9 Haziran 1937 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 4

9 Haziran 1937 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Sahife 4 Jean Harlowun ölümü Bu güzel yıldız, çok genç genç yaşta dünyaya gözlerini kapadı Dünkü gelen telgraflar (O meş- hur filim yıldızı Jean O Harlowun ölümünü bildir. miştir. Jean Har- low bir kaç gün evvel rirken mış, şiddetli san- kat sarfedilen gayretlere o rağ- men kendisini kurtarmak olamamıştır. Jean (OHarlow henüz pek genç- &. 3 mart 1911 tarihinde doğ- ! duğuna göre an- cak 26 yaşında idi. 19 yaşında iken Hollivuta gelmiş, 21 yaşın- da iken filim çe- | virmeğe başla- P“ mıştı. Daha ilk filminde (büyük muvaffakıyet kar! sanarak yıldız- e Jar sırasına gec- mişti. Jean Harlow Kansas City şehrinde doğmuştur. 16 yaşında henüz kollej talebesi iken maden kralı Grewın oğ- İu ile sevişmiş ve evlenmişti. Fakat (© divaç İki seneden fazla süreme- £ bu miş, iki genç ayrılmışlardı. Artist 21 yaşında iken Paul Ber adında bir artistle evlenmişti. Paul Bem iki sene sonra öldüğünden artist ikinci defa olarak dul kalmıştı. Bun- dan sonra yaşlı bir sahne vazn İle ev- lenmiş, fakat bu izdivaç da uzun sür tir. Jean Harlow bir sene senra kocasından ayrılmıştır. Şimdi dördüncü defa olarak William Powel Ne evlenecekti. İkisi resmen değilse bile gayri resmi suretle nişanlanmış- lardı, Sonbaharda evleneceklerdi. Jcan Harlowun ilk çevirdiği büyük filim «Cehennem melekleri» dir, Bu filimde gösterdiği iktidar üzerine yıl- dızlar sırasına geçerek Çelik adam, Piâtin saçlı kız, Şehir canavarı, Gizli ŞE mahkeme, Halkın düşmanı, Karsı ve Daktilocu filimlerini çevirmişti, İstanbulda bu sene gösterilen Karısı ğ ve Daktilosu filminde çok muvaffak olmuştu. Jean Harlow Hollivutta, hattâ bü- © tün Amerikada inkilâb yapmış bir kadındır, İlk filmini çevirdiği zama» na kadar yıldızlar hep zayıf kadınlar grasından seçilirdi. Bir parça tombul ca bir kadına rol verilmezdi. Hattâ bu sebeble Harlowa rol verib verme- mek bir mesele olmuştu. Fakat filim gösterilince halk kendisini o kadar eğenmişti ki, filim şirketleri yıldızla» ım birer ikişer kilo alarak bir parça toplanmalarına izin vermişti. O zamana kadar Amerikada genç Yozlar, sinema yıldızlarını takild ede- rek çok ince kalmak için çalışırlardı. Jean Harlowun gördüğü rağbet üze- rine tombulluk moda olmuştur. Artist «Plâtin sarısıs denilen böya- ya yakın sarı saç modasını da ortaya atmıştı. Bu moda Amerikada pek bü- yük rağbet görmüş, bir çok kadınlar saçlarını «Plâtin sarısıs rengine bo- yanmıştı. Jean Harlow son zamanlarda saç- larını kumrala kaçar sarı renge bo- yatmış, bununla bir kat daha güzel- leşmişti, Son çevirdiği Karısı ve Dak- tllosu filminde saçları daha koyu renkte idi. Jean Harlew uzun boylu (boyu 1,86 idi) Koyu yeşil gözlü, beyaz ten- W çok güzel bir kadındı. Vücudu ba- lık eti idi. Yani biraz tombulca ok makla beraber katiyen şişman de- ğildi. j Artistin iki güzel profili Amerikada vergi kaçakçılığı Vaşington 8 (A.A.) — B. Plerpont Morgan, B. Rooseveltin vergi kaçak- çıları halkındaki son beyanatını ten- kid etmiştir. Mumaileyh, vergileri tesbit eden kanunları adalete mugs- yir bir hale getiren hetslara çaresaz olmasının kongreye aid olduğunu be- yan etmektedir. Eski Alman İmparatoru hasta değil Brüksel 8 (A.A.) — Doorndan Bel- çika ajansına bildiriliyor: Eski Ak İ man imparatoru Vilhelmin ölmek üzere olduğuna dair Pariste çıkan haberler tamamile asılsızdır, İmpara- torun sıhhati mükemmel olup her gün şatonun bahçesinde mutad ge- zintilerini yapmaktadır. Benjamino Gigliye nişan Mülân 8 (A.A.) — Alman baş kon- &olosu Windels, mugafıni Benjamino Gigii'ye Alman - İtajyan kültür işbir- liğine yaptığı hizmetlerden dolayı 9 Haziran 1937 AKŞAM Türk mimarlar | Emir Abdu ullah ullah gitti cemiyetinin bir mektubu 'Türk mimarlar cemiyetinden: 6/6/9317 tarihli gazetenizde Liman şirketi (Mimarların - itirazlarına ce- vab veriyor) başlıklı yazida tavzihi icab eden noktalara teşekkülümüz namına cevab veriyoruz. Lütfen neş- rini rica ederiz: Türk Mimarlar Cemiyetinin yıllık toplantısında Galata Deniz Garı mem- leket mimarlığını alâkadar eden di- ğer meseleler meyanında âzalar tara- fından hararetle mevzuubahs edil- miştir. Ve müsabaka hakkında te- şekkülün ne tarzda hareket ettiği ve alâkadar olduğu sorulmuştur. Top- lantıda memleket mimarlığını mü- teessir eden cihetlerin efkârı umu- miyeye karşı tebarüz ettirilmesi bil- hassa temenni edilmiştir. Onlar da şunlardır: 1) Liman işleme İdaresi mürâcaa- tumıza rağmen jüri heyeti raporunu neşretmemişlir. Bülün dünya mima- Ti müsabakalarında jüri heyeti ra- porları neşredilerek yalnız müsaba- kaya girenlerin nazarı tetkiklerine arzedilmek değli, efkârı umumiyeye bile gösterilir. Teşekkülümüz bu hu- susta İktisad Vekâletine müracaat et- miştir. Liman işletmesinin bilhassa buna cevab vermesini rica ederiz. 2) Mimar Dep'in jüri âzası olduğu halde mimari müsabakalar usul ve kaidelerine aykırı olarak mezkür pro- Jeyi yapmağı üzerine elması Türk mimarlarını müteessir etmiştir. Fran- sada tabi olacağı bir kaideye memle- ketimizde niçin uymamaktadır. Mr, Prost, Mr. Dep'i bu iş için Liman ida- resine tavsiye ederken her halde bu | vaziyetlerden haberdar değildi. Liman direktörlüğü Güzel Sanatlar Akâde- miİsinde p.0' Taul'a da müracgat et- miş, fakat bu mimar kendisi jüri âza- si olduğu için kabul etmiyeceğini söylemiştir. Dep'in de aymı.surette hareketi lâzım gelirdi. Mimari müsabakaların jürilerinde Azalık kabul eden kimselerin katiyen şahsi menfaatlere âlet olmamaları ve projeleri bitarafane tedkik etmeleri müsabakalar usulü icabından oldü- undan itiraz ve endişemizde tama- men haklıyız. Bilhassa bir ecnebi mi- marın veya Liman idaresinin Türk mimarlarının bir leşekkülü mevcud olduğunu ve memlekette bir hakka sahib olduklarını tanıması ve bilmesi lâzımdır. 3) — Türk mimarları Liman ida- resi tarafından verilen eksik bir prog- ram üzerinde beyhude yere çalıştırıl- mıştır. Buna mukabil müsabakaya iştirak eden diğer ecnebi meslektaş- ları arasında €n iyi projeleri yapmış- lardır. Buna rağmen müsabaka *le en iyi dereceleri kazanan Türk mi- marlarına İtimatsızlık gösterilmiş- tir. Ve bu da Türk mimarlğını muz- tarib etmiştir. . .. .. .. Vindsör düşesinin . benzeri Pariste bir terzi düşese çok benziyor Yukarıdaki resmi o gören- ler, bundan bir hafta evvel | Vindsör Düki- le evlenmiş olan © bayan OSimp- son zannede- * ceklerdir. Hal- buki bu Vind- sör Düşesi de- © gil, Pariste ter- silik yapan ba- yan oCatutel- dir. Bir Fransız gazetecisi, Vindsör Düşesnin benzeri bayan Catutel İle görüşmüştür. Ter- zi kadın gazeteciye demiştir ki: — Hiç bir zaman İngiltereye git- medim., — Ohalde, benzerinizin âşkı uğru- na taç ve tahtından feragat etmiş olan Vindsör Dükünü gördünüz mü? -— Hayır onu da görmedim. Hattâ sinemada bile... Türk milletine samimi, Emir Abdullah , Beş gündenberi misafirimiz bulu- nan Maverayi Erden Emiri Abdullah dün &k$am Romanya bandıralı Daç- ya vapurile İstanbuldan Hayfaya mü- teveccihen hareket etmiştir. Muhte- rem misafirimiz saat on yedi buçuk- İn Sakarya motörile Beylerbeyi sara- yından Galata rıhtımına gelmiş Rıhtımda İstanbul vali muavini, Emniyet müdürü, Harp akademis ku» mandanı general Ali Fuad, Merkez kumandanı general İhsan, mihman- darları, birçok rical bulunuyordu. Bir Hatayın istiklâline kavuşması mü- nasebetile halkın teşekkürlerini bii- dirmek üzere Ankaraya giden B. Fu- ad, Mehmed, Abdullah, Suphi ve Mahmuddan mürekkep heyet dün sa- bah şehrimize gelmiştir. Heyet azaları dün Dahiliye Vekili B. Şükrü Kaya ile görüşmüştür. Bu görüşme esnasında Hariciye Siyasi müsteşarı B. Numan Menemencioğlu da bulunmuştur. şükranlarını bildiriyor vapura çıkarken müfreze asker ve polis selâm resmini ifa ediyordu. Muzika Erden ve İstik- lâl marşlarını çaldıktan sonra Emir teşyie gelenlerin ellerini sıkmış ve vâ” pura çıkmıştır. Misafirimiz vapurda kendisile gö” rüşen bir muharririmize gazetemiz v8” sıtasile Türk milletine samimi şükran larının bildirilmesini rica etmiştir. Emir gerek Ankarada, gerek İstan büulda gördüğü hüsnü kabülden sok derece mytehassis olduğunu ilâve etmiştir. 5 Hatay heyeti geldi Hatayın istiklâle kavuşması münasebetile halkın şükranlarını bildirdi r 3 - Hatay heyeti Dahiliye Vekili ve Hariciye siyasi müsteşarile görüşüyor Hatay heyeti azalarından biri dün kendisile görüşer( bir muharririmi- ze demiştir ki: — Hatayın istiklâline kavuşma) münasebetile Ankarada hükümete 16 şekkürlerimizi . arzettik. İstanbulda da Dahiliye Vekili B, Şükrü Kaya e görüşerek Ulu Önder Atatürke minnet ve şükranlarımızın tebliğini rica ettik. Burada bir iki gün kalacağız.» Gaziantepte göz hastalıklarına karşı esaslı bir mücadele açılmışlır. Her tarafta tedavi evleri vücude getirilmiştir. Yukarıda köylerde açılan tedavi evlerinden biri görünüyor.

Bu sayıdan diğer sayfalar: