24 Eylül 1934 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 5

24 Eylül 1934 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Baş muallimler nasıl seçilecek? Maarif vekâletinin vilâyet- lere gönderdiği tamim Bazı ilk mekteplere başmual- lim seçilirken seçme usulünde yol suz hareket edildiği anlaşılmıştır. Bunu gözönüne alan maarif vekâ- miş, ve başmunllim seçilirken na- zarı dikkate alınması lâzım geleni noktaları izah etmiştir. Başmual- lim seçimi esnasında her halde o mektepte muallim seçilmesi şart değildir. Vilâyet dahilinde mük- tedir muallimlerden başmuallim seçilecektir. Başmuallimlik için müracaat edenler arasında seçme yapılar bileceği gibi idaredeki muvaffa- kiyeti nazarı dikkate alınan ve mü- racaat etmiş olan muallimlerden de doğrudan doğruya başmuallim intihabı mümkündür. Kıdem ve raporlardaki muvaffaki- ihhi ve ailevi vaziyetleri 50- bebile başka vilâyetlerden gelmiş olan ve muallimlik yapan ilk ted- risat müfettişlerile başmuallimleri tercih edilecektir. . Tercih sebeplerin müsavi gel diği takdirde başmuallimlik bulu- nan merkezdeki orta tahsil mücs- sesesinde yetiştirilecek oğlu olan namzetler tercih olunacaktır. İs- tekliler çok olursa isimleri ve ri han hakları maarif vekâletine bil- dirilecektir. 30 fakir riçoruk Köylünün yardımı ile Burnovada okutturulacak Burnovann Ağrudere, Çamiçi, Kayadibi, Dağ köylerinde mektep olmadığından bu köylerin çocuk- larını okumaktan mahrum bırak- mamak için İzmir valisi Kâzım pa- şa bu köylerdeki otuz kadar ço- cuğu yiyip içmeleri ve yataklar köylüler tarafından verilmek kay- dile Burnova mekteplerinde tah- sillerini temin etmiştir. Burnova belediye reisi Fehmi bey yerlerini ve yataklarını hazırlamağa başla- mıştır. Madendeki nlilâk kurbanları Londra 23 (A.A) lerin 111 kişi olduğu resmen bil- Bütün dünyada bir anket açılsa... Bütün dünyada bir anket açıl Arsen Lüpeni oyanlara sorun — Arım iipen maçeraların e» merakli, en. beyaza, e harikli İz haneli? Buna, bükün bir han, kat bir ce yap veremez, ve siz etin ederiz İz Pen üpeni bir milyar öden fazl Smear” Ba bezler ki, ol 1 maclar hepi beğeni lr, hepsini okurla heyecani dar. uyardı. Bunun isi, Arsen Lüpenin 5'i elindeki Yep çözü gene keme inacarsn okuyask olanlara biz gz ilen haber veçlim ki bu maceta' ba rule” serüzeilerin en hara denir ve Yeşil gölü genç kz macera. Sin okuyacak olanlar: — İşte diyeziklerdi. Asem Lüpen esna, en gözel, em heyecan, “en yerel” mara blur. Te amdan nr, öne Si de Dişi Param dişleri mencersile bayi ranlıkları artacaktır. mi 7-008 armalar irt olan Bi GUNUN HABERLER Amerika dokuma grevi bitti Grevci amele bugün tekrar işe başlıyacaklar Vaşington 23 (A.A) — Men: sucat grevi bitmiştir. İşçiler fe- deraiyonu icra komitesi, greve devam veya alemi devam hak- kındaki kararının saat 20/30 da daha evvel bildir. bildireceğini mişti Vaşington 23 (A.A) — Men Sucat işçileri federasyonu greve yet verilerek 24/9 tarihinde işe tekrar emret miştir, M, Gorman, Amerika iş fede- rasyonu reisi M. Grin ve diğer idarecilerin tasvibile neşrettiği tebliğde, < şimdi grevden bütün beklediklerimizi elde etmiş bulu- puyoruz» diyor. R Greve nihayet verilmesi karari, mensucat işçileri federasyonu İc- ra komitesinde ittifakla veril. miştir, Hapishaneden * kaçmak istiyen haydutlar Kolombüs -Ohyo- 23 (A.A.) — Mahut Dillinger çetesine dahil bulunmuş olan Pierpont ve Mak- ley. ismindeki iki idam mahkümu devlet hapishanesinden kaçmak teşebbüsünde bulunurken © kur. şunia ağir surette yaralanmışla dır. Makley biraz sonra ölmüş- tür, Pierpontnun vaziyeti de var himdir. Sovyet sanayii Ağır sanayi, sekiz ayda ne kadar istihsal yaptı? Moskova 23 (AA) — Ağır sanayi komiseri M. Orconikidze, ağır sanayi şefleri konferansında. irat ettiği nutukta, Sovyet ağır sanayiinin bu senenin ilk sekiz ayı zarfında 12 milyar 816 milyon rublelik istihsal yaptığını söyle miştir. başlanmasını Geçen “senenin ayni aylarına nisbetle yüzde 28,4 fazlalık var- dır. Font 51,2 yüzde ve çelik 44,5 yüzde. Bu devre zarfında iş veri- mi yüzde 11,8 artmıştır. Beynelmilel otelciler kongresi Berlin 23 (A.A.) — 2/10 ta- rihinden 6/10 tarihine kadar bu- rada toplanack olan beynelmilel otelciler birliğinin içtima: için 600 murahhas gelmesine il zar edilmektedir. Bunların yarısı ecnebidir ve ezcümle İngiltere, İtalya, İsviçre, Holanda, Fransa, Skandinavya, Macaristan, Çekos- lovakya ve Amerikadan gele- cektir. Batmış bir vapurdan çıkarılan altınlar Londra 22 (A.A.) — Batmiş «Egipt» vapurundaki hazineyi kurtarmakla meşgul <Artiglio» vapuru, 30,000 altın İngiliz lirasi ile Plymouth limanına gelmiştir. Ameliyata devam için, müsait hava kollamak üzere yakında | Havre limanına gidecektir. HER AKŞAM smmmmap | NECİP ve ZiRKİN MEŞHUR ORKESTRASI | NOVOTNİ« AKŞAM Sovyetler “ (Baş tarafı 1 net sabifedeğ Sovyetler aleyhinde bulunan Bazeteler, zamanda Fran- sanin da aleyhinde çok yazdılar. Çünkü, Sovyetleri Cenevreye ge tiren, onun müdafaasını deruhte eden Fransa oldu. Bunun içindir ki Fransa harici- ye nazırı M. Barthou, ilk fırsattai bu gazeteleri yere vurdu. 'M. Barthou, haşin, sert, Kasmi- hi hiç esirgemiyen, kızıp kürsüye çıktığı zaman siyasi ahval ve mü- masebetleri de unutarak sağa sola çatan yaman bir ihtiyardır. Cönevrede bulunan beynelmiz Lek gazeteciler Cemiyeti her sene bir ziyafet verir, Milletler Cemi- yetindeki murahhasları davet eder. Dün, gene bu mutat ziyafeti verdiler, Davette hem M. Barthoü, hem M. Litvinof vardı, Bu fırsatı kaçırmıyan kurt politikaci, etra- fındaki gazetecilere müthiş bir 'ders verdi, «Bu sofrada benden eski gaze- teci yoktur. İlk makalelerimi elli sengsevvel yazmıya başladım...» diye söze başlıyan Fransız harici- ye nazırı sözü Sovyetlerin Mik letler Cemiyetine girmelerine ge- tirerek dedi — «Misafirorverlik kanunlarınin bir memlekette fikir ve kansatlerin serbest. çe ifade edilmesine engel olmasın ise tiyenlerden değilim... Fakat bir mem. İeketin dahili hayatından çıkarak başka bir memleketin dahili hayatma müdac bale edenler, bir memlekei ve onun yurahhaslarını kirletmek istiyenler an cak kalemlerini kirletrler... O zaman yalnız misafirperverlik kaidelerine muha- İefet edilmiş olmaz, meslek di de unutulmuş olar. Bon Fransayı temsil ediyorum, ve si zin huzurunuzda yüksek sesle söylüyo” ram ki, mensup olduğumuz memleket, sahip bulunduğunuz kanaatler, Sovyet: erin Milleder Cemiyetine girmeleri hak: Fransa, ne kimseden örnek al, me bur rada, He de başlan yerde kekliline deri vermesine taha ederiz» "Cenevre şehrini iffeti şüpheli bir kıza benzeten Barthou, nutku- na devamla dedi ki kızın melkavemetini yenmek için, muh. telif. memlekeilerin politikasına men sop bir çeke adamların müdahalesi icap, eti, Benim, bu işte Sovyetlerin sim ba basi olduğumu söylediler. Hizmet etti Himi kabul ediyorum. Dastum M, vinotle, yorgun bir bakire olan Mis Ce nevre arasında mutavassnlık değil arm- ma, sefil ettimi.. Evet, bunu yaptır. , Fakak, biraz evvel M. Litvinofu da yeni doğmuş. bebeğe benzetti: Evet, bir bebek arm. ma, epeyce yol yürümüş, dünyada çak palırdı yapmı bir babek. Bir defa, şu bebeğe, M. Litvinofa hepi Bu adamın neresi eşkayaya ben. Ziyor? Bilâkiz bana fevkalâde iyi bir in- sani tesiri yapıyor: Yuvarlak çehresi, açıl renk gözleri, kudretli bir alını, ve 1922 de, gene Klayayı resi o Cenova şehrinde 12 sene evvel tanı dım. Halınız ne kadar müşkül vasiyet. teyim. Eğer düşüncemi sonuna, kadı söylesem derdim ki, 1922 de Cenova- daki Litvinof, 1934 de Cenevredeki Lüt- Sinofa tamamen benzemiyor. Fakat bu “düşüncemi ona söylemem, zira bu sözler yim benim hükümetimin hoşuna gitse bile, onun hükümetinin hoşuna gitme mele tehlikesine maruz kalırdım, v bülcümet arasında bu neviden bir ihtilâf yaratmak istemem. Hakikat şodür ki milletler tekâmül ederler, ve onların timsali olan hükü- meler de tekâmül ederi» M. Litvinofun komünüstliği bi- rakarak değil, kendi kanaati ve programile geldiğini, fakat ha- diselerin ve fikirlerin tebeddülünü nazarı dikkate almak lâzım gel diğini izah eden M. Barthou, söz“ lerine şöyle nihayet vermiştir: «1922 senesi, ayni masanın etrafın. oturduğumuz zaman, kim derdi ve im inanırdı ki bu sene Milletler Ce. | katiyen MM. Lütvinof mutuk söyliyecek | en imleri tutarak omu İ 1 VCİLİK | Bıldırcın ve tarla kuşu Bıldırcinin ei eziz, avi nisbe- ten kolay ve pek eğlencelidir. Memlekteimize eylül iptidasında gelir, teşrinievvel niliayetine ka- dar avlanırsa da en çok bulundu- ğu vakit eylül haftasından sonra ay karanlığına tesadüf eden poy- Yaz veya şimal rüzgârlarile hafif yağmurlu geçen geceleri takip eden günlerdir. Böyle günlerde na- diren milyonlarca düşer, Adım ba- şında bir kaç tane kalkar ki avci» Jar buna (curata) derler. Bıldırcın için (Pointer) mevin- 'den tüysüz av köpekleri pek ek verişlidir. Fakat bunların pek genç olmamasına dikkat etmelidir. Çünkü genç o köpeklere söz letmek © mümkün © olamıya- cağından © onlarla / avlanmal& doğru değildir. Hem (köpek bozulur, fena huylar kapar, hemi avcı yorulur, hem de az kuş vuru” ur. (Seter) ve emsali tüylü köpek- ler hem sert gezmeleri, hem de hararete tahammül edememele- rinden dolayı bu avda kullanıl mazlar, Bıldırcin memleketimizin en zi- yade — Karadeniz . sahilleri Trabzon, Samsun ve civarına di şer, Ankarada zamanımda epey- ce vurulmaktadır. İstanbulun Ru- meli tarafında: Yeşilköy, Ambar- 1, Gardan semtlerinde, Anadolu yakasında ise: Kartal ve Maltepe sahillerinde bulunur, Terkos ve civarındaki kumsal araziye de ekseriyetle binlerce | dökülmek- tedir. Bildircini köpekesiz avlamak he- men mümkün değildir denilebilir. Çünkü kaldırmak pek müşküldür. İnsan bulunduğu mahallin yarım metre yakınından geçtiği halde onun meycudiyetinden haberdar olamaz. «Ferma» da çok bekler. Yalnız sabahları güneş doğma- dan evvel biraz sabırsızdır. E riyetle çift bulunur. Ve ikisi den kalkar. Bu kuşun avında me- eke kesbetmiş avcılar «Double» yaparak her ikisini de vururlar. Bıldırcına tüfek atmak, esas bir kaç kaideye riayet olunduğu tak- dirde pek kolaydır. Köpek (fer- me) edince karşısına geçip bir dakika kadar beklemeli ve sonra bir hareketl» kuşu kaldırmalıdır. Katiyen köpeğin / kaldırmasına meydan vermemelidir. Kuş kak kınca hiç ateş etmiysrek gözle ta- kip edip tam ateş menziline ge- lince mamlıyı kaldırıp nişanlıya- rak ateş etmelidir. Kalkınca nam- huyu kaldırıp kuşu o suretle takip etmek hem daha az muvaffaki- yet temin etmesi, hem'de kaza vu- kuuna meydan vermesi hasebile yanlıştır. Kazalara ekseriyetle bu tarzda silâh atan avcıların sebe- biyet verdikleri Bu da pek tabiidir. Namlıdaki arpacıkta kuşu takip eden bir avcı o anda kuştan bir şey göre- görülmektedir. miyeceği için silâhı boşalttığı is- tikamette bulunan bir refikini yaralıyabilir. Bu hadise maalesef bir çok defalar vukua gelmiştir Bıldırcın daima kurak mahak lerde, mısır tarlalarında, domates fideleri aralarında bulunur, Bazı günler yalnız göğenlik aramak icap eder, Çok yağmurlu ve fırtı- nalı günlerde kendini hendeklere ve kara çalılara atar. Sabahları güneş doğmadan evvel avlamak ış ve avcının aleyhin- dedir. Çünkü öyle havalar olurki şine bir çok arkadaş takarak alir götürür, ve bittabi bu hal avcıla Tin aleyhindedir. Bu sebeple biraz sabırlı olup güneşin tulüundan ev. vel tüfek atmamak lâzım gelir. Esasen yarı karanlıkta atılan tü- fekte hem zevk, hem de isabet ihtimali pek azdır. Bıldırcına sağda (11) ve solda (10) numara saçma kullanmalı. dır. Bıldırcın klavuzu Bildırcının arasında tesadüf olunduğu için kendisine bu isim verilmiştir. Hakikatte bıldırcınla hiç bir münasebeti yoktur. Biraz daha büyük, boynu ile ayaklari uzundur. Kanatlarında bakıra ça“ lan parlak renkler vardır. Eti bil. dırcınınkine benzerse de nisbeten yağsizdır. Ekseriyetle hendekler- de ve kara çalılarda bulunur. Her- dek aralarmdaki böğürtlenlikler ve ders kıyılarındaki rütubetli sazlıklar en ziyade tercih ettiği yerlerdir. | Uçuşu gayet ağır ve düzdür. Vurulması son derece kolay ise de yatağndan uçurmak gayet zor" dur. Kuvvetli bacaklarile dikenik- ler arasında kayarak köpekten ka- çar; ve bazan izini büsbütün kay- beder. Bu sebeple genç köpeklere fena huylar kaptırdığı için olgun, muallim köpeklerle avlanması lâ- zımdır. Öyle vakitler olur ki bir kılavuzu usurmak için köpek bir Saatten fazla uğraşır, Esasen bu hayvanın da nefsini müdafaa va- sıtası sırf bundan ibarettir. Çün- kü kalktığı anda vurulacağına! şüphe yoktur. O kadar ağir ve ah- mak uçar. Beyan ettiğimiz veçhile bıldırcın avında avlanır. Münha- sıran bunun avına çıkılmaz, te- sadüfen vurulur. Canlı düşerse keklik gibi çalılar arasında kayıp gizleneceği için dikat etmek zumdur. Bildırcm saçmasile vurulur, $ Tarla kuşu Kendisi küçük olmakla beraber etinin nefaseti, avının lezzet ve eğlencesi hasebile av kuşları me- yanında sayılabilir. Bir kısım «tarla kuşun her zaman tarlala- rımızda bulunur. Bir kısmı da son- baharda teşrinievvel nihayetinde geçer, Sonbaharın solgun günle rine sesile neşe veren bu minimini kuşcağızın eti cidden çok leziz ve avı o nisbette eğlencelidir. Bulut« suz, berrak bir sonbahar sabahi intihap edip henüz güneş doğar- ken bu kuşa mahsus yapılmış olan aynayı en çok geçit olan biraz yüksek bir mevkie kurmalıdır. 30 metre kadar uzakta aynanın ipini bir çocuk vası le çektirerek beklenir. i Geçmekte olan «tarla kuşları». aynanın cazibesine tutularak iner ve etrafında dolaşmaya başlarlar, Vurulan düştüğü halde diğerleri 'kaçmıyarak dolaşmakta ve keles bek gibi çırpınmakta devam eder« ler. O durgun vaziyetten istifade edip ateş etmelidir. Çünkü kuş bir saniye sonra vaziyetini tebdil ederek gayet seri, çevik bir hares ketle devir yapmıya başlar, Uys, gün bir güne tesadül olunursa pek çok vurmak kabil olur. Fakat bü- tün lezzet ve nefasetine rağmen pek küçük olması, av levazımatı-" mn bugünkü pahalılığı karşısında bizi karilerimizi bu kuşu avlama- ya sevketmekten menediyor. — İ «1l numara saçma muvafıktır. Meltama - Sinlih Mah

Bu sayıdan diğer sayfalar: