24 Temmuz 1937 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 5

24 Temmuz 1937 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

24 Temmuz 1937 — - - AEŞAM Bahife 3 SİYASİ İCMAL: Akdenizde vaziyet İngilterenin her birini ikişer bü- çuk milyon İngiliz lirası sarfederek Asri bir şekle koyduğu üç yeni safft harp zırhlısı ile takviye edilen Akde- niz donanması şimdi Misir ve Filistin sularında toplanmaktadır. Burada büyük harp manevralar: yapacaktır. İngiltere Akdenizin gürp havzası ile ortasındaki mevküni tehlikede gör“ düğünden buradaki kuvvetinin sik- let merkezini Akdenizin şark havza- sına nakletmişti. Mısır ve Fil in sularında Kıbrıs- taki yeni deniz ve hava üsleri tarafın- dan İtalyanın Rodos - Bingazi bahri ve havai taarruz ve müdafaa hattına karşı cenahı himaye edilerek yapıla” cak büyük İngiliz harp manevraları- nın gayesi Süveyş kanalının müdafa ası ve bu kanal vasitasile Akdenizin şark havzası ile Hind Okyanusu ard- sındaki muvasalenin ve irtibatın. mu hafazası mümkün olup olmadığını anlamak olacaktır. İtalya Kızıldenizin Afrika sahilin- de Musavva ve Asab ve Babülmen- deb boğazına hâkim Dumaire ada” sında tahkimat ve üsler yapmış oldu- öundan Süveyş kanalının hem Akde- nizden hem de Kızldeniz cihetin- den müdafaa edilmesi icab ediyor. Kızildenizin öle tarafında yani Hind Okyanusunda İngiltere denizde v6 havada hâkimdir . İngilterenin Obugün en ziyade ehemmiyet verdiği nokta Cebelütta- rik ve Malta mevkilerinin tehlikede kalması yüzünden Hind Okyanusu pe Kızıldeniz vasıtasile Akdenizin şark havzası ile munasalş ve irtibatı muhafaza bulunuyor. İngiltere hariciye nazırı son nuf- kunda İngiliz - İtalyan Akdeniz an- laşmasının hükmü devam eylediğini söylemiştir. İngütere kralının taç giyme merasimi arifesinde İngiliz gö- zetelerinin İspanyodaki İtalyan gö- nüllüleri aleyhinde ve hakaret ede- rek neşriyat yaptıklarından dolayı Londradan geri alınan İtalyan mat- buat mümessili ve muhabirleri tek- rar bu şehre dönmüşlerre de İngilte- e ile İtalya arasında Akdeniz üzerin- de gerginlik yine devam etmektedir. Londradaki ademi müdahale tali ko- mitesinde İngiltere ile İtalya arasın- da çıkan ihtilâf bu gerginliği bir kat daha arttırmıştır. Feyzullah Kazan Yeni usul reklâmlar Amerika mağazaları neler yapıyor? Randev. Nev - Yorkta büyük bir mağazanın | kapısına büyük bir bloknot asıldı. Bu bloknota her istiyen, her istediği- ni yazıyor. Bu suretle mağaza ran- devu yeri oldu. Meselâ bir arkadaşi: nızla suat onde buluşacaksımız, SÖZ verdiniz. Aksi gibi o gün saat onda mühim bir işiniz çıktı, Hemen blok- nota koşuyor: «Bugün onda gelemi- yeceğim bekleme!» diye yazıyorsunuz. Saat ona on kala arkadaşımız da ma- Zazaya uğruyor, bloknotu karıştır: yor, bu suretle gelip gelemiyeceğinizi anlıyor, bloknot bilhassa kocaların işine yaramaktadır. İşlerinden çıkin- ca dağru bloknota gidiyorlar ve yazi yorlar: Filân birahanedeyim, istersen gel! Akşamları bir çok kadın blokno- ta bakıp kocalarının nerelerde ol- duklarını öğreniyorlar. Bü bloknotlar sayesinde mağaza” | daki satışlar da çok artmıştır. Doğum ve evlenme yıldönümlerinde bu mesud hadiseyi kutlayanlara he « diye verilir. Fakat insan çok kere de unutur, karısını ve ahbaplarını gü cendi Amerikada büyük bir mağaza bir: «Hatırlatma defteri» açtı. bu deftere yakın ve uzak ahbapları- nın doğum ve evlenme yıldönümleri- nin tarihlerini kaydettiriyorlar. Kay- dedilen tarihlen bir kaç gün önce mağaza o zata hatırlatıyor ve hediye almasını haber veriyor. Tabli bu ha- berle beraber o mağazada bulunan bir listesi geliyor ve he- u bloknotu - Hatıra ve hediye defteri diye o mağazadan alınıyor. * Düğün hediyesi almak kadar güç bir iş var mıdır? İnsan düşünür, dü- şünür, günlerce zihin yorar da bir türlü alacağını bulamaz. Ameirka o mağazlarından biri bir Hediye defteri açtı. Nişanlılar, evlen- dikleri zaman ne gibi hediyeler iste- diklerini bu deftere yazıyorlar, düğü- ne davet edilenler de bu deftere ba- kıyorlar ve gelinin istediklerinden bi- rini seçip alıyorlar ve tabii o mağa- zadan alıyorlar. Bu suretle mağaza ir. dilen Gözle hususunda şu Ame- rikalılar yaman insanlar! Aslan kafesinde ziyafet Avusturalyada Melborm şehrinde, şehrin yüz münevver ve tanınmış şah- siyeti büyük bir at cambazı tarafın- İ dan yemeğe davet edildi. 'Cambazın biri dişi diğeri erkek iki büyük aslanın kafesine büyük bir sofra kurulmuştu. Davetliler birer bi- rer geldiler, yerlerine oturdular. İki aslan köşelerinde misafirlere hürmet- kâr durumla oturuyordu. Fakat buna rağmen misafirlerin yürekleri çarpt- yordu. Bir aralık fotografçılar gelince, erkek aslan dişlerini göseterek ilerile- di, Davetliler korku ile yerlerinden fır- ladılar. Cambaz iki kelime homurdan- dı. Aslan köşesine büzüldü. Ama mi- safirlerden bir çoğu çıkıp gittiler, ge- ri kalan beş on cesur yemeğe devam etti. Me İzmir (Akşam) — Bn. Mahdurenin İzmir ve Karşıyakadaki dikiş ve biçki yurtları İzmir şubesinden bu sene (25) talebe diploma almış ve (25) kız hayatta kendilerine lâzım olan dikiş ve biçkiyi tamamen öğrenmiştir. Resmi- miz, diplorua alan kızlarımızla yurd müdür ve muallimlerini bir arada gös- teriyor. Göçmenlere tahsis ve temlik işleri Bunlardan bir kısmının muvakkaten durdurulması bildirildi Ankara 23. (Hususi muhabirimiz- den) — Borçlanma, temlik ve tasfiye kanunları ve bunlara müteallik ni- zamname ve talimatnamelere istina- den yapılmakta ulan tahsislerin, tah- ve tesellinde bazı yolsuzluklar görülmüş, bunun üzerine iskân işle- rile meşgul olar Sıhhiye Vekâleti, alâkadarlara bir tamim göndererek bu işlerden bir kısmının muvakkaten durdurulmasını emretmiştir. Bazı vilâyetlerden Vekâlete gelen telgraf ve yazılardan durdurma işi nin mübedil istihkaklarına karşı ev- velce tefviz edilen ve fakat henüz ta- puya tescil edilmiyen mallara da şâ- mill olup olmadığı hususunda tered- düde düşüldüğü anlaşılmaktadır. Vekâlet bu tereddüdleri izale et- mek üzere alâkadarlara yaptığı ikin- cl bir tamimde, durdumra emrinin tasfiye kanununun neşrinden evvel mübadillere tefviz edilen ve henüz ta- puca tescil muameleleri aj olan mallara şamli olmadığını bildir- miştir. sis Adiyen iskân işlerine gelince: A) 2849 sayılı kanunun neşri tari- hiolan 21 teşrinisani 1935 tarihin- den evvel iskân hakları tahakkuk et- mesi dolayısile âdiyen İskân edilmiş olanlara tahsis edilen mallardan he- nüz tapuca tescil edilmiyenlere alt tescil işleri eskisi gibi yürütülecektir. B) Bu kanunun neşri tarihinden sonra iskân hakları tahakkuk eden- lerin âdiyen iskânlarına tahsis edi- lip te henüz tapuca tescil edilmiyen mallara ait tescil işleri ise Vekâlelçe tedkik edilinceye kadar duracak ve tescili emredilmedikçe tapuya bağ- lanmıyacaktır, 2840 sayılı kanunun meşri tarihi olan 21 teşrinisani 1935 tarihinden sonra dış memleketlerden gelen ve gelecek olan muhacir ve mültecilerle gene bu kanun hükümlerine göre topraklandırılan ve naklen iskân edi- len ve edilecek olan muhacır ve aşiret- lere verilen ve verilecek malların tem- lik ve tescil işleri âskisi gibi mahalle- rince yürütülecektir. Adliye memurları arasında tayinler Ankara 23 (Akşam) — İkinci sınıf adliye müfettişlerinden Tahsin Bur- sa müddelumumiliğine, Bursa müd- delumumüisi Cemil ikinci sınıf adliye müfettişliğine, eski neşriyât mümey- yizlerinden Abdülkerim, Adliye Vekâ- leti evrak müdürlüğüne, Muğla ağır ceza reisi Süleyman Muğla hâkimli- ğine, İstanbul âzasından Hüseyin Saraçoğlu Muğla hukuk hâkimliğine, Muğla hâkimi Abdüssamed Muğla ceza hâkimliğine, İstanbul âzasından Salih Denizli reisliğine, Muğla müd- deiümumisi Ragıp Eskişehir müddei- umumiliğine, Muğla âzasi Orhan Saf- fet Muğla müddelumumiliğine, Muğl- la âzasından Muhiddin ceza hâkimliğine, Muğla Aza muavi- ni Bahaeddin Muğla hâkim muavin- liğine, başmüddelumumi o muavinle- rinden Kemal Ankara müddelumumi muavinliğine nakli ve terfi suretile tayin edilmişlerdir. Şoförlerin şikâyeti Tenzilât yapılmaması için yeni teşebbüsde bulundular Benzin şişelerinin 125 kuruştan 82,5 kuruşa indirilmesinden sonra lediye taksilerde de yüzde 15 tenzi- Iât yapılmasını muvafık görmüştü. Bu kararın tatbikine geçildiği gün- denberi itiraz eden şoförler, cemiyet- lerinde yaptıkları bir toplantı netlce- sinde İktisad Vekâletine müracaate karar vermişlerdir. İktisad Vekili B. Celâl Bayarın şeh- rimizde bulunmasından istifade ile Cemiyet kâtibi umumisi, Vekili Pera- palasta ziyaret etmiş ve şoförlerin bu yüzde 15 lerden mutazarrır oldukla- rını, bir komisyon teşkil olunarak var ziyeti tedkik etmesini istemiştir, Bayındır | Ayvansarayda bir aşk faciası oldu- ğunudünkü nüshamızda yazmıştık. Zabıtanın yaptığı tahkikata naza- ran; bu facianın tafsilâtı şudur: Anasıl Bulgaristanlı olup, oradan buraya muhacir sıfatile gelen ve Ra- mide oturan Mehmed, bir aralık tel, çivi ve mümasili fabrikalarda çalışmış * ve bu çalışmaları esnasında, Eyüpte oturan Halide isminde 17 yaşlarında bir kızla tanışmıştır. Halide, Cibalide inhisar idaresinin depolarından birinde çalışmakta ve anası Hatice ile babası Bekirin ge- çimlerine yardım etmektedir. Halidenin de bütün arzusu, her genç kız gibi iyi bir yuva kurmak ve kendi- ni ciddi bir sevgi ile sevdiğini gördüğü Mehmedle evlenmektir. Bir müddet devam eden tanışmadan sonra her iki genç bu arzularını kızın ana ve babasına açmışlar ve bir söz ke- simi makamında olmak üzere altın bi- rer halka ile biribirlerine bağlanmış- lardır, Bu suretle nişanlanan bu çift, kızın evinde beraberce yaşamağa başlamış- lar ve resmi nikâhlarının kıyılacaği gü- nü beklemeğe koyulmuşlardır. Meh- İ med, bir aralık işten çıkmış ve bir hay- WU müddet açıkta kaldığı cihetle evin içine hiç bir maddi yardımı dokunama- mıştır. Evden çıkartılınca... 'Bu işsizlik uzun müddet devam etti- İ gi için Mehmed, bu silenin üzerine bir yük olmuş ve on gün kadar evvel, ar- | tak eve kabul edilmemeye başlanmış- tır. Bir taraftan işsizliğin, bir taraftan sevgisinin verdiği teessürün altında ne yapacağını şaşıran “Biehmed, üç gün evvel Halideyi Cibali civarında önlemiş ve ona anasını kandırmasını tekrar eve kabul edilmesini söylemiş ve bir hayli de yalvarmıştır. Halide, anasının sözünden çıkami- yacağını ona ihlar ettiği zaman Meh- med, o kadar dalgınlaşmıştır ki, Hali- denin yanından uzaklaşıp gittiğini fark bile edememiştir, Nişanlısının annesine yalvarıyor Ayni gün, Mehmed, akşam üzeri ni- şanlısının annesini de bulmuş, ona da yalvarmış yakarınış, fakat anası: — Artık benim sana verilecek kızım yoktur. Kısmetini başka yerlerde aral. Şeklinde sözler sarfederek Mehmedi büsbütün ümidsizliğe düşürmüştür. Nihayet, zihninde kanlı bir plân tan- zim eden Mehmed, beş ateşli ve toplu bir tabanca tedarik etmiş ve kızın her zaman işine giderken geçmek mecbu- riyetinde bulunduğu Defterdar - Ay- vansaray yolu üzerinde değirmene bi- tişik bir mescid önünde onu beklemiş- tir. Son bir rica ve ateş Saat sekizde işbaşında bulunmak üzere yola çıkan Halide, tam bu mes- cidin önüne geldiği sırada Mehmedle karşılaşmış, Mehmed, ona gene eski ri- calarını tekrar etmiştir. Halideden ayni red cevaplarını alan Mehmed, hemen tabancasına asılmış, bü sırada da Halide geri kaçmak iste- miştir. Mehmed peşini bırakmamış En mentahip etibba tarafından tertip, Katilin nişanlısı Halide, maki nist Hüsameddin, Katil Ah Ayvansaraydaki facia Katili cinayete sevkeden işsizlik ve meyusiyettir İki erkek ve bir genç kızdan mürekkep yaralılara dün Balat Musevi hastanesinde ameliyat yapıldı ME 2. di ve başına doğru bir el ateş etmiştir. Çı- kan kurşun Halidenin boynunun sağ taraf altına saplanmış kalmıştır. Meh- med kıza daha bir kaç el ateş etmek için, onun üzerine doğru atıldığı bir sırada, o civardan geçmekte olan mo- tör makinistlerinden Hüsameddin Meh- medin önüne atılarak tabancasını al- mak istemiş, fakat o da sağ böğrüne bir kurşun yiyerek bir tarafa yıkılmıştır. Annesini de yaralıyor Mehmedin ilk defa nişanlısile müna- “ zaasını gören ve onu tanıyanlardan bir çocuk bu sırada kızın evine kadar koşarak, anası Haticeyi haberdar et- miştir. Bu vuruşma esnasında Hatice de gelmiş, Mehmed onu görünce bir el de ona ateş etmiş, fakat ancak elinde küçük bir yara açabilmiştir. Bu sırada vaka mahallinden geç- mekte olan Haliç vapurları Ayvansa- ray sermemuru Hilmi ile Eyüp merke- zi mürettebatından polis Ziya, Mehme- di yakalamak o istemişler, Meh- med de kaçmağa uğraştığı bir sırada ayağı bir taşa takılmış, düşmüş ve ta- bancadaki dördüncü kurşun kendi kak bi altına saplanmıştır. Bu şekilde birer tarafa yıkılan iki erkek ve bir genç kızdan mürekkep ya- ralı kafilesi, cankurtaran ve bir taksi otomibili ile Balattaki Musevi hasta- nesine kaldırılmışlar ve kendilerine derhal ameliyat yapılmıştır. Yaralıla- rın sıhhi vaziyetleri tamamile tesbit edildikten sonra kanuni takibat devam edecektir. Cibalide-bir mahzende bulunan cesed Cibalide bir mahzende bulunaf ve Ligor isminde bir Ruma ald bulunan cesed hakkındaki tahkikat ikmal edil miştir, Esasen mekânsız takımından bulu- nan ve daima yangın yerlerinde, öte- deberide yatmakta olan Ligorun ant surette basatalanarak bulunduğu mahzenden çıkamadığı ve burada füc- ceten öldüğü tesbit edilmiştir. Cesed; morga otopsi yapıldıktan sonra def- nedilmiştir. Maraş nafıa başmühendisi Erzuruma tayin edildi Ankara 23 (Akşam) — Maraş Na- fın başmühendisi Mehmed Alinin Er- zurum vilâyeti nafın müdürlüğüne ta- yini yüksek tasdike iktiran etmiştir. NOVOTNİ de Budapeşte Bülbülü ve Bay YUNKA Viyana Şehir tiyatrosundan meşhur tenor FOREST #1 Temmuz Salı akşamından itibaren KANSIZLIK — şarkı söyliyecektir. Her öğleden 1430 a kadar orkesten en seçkin parçaları çalıyor, Tabidot 4 tabak 75 kuruş . Daire - Tepebaşı 2i, ag en ae GİROP DESCHLENS, PARS e

Bu sayıdan diğer sayfalar: