5 Haziran 1934 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 8

5 Haziran 1934 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 8
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

“katında, karakol tarafındaki oda- nın örünür İ ir nal Sali 8 AKŞAM 5 Haziran 1934 “Yazan: SULEYMAN KÂNI SARAY ve BABIÂLİNİN İÇYÜZÜ — Tercüme, iktibas hakkı mahfuzdur — Tefrika No. 297 Abdülâzizin intihar ettiğine |: dair kıymetli bir şehadet Mukaddemei hayır kaptanı Ali beyin hadiseyi müteakip sarayda e — hayır» korveti kap- li beyin akrabasından 35 önde lerdiği bir mektup- TE ma hatıratını ER A Abdülâzizin “eMukaddı tanı kel ürk Mehm: ta e xden bezi meşhudatını yorma Or. m teşekkürle Ali beis lak “e ed r ederek iyisi yliye: il ki lirken kendisinin ve 5 ölenin bü- Azize tahsis edilen daire öni bakınca tai rassuda memur edildi. Gece, gündüz gerek na ge rek Hkn ertibile rıhtımı de karakol vazifesi ifa edildi. K Ka. rada karakola sığabildiği kadar asker konuldu. Karakol ile bu da- ire arasında, rıhtım üstündeki du- “ yardan kapı ar büyük bir delik açıldı. Sultan Aziz ile yanındaki- eşi, beyden başka kimse yok idi. Hal'i gecesi de nöb: ş olan bu Fahri beye Feriye dairesinin alt katında bir oda tahsis olunmuş, kendisinin dışarıya gidip gelmesi, ihtilât e menedil- miş idi, Nakil esnasında eşya ara- nırken bir, iki silâh ile bir Sn ev- rak elde edildi. Bunlar memuru Ra bohça silerek taş bağlayıp akıntıya atması için kap- tan Ali e teslim edildi, Ali bey içinde ne olduğunu me- de Bu tesbihlerden gayet güzel e — gacından yapılmış bir tanesini de- nize atmağa kıyamadı. (Bu tesbih halen mahfuzdur.) Sultan Aziz bazan dairenin ilk relerinden göl fi, Bir gün donanmış iki ör şiktaş sarayı önüne geldi. İçin- muzik. çal 'dekiler urarak horra, zito nidalarile Sultan Muradı al- ılar. Bu Mere çağ tan Azizin ikamet len birinden asan seyredildi. Ertesi sal iel dairenin deniz ta- rafındaki pencerelerden bir fer- yadü figandır kopi Karada ve ehil askerler ve zabitler nedir? diye çok sordular ise de bir şey anlaşılamadı. İptida PR a dairede ateş çık- nedildi. ilemi Ali Kaptan ile arka- era a tarafındaki kapıya gel e burasmı açtırmağa uğ- dürbünleriz beyinde oturan my kumandan e ve vu dakikada, ln Azizin in- an ettiği ancak zar, zor öğreni- lebildi. Karakola memur olan zat Arif paşanın muvafakatını aldı; bahçe tarafındaki kapı kırıldı; içeriye sildi Asıl binaya girilecek olan sol taraftaki kapı dahi seslenilerek La, açtı vi r ile girildi. Sol ta- al liebe isi yukarıya çıkılır iken saraylılar alt katta, merdivende feryadü figan ediyor- lardı. ” Sultan Azizin bulunduğu odaya | şitap eğimi” perisi ortasım- | askerin | mak istedi | duran bir saraylı bir belindeki süngüyi ve kaptı, Efkâr m ne idi? ? Anlaşıla- i rask madı amma meydan verilmiyerek | rildi. Kımıldatılmamış olan naiş minder üstünde sol tarafa yaslam- İ | | | | mıştı. » Söylenen sözlerden ve görülen | hallerden şu anlaşılıyordu ki; | » Sultan Aziz istediği makası al- dıktan sonra oturduğu odanın ka- | pisını sürgülemiş, deniz tarafın- | ee köşede köşe minderi üstün- | t alan- lar gibi kıvırmış, sonra kol damar- larını keserek intihar eylemiş. Ka- pısının önünde nöbetçi bulunan kadınlar içeriden ses — ge? kapıyı açmi e giren li li ve ül dehşetli manzarayı gö- rünce feryadü figanlara başla- mışlar, Sultan Azizin kollarından kan- lar minderden yere aka, aka adeta bir mahrut şeklini alarak pıhtılaş- mıştı. Oda kapısı iki kanatlı idi. Ali kaptan ile diğerleri odaya girdik- lerinde kapının açık gin e erin- | erin- | den vökü İmiş olan sürgü izl İ | ! yretle e Kadınların iğ figanı de- | vam ediyordu. Kısa bir müddet herkeste bir şaşkınlık hüküm sürdü. Bu aralık donanma kumandanı Arif paşa pencerelerdeki beyaz patiska perdeleri ve ereği tı; bir kaç kat se: i. Naşı delerin üzerine vi sa Hazır bulunanlar Kn tur tarak naşı marâivenden indiri indiri Karakolun deniz tar: LI © nakil keyfiyeti Sri niza- k girenlerin üzerlerine cumları bu suretle harekete hali tabide saik oldu. Bundan sonra Hüseyin o Avni a zırhlısı doktoru Mustafa daha bir takım ecnebi hekim- e saikddr ve karantina hekimleri idiler. Rapor tanzimi esnasında dok- tor Ömer paşa Sultan Aziz için: —Keşke Allah belâsını evvelce vere idi! Gibi ek ei ia er Hüseyin Avni paşaya bir mi er tevkif olunmasını emretti, Naaş oradan istimbota konarak beyan eden Ali kaptanın izabatı yn feryadı üzerine gemi- Mi gelince ai pek ANALIK Tefrika No. 27 Nakleden: SELÂMİ İZZET Beyi haykırdı: kadın da değildir. sever, Evlendiğim i — seneler, o kadının yüzünden hayatım zehir oldu... Nihayet alıştım. Mr sie memeğe başladım... Seni yetin daha vahim... Fakat binler. ce kadın vardır, ki senin vaziye- tinde olmak iste: Sade oğlunu bir şöhreti var. Meşhur £, Hayatta muvaffak olacağına şüp- be yok... İleri e vekil olur. >. düşün, alt tarafı- na kulak asm Çocukları ül olmuyor. Çok bugün m içmiyen y düzelir, erme b kiri evine git, , — Hayr: — Ya kali Servet sahibi dei yi ei çalışacağım. barile kıymetlidir. Sultan Azizin intiharına kati- yen kani olan Sultan Reşadın baş lerini teyit eylemekt: (Sultan Aziz kirini taba- beti hizmetinde bulunan by doktor Ömer paşaya diğer torlarla beraber keşifte m — Ben hayatında bundan nef- ret sein idim. Bir de ölüsüne mi bakayım! Yolunda ve hikâyesinden haya edilir surette sair zebandrazlık- larda bulundu. vni paşa tarafından askerlikten çıkarılması bu sebebe müstenittir. Kolağası Ali kaptanın bu şeha- detini intihar lehindeki mesruda- tımıza ilâve ediyoruz. (Arkasi var) 00 kuruştur. ebdili için yirmi boş van ii Dal göndermek: çikanz i 22 - Ruzuhızır S1 Güreş Oya, kimde E ese 8,52 4,36 8,8: 713 479 İZAZ öö ös si İdarehane: Babrâli civari Acımusluk Sk. — beer dikeciği im. — Bu hususta sana yardımım dokunamıyacak, Benim bir terzim var, kocamın akrabası. Başkasına hiç bir şey diktiremem:.. Esasen bugünlerde de diktirecek hiç bir şeyim yok. — Perfan piyano dersleri ve- ör y, Ferhan da seninle bera- Hep kai Tuhaf . Ne diye pi- yano hocalığına Kalkiyor? sana hak veriyor.. manın genç tali asi. e olduğunu pek Bilmiyorlar amma, gens de feminizm yapıyo: lar. Şimdi moda. ir müddet sessizlik oldu. Bu sessizlik, iki kadının arasına bir set çekti. Nihayet Leylâ konuştu: ir... Sana sıkı hat n ol mamış... Sık sık gel... Gelemez- sen yaz... Sana ancak nasihat ve- rebilirim amma, bunun da faydası “ erede oturu; — Rep — İyi.. geli; Şadan kalktı. Leylâ imi — Sana yol o; i ucundan hiç ayrılmıyorum... Ku- suruma bakma, seni fazla alako- yamıyacağım. Şa adan Si bir sesle keke- 'n, hasta çocuğun ne de- ii iye ve sin. ıktı. kendini tutamadı, bıçkırdı. Bu so- guk muamele, onu ta can yaralamıştı... insanlara karşı bir isyan dalgala- »ıyordu. Kendi kendine söylendi: — Saadet insanları bu derece hodbin mi ediyor? Başını salladı ve hayatın bu ağır ükünü hissederek . Hemen pansiyona av- det pe istemiyordu, Gidecek Yy soy meğe, derdini dökmemeğe katiyen karar vermi işti. artık hodbin çare inim “5 . Senin burada ca- nın sıkılmadı ya? — Bu gece bu pijamayı bitire- ceğim. Saat kaç... Yedi buçuk ol- muş... Haydi yemeğe inelim. Yemek pek hazin i. Gelen yemeklere bir iki çatal dokundur- dular. İkisi de, bir an evvel odalarına çıkmak sitiyorlardk Sekizde yemek salonundan çık- kadar, tek kelime ko- dular. dan kalan dikişi ei sonra pen- cereyi açtı. Elektri: öndürdü. Pervaza dayandı. m dal- dı. Günün hadiselerini zihninde bülâsa etti. Sonra evini düşündü. Saat onda söyl ri h a her ge- ce yatarken ei ürubu ver- meği Dildadeye Kadının ani isyanımı, analık his- si bir an bastırıyordu. Şadan, kendine hiç kimsenin hak vermediğini görünce biraz da şaşalamıştı. Filvaki, içindeki isyan hamleleri durulmamıştı, fakat biraz daha sakindi. İstikbalini > karanlık görü- yordu. Dostu, arkadaşı yoktu. Meliha ona ve Ferhana acımiş, fakat, evinden kaçmasına taraftar çıkmamıştı. Leylâ, belli etmeden, ile onunla ayni- e deil «Şu Emir ig delilik yap- mış değil miydi? ocuklarına karşı işlediği Hapılhfı esliz dar mir edemez e Çocukları!.. Ve gene derin bir acı duydu. Kalbinde çocuklarının büyük ünmü bir yeri yoktu. Düşi yor gil, düşünüyordu. at düşü- nürken içi titremiyordu... Niha-

Bu sayıdan diğer sayfalar: