahkemeye müracaatla talâk kararı almıştır. Marki karısından ayrılınca bir den bire ortada beş parasız kak mıştır. Fakat bu bal kendisini korkutmamıştır. Küçük biz in ne yapmak miştir. Mark nihayet bunu bulmuştur: O zamana kadar kendi hesebına yaptığı şeyi başkaları hesabına yaptırmak. Marki esasen sanat eserle iyi bilirdi. Büyük bir zevki selimi vardı. 11 sene içinde bu bilgisini bir kat daha ileri götürmüştür. Bunun için Avrupadan kıymetli eşya almak için gelen Am hlara simsarlık etmeğe başlar mıştır. Bunlara nerede nasıl nefis eser bulunduğunu haber verir, tablo ve saire satın almak. isteyen Amerikalılara aradıklarını buldu- rur ve tabi mühim komisyon alırdı. | Karısı da, ayrıldıktan sonra Fransa hükümeti hem teslihatı azaltmak hem de Almanyanın müsavat talebini bir derece tatmin etmek üzere hazırladığı plânin metnini nihayet devletlere bildirdi. Bu plânın esas hatları ötedenberi malüm olmakla beraber son şekli ancak bir iki gün evvel Fransa kabine meclisinde kararlaştırıl. mıştır. Plânın heyeti umumiyesi malüm olmadığından alâkadar büyük dev- latler kat'i fikir ve telâkkilerini izah etmekten çekiniyorlardı. Şimdi ise bu mahzur kalmamıştır. Almanyada ilk hasıl olan intibaa göre Fransız plân | teslihatın tenkisinden ziyade Avrupayı 809- leştirmek maksadı gütmek- tedir. Hakikaten fransız plânının esası büyüle ve uzun harekât icrasına mlisait olan şimdiki mesleki or duların ilgasını ve bunun yerine milis usulünün ikamesini istihdaf ediyor. Avrupa devletleri umumi bir hakem misakı aktedecekler- lir. Burada imzasi olan devletle- rin bir tecavüz vukuunda yapa cakları mütekabil askeri ve siyasi yardımların derecesi ve mahiyeti mi Devletlerin arasndaki hadise- lerde Cemiyeti akvam hâkim va- ziyetinde olacaktır. Cemiyeti ak- vam verdiği bir hükmü kabul ve icra etmiyen devlete karşı itihaz olunacak cebrü tazyık tedbirlerini ekseriyetle | kararlaş- tıracaktır. Bu suretle gayet müş- kül olan rey ittifakına hacet kak mıyacakır. “Cemiyeti akvam tecavüze uğra- yan tarafa ille yardımda bulun. bilmek için elinde muayyen mik- tarda harp kuvveti bulunacaktır. Velhasıl Avrupa devletleri mü- tekabil ve umumi bir çok taah- bütlerle siyasi ve askeri hü lerini takyit edecekler ve Cemi- akvamın ve beynelmilel di kaydü şart itaat etmeğe mecbur olacaklardır. Ingiliz plânı Fransız plânının esas hatları Al manyadanı ziyade İngilterede detli itirazlar uyandırmıştır. T tere hariciye nazırı sir John Simon Cenevreye hareket etmiezden evvel Avam kamarasında irat eylediği nutukta bu itirazlara tercüman oluştur. ilvaki Fransız plâninin lagil terede uğrıyacağı Şiddetli muh iefetler düşünülerek İngiltereye Lokarno misaki ile ve diğer mu- ahedelerin haricinde yeni tekâlif gösterilmemiştir. Hattâ Ingiliz hari ir bu poktayı memnuniyetle kaydetmiş tir. Mabaza müsavat meselesinde lgilizlerin telâkkisi | büsbütün Fransızların verdiği manaya mu- tir. logiltere, tayyare kuvvet- lerinin tahdidi ve bahusus sivil tayyareciliğin bir çok sıkı kayıt- altma konulması taraftarı dir. Bunun için İngiltere terkiteslihat konferansı için ayrı bir plân hazırlamıştır. İsviçredeki” karşıklık Bütün — dünya kocasının bu etmek istemiştir. Fakat Marki buna aslâ yanaşmamıştır. Marki tekrar bekârlik hayatına dönünce bir çok zengin kızlar kendisile evlenmek istemişlerdir. Fakat Castellane buna yanaş mamıştır. Bu suretle simsarlık yaparak ve bir iki eser neşrede- ek: hayatını temin etmiştir. Eserlerinden birinin ismi “Ame- Haftalık siyasi icmal Fransanın plânı ve İngilizlerin mukabil plânı - Isviçre de huzur ve rahatını kaybetti - Yunanistanda son vaziyet Sabite 7 yeri addolunan İsviçrede de siyasi ve iktisadi yeni ve müfritane cereyanlar memleketin intizam ve asayişini bozmuştur. İsviçreliler son derecede hürriyetperver ol: makla beraber © şimdiyekadar müfrit siyasi cereyanlardan uzak idiler. Bunun için bugün eri yı ve dünyayı sarsan o bolşe- izim” gil mik kil ilk defa İsviçre taprağında hazır landığı halde, İsviçrede kökleşe- memişti. Bu sebepten | İsviçre eti kendi. toprağında müf- kirli adamların melce bulk masına ve fikirleri uğrunda çalış- masına mani olmayordu. Şimdi ise vaziyet değişmiş Cihan buhranı ve cereyanları Is viçrelileri de müteessir. etmiş Son günlerde sviçrenin muhtelif şehirlerinde patlıyan bombalar ve voku bulan kanlı müsademeler bu. tebeddülün - elâmetlerini . teşkil ediyor, Bu hadiselerden en ziyade Ce- nevrede vuku bulanları cihanın nazarı dikkatini celbetmiştir. Bey- nelmilel cihan sulh ve sükün mü- €ssesesi Cemiyeti akvam, en emin ve asude yer Isviçre olduğundan Cenevreyi merkez ittihaz etmişti. Şimdi ise Cenevrede halk komü” nist ve faşist olarak iki muhasim tarafa ayrılmış, kendi aralarında ve hükümetin zabıta ve askeri kuvvetlerile kanlı müsademeler yapmışlır. Bu yüzden Cemiyeti akvamın merkezinde huzur ve emniyet kalmamıştır. Bu hal dü yanın bir felâkate doğru gilti; en kuvvetli bir delil teşkil etmiştir. Yunan kabinesi Yunanistanda son intihapta M. 'Venizelosun liberal fırkası mühim bezimete uğramıştır. Fakat raki- bi halk Jırkası da ekseriyeti kazanamamıştır. Bu fırkalardan her da iktidar mevkiine gelmek için mutedil küçük fırka- ların müzaheretine mühtaç kal mıştır. Fakat bu fırkalar ne M. Venizelos'a ne de M. Çaldarise itimat ve emniyet gösteremediğin- den Yununistan tezebzüp içinde yaşıyordu. Nihayet bu fırkalar ve liberal fırkası müsamaha ve cevaz gös termek suretile M. Çaldaris ka- binesinin devam eylemesine müsa- ade etmişlerdir. Parlamento iki ay müddetle tat edilmiş Fırkalar. arasında takriben bir senelik mütareke aktolunmuştur. Macar başvekili Romada Macaristanın (o yeni başvekili .ceneral Gömbös Romayı ziyaret ederek Macaristan ile Italya ara- sındaki sıkı dostluk münasebatını bir kat daha takviye etmiştir. Yeni Macar başvekili Avrupanın en kuvvetli ve nüfuzlu ricalinden bulunuyor. o Hükümetin başına geldiğinden beri o Macaristanda muhalefet azalmış ve hükümetin kuvvet ve müfuzu artmıştır, Her taraftan hasım devletlerle çevrilmiş olan o Macaristanı tecrit edilmiş bir halden kurtaran Italya ile dostluğudur. Diğer taraftan merkezi Avrupada İl seti için bir isti: ediyor. Aradaki niden Mei rikayı nasıl keşfettim? , , Digeri “ Fakirlik sanatı , dır. Bu eserler de hayatını anlatmaktadır. Marki dokuz sene evvel Ai falit letarjik denilen uyku hesta- liğına tutulmuştu. O zamandan beri kendini toplayamamı Marki de Castellanenin vefetile &on asrın en şayanı dikkat sir larından biri ortadan kaybol muşta örelliğilikki iii abin

Bu sayıdan diğer sayfalar: