6 Mart 1937 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 12

6 Mart 1937 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 12
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

, deşlarile birlikte Sahife 12 a — — p TA — YE İL İİ A — Bugün de mi geç kaldınız bayan Gökyürek? Cumart gezmesi için mektebin bahçesine toplanan kizlar, öğretme- nin bu sözüne gülümsediler. Geç kâlan talebe, ar üç yasında, | sevimli kız, Kizardı, başını İ sarışın, önüne eğdi, özür diledi, , Öğretmen — Sıraya geçiniz ve hir daha sefe- re vaktinde gı 1 dedi, Sonra talebelere sösleğdi: — Biraz bekleyiniz, * Şimdi geliyo- yorum. Öğretmen içeri girer girmez; mek- — Bugün de mi geç kâldınız bayan | İ | yor, kocamanlaşıyordu. Bilgenin ar- | Kötüyürek?.. e ea Çünkü o hiç te kötü bir kız değildi. Uslu, akıllı, sessiz sadasız bir kızdı. fesini öküyordu. Birdenbire bir çığlık koptu, Suya bir şey düştü, Herkes durakladı. Bilge çiçek toplarken ayağı kaymış, | dereye yuvarlanmıştı. Çocuklar kıyı- /.da haykırışmağa, ağlamağa başladı- lar. Biri, onları itti, koştu, dereye atıl- dı. Bir kaç kulaçta Bilgeye yaklaştı, | belinden yakaladı ve yüze yüze kıyı | ya çıktı. Artık herkes memnundu. Ağlama- j Jar gülüş oldu. Bütün talebe kahra- Öğretmen geldi, talebeler yola çık- | tı. Hava güzledi. Güneş ılıktı. Etraf pirü piril parlıyordu Talebeler ikişer dörder, yürüyorlar- | dı. Konuşup gülüşüyorlardı Kıra çıktılar ve bir dere kenarın- dan yürümeğe başladılar. Yanıbaşla- rında küçük bir orman vardı Kızlardan bazıları, arada sırada du- ruyorlar, çiçek topluyorlar, ormana girerek saklambaç oynuyorlardı. Oyuna iştirak etmiyen ve sade çi-| çek toplıyan Bilgeydi. | Elindeki çiçek demeti her an büyü- Bu işim bütün kızları kahkaha ile | kasında Gökyürek yürüyordu. Eiin- güldürdü. Buna Gökyürek bile güldü. ' de Akşam gazetesi KIRLANGIŞLAR NEREYE GİDER? | Eylül! sonunda, yapraklar sararıp ortalık soğ ğa başlayınca, olukla- ra, telgraf tellerine sirâlanan kırlan- gıçlar aralarında bir miting yaparlar, Şefleri, yola çıkmak için lâzımge- len emirleri verir. Tarihi tesbit eder. Yaşlılar, o sene doğan yavrulara lâ- gımgelen şeyleri öğretir. Çünkü bu sefer uzun bir seferdir. ştan başa menleketler, denizler evvel başlangı- cında göl kaplıyan ki ıçların uçtuklarını gö- rürsünüz... Gelecek ilkbahara kadar kırlangıçlar memleketimizi terkeder- ler Kırlangıçlar ) reye giderler? Sıcak kırlangıç kü kırlangıçların nektir. İçlerindep bazıları O diyarlarda nirler. Çün- yegüne gıdası $i- yorulur, arka» sefere devam cde- geçirmek için ne- dı. Çocuk sahi- mez ve bir müddet az soğuk bir diyar- | da kalır. Eğer tek kalmışsa yoluna ya- | za kadar devam edemez ve böyle olün- | ca ağaç kovuklarına saklanır. manın elini sikiyor, alnından öpü- Bilge, herkesin önünde, cankurta- raninın boynuna sarıldı, onu öptü: — Affet beni Gökyürek! deği, Eğer o anda fazla heyecanlı olmasa, korkudan yüreği çarpmasaydı, gene onun ismini değiştirir ve bu sefer mu- hekkak: — Affet beni İşiyürek! derdi. İşin asıl şayanı dikkat bir tarafı da, kırlangıçların ayni yere geldikleridir. Meselâ İstanbuldan gitmiş olan kır- langıclar, ilkbaharda gene İstanbula gelirler. Bursadan gidenler de Bursa- ya gelir. Bunun böyle olduğu tecrübe ile an- | laşılmıştır. İsterseniz bu sene bir kaç kırlangıç tutunuz, bunlar dişi ve er- kek olsun. Ayaklarına birer ince hal. ka geçiriniz ve salıveriniz. Ertesi sene gelenler arasında ararsanız ayakları- i na halka taktığınız kırlangıçları gö- Kırlangıçların ekseriyeti, Cezaire, TTunusa, Mısıra, Sudana hattâ Trans- vale kadar gider, İlk güzel ve alık günler başlayınca, gene kâra “bulut halinde memleketi- mize dönerler, . rürsünüz. Bu tecrübeyi yapan bir arkadaş an- Jatıyor, Ocağımın bacasına kırlangıçlar yu. va yapmıştı, Bir gün onları tuttum, ayaklarına birer halka taktım, birak- tım, Kış geldi. Kırlangıçlar gitti. Ben onları unutmuştum bile. Bir ilkbahar sabahı pencereme kırlangıç kondu. Hemen pencereyi açtım. Bir de ne gö- reyim. Benim geçen yıl ayaklarına halka taktığım kırlangıçlar değil mi? 6 MART 1937 TÜRK—DAŞ—NUŞ—VA—KO—TA.N—Ç.R Yukarıdaki yfleri yerliyerine sıralayınız, hepimizi alâkadar eden bir cümik meydana gelsin. Bilmecemizi doğru halledenlerden birinciye: Fotograf makinesi, ikinciye: Ebrger takımı, üçüncüye: Asyadan bir güneş doğuyor. Ayrıca 2009 karilmize muhtelif hediyeler verilecektir. BİR TEK YER Bay, o gece konser vefecek olan piyaniste gitti, rica — Bu gece bana bir ismekle verir misiniz Piyanist başını salladı? — Vermek İsterdim, isterdim amma, boş yer kalmadı. Bay inanmak istemedi: — Hiç bir yer yok mu? Piyanist biraz düşündü: — Var, dedi, bir tek boş iskemle kaldı amma bilmem orada oturabilir KALDI risiniz? Bay sevindi; — Otururum, otururum, hangi is- kemle boş? Piyanist gülümsedi: — Piyanonun iskemlesi,., , Yazı müsabakamız Yazı müsabakamızda kazanan- ların isimlerini neşrediyoruz. Biri Muzafler Ak - No. 384, nı, Vefa lisesi İkinei; 5 lira Neyir Umar. İnönü kız okulu No, 794. Birer kalem kazananlar; Faruk Şahinbaş: Ankara Ds rim ilk okulu - Nimet: 2 ncjilk okul-Belkis Talu. Kandilli kız lise- si-Sabiha B: Kadıköy 2nci kız orta, okulu « Süheylâ Yalkın; Kadıköy orta okulu - Muhiddin Şükrü Di- lege: Pertevniyal lisesi - Bülent Ahmet; Haydarpaşi lisesi - $. Atay: Ankara Gazi lisesi, di ayırınız, her kısırada bir ağaç v8 vir küme bulunsun, Milyonerler Dört köşe bir gölün kenannâ göf yorsunuz. Gölün ortasında dört İ bir ada var. Gölün kenarından aday? kadar olan mssafe 8 metre, GölÜs kenarında iki tahta var, Bu tahisl” rın hiç biri 8 metre değ, Tam 7 met re 90. Buna rağmen adaya geçini. Sahipler Bir milyon Kilometre, dü: defa dönmekie elde edilir. Bun sene evvel buna imkân yoktu. Bu; se bir milyon kilometre kateden tay- l yareciler var, Bu tayyarecilere: — Milyoner! diyorlar. Bunlardan bir tanesi tayyareci | Leon Givordur, Bu tayyareci ayni za- manda tayyare pervaneleri mucidi- 14 temmuz 1936 da bir milyon kilo- metreyi doldurdu ve milyoner unva- | nını aldı, Bir günde Bu tarlayı dört kişi satın almiş Şimdi bu tarlayı öyle bir taksim ceksiniz ki, dört kişinin ayni miktaf toprağı, bir evi, bir. ağacı, bir çiti harfli bir kapısı ve ortadaki kapi giden bir yolu olsuri, İsviçrede güzel bir müsabaka yapıl» dı. Bir günde bütün İsviçre hududla- rını dolaşmak müsabakası, ilkönce bir koşucu yola çıktı, koşa- bildiği kadar koştu, Ondan sonra yo- la bir bisiklet devam etti, Bisikletçi müsabakayı bir tayyareciye terketti, | de nihayet indi ve yolu gene bir koğu- cuya bıraktı. Zürih gölü kenarında müsabakayı bir yüzücü aldı... ve bu suretle müsabaka atletten atlete ge- çerek, 7 saat 51 dakika 54 saniyede 621 kilometre katedildi. Uçtu uçtu suretle doldurun i yukardan ve yandan cem 1 KUŞ UÇtU ..: Bu oyun dört kişi ve bir zarla oynanır. Oyuncular zarı bir kere ner gelen sayıya konarlar. Ondan sonra oyın şu suretle devam eder: Kuşun tek 2 ye gitmesi için, oyuncunun iki kere 1 atması Jâzımdır, çünkü kuşlar numaraya konacaklardır. Misal: 4 1 dei 1 numaradayım. 2 ye gitmem için şu lâzımdır: 14-12, Bu yürüyü$ itibaren şöyle devam eder: 14-1-2.4134-6-9, pğer 9 a gelince kuşlar kazanmak için 19 numaraya doğru gideceklerdi kuşu atılan zarların yekünu 16 tutarsa 6 zaman o oyuncu kaybeder, çün” kedinin ağzına düşer, .i wep södekii; i Se Ai li DİREN en a

Bu sayıdan diğer sayfalar: