26 Haziran 1937 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 3

26 Haziran 1937 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

26 Haziran 1937 AKŞAMDAN AKŞAMA: Şehrin içinde mikrop yuvaları Dünyanın en pis şehri, herhalde İs- tanbul olmasa gerek. Bu güzel şehri- mizden, temizlik itibarile çok daha geri kalmış şehirler elbet vardır: Ba- zı Balkan kasabaları, büyük Avrupa limanlarının belli başlı kısımları, As- yada, Afrikada şehirlerin yerli ma- balleleri ve saire... Temizlik dediğimiz umumi tabir her zaman, fenni anlamda antisepsi olmadığı gibi, kirli dediğimiz her şey de, gene tıbbi mânada mutlaka mik- roplu demek değildir. Bunun içindir ki Avrupanın, İstanbuldan daha kir- li manzarası olan şehirlerinde hasta- lık yoktur da, İstanbulun temiz san- dığımız mahallelerinde mikrob ve hastalık hiç eksik olmaz. | Şehircilik bakımından temizliğin mânası da değişmiştir. Herkesin bil- diği en basit hakikattir ki, sokakları toza katarak süpürmek temizlik de- ğil, en zararlı pisliktir. Süprüntüleri imha etmedikçe toplamanın fayda- dan ziyade zarar vereceğini -şehirci- lik bilgisinde mühim bir keşif gibi- acı tecrübelerle anlıyoruz. Hülâsa İstanbulu tertemiz görsek bile bu temizlik, tıbbi mânasında te- mizlik değil, üstünkörü, yani mikrop- ları yok etmiyen bir temizliktir. Çün- kü İstanbulda salgın hastalıklar, bil- hassa tifo hiç eksik olmuyor. Beleği- yede nezafet denilen şey, mikrobun henüz keşledilmediği devirlere aid ne- zafettir. Bugünkü nezafet teşkilâtı ne kadar kuvvetlendirilse para etmez, şehrin yapılış tarzı bozuktur. Mikrop yuvalarını, şehir, bizzat bağrında ta- sımaktadır: Bostanlar, İstanbulun salgın hastalık kaynağı bostanlardır. Halkın yediği sebze, marul, salata ve saire gibi şeyleri yetiştiren bu bostan- lar, en iptidai sıhhat kaidelerinden mahrumdur. Sokakların her türlü mikroplarla dolu tozu toprağı bos- tanlardadır, lâğımlar ekseriya bos- tanlardan akar, oralarda bu pis sular kullanılır, Dünyanın her tarafında sebze, şe- hir civarında, köylerde yetişir. İstan- bulun, vaktile şehir dışarısı olan yer- lerindeki bostanlar, şehir büyüdükçe içerde kalmışlar; pislik yuvası olmuş» lardır. İstanbuldan tifoyu kaldırmak için evvelâ bostanları kaldırmak lüzm- dır. Akşamcı Tabanca ile oynarken Çıkan kurşun kafasına saplandı, derhal öldü Şehremininde Yenifırn sokağında 14 numaralı evde oturan Hüseyin Pik» rinin oğlu 17 yaşında Mehmed dün evde oda içinde babasına aid taban- cayı alarak oynamağa başlamıştır. Çocuk tabancayı karıştırırken dolu olduğunun farkına varmamış ve te» tiğe dokununca silâh ateş almıştır. O sırada tabancanın: namlusu Meh- medin yüzüne karşı çevrilmiş oldu- Yu B. Enver Karan cesedi muayene etmiştir, Mehmedin vurulması etra- Benzin ve petrol VW anikö ydeki facia ucuzladı Maamâfih bu ucuzluk yapılan tenzilât nisbetinde değildir Benzin ve petroldan alınan vergi- Yerin tenzili hakkındaki kanunun tat- bikine dün sabahtan itibaren başlan- mıştır. Eskiden benzinden alınan güm- Tük resmi 13 kuruş 20, petroldan 12 kuruş 60 santimdi. Şimdi her ikisi de altışar kuruşa indirilmiştir. Benzinden âlınan 4,15 istihlâk res- mi 2,50 ye 1,74 muamele vergisi 95 santime, petrolden istihlâk vergisi alınmadığından muamele (vergisi 151 den 60 santime tenzil edilmiştir. Bu suretle evvelce verilen resimlerin umumi yekünu olan 19,9 kuruş, şim- di 9,35 kuruşa inmişir. Ardiye ücreti, belediye resmi, liman vesaire gibi kilo başına bir kaç santim içinde oynyan resimler bu yekünden hariçtir. Görülüyor ki, vergilerde mühim mikdarda tenzilât yapılmıştır. 9 ku- ruş 3ö santim resme tabi tutulan bir kilo benzin müteferrik küçük hesap- Jarla ve maliyet fiati olan 3 kuruş kü- sür santminin ilâyesile kumpanyala- rın eline 13 kuruşa geçtiği kabul olun- sa bile kilo Buşma 5 kuruş kârla 3,5 kiloluk bir şişe benzinin âzami 70 ku- Tuşa salılması icap etmektedir. Halbuki benzinciler dün 85 kuruş- tan satış yapmışlardır. Her halde ya iktisad vekâleti veyahud belediye ta- rafından yapılacak kal? hesaplar s0- nunda benzine bir fint verilecektir. Kanun henüz belediyeye bildirilmedi Benzin ve petrolun gümrük ve is- tihlâk resimlerinin indirilmesi hak- kındaki kanun henüz belediyeye teb- liğ edilmemiştir. Bu itibarla stok ben- zinlerin fintleri hakkında ne gibi muamele yapılacağı henüz belli de- Bildir. Dahiliye vekâleti, daha evvel ben- zin fatleri düştüğü için benzin ile işliyen nakliye vasıtalarının da ala- cakları ücretler hakkında yeniden tedbir alınmasını emretmiştir. Ücret- ler yeniden tespit edilecektir. Bilhas- yeniden hesap edilecektir. Benzin flatlerinin düşmesi üzerine dün taksi şaförleri aralarında bir top- lantı yapmışlar ve vaziyet karşısında tahkikatı döne ediyor Hadisenin kaza neticesi olduğu hiç bir münakaşa cereyan “meli anlaşılmaktadır Güreş fe- — derasyonu o rel * si B. Ahmed ! Fetgerinin kr zı bayan Suad, ewelki (gece Vaniköyünde - ki evlerinde, nişanlısı bah riyeli B. Necde- tl, tabanca ile bir kaza neti- 5 cesinde o vüra- i : rak öldür - düğünü dün yazmıştık. Bu hususta dün yaptığımız mütem- mim tahkikatın neticesini yazıyoruz: B. Necdet Çengelköyünde oturmak- tadır. Bir müddet evvel bayan Suad ile tanışmış ve 12 haziranda Vanikö- yünde nişanlanma merasimi yapıl- mıştır. Dün de yazdığımız veçhile B. Necdet evvelki gün nişanlısının Vani- köyündeki evine gitmiş, ve nişanlısı bayan Suadle bir parti tavla oynamış- tır. Tavla partisi esnasında bayan Suadın hemşiresi bayan Selma da bu- lunuyordu. Tavla partisi bittikten sonra B. Necdet, tabancasını çıkara- rak nişanlısına göstermiş, o ğa: — Benim de bir tahancam var di- yerek babasının sandığındaki taban- cayı almıştır. Bu tabanca muayenesi Bayan Suad €snasında, bayan Suad, boş sandığı tabancanın tetiğini çekmiş fakat içe- risinde bulunan kurşun patlıyarak zavallı delikanlının sol gözü ile bur- nu arasından girerek beynini patlat- mış, derhal ölümüne sebebiyet ver- rgemurları tarafından yerde bulun- muştur. Çengelköy zabıtası, derhal bu faciayı Üsküdar müddelumumili- Bine haber vermiş ve tahkikata baş- lanmıştır. 7 Tahkikata göre iki nişanlı arasın- da, bu acıklı faciaya takadüüm eden anlarda, hiç bir münakaşa, münazas Faciaya kurban giden B. Kecdetin cesedi morga nakledilmemiştir. Üs- küdar hükümet tabibi, verdiği rapor- da, ölümün yüzüne isabet eden ve beynini parçalıyan tek kurşun yü- zünden vaki olduğunu tespit ettiği cihetle, cesedin morga kaldırılarak otopsi yaplırılmasına hacet kalma mıştır. Üsküdar müddetumumiliği tahki- kata devam etmektedir. Yolcu salonu Projede yeniden bazı değişikliğe lüzum görüldü Galata yolcu salonu avan proje sinde yeniden buzı değişikliğe lüzum görülmüştür, Bu tadilât gümrük ba- kımından olacaktır. İstanbul güm- rükleri başmüdürlüğü, Liman işlet- me idaresi müdürile bu hususta gö- rüşmüş ve bir anlaşmaya doğru gi- dilmiştir. Gümrük ve İnhisarlar vekâleti de bu cihetten ehemmiyet vermiş ve İs- tanbul gümrükleri başmüdüründen bazı izahat istemiştir. Başmüdür dün bu hususta Vekâletle muhabere et- miştir. B. Mustafa Nuri önümüzdeki pazartesi günü Ankaraya gidecek ve gümrük işiri bakımından müstakbel salonda aranılan cihetler etrafında konuşmak üzere Vekâlette bir top- Jantı yapılacaktır. Bu sene ilk mekteplerde ge- çen seneden iyi niteceler a İlk mekteplerin son sınıf imtihan- ları üzerine Maarif müdürlüğü tara- Bunun için 300 bin lira sarfedilecek | fından yapılan tedkikat neticesinde bir proja hazırlamıştır. Bu tesisat, | bu sene ilk mekteplerden mezun olan 600 milimetrelik borularla takviye dilecektir. Sular idaresinin bu proje- si, belediye reisliği tarafından tasdik fında tahkikata devam ediliyor. edilecektir. — Şirketi Hayriyenin Boğaziçinde yaptığı işlerin en hayırlısı balıklo- kantası olacağa benziyor bay Amca... talebe geçen seneki mezunlara nis betle yüzde elli derecesinde iyi neti- ce almışlardır. Talebenin çoğu pek iyi ve iyi olarak şahadetname almışlar- Tramvay durakları Kapalı durak yerleri arttırılacak” Belediye, kapalı tramvay durak yerlerini arttırmağa karar vermiştir. Taksim, Beyazıd, Fatih ve Topkapıda üstü kapali birer istasyon yapılması için tramvay şirketi nezdinde teşeb- büste bulunmuştur. Topkapı ve Fa- tihteki durak e ald proje ta- mamlanmıştır. Sonbahar gelmeden evvel inşaat tamamlanacaktır, 'Taksim ile Beyazıd meydanları mi- tinglere, alaylara ve umumiyetle me- rasimlere sahne teşkil ettiğinden bu Pek vali zi meraklı bir karikatür an- «Okuduğunuz eserlerin muhar- rirlerini nasıl tasavvur edersi- niz?.> Anketi yapan: CEMAL NADİR Minareden çıkan altın paralar Hükümete haber vermiyen işçiler muhakeme ediliyorlar pide galyana ge karam Hasan Halife camisinin minaresi irili yha MEN A ziyette olduğundan bu minare sökül. müş ve caminin arlısı içinde yeniden bir minare yapılmıştır. Caminin eski rhinaresi sökülürken minarenin taşları arasından beş yüz kadar altın, bir mikdar gümüş ve bir mikdar da bakır olmak üzere birçok antika paralar çıkmış ve paraları bu- lan işçiler fik defa kimseye haber ver. çundan maznun Saim, Ahmed ve Meh- med adlarında üç işçinin muhakeme. lerine başlanmıştır. Suçlulardan Saim mahkemeye gelmemişti. Diğer suçlu Ahmed ve Mehmed hadiseyi aynen itiraf ederek şunları söylemişlerdir: — Minareyi yikarken taşların ara» sında bir boşluk gördük. Burayı açın- ca içinden çürümüş bir bez torba ve bir çok da altm, gümüş, bakır paralar çıktı. Biz, Salm de beraber olduğu hal- de üçümüz paraları aramızda paylaş- tık. Fakat sonradan bunu haber alan Hacıbekir adında diğer bir işçi bunu hükümete haber vermiş. Bizi yakala- dılar ve pareları geriye aldılar. Biz kanunu bilmediğimiz için bulunan paraların hükümete teslim edileceğin- den haberimiz yoktu. Bunun için kim» seye söylemeğe lüzum görmeden pay- Taştık. Bu paraların minare içine son- radan konulduğu anlaşılıyor. Eğer Tenin temeline konulurdu. Biz bunu tecrübelerimizle biliyoruz. Her halde sonradan minarenin taşmı sökerek birisi bu paraları koymuş olacak.. Mahkeme, gelmeyen suçlu Saimin ve şahitlerin çağırlmasına karar ve- Terek muhakemeyi başka güne bırak- miştir. Sarıyer belediyesinde açık yok camın taze bir balık yemek istiyor. | .. Düşün bir kere, karnın acıkmış, | ... O halde, ver elini Sarıyeri... lık lokantasndaki havuzlarda cins Şehir içinde istediğini bulmıya imkân | cins canlı bahıklar seni bekliyor! İste» yok! Ne yapacaksın, bu fenni dünya- | diğini pişirtip, boğazın sularına bar da bu kadarcık bir arzuyu da yerine | ka baka ye, afiyet olsun!,.. yamların âyinlerini hatırlatial... bana, beyaz bir insan yaklıyan yam- deği, ite oymalar yeri.

Bu sayıdan diğer sayfalar: