19 Ağustos 1937 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 3

19 Ağustos 1937 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

19 Ağustos. 1937 AKŞAM AKŞAMDAN AKŞAMA Türk ordusu Bir kaç gündür Trakyada yepdan büyük manevralar bütün milletin muhabetle, alâka ile takibeltiği mü- , him hadisedir. Türk ordusunun baş kumandanı Atatürkün bu manevra lara bizzat ehemmiyet vermesi, ma- nevra sahasına kadar giderek hare- kâtı yakmdan takibelmesi, hadiso- rin kıymetini bir kat daha arttırıyor. Manevra, bir ordu için imtihan de mektir, Askerin talim ve terbiyesi, kumanda heyetlerinin kudret ve ka» biliyeti kadar silâhların kıymet ve isabeti, zaman zaman bu harp tecrü- belerinde gözden geçirilir. Bu m nevraları, yalnız milli erkânı harbin değil, dost devletler askeri ricalinin de takibetmesi, imtihanın budut ve şümulünü arttırır, ona az çok bey- nelmilel bir mahiyet verir. Bunun içindir ki kendine iyice güvenmeyen, kendi kendini yoklıyarak kuvvet ve tekemmülden tamamen emin olma- yan ordular bu açık imtihana pek ce- saret edemezler. Türk ordusu için bu tarz imtihan- lar en basit hadiselerdir. Çünkü Cumhuriyet ordusu, bugünkü baş kumandanın ve bugünkü general ve zabitlerinin emri altında büyük im tihanları er meydanında çoktan ver- miştir. Türk ordusunun büyük vasfı, Onu başka ordulardan ayırd eden şey, evvelâ, milli savaş esnasında, adetâ harp meydanında, milli heye- can ve milli iman ile kurulmuş olma» $ı, büyük bir millet harbi içinde doğ- muş olmasıdır. Onun için Türkiyede milletle ordü arasında hiç fark yok- tur. Emperyalist ordularda bu evsaf yoktur. > Türk ordusunun ikinei vasfı, hiç yenilmemiş olması, doğmasile; vücud bulmasile beraber harplerin çetinin- de zafere kavuşmasıdır. Askerlik, herşeyden önce maneviyat ve iman demekse, Türk ordusu kadar mane- | viyatı yüksek, imanı kuvvetli bir ordu yer yüzünde yoktur. Çünkü o, tek- nikten ve vesaitten en mahrum ola- rak doğduğu çorak topraklarda ilk nefesini ilâhi bir neşvesile içmiştir. Bu manevralar, ordumuzun hasletlerini, fenmin ve tekmiğin bil tün ilâvelerile, bir kere daha meyda- na çıkaracaktır. Fakat, bütün bu nadir evsafın üs- tünde bir meziyetimiz daha var: Ye- nilmeyi bilmiyen, zaferle beraber dolan 'Türk ordusu yalnız *sulh için, ve yalnız Türk vatanını korumak için yaşar. Bir taarruz âleti olmak mensi- Iesine inemez, yüksekte duran, ger- gin, korkunç, müthiş bir müdafaa vasıtasıdır. Trakyadaki manevraları seyreden dostlarımız Şarkın bu tarafında ne yaman bir sulh bekçisi mevcud oldu- ğunu görecek ve rahat uyuyacaklar- ir. Akşamcı Bebek bahçesinde balo İstanbul ilk okullar yoksul çocuk- larına yardım birliği Beşiktaş idare kurulu tarafından 21/Ağustos/937 cumartesi günü akşamı Bebek bahçe- sinde bir balo tertip edilmiştir. Balo- nun her türlü hazırlıkları bitirilmiştir. İstanbulun birçok tanınmış ve se- vilmiş sanatkârlarının da balomuza İştirakleri temin olunmuştur. Bu ara da Z020 Dalmas ile sanatkür arkadaş- ları da eğlencelere iştirak edeceklers Yoluna konsa çokiyi olacak bay Amca... İ ları vardir. Fakat yıllardanberi hal | Meyva fiatleri | düşüyor Bu sene şeftali ve armut çok boldur Son günlerde İstanbulda büyük bir meyva bolluğu başlamıştır. He men her meyva çok miktarda geli yor. Şeftali 7,5 - 10 kuruşa satılmak- tadir. En iyi şeftaliler 12,5 - 15 kuru- şadır. İri armudlar 10 - 15 kuruşa sar tılıyor. Üzüm de 10-20 kuruş urasın- dadır. Kavun da bollanmış, flati ucuzla- mıştır. Bu sene yalnız karpuz nisbe- ten azdir. Bu sebeple, her sene oldu- ğu gibi, 100 paraya karpuz satıldığı görülmüyor. Son günlerde incir de bollarımış- tır, Kilosu 15 kuruşa satılıyor. Son yağmurlar meyvalara ve seb- zelerr çok faydalı olmuştur. Bu yüz- den sebze fiatleri de bir miktar düş müştür, j İki yangın Dün iki yerde yangın olmuştur: Unkapnında Sirkeciler caddesinde Yordanın ziftçi dükkünındaki zifl fi çılarından biri her nasılsa alev almış, yetişen itfaiye tarafından ateş söndü- | rülmüştür. : fundalıklar tutuşmuş ve iki dönüm kuru fundalık yandığı halde İstinye itfaiyesi tarafından ateş söndürülmüş- tür. Dilenciler Henüz bütün dilencileri toplamak kabil olamadı Dün bir gazete İstanbulun başlıca derdlerinden birini teşkil eden dilen- ciliğe Kati surette nihayet verildiğini | ve Belediyece alnan bazı tedbirlerle | artık ida dilenciye tesadüf edilmediğini yazıyordu. Güzel bir hayali tahakkuk etmiş gi- bi gösteren bu haber, maatteessüf he- nüz hakikat olmaktan çok uzaktır. İstanbulun birçok sokağında elini aç- mış, bin bir vasıta ile merhametinize hilab ederek sizden beş on para kopar- mak istiyenlere raslanmaktadır. Belediyeden bize verilen malümata göre gerçi Belediyenin, dilenciliğin önünü atmak için yeni baz tasavvur- ledilemiyen bu pürüzlü işin şöyle göz | açıp kapayıncıya kadar balline imkân | yoktur. Otel, gazino, pansiyon ve lokanta adresleri Gazino, otel, pansiyon, lokanta gi- bi yerlerin adreslerini gösteren birer cedvel hazırlanarak belediye reisliği- ne gönderilmesi temmüz ibtidasında şubelerden istenmişti. Belediye, bu malümafı iş kanununun. takbiki, için yapılacak teflişler için lüzumlu gör- mektedir. Belediye şubelerinin. çoğu, henüz bu listeleri göndermeğdiklerin- den kanunun emrettiği teflişler de geri kalmaktadır. Belediye, yeni ve şiddetli bir emirle bu listelerin man 0d .. Vakıf halkı yollardaki çivili ge- çitlerden geçmeğe alıştırmak beledi- yeyi bir hayli yoracak amma... ŞEHİR HABERLERİ Haklı şikâyetler Zehirli kömür dumanlarından ve pis kokulardan elâman Birçok okuyucularımız yazıyor: Cibalide Yenikapı ile Fener cad- desi arasında bulunan Sibiryağı fabrikasının ancak bir buçuk met- rd uzunluğunda bulunan bacala- rından gece gündüz fışkıran zehir- ii kömür dumanlarından ve bu- naltıcı pis kokular yüzünden Ab- disubaşı, Çukurkarabaş, Cibali Ye- nikapısı ve Küçükmustafapaşa mahalleleri halkının hayat ve sıl- hati tehlikededir. Bu sıcak mev- simde, hava almak için pencerele- rimizi açamıyor, etraftan yağan kurumlardan da çamaşırlarımızı kurutmak için dışarı seremiyoruz. Bu hal, hem. hufzıssıhha kanu nuna, hem. de belediye kanun ve ni- 2ümlarme aykırı bir harekettir. Bi- 8i bu zehirli dumanlardan, pis ko: kulardan kurtarmak için alâka- dar makamların nazarı dikkatini çekmenizi rica ederiz.» Beş altı mahalle halkının bu haklı şikâyetini ehemmiyetle na- zarı dikkate almak ve önüne geç- mek lâzımdır, Hıfzıssıhha ve bele- diye kanunları, fabrikaların halkı rahatsız etmemek için bacaların» da hususi tertibat ve tesisat yap- tırmalarmı emrediyor. Halkın du- manlarından, pis kokularından ve Kurumlarından şiküyet ettiği fab- rikanın bacalarında, kanunun em- rettiği tertibat ve tesisat yok ise biran evvel yaptırmak gerektir. Belediyenin ve sıhhiye müdürlü- günün bu işe lâzım gelen ehemmi- yeti vermesini dileriz. NOT: Karilerimizden gelen şikâyet mektuplarını 10 uncu sahifemizde okuyunuz. Bir hahçi i ir bahçıvan yandı Otları yakarken elbisesinin tutuştuğu zannediliyor Eyüpte Kısırmandıra civarında bah- çıvanlık yapan Osman oğlu Ahmed adında yetmiş. yaşlarında bir adam, iki gündenberi ortadan (kaybolmuş, komşuları merak ederek araştırınca bahçıvanı, bahçesinde yanmış otlar arasında ölü olarak bulmuşlardır. Vaka derhal müddeitumumiliğe bil- dirilmiş, muavinlerden B. Hikmet Son tahkikata girişerek Adliye doktoru B. Salih Haşiın cesedi muayene etmiştir, Yapılan ilk tahkikat ve muayene- de Ahmedin ateşte yanarak öldüğü anlaşılmıştır, Cesedin bulunduğu yerde de birçok yanmış otlar vardır. İhtiyar bahçıranın, bahçesindeki kuru otları bir araya topliyarak te- ,mizlik yapmak üzere yaktığı ve bir- denbire tutuşan ot yığınlarının aleyin- den kendi elbiseleri de tutuşarak yal- nız başına kendisini kultaramayıp yandığı zannediliyor. Ahmedin cesedi morga kaldırılmıştır. Müddelumumi- lik ölüm etrafında tahkikata devam ediyor. .. Nihayet herkes buna alışacak. Çünkü işin ucunda para cezası da vart,, çöp sandıkları Belediye bunları kaldırma- ğa karar verdi Beşiktaş ve Beyoğlundan sonra İs- tanbul semtindeki çöplerin de denize dökülmesine esas itibarile karar ve- rilmiş ve bu hususta tahsisat aranma» ğa başlanmıştı. Fekat yapılan tedkik- lere rağman, bu iş için henüz kâfi de- recede tahsisat bulunamamıştır. Be- lediye, çöp meslesini katl olarak hal- letmek üzere fırınlar tesisi için büt- çeye tahsisat koyacaktır. Bundan başka sokaklarda, köşe başlarında bulunan çöp sandıklarının birer mikrop ve sinek membaı olduk- ları görüldüğünden bunların kaldırıl- ması münasip görülmüştür. Bu çöp sandıkları yerine, kanalizasyon İesi- salinds' olduğu gibi, yeraltında üstü kapaklı çukurlar yapılacak ve çöpler buraya konacaktır. Buraya dökülen çöpler, uzun müddet koku neşretme- den olduğu gibi kalabilecektir. Çukur- lar dolunca, temizlik amelesi tarafn- dan çöpler kaldırılacaktır. Halk bilgisi sergisi Eminönü Halkevi dil, tarih, edebi- yat şubeleri tarafından bir halk bil Şubeleri alâkadar eden eserler teşhir Temizlik mücadelesi Bütün kasap dükkânla- rında terkos suyu bulunacak Zabıta âmirlerinleri yapılan bir ta- mimle bütün kasap dükkünlarının Terkos suyu almak mecburiyetinde oldukları bu tesisatı etmin etmiyen kasapların faaliyetten menedilmeleri bildirilmiştir. Bu ay nihayetine kadar dükkânla rına Terkos suyu almıyan kasap dük- kânları kapatılacaktır. Birçok şeker ve şekerlemeci dük- kânlarında şekerler elle ve iptidai bir şekilde yapılmaktadır. Bunun meni ve makine kullanılması kararlaştırı) Sokaklardaki bu hususta tebliğat yapacaktır. | mamanın Şehir ve şehir ijiyeni etütlerine methal (Doktor Memduh Say: İzmir) Şehirlerimizin er esaslı ihtiyaçları- nı en müterakki ve fenni usullerile hal- çarelerini gösteren bu mühim eseri Belediyelerimize, Şehircilerimize ve şehrin sıhhatile uğraşanlara tavsiye ederiz. Büyük bir say'ı mahsulü olan bu eser şehrin -plânlaşması usulleri, sokak, meydan, park skuerler seyri- sefer usulleri, binaların şehre göre tarzları, şehrin suları, nakil isale va- sıtaları, kanalizasyon usulleri, me- zarlıklar, şehir gürültüleri, süprün- tüleri, bunların ifa çerelerile mem- Bay Amcaya leketimizde şehirciliğe temas eden kanun, nizamname ve talimatname- leri havi bir.kasmı da vardır. İstanbul İkbal, Ahmet Halit, Haşet, İzmirde Mektepli Kütüphanesinde bulunur. Fiyatı 150 kuruştur. ET Sahife 3 İSTANBUL HAYATI Kapalıçarşıda 940 modelleri ... Kapalıçarşının kargacık burgacık sokaklarından birinden geçiyorum, Her tarafta hummalı bir faaliyet göze çarpıyor. Daracık dükkünların içleri, da dil döküyorlar: — Maşallah, ikinizin de tam be- önle zim: ME t sanız vallahi bu kadar uygun olmazdı. Etekleri elbette uzun olacak. Bunlar dokuz yüz kırk modasıdır, Türkiyede ilk defa siz giyeceksiniz. Ru roplarIa sizi görenler kıskanacaklar, ağızları- mın suyu akacak... Tezgühtar atılıyor: — Küçük bayancığım, böyle yepye- ni roplara nasıl eski diyorsunuz? Bun- ların modelini zengin bir bayan Av- rupadan getirtti, dört takım yaptırdı da şimdi ikisini satıyor. Uzun methiyelerden, çekişe çekişe z sonra genç bayanlar pa- raları verdiler, Küçük odada soyun- dukları eski elbiseleri paket yaptırıp koltukladılar. Etekleri yerlerde sürü- nen dokuz yüz kırk modeli roplarile kında Zirıta uzaklaştılar, C.R

Bu sayıdan diğer sayfalar: