5 Haziran 1934 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 5

5 Haziran 1934 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

B Haan 1824 AKŞAM Sahife 5 x m “GUNUN MESELELERİ | © TIYATRO MUSAHABELERİ > (GUNUN HABERLERİ J Fransız maliyesi | © Sahne ve sahneye Samsunda tütün satışları Çifçi bu sene yüksek fiyatle tütün satıyor Samsunda tütün piyasasınd. hararetli satışlar ek- tedir, Me ği göre Baf- rada, bi beri gö- mlmemiz dilek Telli tütün Saman piyasasında tütün fiyat- lerinin yükselişi, tütün piya- Sasında ymm e ka: mak- tadır. Fiyatlerin artışına sebep olarak in! resinin piya: an Sadan mühim miktarda mal alması gösterilmektedir. Inhisarlar ida- resinin bu harek elindeki o malı zu fiyatle tüccara, kumpanyalara odevret- mektedir. Fakat — tacirleri bu işte iz m rüyorlar: 1— Sam ar biyatlre tabir e > ie srE' ler, aynı fiyatlerle S5 kiş muvaffa| — olacaklar mı? 2 — Köylü yüksek fiyatlerle tütün sai ık tan sonra “tülün para tümalleri İpar hatıra gelm ektedir. ai e öldü Husi — Es Btenbal” defterdarı ri Hikmet bey müptelâ olduğu hastalıktan kurtulamıyat al ie gecesi vefat etmiştir. Ali Hik; bey uzu: Senelerdenberi Eskişehir defter- darlık makamını işgal ediyordü. Merhum muhitinde çok sevilmişti. Ispartada kiraz a sene kiraz bayramı Bu N amektiz Makel piyesi de temsil Fındık Mai : Son gürler zarfında piyasa yükseldi Fındık satışları müsait bir dev- reye girmiştir. Almanyanın fındık e tahdit edeceği yolun- erlerin a; i Büyük fındık hm aa Giecön, Trabzon, Ordudaki fın- dık bahçelerine sahip gi “arasında alivre muameleler ol main. Bu muamelelere, fındık ticaş lan iki — —. ticarethanesinin karı alivre işlerinin sahasını lil miştir. an fındık fiatlerinin yük- selişi, beynelmilel fındık fiatleri- nin kab Mek sebebiyet vers miştir. Maden mühendisliği teşkilatı Ticaret müdüriyeti, sanayi mü- yeti, maden mühendisliği ilama hazirandan itibaren il, zari ye Iktisat vk See resi Berlin 3 — Riyodöjaneyroda 12 ğa emir «li döviz an 18 e —— at 1934 tarihinde beynel- Dün bu ilime yeniden bir | mark azalmıştır. Para karşılığı il açılacaktır. gi Meemeleşe yine eski | yüzde $,60a karşı yüzde 3,70 | 15 teşrinisaniye kadar üç ay wamelelerle. uğraşılmıştır. İm ğ sürecektir. Sarda yeni hadiseler Naziler yeniden bir takım nümayişler yaptılar Paris 4 (A.A.) bildiriyor; Sarda cereyan eden karışıklıklardan bahseden Petit Parisen er Sar sosyalistle- in lideri Maks Bra mi Sar- teli va . in işe eği berler den derhal am ettiğini bildir- mekte ve şu malümatı ilâve etmektedir. — Havas ajansı . Braunnun karısı, dün akşam anil nümayişlerde Naziler tara- fından bırpalanmıştır. a yaz ei için ciddi tedbirler alınması emi işaret etmektedir. Gazete milletler cemiyeti kon- bu seyinin yarın, karışıklıklara bep Nazi ear ciddi ihtarlarda bulunmaktan i kak m. a ssl ris “4 ÇA. Pe ajansı biyer ; Sarrebrucktan, Petit Parisien ebe bildirildiğine göre, Sar miyesine nihayet ei etmiştir. kadar komünist fırkası elele Sarın - bir Mi Almanya , ya aydet etmesi için rey ver rilme- sini ime kte idi. Böyle bir hal çaresi bulunamıyacağını nazarı itibara alan fırka, Sarreda bu- günkü rejimin muhafazası için rey vermeği izli 2 ve bu kararını bütün Sarre komünistle- ri ildirmiştir. Harp hatırası Sırbistanın bir şehrinde büyük bir merasim Ty Belgrat ATA.A.) — Büyük harp esnasında a —— kalâde a, istikll heililesiniz hatıraları yadedilmiştir. e dr 'k ayan ve hama azası bu- çol ii kral, harp maktulleri esnasındi Ikışlanmış ve ten sonra koviljateha kaplıcaları- na gitmiştir. Almanyata par i para e al Fransız maliyesi senelerden beri bü yük bir karışıklık içinde bulunuyordu. Masrafın mütemadiyen artması, (bu mukabil vergi hasılatının az Sia yü zünden bütçede açık Bu açığı kapatmak için iler tarh, diğ 3 Fiğ ni V asına en Ku aziye esin itimadını sarsmıştı. Memlekette kararsız vaziyet yüzünden işler azalıyor, serma- ye harice kaçıyordu. Her yeni vergi tar edildikçe eski vergilerin geliri aza- lıyordu. İşte bu sırada Do edecğini, son sistemi ıslah edilerek vergilerin inler lacağını ilân etti. abine bir kaç aylık çalışma netice- sinde bir çok masrafları kısarak bütçe- ü temini ak old smuvakfı oldu. ni rnamelerle harek için salâhiyet almıştı. salâhiyete istinat ederek en kestirmi an gitti ve hi raf için alâkadarlarla görü- p anlaştı. Nihayet açık kapatıldı, sağ- bir bütçe meydana geldi. | a kabine maliyeyi islah ul ol Bundan sonr ve vergileri ale keci Bİ Bu yolda hazırlanan lâ- oil. ar- mağa başladı. yihalar meclise verildi. Yeni lâ; da bazı r gösterilmektedi, ni ve dabi şeklini kabine gene emirnamelerle kararlaştıracaktır. F binenin bu su- i büyük azetelerin ransız gazeteleri kal yetle gösterdiği muvaffakıyeti takdirlerle (o karşılıyorlar. tahminine göre maliyenin ıslahı metice- cak, bu suretle. vergi hasılatı ali lacak karışan güzelsanatlar.. Tiyatro, lâyıkile araştırılmamış, kökleri tam yerinde bulunmamış, kaynağı iyice tetkik edilmemiş, Şike İNME 3 taranmamış içti- sseselerden biridir. Biz e tiyatronun ilmi dan ve uzun tetebbülara dayanarak do- nu anlatacak ae ayse işaret edeceğiz: Tiyat velâ dini bir müessese ipe eek inanmak sebepsizdir. Tiyatro ne- den lirizmadan veya kn doğmuş olsun? Elde kati ve De hiç, bir delil sikii halde, tiyatronun mı i hakkında edi- nilmiş olan Sayin fikrin 1s- lahı lâzımdır. «İnstitut» dan Fortunal Strows- Ru 5 z > ei 9 S Ş Se 5 © 3 E & g: ğ 5 dar eski olduğu da iddia ii mez mi? Tiyatro ilk «nida» ile doğdu. m nlar > li aman » deyince tiy: yu ralli ei m acıda ii rulan yüz, ilk korkuda büyüyen göz, ilk hazda yayvanlaşan dudal yeryüzünde tiyatroyu Mz Sahne oyunları, kuvvetli sevki tabii mahsulüdür. UR dikkat ediniz, Onlar için için fa- ve komedi oynarlar, Onlar- ini müellifin yaratıcı muha: lesi vardır ve bir seyirci gi rafa bakarlarken hayale kapılırlar. İnsanlar, anlattıkları bir vaka- gibi, et- yı oynamazlar mı? İradelerine hâ- kim olanlarla, nefislerini sıkı bir kontrola tâbi tutanlar e sna, herkes, söylerke: vi oynar e dinli- Odman Serli Ğİ uştur. ve veri ünüyo: vo ge far m parlak şenlikte en in mualli- K. pe 0 sergisi ik hükümetlerinin ayakli yüzüncü senesi mü-. betile , Hergün bir ata sözü; < yenler, nana dikkat eder. ey ik çoğu, dinliyenlerini, sözlerile de- gil, hapsi ra kılar- lar, Hem, iradeyi im olmak, nefsi kontrola tâbi di ta oyun değil midir? Mademki ln ve şu halde tiyatro sanatı bi Hayır, sahne sanatı ve nm bilindiği kadar b sit değildir. Sahne, öteki la temastadır, Onları e) imişler gibi hareket edemezler. Onlara bakan yüzlerce ve yüzler- ce göz vardır. Eğer, hareketleri, e «olduğu gibi liğinin» fev- ine çıkmazsa evza ve etvarları — kel bir şekil almazsa, halka ye olamazlar. Sahneye, halktan korkmadan, yani halka mi Ea nın, korku duymamanın, «pot ii. rarım» heyecanına kapılmamanın kıymeti yoktur. Herkes aktördür, fakat aktör, ği gibi değildir. Resim, ei kardeşidir. bir an hiç bir manzara ersin kapılmadığı bedii heyecana kapı- ır, bir an nefessiz kalır, binlerce kişinin lr tiyatro salonun- da, sözün tam manasile «sinek uçacak a duyulur.» (* Mösyö Saint-George de Bouhe- lierin «Flambeaux de la noce» isimli eserinde, Norveçte gün doğ- madan evvel bir al manzarası vardır. Perde bu manzara üzerine açıldığı zaman, balk, aktörün söz söylemesine rae bırakmadan, reiki alkı; pimi mi tabii olarak bağlı ğu güze didi bir r. Seyredenler, masalar b usulü taklit ederler. Aktö oturuşunda, yürüyü- şünde, ilmi deruni bir kı- mıldanış ahengi vardır. Seniha Bedri hanımın tercüme ettiği «Gü- dat Nedim neş batarken» den daha etli eserler koydu. Mukayese yapma- dan öylüyorum. oktor diklerinden NE ti ir. im muse muhtaçtır. Bugi olan ihtiyacından bahsedecek “değilim, Sözden bah- sedeceğim. Sahnede, kelimelerin ve cümle- | lerin musikisi olmalıdır. Her hangi bir eseri, irmik dinlemek arasında vardır. Okunurk başka, dinlerken duyul: lenir. Mu: lodisi seyrederken dinliyenleri tes- hir eder AAktörün telâffuzda musikişinas Il müellif Sahne, canlı heykellerini ii. dri hanıma borçlu; «Per rür veya ağlatır, yaşatır veya öl | Günt» tercümesi, bilhassa baş ta- dürür. Bü bu haleti ruhiyele- | rafları, bana here Vedat Nedi- ri serer vakaları, renk ve | gin aştanbaşa melo- iv fenninin meydana ge- | gidir. türdiği bir fonda görürüz. Bu fon, Tiyatro, heykeltraşiyi, - resmi, bir tablonun muhtelif o parçaları- dır. Sahnede, resim ve sanat ekol- lerinin her kolu vardır: Akade- mizma, m idealizma, em- kübizma gibi. Ba- “zan Lal bir yle bir dekor aşılır, di halk, reksı, ediy i bağrında besliyen bir sanattır. Selâmi İ: izde Muhsin jübilesinde “Ham Ve Gi st im a bedil şahit £ old

Bu sayıdan diğer sayfalar: