5 Haziran 1937 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 3

5 Haziran 1937 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

5 Haziran 1937 Sahife 3 Dikkatlors | ASFALT CADDELER Şehrimizin belli başı caddelerin- den bazılarının asfalt olarak inşasına karar verilmesi üzerine, hangi tip a$- faltm Otercih olunacağı düşünül meğe başlândı. Bu münasebetle öğrendi; ize gö” re, İstanbulda üç türlü asfalt şose in- şasi usulü varmış. Tablidir ki bunlar zan en iyisi kararlaştırılmak isteniyor. Mütehassısların. işine karışmak, tecrübeleri üzerinde âmil olmağa Çâr lışmak pek doğru sayılamaz. Yalniz | bizler de her gün kaldırım tepe tepe 8z çok kaldırım mütehassısı kesilmi- gizdir. Bu ameli bilgiye İstinaden Taksimdeki Cumhuriyet meydânme- #i olursa olsun diyeceğiz. Çünkü o meydan aşialt döşendi döşeneli uzun- ca-bir zaman düzgün bir halde kaldi- ğı görülmemiştir. Muttasıl bozulur ve yamanır. Nasıl ki şimdi de gene büyle bir ameliye var. Bize biraz dar ha dayanıklı bir usulün seçilmesini rica ederiz, ... ESKi BEDESTEN | İstanbuldaki bedestenin tamir edi- lerek müze haline getirileceğini öğre- niyoruz. İstanbulun Osmanlılar tara- fından zaptından Sonra İlk yapılan binalardan biri olan bu bedesten vak- tile mahkeme salonu hizmetini gö- Türmüş, Bedestenin bir mahıkcmei şeriye sa- lonu olduğunu bizim nesil ve bizden. evvelki nesil görmemiştir. Şu hesap- ça, €peyegeski bir zamandanberi onun antikacı dükkânlarile hususi bir çarşı olarak kullanıldığı anlaşılk yor. İstanbulun en çok hususiyeti halz noktalarından. biri bu zavallı bedes- ten Zava ünkü son günlerde ibar düşkününün içler acısı manzarasını arzediyordu. En nadide, en nefis mücevherlerile, porselen. ve biltâr eşyasile, işlemeterile, hallarile, silâhlarile bir nefis sanaflar müzesi halinde gördüğümüz bedesten gözö- Dünde eriyip giden bir vücu$ gibi za- yıfladı, çöktü ve öldü! Kapalı dük- kânları, tozlu köşeleri, bomboş dara» cık yollarile bedesten kalblerde hü- zünlü bir tesir yapıyordu. Eski İstan- bul ailelerinin ecdad yadigârı öte be- risi hep oradan geçti ve paralı ellere uçtu, Bize yalnız yıkılmış haşmet ve debdebelerin gamlı bir hatırası halin- de bu tozlu boş kubbe Kaldı. Varsın müze olsun! ... YILDIRIMIN HAZİNESİ Yıldınm Beyand Ankara meydan muharebesinde Timura mağlüb olun- ca hazinesini ne yaptı? Birisi, göm- dü diyor ve aramağa kâlkiyor, Çün- kü bu hazineye milyonlarca lira bar ha da biçmiştir, Esir düşen Beyazıd kendi hayatını kurtarmağa. vakit bulamamışken ha» zinesini gömmeyi ne zaman düşündü. ve nasıl becerdi? Daha evvel, mağlüb olacağını. bilerek bunları gömmeğe kalkmış. olması kabil midir? Gömece». gine başka bir yere Kaçımnayı daha makul görmez miydi? Yıldırımın hazinesi hep yanında mı gezerdi? Gömmüş olsa bile o Koca harp meydanının ne tarafını kazıp ta elmasları bulmalı? Eğer define arıyan zata hazinenin yeri gece rüyada ma- Tüm olmamışsa çok yorulacak gibi görünüyor! — İnsanı en çok aldatan gözleri imiş bay Amca. Buna dair bir çok misaller sayıyorlar amma bunlar bana; pek kuvvetli görünmedi bay ŞEHİR HABERLERİ 35 suale cevab | Emir Abdullah i Ecnebi yolculara hazırlandı |Muhterem misafir sarfiyatını arttırmak Odün Adalarda için neler yapmalıdır? İktisad Vekâleti memlekette balık sarimı arttumak ve balıkçılığın in- Kişafı için alınması lânnmgelen ted- birleri tesbit etmek güyelerile Ticaret odalarından 35 sual sormuştu. İstan- bul Ticaret odası bu husustaki tedkik- lerini bitirmiş ve 35 sualin cevaplarını wuhtevi raporunu İktisad vekâletine © göndermiştir... * İktisad Vekâleti balık sarfiyatını arttırmak için her evin haftada, bir iki defa, balık yemesini temin ımaksadile propaganda yapılması fikrindedir, Bu fikir alâka ile karşılanmış ve tatbikinin faldeli olacağı anlaşılmıştır. Ancak bu cihetin tahakkuku için ortada m*/- cud bazı engelleri kaldırmak lâzım gelmektedir. En başta ucuzluğun temini geliyor. Ticaret odasının tedkikatı da göster» miştir Ki, balıklar çok pahalıdır. Si- maenaleyh istihlâkin arttırılması için önce balıkçıların fistleri ucuzlatmala- rı icap etmektedir. Bu hususta birinci derecede gelen meselelerin biri de balık tevziatı ve ayni zamanda kontrolüdür. En çok balık istihsal edilen şehrimizde bü- yüklüğü nisbetinde tevzlat yoktur. İs- tanbul ve Beyoğlu Balıkpazarlarından başka, yerlerden taze balık tedarik et- mek güçtür, Bu iki pazara uzak yer- de oturanlar -ki şehir halkının ekse- riyetidir. teamvaylarda, vapurlarda evlerine balık taşımak zahmetine kat- lanmaktansa mahallelerindeki kasap- lardan et almağı tercih ediyorlar. Filbakika küçük sepetler içerisin- de balık satan satıcılar mahalle arar larında müşteri aramaktadırlar, Fa- kat bu balıklara halkın itimadı yok- tur. Kontrol meselesi de-çok mühim- dir. Mili bir gıda olması dâzımgelen balığın halk tarafmdan korkusuzca yenmesi için belediyelerce sıkı ve de- vamlı bir kontrola şiddetle lüzum his- sedilmektedir. Festival hazırlığı Son hafta Balkan heyet- lerine tahsis ediliyor Balkan festival heyetlerini şehrimi» ze getirmek üzere Konservatuar mü- dürü Yustt Ziya, Solyaya gitmiştir. Festival komitesi, festivalin son haf- tasını Balkan festival heyetlerine in- hisar ettireceği için programın Sef- gilete ald kısmı ilk haftaya alınacak- tır, Rumen demiryollar idaresi, festi- vale gelecek (yolcular için tenzilât yapmaği esas itiharile kabul etmiştir. Festival günlerinde Boğaziçinde, İs tanbulda şimdiye kadar emsaline t©- sadüf edilmemiş büyük bir mehtap âlemi yapılmasına karar verilmiştir. Güzel sanallar sergisi açıldığı gün ayrıca bir süare de verilecektir, 5 Koltuğunda tomarilğ Babıâli yokuşundan çıkan her deli- karlı büyük edip zannedilir! ... bir gezinti yaptı Muhterem misafirimiz Maverayi Er- den Emiri Abdullah dün de gezmele- rine devam etmiştir. Emir, sabahle- yin motörle Boğozda bir gezinti yap- mış ve dönüşte Büyükdereye çikmiş- tır. Buradan otomobille Bendiere ka- dar bir gezinti yapan misafirimiz öğ- le vakti saraya dönmüş, öğle yemeğini Beylerbeyi sarayında yemiştir. Emir Abdullah öğleden sonra mo- törle Adalara gitmiş, Büyükadada bir müddet alarak araba ile gezmiştir. Misafirimiz buğün de gezimelerine d&- vam edecektir, Hâl müdür muavini beraet etti On bir ay evvâ işten el çektirilip muhakeme altına alınan hâl müdür muavini B. Feyzi Gerciğ'in asliye ü- çüncü ceza mahkemesinde cereyan eden muhakemesi neticesinde, isnad edilen sulistimal suçu sabit görülmi- yerek beraetina karar. verilmiştir. Ambar ve silolar Proje üzerinde tedkikler bitti, rapor gönderildi Ziraat vekâletinin ambar ve silolar hakkındaki projesi üzerinde yapılan tedkikler bitirilmiş ve hazırlanan râ» por Ticaret odası kanalile dün akşam Ankaraya gönderilmiştir. Projede silolara konacak malın mik» tarı 420 ton olarak tahdid edilmiştir. Ancak Ziraat Vekilinin müsaadesile bu miktar fazlalaşabilmektedir. Pro- jeyi tedkik eden komisyon bu nokla- ya iliraz etmiş, hazırladığı raporda “tahdidin mahzurlarını saymıştır. Tah- didin ihrgcata mâni olacağı da bu meyanda zikredilmiştir, Raporda zikredilmiş olan noktalar- dan biri de gece mesaisinden alınan paradır, Komisyon, malını silolara gece koymak veya çıkarmak isteyen- lerden; meselâ yüzde elli gibi, önce- den tesbit, edilmiş bir zam değil, ge- ce mutad mesai haricinde çalıştırılan memur ve müstahdemlere verilecek Ücret nisbetinde tesbit edilecek bir zam alınmasını ileri sürmüştür. Bu suretle siloların gündüz ve gece üc- retleri muntazam bir şekilde tayin edilmiş olacaktır, Ziraat Vekâleti raporu tedkik ede- Tek projeye esas şeklini verecektir. Silolarda gerek Ziraat bankasının, ge- rek tüccarın malı müsavi şartlarla muamele görecektir. Tasdiksiz kontratlar Son zamanlarda birçok tasdiksiz kontratolara tesadüf edilmiştir. Bele- diye bunlardan ceza slmaktadır. 'Tas- diksiz kontratolarla kiracıların ika metlerine müsaade etmemek için kon- trotolardan alımacak para cezası niş- betinde o mıntakâya memur tahsildas rın ds para itibarile cezalandırılması kes bir Herkül sanılıri... kolaylık Gümrük muamelelerine dair ecnebi lisanlarda broşürler basılacak Gümrükler ve İnhisarlar Vekâleti, "Türkiyeye gelecek ecnebi yolcular için bir kolaylık olmak üzere bu yol- cuların tâbi olacakları gümrük mua» melelerine dair muhtelif ecnebi lisan- larında broşürler neşretmeğe karar vermiştir. Bu broşürler, her ecnebi yolcunun anlıyabileceği şekilde &mell ve sarih olarak tertib edilmektedir, Broşürleri tedkik edecek cenebi yolcu, nasıl bir | muameleye tâbi olacağını anlıyacak, ayni zamanda yanlış bir muameleye Taaruz kalırsa alâkadar gümrük me murunu ikaz edebilecektir. Bundan başka Türkiyeye gelen ec- nebi yolcuların bazı eşyaları için güm- Tük resimi, bazı eşyalar için de mem- leketimizden dönerlerken kendilerine iade edilmek üzere bir dipozito akçesi #lıyyordu, Ecnebi yolculara bir ko laylık temin edilmek üzere bu dipo- zito akçelerinin alınmaması düşünül- mektedir. Dutlar camekânlı tablalarda satılacak Dutların açık tablalar halinde sö almasında birçok sıhhi mahzur lar görüldüğünden dutların camekân- sız olarak satılması Daimi Encümen kararile menediimiştir. Yani ceza mahkemesi 9 ncu ihtisas mahkeme- sinin bütün selâhiyetlerini haiz olacak İhtisas mahkemelerinin lâğvi üze- rine İstanbuldaki dokuzuncu ihtisas mahkemesi de asliye ceza, mejikeme- sine çevrilmiş ve bü mahkemeye azür lı bir ceza mahkemesi salâhiyetile bir hâkim tayin olunmuştu. Bu mahkeme işe başladıktan sonra mahketaenin hakkı kazası üzerinde bir nokta tered- düdü mucip olmuştur. civar kazalarda kaçakçılık davaları üzerinde hakkı kazası olup tereddüdü mucip olmuş ve keyfiyet Adliye vekâletinden sorulmuştur. Vekâlet dün İstanbul müddelumu- miliğine gönderdiği cevapta yeni mah» kemenin, eski dokuzuncu ihtisas mah» kemesinin bütün salâhiyetlerini ay- nen haiz bulunduğunu bildirmiştir. Vekâletin cevabı dün yeni ceza, mah». yaldızlı sigara görülen her adamın kemi tok, cebi dolu SOHBET: Gelişi güzel Eveki hafta yazdığım kısa kısa parçalar bilmem arkadaşımın hoşuna gitti mi? Kendisi beğendiğini söyledi ama bu, sadece bir nezaket eseri olar bilir, En ufacık tenkid, tariz - haksız- Uğından hiç şüphem olmadığı zaman bile - yüreğime bir iğne gibi batar; fakat iltifatlara inanmaz oldum. Bu- nu söylememin iyi bir şey olmadığını biliyorum: iltifata kendimi lâyık bulk madığımı itiraf etmiş olmuyor mu yum ?.. Diyelim ki illfata, kendimi Jâyık görmediğimden değil, alışık ol madığımdan inanmıyorum... Böylesi, daha iyi; fazla karıştıracak olursam belki de kimseyi, bana iltifata lâyık görmediğim gibi bir sebeb buluverk rim; bu, benim için daha ağır olur, çünkü kendini beğenmeği hiç ser. mem, Her ne hal ise, öyle kısa kısa yar mak benim hoşuma gitti. Dahada kolay bir iş: insana, birbiri arkasın- dan birçok şeyler düşünebildiği, ka- fasnn bir noktaya bağlanmadan birçok fikirler yaratabildiği zehabını veriyor, göğsünü kabartıyor. İftihar Ja yaptığımız işler ne kadar güç olur- sa olsun, bize kolay gözükmez mi?. Bugün yine o küçük parçalara devam edeceğim. 1 — Her şeyi tarife kalkıyoruz, asıl kavga da o zaman çıkıyor. Birçok şey- ler var ki onları tarif etmeden pek âlâ biliyoruz. Sadece açlık, tokluk, su, ekmek, ateş gibi şeyleri kasdetmiyo- rum; © kelimelerin mânasını herkes bilir. Sanat, şiir, güzellik, kültür gibi herkesin değil, yalnız bazı kimselerin ağzında dolaşan kelimelerin de mâ- nası, onları kullananlar tarafından pek âlâ biliniyor, daha doğrusu sezi- liyor. Fakat herhangi birini tarife kalktık mı, iş değişiyor; karşımızda- kini memnun etmek şöyle dursun, kendi bissimizi, fikrimizi de doğru dürüst ifade edemediğimizi o anlıye- Tuz, Öyle ama yine de tariften vazgeçe- miyoruz; bilgimizi, fikrimizi muhak- kak «efradını cami, ağyarını mani» bir tarif, bir düstar içine sıkıştırmak istiyoruz. Anliyoruz ki ancak o su- retle fikrimize bir vücüd verebileceğiz, ona bir «objetenin gerçekliğini vere- bileceğiz. Yoksa bütüm düşüncemiz bir gölge halinde kalacak. re, bir hissi, bir intiba bir mısra ve ya manzume İleifade etmek değil, mısraı, manzümeyi hissin, intiban vücudu, ta kendisi etmek arzusudur. Tarifin de gayesi budur. «Poâsie pures mümkünse her şey ancak bir kere miye hacet kalmaz. Tarif, «poâsie pure», riyaziye... İn san kafasının belki en yüksek üç faa- Miyeti; üçünün de gayesi esasen mad» desi olmıyan şeylere vücud vermek, rub'u (esprit) madde gibi sanki gö- zümüzle görüp elimizle dokunabilece- ğimiz bir hale getirmektir. 1I — İnsan için en zor şey ölüme, kendi ölümüne inanmaktır. Van olan «yok» olacağını nasıl tasavur (Devamı 4 üncü sahifede) Şİ İş ... Asıl mühimmi önümüze get len ber kapalı şişedeki su, memba suyu zanmediliri....

Bu sayıdan diğer sayfalar: