10 Haziran 1937 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 6

10 Haziran 1937 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Gaziantepte Fıstık enstitüsü kurulacak Yabani hayvanlarla ve haşeratla mücadeleden iyi neticeler alındı | Gaziantebin umumi görünüşü Gaziantep (Akşam) — Vilâyet nü- mune fidanlığı fıstık enstitüsüne dev- redilmiştir. Zirat vekâletince fidanlı- ğın bulunduğu arazi ile evvelce fidan- lık için istimlâk edilen geniş arazide bu sene bir fıstık enstitüsü kurula- caktır. Enstitü için Ziraat vekâletinin mühim bir tahsisat ayıracağı umul- maktadır. Enstitü, fıstıklarımızın her sene mahsul vermesine çalışacaktır. Hükü- metimizin senede vasati bir milyon lira getirecek kadar mühim bir ihra- cat malımız olan fıstıklarımız üzerin- deki yüksek alâkası memleketimizde şükranla karşılanmıştır. Ziraat mücadele müdürlüğünce ya- pılan mücadelelerden çok iyi sonuç- Jar alınmıştır. Fare mücadelesi vilâ- yet itibarile geçen senelerden çok müsmir olmuştur. Domuz mücadelesi mükellefiyeti e 90 nisbetinde ifa edil- miş, sürek avlarından iyi neticeler alınmıştır. Bağ, çadır, tırtıkllar mücadelesi için merkezde ve Kilis kazasında itti- haz olunan kararların tatbiki saye- sinde bağlar hasardan kurtarılmıştır. Merkez ve Kiliste bağlardaki külle- me ve ödemuz hastalıkları ile müca- deleye başlanmış, şehrimizde Değer- miçim Kiliste Dutlubahçe de tatbikat mahalli olarak tayin edilmiştir. Bi- rinci kükürtleme yapılmış, ikinci kü- kürtlemeye başlanmıştır. Kilis Halkevinde, Kilis bağcılarına Esad Mahmud Karakurd ve münevverlerine o beğcılık ve bağ hastalıkları hakkında mücadele mü- dürü Fazlı Danışman tarafından bir konferans verilmiş ve müteakıben bu hususta bağcılarla ayrıca hasbihal edilerek kendileri tenvir edilmiştir. Gerek merkez ve Kiliste hükümetin yaptırdığı bu mücadele tatbikatı ve mücadelede kullandığı aletlerin gö- rülmesi halkın büyük İstifadesini ve memnuniyetini mucip olmaktadır. Süne haşeresi bilhassa Islahiye ve Pazarcıkta tehdidkâr bir vaziyet al- mış İken son zamanda kesafetin © 80 azaldığı Kiliste ve Merkez kazasında hemen hiç kalmadığı görülmüştür. Fıstık tırtılı bu sene pek fazla zuhur etmiş ve köy Ihtiyar heyetince tesbit edilip bildirilen yerlerde bu mücade- Jeye de önem verilmiştir. Aydın Halkevi temsil kolunun çocuklara temsili Aydın (Akşam) — Aydın Halkevi temsil kolu, çocuklara hir temsil ver- miştir, Sahnede rol alan gençler Mi- ki kıyafetinde sahneye çıkarak kü- çüklere çok güzel ve eğlenceli saat- ler yaşatmışlardır, Erzurum tatbikat okulu talebesinin bir temsili Erzurum (Akşam) Tatbikat okulu talebeleri, «Güvur İmam; pi- yesini ve zeybek ile Kafkas oyunla” rı büyük bir muvaffakıyetle oyna mışlardır. SON GECE!.. — Neye geç kalmışlar?. — Karadenizde fırtınaya tutulmuş- lar!. — Pek âlâ pek âlâ!.. Şimdi tayya- reden bir Türk yüzbaşısı çıkacak?.. — Evet, bir dakika evvel kuman- danın hangarına girdi. — Söyleyin ona, derhal bir otomo- bile atlıyarak erkânıharbiyeye gel- sin!.. General bekliyor!.. — Emredersiniz Muhavere kesiliyor!.. ... Karargâhı umumideyiz... Çarlara it büyük mermer bir sarayın mera- sim salonu... Ortada at nalı şeklinde muazzâmı bir masa duruyor... Masa- nın etrafında ihtiyar, genç bir sürü erkânıharp zabiti... 'Tuna orduları kumandanı general Koş sağ tarafta bir koltuğun Üstünde oturuyor... Sk- nirli bir bakışı var... Önünde bir to- mar halinde yığılı duran kâğıtları ka- rıştırarak kendi kendine söyleniyor... Yüzbaşı Faruk bey; çizmeleri fle, bu çar sarayının somaki mermerleri Üze- rine esmer gölgeler çizerek, bir kaya Tefrika No. 62 parçası gibi kımıldaman öyle dur- maktadır, Kumandan, birdenbire basını kal- dırıyor... Kır saçlarının örttüğü şa- kaklarının üzerinde derin çizgileri, Önünde kapalı beyaz bir zarf var... Zarfı alıyor ve Faruğa dönüyor... — Yüzbaşı; siz cesur bir zabitsiniz, tebrik, ederim! Getirdiğiniz malümat- la bizi mühim bir hâtayı işlemekten kurtardınız!.. Susuyor... Bir dakika düşünüyor... Sonra ağır bir sesle: — Fakat şimdi, muhakkak bu mek- tubun da İbraile gitmesi âzım!. — Emrederseniz derhal hareket ederim Generalim!.. — Doğru, sizin gitmek istiyeceğini- zi biliyorum ema, yazık ki hava mü- | sald değil!.. General, beyaz bıyıklarını dişlerile ısırarak mırıldanıyor... emrini vermeğe cesaret edemem!., Balıkesir Hikevi iyi çalışıyor Ev, Balıkesirin içtimai hayatında büyük bir rol oynadı Balıkeşir (Akşam) Balıkesir Halkevi birkaç sene içinde şehrin İç tdlmaf hayatında mühim tesirler yap- mıştır. Evin güzel bir surette tanzim edilmiş ve renk renk çiçeklerle be- zenmiş bahçesi, son zamanda beton döşetilmiş ve yeniden yaptırılanlarla beraber kanape adedi 70 e çıkmıştır. Her akşam bilhassa cumartesi pazar günleri bahçe çok kalabılık olmak- ta, halka radyo ile neşriyat yapıl maktadır. Amerikadan getirtilen am- plifikatör makinesile ve şehrin muh- telif yerlerine konulan Hoparlörler vasıtasile, halk bu neşriyatı şehrin her tarafından dinlemektedir. Halk- evinde verilen könser konferans ve müsamerelerin de bu suretle neşri kabil olmaktadır. Spor şubesi tarafından $ık sik maç- lar ve müsabakalar tertib edilmek- tedir. Evin bahçesinde güzel bir te- nis kortu yapılmıştır. 30 genç tenisçi muntazamen egzersizlerine devam ediyorlar. Gösterit şubesi: Evin 500 kişilik bir salonu güzel bir sahnesi ve mü- tenddid dekorları vardır. Hemen her hafta bir temsil verilir, 3 ve bazan 4 gece tekrarlanır, Mil eserlerden başka içtimai piyesler, yodviller ve operetler de oynanır, Operetlere Halk- evi bandosu veya cazı iştirak eder. Temsil kolu ara sıra Civar kazalara da seyahatler tertip ederek temsiller vermektedir. Kitapsaray şubesi: Evin cidden öğünmeğe değer bir kütüphanesi vardır. 4 binden fazla kitabı içinde saklıyan bu hazine her gün genç, ih- tiyar yüzlerce vatandaş tarafından ziyaret edilir. Mütalâa salonunda bü- tün yevmi gazete ve mocmuaları bul- mak kabildir. Canlı varlık gösleren şubelerden biri de dil tarih ve edebiyat şubesi- dir. Her ay muntazaman neşredilen (Kaynak) mecmuası ile başka ara sıra çıkarıları dergiler, eserlerle halkın ve gençliğin fikri terbiyesine hizmet edilmektedir. Müze ve sergiler: Evin camekân- larını dolduran yüzlerce eski eser arasında çök kiymetli olanları var- dır. Bunlar meyanında bir çok heykel- ler, eski paralar, vazolar, kılınçlar, harb hatıraları göZ€ çarpmaktadır. Sosyal yardım, köycülük, güzel Sanatlar, kurslar ve dershaneler şu- beleri de pek güzel çalışmaktadır. — Belki kendi arzusile gitmek isti- yecek bir tayyareci buluruz genera- Hm!., — Böyle olsa bile gene müsaade et- memek lâzım!.. GÖZ göre göre sizi bir felâkete sürüklemek İnsafsızlık olur... — Generalim; vakıâ gelirken bir bayii müşkilât çektik. Ama nihayet büyük bir tehlike geçirmiş değiliz. Fırtınayı yenip geldik, geldiğimiz gi- bi de gidebiliriz! Genera) birdenbire başını çevirerek: — Bana huva kumandanlığını bu- lün diyor... Yaver hemen telefonla kumandan- lığı buluyor: — Hazır generalim! General telefonu alıyor... Kısa, ke- sik bir konuşma!.. — Alo... Miralay Hortman sizsiniz değil mi? — Evet generalim. i — Şimdi bir tayy İle İbraile git- mek kabi! midir, değil midir, cevap verin bana? — Bir dükika müs: Zi rica edeceğim!. — Bekliyorum!., Muhavere biran kesiliyor... Odada çıt yok... Herkesin gözü gener: Bekliyorlar... Bir dakika... Ah boğuk boğuk sesler gelme; — Alo... Alo... — Evetl., dc buyurmanı- seminal Muhtelif tarihlerde açılan biçki, di- o Memleket Sahifesi o Bergamanın Poyracık köyünde Bergama 10 (Akşam) — Berga- ma kazasının Poyracık köyü, İzmir vilâyetinin nümune köylerindendir. Bu köyde, diğer bazı köylere naza- ran ayrı bir ilerleyiş ve kültür sev- gisi görülüyor. Muhtelif istihsalâtı- nın bolluğu, toprağının verimli olu- şu, köy halknı varlıklı yapmıştır. Bun- lardan başka köy okulunun başında çalışan öğretmenler bu müsaid mu- | hitte birçok yenilikler yapmışlar, köy | çocuklarını bilgili olarak yetiştirmiş- ler, hattâ köy halkını de yeniliğe alıştırmış, birer inkilâpcı yapmışlı büyük ilerleyiş var dır. Köylü ile öğretmenlerin daimi temasları, çok samimi bir şekilde d€” vam etmektedir. Köy baş öğretmen! B. İsma'l Naili Yıldırım, her yenik ve harekette baş vazifeyi almaktadı” Köylülerle sürek avları tertib ef mekte, köy çocuklarile kır gezinti ri yapmaktadır. Köylüler, baş öğret” menin gösterdiği yenilik hamleleri” ni seve seve yapmaktadır'ar, Poyr#” cık köyü öğretmenlerinin hareketlei bütün köy öğretmenlerimiz için bif örnek teşkil edecek zenginliktedir. Eskişehirde otobüs derdi Eskişehir (Akşam) — İki seneden- beri Eskişehirde otobüs İşliyor. Oto- büsler Köprübaşı - Odunpazarı - is- tasyon arasında sefer yaparlar. Fa- kat bu seferler çok intizamsızdır. Ba- zan otobüsleri uzun müddet bekle- mek lâzımdır, Geçen pazar günü akşam vakti istasyonun önünde birçok halk oto- büs bekliyordu. Aradan uzun zaman geçti, elân otobüslerden eser yok. Bu sırada İstanbul treni geldi, yolcular çktı. Bunlar da otobüs aradılar, fa- kat bulamadılar. Belediye otobüs işi- ne el koymalı, bunu bailetmelidir. kiş, kesim, keman kurslarından da bir çok kimseler istifade etmişlerdir. Evin mükemmel bir sesli sinema makinesi vardır. Ara sıre filim de gösterilmektedir. Sön zamanda bir kamyonet satın alınarak mâkine sey- yar hale konmuştur. Bu Süretle köy- Tülere de filim göstermek imkânı ha- sıl olmuştur. — Cenubu şarki istikametinde sis- le karışık bir kuvvetli rüzgâr esiyor generalim; hafif bir fırtına var... Yol- culuk tehlikeli olmakla beraber, emir kuyurulduğu takdirde derhal bir tay- yarenin tehrik edilmesine imkân var- | dır. — Demek tehlikeli?.. — Oidukça kumandanım!.. General biran düşünüyor... Sonra sert bir sesle; — Size şimdi İbrailden gelen yüz- başıyı gönderiyorum, Eğer pilotlar- dan arzusile İbraile uçmak istiyen bir zabit bulunuyorsa yüzbaşıyı der- hal en iyi bir makine ile yola çikarı- niZ... — Baş üstüne kumandanım!.. Telefonu kapıyarak zabite dönü- yor... — Yüzbaşı, tayyare kumandanı yolculuğuy tehlikeli olacağını söylü- yor. Bu vaziyette maatteessiif bir pi- lotu Zorla göndermeği göze alamıyo- rum, Buna mukabil mektubun da muhakkak bu akşam İbraile gitmesi- ni ü Rümenler telsiz yorlar,.. İbrail ş Ne yapacağı mi bilmiyorum. E cilenle bir defa gi y le uçmağı kabul eden olur- ar yola çıkmanıza müsaade etmek meeburiyetinde kalacağım!.. | ( mağa mecburdur... Ne yapsın $ Adana belediyesi hergün sokakları arozözler ile suluyor Adana (Akşam) — Belediye reisi Turhan Cemal Berikerin başkanlığın” da toplanan belediye encümeni ekmek narhını tetkik etmiş ve flatı fazl& gördüğünden birinci nevi ekmeği” kilosunu dokuz ve ikinci nevi ekme ğin kilosunu da sekiz kuruş otuz pö” ra olarak tesbit ve tebliğ edilmiştir. Belediye, son haftalar içinde sıcak“ ların tamamile basması üzerine yollâ- rı ber gün arozözlerle sulamaktadır- Belediye, sulama İşlerine tahsis ede bildiği arozözlerle mümkün mertebe fazla iş görmeğe ve iç sokakları da sü” lamağa gayret göstermektedir. Atatürk parkının geceleri saat ona kâdar açık kalması takarrür etmiştir. Park gündüzleri olduğu gibi geceleri de pek kalabalık olmaktadır. Halk ütün bahçelerden ve gezinti yerle rinden fazla Atatürk parkına rağbet göstermektedir. — Emredersiniz generalim!.. — Yüzbaşı tekrar Sizi tebrik cde- rim, Çok merd ve cesur bir zabitsi- niz!., — Teşekkür ederim generalim!.. — Eğer bu mektubu yarın sabaha kadar kumundana yetiştirirseniz, bi- ze çok büyük bir hizmet ifa etmiş ola” cağınızı biliniz! — Yetiştirmeğe çalışacağım gen&- ralim?.. Gidebilirsiniz!., Yüzbaşı, topuklarını biribirine vu tarak şirak diye bir selâm veriyor... Sonra yüz geri dönüyor, Sert adım larla bu loş mermer sarayın parke döşemeleri üzerinde yeknasak sesler çıkararak kapıdan çıkıp gidiyor... ... Yüzbaşı bir saattenberidir Odesadâ Maryoranırn kardeşini öramakla meş“ gul... Bir tülü bulamıyor... Hastan& den on beş gün evvel çıkmış... Üsere gamizonunda da yok... Ona husus! bir muamele yaparak, şehirde serbest dolaşmasına müsaade ettikleri için, nertde oturduğunu, yerede bulundu” gunu Kimse bilmiyor... Yalnız aksan Jarı zabitan mahfelinde bulunu muş... Yüzbaşı, belki ona akşam Üz€ ri mahfi raslıyabilecektir. Fakat akşama kadar bekliyecek vakti yok Ki! Nihayet bir saate kadar yol “ Sasırıms kalmıstır! biri »

Bu sayıdan diğer sayfalar: