10 Mayıs 1937 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 4

10 Mayıs 1937 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Londra borsasındaki iyiliğin diğer borsalara tesiri - İstanbul borsasındaki muameleler siyasetini takip lerin borsaları O ketlerin iktisadi, mali ve hattâ sİ veziyetinin aynası rolünü ifa ederler. Btock Exhange denilen Londra borsası, bihakkin haiz bulunduğu bu hususiyete zamimeten, bir de dünya ahvalini ifade edebilmek imtiyazma maliktir. Bu (Mi imtiyaz kendisi- ne iki cihetten bahşedilmiş bulun- maktadır: Biri, beynelmilel #htilâflar ri çözen anahtarın Londrada bulun- ması, diğeri, İngilterenin ikticaden ve siyaseten en az sarsıntıya maruz bir memleket olmak ve en serbes rejime sahip bulunmak dolayısile beynelmilel sermayelere emin bir mel teşkil etmesidir. Hindistan zenginlerinin serveti v İspanya halkının, muvafık olsun mü- haJif olsun, Kargaşalıktan kurtara- bildiği servet Lonradadır; Fransız sermayedarları, memleketlerinde sü- künun avdetine intizaren nakid veya esham ve tahvilât şeklinde servetie- rini gene Londrada saklarlar. Rusya altımını Londraya sevkeder; Japon- ya Şiliye borçlu olursa borcunu ster- Un olarak Londrada öder; hem bütün bu şeyler, sterlinin muayyen bir altın sikletini ifade etmemesine, yani mütehawvil bir tediye vasıtası bulunmasına rağmen. Para için olduğu gibi maden ve daha bir çok iptidai madde ve tica- ret eşyasının öa piyasaları Londra- dadır. İşte bütün bu hususiyetleri- ne binaen Londra bors8s1, yalnız İn- gilterenin değil, ayni zamanda cihan iktisadiyatının da bir aynasıdır Okuyucularımız hatırlarlar, bir müddettenberi maden fiatlerile bey- nelmilel kıymetlerin Londra piyasa- sında mütemadiyen sukut ettiğini ve umumi vaziyetin iyi görülmediği- ni yazyorduk; halbuki bu hafta zarfında aldığımız havadislere göre bu sukut durmuş, Krach tehlikeleri eden zail olmuş ve umumi fiatler normal bir dereceyi bulmağa başlamıştır. Umumi vaziyeti tahlil eden İngi- Wz mali gazeteleri piyasanın ıslaha yöz tuttuğunu, bilhassa tiç şeyden is- tidlâl ediyorlar: Birincisi tehlikeli pozisyonlar neticesinde büyük mik. yasta yapılan cebri satışların niha- yet bulması; ikincisi: Norma mug- melâtın yeniden başlaması: Üçüncü- sü de piyasada firsat gözeten mü- tehassıslar zuhur etmesi Londra piyasasının düzelmesi ne- ticesinde Avrupanın mühim merkez- Jeri, ezcümle Paris, Amsterdam, Brük- sel ve Berlin borsaları da hafta zar- fında mühim tereffüler kaydetmişler- ir. Pariste rantlarla sabit irad ge- tiren kıymetler eski kayıplarını kıs- men geri almışlardır. Bu kıymetler daha da fazla rağbete lâyik iken öte- de beride hâlâ grev ve smele tarafin- dan işgal hadiselerinin vukuu hal- kı kuşkulandırıyor. Şimdi de otel ve lokanta garsonlari ültimatomla- Miniminilerin FA Serginin küşadı arifesine böyle bir meselenin zuhüu- ru bizzat serginin muvaffakıyetini ve bütün Fransızların ümidini suya düşürecek mahiyettedir. istanbul borsasında vaziyet Umumi vaziyetten istifade ederek İstanbul menkul kıymetler ve kambi- yo borsası hafta zarfında epi faali- yet gösterdi. Bilhassa Paris borsa- sında yüzde yedi buçuk faizli Türk borcu kâğıdları bir aralık 284 fran- ga kadar tereffü ettikleri vakit bu- rada da 20,85 liraya kadar muamele oldu; maamafih cumartesi günü Paristen 216 frank fiat verilmesi üz6- rine bu esham da geriledi Kapanış fiatleri şunlardır: Birinci seri 20,50 lira İkinci seri 20,20 lira Üçüncü seri 20,10 lira Anadolu grupu kâğıdiarnda az muamele cereyan etti ve geçen hâf- taki fiatlerde kapandı şöyle ki: Mısır senetleri 20,75 lira “Tahviller 39,95 Mümessil seni Haydarpaşa 43 Haydarpaşa m rini vermişlerdir r 44.50 lira senet 47,25 #zurum kâğıd- uameleler ya- #kincilere de 96 kuruşa £ maktadır. Merkez bankası 90,50 lira etmek- tedir. Bu hafta zarfında 6,45 lira te- mettü tevzi edi başlandığı na nacak olursa bu his- yükselmiş demektir, Nama muba kıymeti 9,80 »iline muharrer olanların kıymeti de 9,90 liradır. Endüstri (o kâğıdları - meyanında Aslan Çimento 14,15 lirada geçen haf- taki #latini muhafaza etmektedir. İttihad Değirmencilik fiati 11,20 dir. 'Bu şirket 15 mayıstan itibaren 1,75 lira | temettü hissesi dağılacaktır. Bomonti | de Eks - Kupon 9,20 lira ediyor (ku- pon bedeli 1,25 lira, Nominal 10,50 Mra kıymetinde olan İstanbul umum sigorta şirketi 1 lira temettü dağı- tayor (vergi çıktıktan sonra 86 bü- çuk kuruş). 280 lira iti kiymette olan İtihhad Milli Sigorla şirketinin kuponu da 1,80 liradır. Şimdiye kadar Kadıköy su şirke- tinin tahvilâtı 80 ilra kararlarında iken şirketin satın alınması ve tah- yilâtının senede 8 lira hesabile on se- nede ödenmesi hakkında ittihaz olu- nan karar üzerine bu tahvilât 50 Jlra- ya düşmüştür Borsa harici muamelât Makul bir sebep olmadığı balde Türk altını gene sekiz kuruş kadar yükselerek 1061 kuruşta kaldı, Mısır Kredi Forsiyelerinin şunlardır: 1903 tertibi 101 lira (Eks » Kukon) 1911 tertibi 53,50 lira, müsameresi fiatı rak Anadolunun muhtelif. şehirle rinde bir buçuk ay süren muvaffaki yetli bir konser seyahatinden av- det eden kıymetli sanatkâr (Münir Nureddin tarafın- y bir mevsim sonu konseri #leceğini memnuniyetle haber aldık. Bu konserin programin- da eski ve yeni güzel eserler vardır. BULMACAMIZ 3 4 £ 6 SOLDAN SAĞA: mam 1 — Balmumlu bez (7) Beyaz (2). 2 — Meydanda (5). 3 — Tavuk düşmanı (5) Sanat (2), 4 — Olmaktan erari hazır (2), 5 — İz, marka (6). 6 — Ödünç (4) Lakap (3). 7 — Bizi doğuran (3) Sual (2). 8 — Kuşu uçuran (5) Köpek (2). 9 — Uyandırmak (9). 10 — Feci, acı (4) YUKARDAN AŞAĞI: 1 — Makbul odun (4) Dünya evine girmemiş (5). 2 — Büyük ev (5). 3 — Geniş köşk (4) Parlak (4)... 4 — Hastaya verilen (4) Çok değil (2. 5 — Bunaklık (4). 6 — Bakır kap (6) 7 — Bir isim (3) Mektup (4) 8 — Küçük torba (4) Azamızdan biri (2). 9 — Bizi doğuran (3) Nida (2) Bir rakkam (3) 10 — Aylık ev bedeli (4) Hatırlamak için kısaca tutulan (3). GEÇEN BULMACANIN HALLİ: Kem a mn, Soldan sağa; | - Kenevir - Ki 2 - Enayi » An. 3. Lâf- Ricat 4 - Elek - Arma 5 - Bas - İn - Mey 6 - Em - Tabur 10 - Ba- yan - Tama, Yukardan aşağı: | - Kelebek - Ab 27. Alam - Ya - 3 Nefes - Vay 4 - En Kar ra» İtar 6. İyi Narin 7- Rica - Ba- lat 8 - Armut - Za 9 . Katmer - Lim 10 İn » Ay - Taka, AKŞAM Abone Ücretleri Türkiye o Ecnebi BENELİK 1400 kuruş 2700 kuruş 6 AYLIK 750 > 1480 > 400 » 400 > , — > Posta ittihadına dahil olmıyan ecnebi memleketler: Seneliği 3600, altı aylığı 1900, üç aylığı 1000 kuruştur. Adres tebdili için yirmi beş kuruşluk pul göndermek lâzımdır Seler 28 — Ruzu Hızır 5 & İmsak Güzeş Öğis İkindi Akşam Yan 2 753 Ola 456 &51 1209 143 Ya 247 Beki 1200 1606 1914 21,02 İdarehane: Babisli civarı Acımusluk So. No, 13 Tyrol'ün göz kamaştırıcı manzaralı ve lâtif yerlerinden New » York'a kadar .... 10 Mayıs 1937 lonlarında “Ben yalan söylemem on lira da verseler yalan söylemem, Her sözün başında böyle söyliyen şahid yalancı şahidlik suçundan tevkif edildi Dudakları arasından birşeyler mi- rildanarak mahkemeye girdi. Elin- deki kasketi sallıyarak evvelâ mahke- me heyetini, sonra sıra İle davacı ve suçlu yerindekileri ve kapı yanındaki dinleyicileri selâmladı. Bir, adam döğ- Be ve yaralama vakasına şahid ola” rak gelmiş, Hüviyeti tesbit edildikten sonra ye: başladı. Herkes ayağa kalktı. Reis kelimeleri birer birer söy- tüyor: — Kimseden korkmıyarak, kimse- den çekinmiyerek. Şahid, başmı geriye doğru sallıya- rak atiliyor; — Korkmam bay reis. Ben kimse- den korkmam. Hiç bir şeyden de çe- kinmem Rels ihtar ediyor. — Acele etme. Beni dinle, ne söy- lüyorsam onları tekrarlıyarak yemin et. Kimseden korkmuıyarak, çekinmi- yerek, birşey katmıyarak bildiğini doğ- ru söyliyeceğine namusun, vicdanın Üzerine yemin eder misin?. Şahidin renginin sarardığı, dudak- larının titrediği farkediliyor. Boğuk bir sesle cevap veriyor: — Yemin ederim, Herşeyi söyliye- ceğim... —- Bak, şu Mehmedle Hasan kav- ga etmişler, Mehmed, Hasanı döğmüş, Hasan da Mehmedi yaralamış, sen bu kavgayı gördün mü?, Şahid göz ucu ile suçlulardan Ha- &anı süzerek gülümsüyor: -- Gördüm bay reis. Velâkin sizin dediğiniz gibi deği. Yeni sizin anlı- yacağınız, Hasan Mehmedi yaralama- dı. Bunlar kavga ederlerken ben de evimin alt katındaki oda panceresin- den seyrediyordum. Mehmed, sopa ile Basanı fena halde döğdü. Gözlerimle gördüm. Ben yalan söylememi. — Nerede kavga ettiler. — Şeyde bay reis. Şey... Sokakta. bizim pencerenin önünde. — Peki amına, bunlar bahçenin için- de kâvga etmişler. Kendileri de, di- ğer şahidler de böyle Söylüyorlar, Halbuki sen sokakta kavga ettiler, di- yorsun. Hangisi doğru?. — Şey, bay reis. ben yalan söyle- mem. On lira da verseler yalan söyle- mem. Onların dedikleri doğrudur. Şimdi aklıma geliyor. Bahçe içinde kavga ettiler, Sözün kısası, Mehmed, Hasanı döğdü. Hasan bir şey yapma» dı... — Senin evin bu bahçenin kena- rında mıdır?. — Hayır, arka sokaktadır. O halde sen pencereden bu kav- gayı nasıl gördün?.. Şahidin rengi büsbütün sarardı, Kendi kendine mırıldanarak, kekeli- yerek bir müddet düşündükten son- Ye: — Bay hâkim. Bende yalan yoktur. Para için yalan söyliyemem. Ben size gördüğümü söylüyorum. Mehmed, Hasanı döğdü, Hasan ona bir şey yap- madı, Herhalde Mehmed solradan ye- re düşmüş, yaralanmıştır. Ben bu kar dar gördüm. i — Nereden gördün?. —Canım, eve giderken gürültü duydum, bahçe kapısı açık duruyordu. Böyle başımı uzatınea bunların dö- erini gördüm. Bir aralı girip ayırmak istedim âmmaâ, sonradan kendi kendime, el için yan» ma nare, yak çubuğunu safgi aş nenelâzım âlemin döğüşü, diyerek başımı alıp savuştum. Daha doğrusu kavga arasında bir sopa da ben yerini, diye korktum. Sonra polisler geldiler, bunları yakaladılar., — Biraz evvel, pencereden seyret» tim diyordun ya!... — Ne bileyim bay reis. Şaşırmısını besbelli, Yoksa ben para için yalan söylemem, Demek, Mehmed, Hasanı sopa ile Göğdü, sen de kapıda durup polisler gelinceye kadar seyrettin. Ve Hasa- nın Mehmedi yaraladığım görmedin.. — Yook bay reis. Ben bahç sında durup seyretmedim. p gittim. Ben şe pek dayanamam Ben yalan m. Günaha girmek istemem san, Mehmedi yaralamadı, Polisler man Mehmedin omuzun yalan söylememi di nl. n, öteki dünyada cezası vur, Var /ip de günaha giremem in söyledikleri biribirini tut- muyor, o, yalnız Hasanın Mehmedi yaralamadığından inadla israr ediyor» du. Diğer şahidlerle vakanın tahki tını yapn polisler tekrar malhke , çağrılarak bununla yüzleştirildiler. Neticede bu şahidin vaka esnasında orada bul adığı ve esasen o mahal- lede oturn ğı sabit oldu. Bu suretle kendisinin yalancı şahid olduğu a şılmıştı. İddia makamı, bu şahidin kifile yalancı şahidlik suçundar kında kanuni takibat yapılma evrakın müddelumumiliğe veri ni istedi. Mahkeme, kısa bir müz reden sonra yalancı şahidi çağırarak Xerarını bildirdi. Oğlum, bak senin sözlerin biribi- rini tutumuyor, Bilmediğin, gür ğin bir işe yemin ederek yalancı Şa- hidiikten dolayı ayrıca muhakeme edi- lerek cezanı göreceksin, Aklını başı- Da al de bir daha böyle şeyler yapma., Yalancı şahid, polisin önünde mah» kesmeden çıkarken mırıldanıyordu; — Be hey aptal, Senin menel'âzım böyle şeylere karışmak. Hükümetin karşısında sen kim oluyorsun ki, pe- rende atasın?. Hadi bakalım, ver şim. di bu hesabı. Velâkin, bir daha milyon, da verseler böyle hükümet işlerinde yalan söylemeğe kalkışımam ilim kurusun, 'Töbeler töbesi olsun "Töbeler, yeminler ederek tevkilha- neyi boyladı. Yegâne ve müstesna film! İNGİLTERE TACININ İNCİLERİ Kral VE nci George'un taç giyme tö- teninde gösterilerek olan bu film asgari 100 milyon kişi tarafından seyredilecektir. Memleketimizde de pek yakında yalnız SAKARYA sinemasında gösterilecektir. SARAY Sinemasında 12 Mayıs Çarşamba günü 21 de MUNIR NUREDDİN inmevsim sonuKONSERİ Skilerile ,., Danslarile ,.. Aşkla- rile ... Esrarengiz gecelerile .... Sefahathanelerile .... İşsizliği ile .... GUNEŞ KRALI Fransızca sözlü filminde gözleriniz önünde canlanacak ve baş rollerde bulunan Kahraman LUİS TENKER: İlâihiyidz MARİONMARSI Size her noktai nazardan ve zevkli ve heyecanlı iki saat geçirteceklerdir. Bu akşamdan itibaren SAKARYA sinemasında Dünkü Yeni Nesil ük ve ana mektebi talebeleri İstanbul kiz lisesinde bir müsamere vermişler, #5 müsamerede çocuklarin aileleri ve bir çok da- vetliler bulunmuşlardır. Müsamere çok eğlenseli olmuş, miniminiler bir çok muvaffakıyetli oyunlarile davetlilere hoş saatler geçirtmişlerdir. Resimde küçükleri, denizel kıyafetile oynadıkları bir oyunda görüyorsunuz.

Bu sayıdan diğer sayfalar: