11 Ocak 1938 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 6

11 Ocak 1938 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Ayakları muhafaza Kadınların soğuğa karşı en hassas Olan fzaları ayuklarıdır. Ayakları üşü- yen kadınların nezleye, mayasıla ve daha birçok hastalıklara istidadları olduğu gibi bazılarının yüzlerinin cil di, yanakları daima kızarır, hattâ mo- yarır, Bu hale mani olmak için yüze sürülen kremlerin pomatların hiç faydası yoktur. Ayaklar sicak tutu- Tunca bunların geçtiği görülür. Birçok kadınlar ince çorap modası yüzünden bütün işkencelere katlanır. Jar. Bazıları da ev İçerisinde ve gece yatakta ayaklarının bir türlü ısınma- masından şikâyet ederler, Ayaklarm dalma sıcak olması kanın iyi cereyan etmesine bağlıdır. Bunu temin etmek için sabah akşam kâfurlu ispirto İle friksiyon yapmak ayakları ısıtır ve mayasıla mani olur, Sabahları beş on defa parmakların ucuna basarak yükselip inmek sure- İle jimnastik yapmak ve parmak ucu- mâ basarak yürümek çok faydalıdır. Buna rağmen gece yatakta ayakla- sevmezler, Bunlar ayakkabının içine bir kat sünger kağıdı, yahut birkaç kat gazete kâğıdı yerleştirirlerse ayak- Jarının üşümesine, bilhassa rütubet- ten müteessir olmasına mani olurlar, Bedem kremi Kışın eller çatlar, kırışır ve sertleşir. Buna mani olmakiçinher yıkan- dıktan sonra bir mercimek kadar ba- dem kremi alarak daha yaş olan el- leri ovalamalı, sonra kurulamalıdır, Badem kremini yapmak kolaydır. 250 gram toz halinde tatlı badem, 25 gram pirinç unu, 25 gram (iris), 10 gram toz halinde sabun, beş damla gül esansı almalı ve bunları krem ha- Mine getirecek kadar gliserin karıştır. malı. Sırça, yahut porselen kapta mu- hafaza etmelidir. İspanağın yerini tutacak sebzeler Kış sebzeleri arasında, içinde bulu- nan demir yüzünden eri faydalı ola- ni ispanaktır. Yalnız bu sebze kum ve romatizma hastalıkları olanlara ve- rilmez. Bunun yerini tutacak (ayni surette pişirtilmek şartile) hemen ay- ni lezzette olan başka sebzeler var- dır. Malâm olan pazıdan başka pan- carın ve havucun yeşil yaprakları ay- ni vazifeyi gö Aile Yattı, ışığı söndürdü, gözlerini yu- / mar yummaz uyudu. Erken uyandı. Kapıcıya bir bahşiş verip büroya hastayım diye haber gön- derdi. Çalışması lâzım geldiğini unut- mamıştı. Masaya olurdu, kalemini hokkaya bandı, avucunu alnıma dayadı, dü- şündü, Boşuna düşünüyordu. Aklına hiçbir şey gelmiyordu. Buna rağmen cesareli kırılmadı; | «Haydi efendim, alışık değilim de on- dan. Her iş gibi bu iş te öğrenmeğe bağlı. İlk zamanlarda bana yardım etmeleri lâzım, Foresiier'ye giderim, © makalemi on dakikada çısıktırır.> Giyindi, “5 Bokağa çıkınca çok erken olduğu- nu kavradı, bu statle gitmesi doğ- ru değildi, geceleri geç yatan arkada- şı herhalde uyanmamıştı. Ağaçların altında, yavaş yavaş dolaştı, Dokuza gelmemişti, Monceau par kına gitti. Tahta kânepelerden birine oturdu, gene daldı. Önlinden çok şık bir genç gelip geçiyor, muhakkak bir kadın bekliyordu. Kadın göründü, peçeliydi, sıkadım- lar atıyordu, şöylece bir el sıktı, gen- cin koluna girdi, uzaklaştılar, İki renk, yahut iki kumaştan yapı- lan elbiselerin moda olduğunu evvel- ce yazmıştık. Bugün birkaç model gös- teriyoruz, Bunlar (Mainbocher, Helim, Schlaparelli) gibi Parisin büyük ter- zilerinin modelleridir: 1 — Lâcivert fanile ile gri fanileden elbise: Blüzün büyük reverleri vardır, Vanilya çubuklarını nasıl kullanmalı? Evde yapılan bir tatlıya çubuk ha- linde vanilya konulacağı zaman bü- tün çubuğu tatlı içine atarak kaynat- mak, sonra yıkayıp kuruladıktan son- ra tekrar başka zaman kullanmak €skiden takip edilen bir usuldü, Bir- kaç defa kaynayıp kurulunan vanil- yanın kokusu hafifler ve nihayet hiç koku vermez olur. Bir çubuktan fazla müddet istifade etmek için çubuğu uzunluğuna orta- dan yarmalı, içindeki çekirdekleri ayıkladıktan sonra bir parmak enin- de parçalara taksim etmeli, cam kava- noz veya teneke kutu içinde muhafa- za etmeli, Tatlı yapılırken vanilya kokusu- nun az veya çok olması için arzuya göre bunlardan bir, iki, üç, hatl& dört parça koyup kaynatmalı. Çubuk ya- rıldığı için kokusunu kolayca verir. Dostu Duroyun kalbine akisler uyandıra- cak bir aşk isteği, kibar, güzel ko- kulu, nazik bir aşk isteği girdi. Kalk- tı, Forestieryi düşüne düşüne gene yola koyuldu. Şu Forestler amma da talihli adamdı!.. Kapının önüne geldiği zaman arka- daşı çıkıyordu. — Bu satte, hayır ola! Ne İstiyor- sun? Duroy arkadaşına böyle ayaküstü raslayınca afallıyarak geveledi: — Şey... Makaleyi, B. Walterin, Ce- zayire dair istediği makaleyi yazamı- yorum, Ömrümde yazı yazmadığım İçin pek şaşılacak şey değil. Her şey gibi, bunun için de meleke lâzım. Pek çabuk alışacağıma eminim, ancak nasıl başlıyacağımı bilmiyorum. Ne- ler yazacağımı biliyorum, hepsi ak- lımda, gelgelelim ifade edemiyorum. Biraz çekingili sustu. Forestler ein gibi gülümsüyordu: — Malüm. Duroy devamı etti: — Başlangcda herkesin başından geçmiştir. Senden yardım istemeğe geldim... Sen on dakikada çızıktırıve- rir, bana ne biçim yazılacağını göste- rebilirsin, Bana iyi bir üslüb dersi ve- rirsin, yardım etmezsen işin içinden, İ | ve ayni kumaştan bir çiçekle süslen- ! miştir. 2 — Siyah ince yünlüden elbise ve j uzun kap: Elbisenin belinde siyah sa. | tenden aplikasiyon vardır. Kapın içi | ayni satenle kaplıdır. 3 — Şarabi elbise üzerine gri man- | to giyilmiştir. Yakası, reverleri ve içi | eibisenin kumaşından kaplanmıştır. | * 1.JA Bademli hilâl 125 gram iç badem, 250 gram un, 200 gram tereyağ, 100 gram ince şe- ker almalı, Bademlerin iç ince kabuklarını çı- kartlıktan sonra havanda dövmeli, içerisine unu, sonra beyazlatılmış te- reyağını, ve şökeri ilâve ederek hamur oluncıya kadar karıştırmalı. Hamur tahtasma un serpildikten sonra hamuru açmalı. İki parmak eninde parçalara kesmeli, (yağlanmış kâğıt Üzerinde) hilâl şekli vererek bi- ribirinden uzakça dözmeli Ayrıca 100 gram iç bademin kabuk- larını ayıklamalı, küçük ve ince par- çalara taksim etmeli, Hilâllerin üze- rini, badem parçalarını saplıyarak ört meli, Gayet hafif fırında hilâller kı- zarıncıya kadar pişirmeli Fırından çıkar çıkmaz ince toz şeker serpmeli ve soğumağa bırakmalı. çıkamıyacağım. Forestler hâlâ keyifli keyifli gülüm- süyordu, Eski arkadaşının sırtını ok- — Karıma başvur, sana benim ka- dar yardım eder, Onu bu işe alıştır- dım. İşim olmasaydı ben de yapar- dım ama bugün vaktim yok. Bu teklif karşısında mahcub olan Duroy çekingi gösteriyor, cesaret ede- miyordu: — Bu saatte rahatsız edebilir mi- yim? — Haydi haydi. Kalktı, Yazı odam- da nollarımı tasnif ediyor. Duroy girmek istemiyordu. — Kabil değil... Forestier omuzlarından yakaladı, soldan geri çevirdi, kapıya doğru iti; — Sana mademki gir diyorum, hay- di gir. Derdini anlatmak için üç kat merâiven tırmandırma bana. Bu ısrar üzerine Duroy Tazı oldu: — Teşekkür ederim, Senin ısrar etti. ğini, beni zorla gönderdiğini söyliye- ceğim. — Söyle. Korkma seni yemez. Saat üçte matbaaya geleceğini de unutma, — Merak etme unutmam. Forestier acele acele gitti, Duroy, nasıl karşılanacağını, ne söyliyeceğini basamak basamak merdivenleri çık- Mantonun üzerinde ve elbisenin İ biüzunda ayni renkte kordon vardır. 4 — Siyah yünlü elbise üzerine kı- sa yeşil bolero giyilmektedir. Bolero- min reverleri siyah sutaşla işlenmiş- tir. 5 — Lâcivert krep maroken elbise: Ön kısmı mavi krep marokenden ya- pılmıştır. Et makinesindeki yağlar nasıl çıkarılır? Eli kıyma yapmak için bazan evde- ki et makinesinden geçirmek icab eder. Mukinenin içine, bıçaklarına ve ince deliklerine yağlı kıyma sıvaşır,makine yıkanırken temizlemekte güçlük çe- kilir, Makineyi kolayca temizliyehil- mek için eti çeker çekmez arkasmdan kalınca, bir dilim bayat iç ekmek ge- çirmeli, Ekmek makinenin içindeki yağları toplayıp çıkarır, makine yıka- nırken zahmet çekilmez. Mendil ütüsüz nasıl ütülenir? Seyahatte iken, yahut evde elektrik ütüsü bozulduğu zaman acele bir men- dil yıkayıp kullanmak icab edince mendili yıkadıkları sonra odadaki bir aynayı temiz bir bezle silmeli, Yıka- nan mendili ayna üzerine gererek ya- pıştırmalı. Mendil orada kuruyuncıya kadar kalırsa gayet muntazam ütü- lenmiş gibi olur. Uşak kapıyı açı. Elinde süpürge, önünde mavi önlük vardı, Ağız açtır- madı: — Bay gitti. dedi. Duroy oralı olmadı: — Bayan Forestier ile görüşmek is- tiyorum, sokakta kocasına rasladım, o gönderdi, beni kabul edebilir mi? diye sorunuz. Bekledi, Uşak geldi, sağdaki kapıyı açtı: — Buyrunuz, dedi. Siyah tahtalar üzerine istif edilmiş bütün duvarları kaplıyan kitab dolu küçük bir odada, büro koltuğuna otur- muştu. Cildlerin kırmızı, sarı, yeşil, eflâtun, mavi renkleri, yeknasak istifi aydınlatıyordu. Kadın başını çevirdi, gene gülüm- s#üyordu, dantelli beyaz bir penyuara bürünmüştü, geniş yenlerinden çıp- lak kolunu göstererek elini uzattı. — Daha dün gece görüşmedik mi? dedi sonra İlâve etti: — Paylamak için söylemiyorum, sadece soruyorum, Kekeledi: — 8izi rahatız etmek istemiyor- dum bayan; ama kocanız zorladı, Ona aşağıda rasladım. © kadar mahcu- bum ki, neye geldiğimi söylemeğe ce- saretim kalmadı. Bir iskemle gösterdi: 11 Kânunusani 1938 Moda haberleri Nervürle modadır. Şepkaların drapesini elmas- tan bir broşla tutturmak modası rağbelledir. Kürkten kısa balerolar öğle- den sonra ziyaretlere giyiliyor. 4 Şapkalar çiçekle süslenmek- tedeir, Ayni çiçekten birkaç tane elbisenin yakasına Üişlirilmekle- dir. süslenmiş elbiseler Yalnız etekle Wüz giyildiği zaman biüz gayet süslü ve kısa bir tilnik gibi eteğin üzerine giyiliyor. Tayörle giyilince sade ve eteğin içine giyilmektedir. X Kurdele, galon, el işlemesi ei- Diselerin garritüründe çok kulla” nılıyor. 4 Kristalden yapılmış çiçekler dayör üzerine konuyor. A Birkaç renk yollu tpekliden veya kadifeden eşarp çok kullanı- Kiyor. Mayonez ve mayenezli balık Y. Brlevi: Mayonezin iyi olması için kullanılan 7eytinyağın iyi cinsten ve yu- murtanın taze olması şarttır. Mayonezin ölçüsü şudur: Bir yumurtanın yalnız sarısı, bir çay fincanı zeytinyağı, sirkenin ekşiliğine, keskinliğine göre bir yahut yarım çorba kaşığı sirke, bir Hmonun suyu, kâfi mik. dar tuz ve toz hardal Derin bir tabak içerisine yumurtanm yalnız sarısını koymalı, üzerine bir çay kaşığı sirke dökmeli ve öylece bırakmalı, Bir çeyrek saat sonra tahta yahut gü- müş bir kaşıkla dalma ayni tarafa çevi- Terek yumurtayı ezmeğe başlamalı. Diğer. biri eline zeytinyağını alarak çevrilen yumurtanın üzerine damla dam- m akıtmalıdır. Çevrile çevrile ezilen yu- murta ile yağ koyulaşır, yağ bitince ta- bağın ortasında trema gibi sari ve koyu bir madde olur. O zaman sirkenin kalan kısmı içinde bir mikdar tuz ve hardal eritilerek damla damla mayoneze kanş- tırılmalıdır. Limon suyu da eren edilen ekşilik elde edilinceye kadar damla dam- Ie İlâye edilir. ok balığı buzlu suda haşladıktan sonra kılçıklarını ve derilerini ayıkla” malı, Ü: 8 az limon suyu ve seytinya- £1 gezdirme, Bonra usun bir tabak İçe- risine balık şeklini vererek istif etmeli, Hazırlanan mayonezi üzerine dökerek ba- lıkları üstünü örtmeli, UBulığın mikdarma göre iki, üç veyn da- ha fezin yumurladanı mayonez Yap) Buda haşlanarak kesilmiş yumurta, kirdeği çıkmış zeytin, turp ve enva, aları ile üzerini süsleme). ina ile yapılan imayonerin ke- irülür. Tamir etmek için bir Kahve kaşığı kadar kaynar sicsk suyu damlatarak mayoneze karıştırmab. S:csk suyun tesirile mayonez hemen toplanır. Mayonez her balığın üzerine dökülebi- Nr. Yalms levrek balığı en makbulüdür. lem vardı, hızlı hızlı evirip çeviriyor- | du; önlünde yarıya kadar yazılmış büt yük bir kâğıd duruyordu. Duroyun sessiz durduğunu görün- | ce tekrar sordu: | -- Nedir istediğiniz? Çekingili konüştü: —- Şey. Nasıl söyliyeyim bilmem ki... Dün bütün gecd, bugün de erken» İ den B. Walterin Cezayire dair istedi- ği makaleleri yazmağa çalıştım... Bir İ türlü yazamadım... Karaladıklarımı yırtlım... Yazı yazmağa alışkan deği- İ im, bu seferlik Forestierden yardım islemeğe geldim... Can ve gönülden gülerek sözü kes........... İ ti, koltukları kabarmış, sevinmiş, İ memnun olmuştu: İ o — Sizi bana gönderdi öyle mi? Afe- İ rin one. İ — Evet bayan. Bu işi sizin çok daha iyi başarıcağımızı söyledi. Fakat ben cesaret edemiyordum, istemiyordum. Bayan Foreslier kalktı: leraber çalışmamız hoş olacak. Geldiğinize iyi ettiniz. Gazetede be- nim yazımı tanırlar, bunun için sz şuraya, benim yerime oturunuz, Sİ- ge her okuyanın beğeneceği bir ma- kale çırpıştıralım. Duroy oturdu, kâğıd kelem aldı, bekledi, ' (Arkası var) Son “HUB

Bu sayıdan diğer sayfalar: