15 Mayıs 1938 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 5

15 Mayıs 1938 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

En çok çay ? Bu sene Avrupanın ekser memleketleri erzak kıtlığı sarfedenler Her İngiliz günde vasati hesapla beş bardak çay içer İngiltere hükümetinin bütçesindeki | otuz milyon küsur liralık açığı kapat- mak için parlâmentoya teklif ettiği | vergiler arasında çayın libresine iki penslik bir zam vardır. Yeni vergiler»: | den hiçbiri, hattâ, gelir vergisinin | umumi harpteki derecesine yakın bir bale getirilmesi İngiliz efkârı umumi- yesini çay resminin arttırılması kadar miştir, İngiltere ahalisinin dünyanın hiçbir tarafında görülmi- yen şekilde çay tiryakisi olmasıdır. Bu iptilânın derecesini anlamak için dünyanın çay istihsal eden memleket- lerinin ihracatına bakmak kâfidir. İhracatın senevi yekünu 800 milyon libredir. Birdibre, 453,6 gram, yani ya- rum kiloya yakınaır, Bu miktarın yarısından fazlasını İngilterenin kırk küsur milyon halka Barfediyor, Senede her İngiliz beş kilo çay sarfediyor, demektir. Vasati hs- Sapla günde her İngiliz beş bardak çay içiyor. İngiltereden sonra en çok çay sar- İeden memleket ikinci bir Anglo Sak- Son devlet olan Şimali Amerika müt- tehid hükümetleridir. Bu memleket her sene hariçten kırk milyon kilo çay ithal ediyor, insanla Maymun İnsanın maymundan azman olduğu- Bu fenni nazariyat kabul etmiştir. Lâ- kin isbat edilmemiştir. Çünkü maymu- nun insana istihale ettiğini gösteren yani iki arayı birleştirecek halkayı teşkil eden bir mahlukun mevcud ol- duğunu isbat edecek kemik ve müs- tehase şeklinde bir esere şimdiye ka- dar tesadüf edilmemiştir. Yarı insan yarı maymun bir mah- Tükun yaşadığı isbat olunmadıkça insanın maymundan azdığı iddiası da nazari bir şey olup kalıyordu. Fil- vaki şimdiye kadar yarı insan yarı maymun bir mahlüka ald olduğu zannile bazı hayvan bakiyeleri bulun- muştu, Lâkin derin ilmi tedkikler ne- ticesinde bu hayvanın iki aradaki ks- Yıp halkayı teşkil edemiyeceği anla- Şılmıştı. Meselâ Pekin civarında bu- lunan bazı kemikler böyle bir zanna meydan vermişti. Şimdi bu kayıp halkayı İngiliz kraliyet ilim cemiyeti âzasından Dr. Robert Broom Cenubi Afrikada es- ki Transvalde Yuhannesburg civarında Krugersdorpda bir mağarada bul muştur. Bu zatın bulduğu şey baliğ bir mahlüka ald kafatasıdır. Bu kafatasının istiap kabiliyeti santimerte mikkâbı- | rikalılar az çay içiyorlar, Çün! Lâkin İngilizlere nisbetle gene Ame- kırk küsur milyon İngiliz senede 200 mil- yon kilo çay sarfederken 125 milyon nüfusu bulunan Amerika ancak 40 milyo nkilo çay içiyor demektir. Eskiden Rusya dünyanın en çok çay içen memleketlerinden biri idi Şimdi ne kadar istihlâk ettiği Avrupa- ca malüm değildir. Çok çay sarfeden memlekellerden | bir ide Hollandadır, Yedi milyon nü- fusu bulunan bu memleket senede adam başına 14 milyon kilo çay sar- fediyor ki senede, adam başına iki kilo çay düşüyor demektir, Almanya nisbeten az çay sarfeden memleketlerden biridir, Son zaman- larda Almanyaya senede dört buçuk ilâ beş milyon kilo çay ithal edilmiştir. Çay müstahsili memleketlerin ya- ni Çin, Japonya, Hindistan ve Cava nın halkları da çaya düşkündür. Lâ- kin sarfiyat mıkdarı pek malüm de- ğildir. Dünya çay piyasasının merkezi Londrada Mincing Laue sokağında tiesis edilmiş bulunan çay borsasıdır. arasındaki halka dır, Binaenaleyh dımağının büyük- lüğü cihetinden kati olarak bir may- mundur. Lâkin insana pek benziyen raaymunlardandır. Diğer taraftan bu kafatasındaki dişler tamamile insan dişleridir. Şim- diye kadar bulunan insana benziyen maymunların beyni âzami 600 santi- metre mikkâbı idi. Bunlara Australo- pithecus deniliyordu ki, cenub may- munu manasını ifade eder. Bu may- munlara aid müstahase kafalar gene cenubi Afrikada &Bechnanalandda bulunmuştu. Şimdiye kadar bulunan ve en ibti- dal adama ald bulunan kafatasının beyni 950 santimetre mikkâbı idi. En ibtidal adamın beyni ile insana en ziyade benziyen maymunun beyni a- rasında daha 300 santimetre mikkâ- bi fark vardır, Bu boşlukların nasıl dolduğu halâ bir sırdır. İnsana en zi- yade benziyen maymunun beyni sür- atle ve az zamanda büyüdüğü tahmin olunuyor. Mahaza beyni mavcud | maymunların cümlesinde büyük ol duğu gibi dişi de insan dişlernin ayni olduğu maydana çıkan mahlükun maymun ile insan arasındaki şimdi- ye kadar bulunmıyan kayıp halka yı teşkil eylediğine şüphe kalmamış- tır. iziyada resim tahsil eden genç bir ressam memlekete döndü Osman Çizenin bir kaç tablosu, İtalyanın Milân şehrinde 11 sene kalarak resim tahsil eden meşhur An- dreoli'ain twebesi B. Osman Hasan Çizen mezilekete dönmüştür. Genç ressamın bazı tablolarının fotografisi- Mİ yukarıda dercediyoruz. Hatların Büzelliği, bilhassa yüksek bir kabiliyet €seri olan tam mânasile benzetmek İlk nazarda göze çarpıyor. Osman Çizenin kendisine hâs bir Çalışma usulü vardır, Resme başlar- ken kontur ve siloet çizmez. Doğrudan aşağıda ressam ! Osman Çizen doğruya tuşlar, temaslarla renkleri tesbit eder, Işık ve gölgelerle yavaş yavaş eser doğar ve canlanır, Kontur çizmeden tablo yapmağı hayretle kar- şılıyan birisine genç ressam şu cevabı vermiştir: «— Her gölge ve her ışık birer «des- sins olduğundan gölgeler ve ışıklar eseri vücude getirir, Şu halde kontur çizmeğe ne lüzum var.» Genç ressama muvaffakıyet temen- ni ederiz. tehlikesi karşısındadır Bu sene Avrupada kış mevsiminin fazla sürmesi ve sonlarına doğru şid- detli donlar yapması ve akabinde sürekli bir kuraklık hükmünü sür- mesi bu kıtanın bâşlıen müstahsil memleketleri Fransa, Rusya, İtalya va Macaristandaki buğday mezrua- tını yakmıştır. Neticede Avrupanın ekser memleketleri erzak kıtlığı kar- şasındadır. İtalya bu sene faşist rejiminin tecessüs eylediğindenberi misli görül memiş derecede fena hasad ile kar- şılaşmaktadır. İtalyanın vasati buğ- day mahsulü 6,000,000 ton tutmak- tadır. Bu seneki mahsulü üçte bir eksik olacağından bunu doldurmak üzere İtalya hariçten 15,000,000 İngi- liz liralık buğday almak mecburiye- tinde bulunuyor. Bu mikdar fazla döviz tedarik etmek zarureti karşi- sında bulunuyor demektir. İtalyanın “en ziyade buğday yetiş- tiren tarafı Venetia eyaletidir. Ge- çen kânunuevveldenberi arkası ke- silmiyen donlar, dondurucu rüzgâr- lar ve yağmursuzluk buğday mezru- atını harab ettiğinden köylüler buğ- day tarlalarını tekrar sürmüşler ve buğday yerine mısır ekmişlerdir. Fransadaki buğday mezruatını bir taraftan kuraklık ve diğer taraftan marttanberi devam eden gayri tabii sıcaklar harab etmiştir. Fransa ha riçten Iâakal 7,000,000 İngiliz liralık buğday celbelmek zarureti karşısın- da bulunuyor. Fransada bir kaç senedenberi te- vali eden fena hasadlar istihsal mik- darını seneden seneye azaltmıştı. 1933 senesinde buğday mahsulü 96,611,000 kental iken geçen sene 67,297,000 kentale inmişti. sene övvel Fransa harice 3,161,067 kental buğday ihraç etmiş- ti. Geçen sene ise kendisi hariçten Kışım uzun sürmesi, donlar, sonra başlıyan kuraklık birçok mem- leketlerde buğday mah- sulünü yakmıştır 247,601 kental buğday almıştı. Fransa buğday ihtiyacının eksiği- ni geçen sene Şimali Amerika müt- tehid hükümetleri ile Cenubi Ame- rikadaki Arjantinden temin etmişti Fransa bu sene, Almanyaya iktisa- den büsbütün bağlanmamaları için, Balkanlar ile Orta Avrupadan buğ- day alacaktır. Fransada mezruatın uğradığı 7â- rarlar devlet için büyük bir galle teşkil etmektedir, Çünkü halkın yüz- de ellisi ekinci bulunduğundan hü- kümet bu kütleye maişetini temin İçin birer suretle yardım etmek mec- buriyetindedir. Fransada havaların, fena gitmesi yalnız buğday meztustını değil, ay: ni zamanda diğer ziraat maddelerini de müteessir etmşitir. Geçen nisan- da hüküm süren donlar Cenuhi Fran- sadaki bağlarda 6,200,000 ve Alsas- da 360,000 İngiliz liralık tahribat yapmıştır, Cenubi Fransanın çilek mahsulü tamamile mahvolmuştur. Brittani ile Şimali Fransanın hemen her tara- fında ilkbahar sebze mahsulü fena havalardan müteessir olmuştur. Sovyet Rusyada da kuraklık do- Jayıslle buğday mahsulünün eşkisi- ne nazaran üçte biri nisbetinde ek- sik olacağı tahmin ediliyor. Bu sene Rusyada kış “bir ay fazla uzun gitmiştir. Buğday zeri, idraki ve hasadı için her sene dört ay var- ken bu sene üç ay kalmışlar. Buğday ticaretile meşgul müesse- selerin tahminine göre Orta Avrupa- nın en büyük buğday ambarı sayi- lan Macaristanda bu seneki mahsul ancak kendi ahalisinin faşesine ki- fayet edecek ve harice gönderilecek fazla mahsul elde edilemiyecektir. Son zamanlarda geceleri hüküm- ferma olan donlar mezruatı mütees- sir etmişti. Şimdi de kuraklık var- dır. Kuraklığın devam edeceğinden korkuluyor. Almanyanın en ziyade buğday celbettiği memleket şimdi Macaris- day almıştır. Bu mikdar bir sene ev- velkine nazaran yirmi misli bulu- nuyor, Bu sene Almanyada havalar mez- rTuat için müsaiddir. Fakat bu sene- ki buğday mahsulü geçen senekine muadil olsa ve havaların müsaadesi Mleride de devam etse bile Almanya gene hariçten 2,000,000 ton buğday patates ve şeker pancarı stok yapıl- mıştı. 'Hulâsa bütün Avrupa, havaların fenalığından dolayı erzak cihetinden Bir baba kazaen İki azılı hırsız bir tesadüf neticesinde yakalandı Evde kimse olup olmadığını anlamak için kapıyı çaldılar, B. Mehm Mehmed atik davrandı... oğlunu öldürdü Fişekleri çıkarırken tüfek ateş aldı İzmir (Akşam) — Menemen ka- zasının Göktepe köyünde feci bir ka- za olmuş, bir baba, oğlunu öldür- müştür. Vaka, şöyle olmuştur: Göktepe köyünde oturan Mahmud oğlu İbrahim, çifte tüfeğini alarak aya gitmiş ve dönüşünde oğlu . Ah- medin odasına girerek çiftedeki fi- şekleri çıkarmağa teşebbüs etmşitir, 16 yaşında olan Ahmed uykuda bu- Tunuyormuş. Babası İbrahim, çifte tüfeğini iki bacağının arasına sıkıştırmış, &vla- nacak bir hayvan bulamadığı için atamadığı fişekleri çıkarmak istediği sırada silâh patlamış, çıkan mermi- ler, oğlu Ahmedin kalbine ve göğsü- ne isabetle derhal ölümüne sebeb ol- muştur. İbrahim yakalanarak adli- yeye verilmiştir. Adliyece tahkikata devam ediliyor. Sür siğ İzmirde 19 mayıs bayramı hazırlığı İzmir (Akşam) — 19 Mayıs idman bayramı için (Oİzmirde büyük ha- zırlıklar yapılmaktadır. Her sene Alsancak stadında yapılan senelik jimnastik şenlikleri, stadın az seyir- ci alması yüzünden bu yıl Kızılçul- Yuda at koşusu alanında yapılacaktır. Davetiye usulü kaldırılacak ve her- kes, gençlerimizin muntazam Şim- nastik hareketler rini ini seyredebilecektir. Gayrimübadiller takdiri kıymet ve satış komisyonu hesablarını teftiş İstanbula Maliye Vekâleti teftiş he- yeti reisi B, Rüştü Karayının başkan- lığında bir heyet gelmiştir, Heyet gay- rimübadiller takdiri kıymet ve satış komisyonunun muamelât ve hesabla- rını teftiş etmeğe başlamıştır, Evvelki gece iyi bir tesadüf, ir tesadür, İstan. bulun azılı iki hırsızını zabıtanın eli- ne geçirmiştir. Hâdise şöyle olmuştur: Küçükpazarda oturan B. Mehmed gece saat yirmi ikiye doğru yatmak »*üzere iken sokak kapısının çalındığı- nı işitmiş ve hemen kapıyı açmıştır. 'Kapı açılır açılmaz, bir adam birden- bire savuşmuş, bunun arkadaşı olan ikinci şahıs ta ayni şekilde savuşmak isterken, B, Mehmed bu garip hare- ketten şüphelenerek kendisini yaka- lamıştar. Yakalanan bu adam, arkadaşı gibi savuşmağa karar vermiş olduğu için 'B. Mehmedle boğuşmağa başlamış, kuvvetçe B. Mehmedden üstün çıkın- ca yakayı sıyırmağa muvaffak ol muştur, B. Mehmed bu adamın arka- sından bir müddet koşmuşsa da ye- tişememiştir. : B: Mehmed, tekrar evine döndüğü zaman kapısının önünde bir kasket ile bir tek ayakkabı kalmış olduğu- nu görmüştür. B. Mehmed, kasketle ayakkabıyı alarak zobtaya götürüp teslim etmiş, polis memurları derhal tahkikat ve takibata başlamışlardır. Kısa bir zamanda yapılan Soruş- turma ve araştırma neticesinde bu kasketle ayakkabının, maruf gece iş- çilerinden Mustafaya ald olduğu tes- bit edilmiş, Mustafa icab eden yerler- de aranarak nihayet yakalanmıştır. Mustafa, B. Mehmedle müvacehe edilmiş, B. Mehmed, mücadele ettiği adamı tanımıştır. Bunun üzerine Mus- tafadan önce kaçan arkadaşının kim olduğunun tesbiti işine geçilmiş, Mus- tafa, bu adamın gene gece hırsızların- dan Kâmil olduğunu itiraf etmiştir. Bunun üzerine Kâmil de aranarak bulunmuş, her ikisinin, evin kapısını çalmak suretile içeride adam olup ol- madığını anlamak istedikleri, adam | olmadığını anladıkları takdirde evi | soymağı düşündükleri taayyün et- miştir. Kâmil ile Mustafa hakkındaki tah- kikat derinleştirilince, bunların, Sir- keci, Unkapanı, Vefa cihetlerinde bam

Bu sayıdan diğer sayfalar: