28 Mayıs 1938 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 3

28 Mayıs 1938 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

AKŞAMDAN AKŞAMAx Yazlık bahçeler B. Prosttan fe fetva tva istiyorum Hazır şehircilik. iitebasıza bay Prost aramızda; ve kendisine, en res- mi ağızlardan «fevkalâde salâhiyet sa- hibidir!» deniyer; aman bir sual s0- ralım, derdimize derman arıyalım! Eskiden başı sıkışanlar, fetva ister- Termiş, Müftüler de: Derlermiş. Biz de bay Prosttan şu yazlık bahçeler hakkında bir şehircilik fetvası rica edelim. Vaziyet cidden düşündürücüdür. Ben kendi aklımca boşa koyuyorum, olmu- yor; doluya koyuyorum olmuyor: Beş altı senedenberi İstanbulda bir «Yazlık bahçe» salgını çıktı. Apartı- manlar, yahud sayfiyeler arasındaki boş ve manzaralı bir arsaya, çat çat, paf pat bir tahta parmaklık çevriliyor, bir kulübetik ooturtuluyor; birkaç tente şemsiye, masa ve iskemle uydu ruldu mu, gelsin kahve, gitsin gazoz... Yedi buçuk yahud on kuruş ahali- ye fazla gelmez de rağbet olursa teşeb- büs genişliyor: Parmaklığın iç tarafı- na fesliyenler, taflanlar.. Orta yere şikir şıkır bir havuz... Havuzun etrafı- na çiçekler... Derken içki ruhsatiyesi alınıyor... Havalar hele bir iki pazar sıra ile iyi gitti mi, vurgunumsu bir ticaret. Öyleyse gelsin radyo!.. Yeni alındı; şan versin ortalığa!.. Aç oparlörü sonuna kadar: — Leylâ! Leylâ! Aaaaah Leylââââ!.. Bir bakıma masumaneymiş, âlâ imiş gibi görünüyor: Öyle ya, asri mahalle- lerimizde bahçe ve park yok. Halk ha- va alacak... İnşallah muhterem B. Prostun plânı mucibince bu mahzur- lar ilerüde gidertilir.. Fakat o zama- na kadar?.. Bugünün emri vakileri ruz... Bu gibi bahçeler bir bakıma za- rurettir.. Esasen zaruret oldukları içindir ki, yağmurdan sonra beliren mantarların bolluğunda yerden fışkı- rıveriyorlar,., Fakat bir de madalyanın ters tara- fını çevirelim: Biçare komşuların ka- fası!,, Radyo gürültüsü, sarhoş narâ- sı, sahibi ile birlikte gelip de ağaca bağlanmış köpeklerin ciyk ciyk ciyk sa- atlerce ağlaması, çocukların kapı önü- ne toplanıp bağrışmaları... Halbuki burası eskiden ne kadar sa- kin, lâtif, münzevi bir yerdi... Bu man- zaraya ve siiküna tamah edenler, hattâ nakliyat ve satıcı gürültüsünden ka- çarak başlarını dinlemek için, oraya, hayatlarmın ideali olan inzivagâhla- rını yapmışlardı... Şimdi o biçare kom- Şuların hallerini düşünün: Atsalar ata- mazlar, safsalar satamazlar... Malları- nı ne yapsınlar, nereye göç etsinler!.. Hem gidecekleri Allahın izbe yerinde de yarın bir yazlık bahçe açılmıyacağı- ni kim temin eder”, İşte, B. Prosttan sordüğüm: — Bu hem baş belâsı; hem de zari- ret yazlık bahçe işini bu şehrin şeraiti içinde nasıl tatlıya bağlamalı? En büyük derdlerimizden biri de bu- dur! (VAN) venanaanmeaassans sarsan aEAAE ENER eamEEaee Üç hırsız yakalandı Emniyet direktörlüğü ikinci şube- #i, Atıf, Kenan ve Galib isimlerinde üç hırsız yakalamıştır. Muhtelif ta- rihlerde muhtelif yerlerden eşya ça- lan bu üç hırsız hakkındaki tahki- kat genişletilmektedir. . Valide hanının arkasındaki .. - 30 dükkân İstimlâk muamelesi için kanuni tebliğler yapıldı 'Eminönünde Valide hanının arka sına tesadüf eden 30 parça dükkân- dan ibaret ikinci kısım istimlâk sa- hası için kanuni tebliğler yapılmış- tır, Şimdi emlâk sahipleri ya istim- lâk bedellerini aynen kabul ettikleri- ni, yahud daitiraz ettiklerini bele- diyeye bildireceklerdir. İstimlâkin bu şekle ald muamele leri haziran sonuna kadar tamamlar nacak ve temmuz başında tapu mua melesine başlanacaktır. Valide hanı- nım yıktırılması haziran nihayetinde biteceğinden bu kısmın yıktırılması- na da temmuz içinde başlanacaktır. Taşdelen suyu membaı için sipariş edilen makineler geldi Taşdelen suyu menbaı için evkaf müdürlüğünün Avrupadan sipariş ettikleri makineler gelmiştir. Bu ma- kineler suyu şişelere doldurmak, ve menbadan bazı tesisat içindir. Makine- ler haziran İçinde yerlerine kona caktır, Bundan sonra kapalı şişeler- le sevkedilecek Taşdelen sularının mikdarı arttırılacaktır. Selâmiçeşme - Maltepe asfalt yolu tamir edilcek yolun tamirine başlanacaktır . Kesik meme Ortada bir cinayet olmadığı anlaşıldı Dün bir gazete, Yenikapı açıkla rında çöplerin dökülmekte olduğu bir sırada muntazam lehimlenmiş bir bal kutusu içinde kesik bir kadın memesi bulunduğunu yazıyor ve bir | — ŞEHİR HABERLERİ Bir temenniye cevap İzmir Bandırma trenleri Muteber gazetenizin. 23 mayıs 098 tarhili nüshasının 3 Üncü sahifesin- de, karilerimizin fikri sütununda, «Trelnerin çoğaltılması isteniliyor. başlığı altında intişar eden ve Meh- med Nuri Yeşillepe imzalı mektubu dikkatle okuduk. 1 — Her sene, trenlerimizin takib edecekleri hareket cedrelleri ve gün- leri, her muıntakanın ihtiyacı, vazi- yeti, umumi şebeke İle olan alâkası ve Denlisyolları ile olan münasebatı, hülâsa, her türlü ticari, Iktisadi ve içtima! icablar, bir kül halinde ted- kik ve mütalân edilerek tanzim edil. mektedir. ? — Bu esaslar dairesinde yapılmış olan Si - Bandırma kısmına ald hareket cedveli, mıntakanım her tür- Yi“ ihtiyaçlarını karşılıyabilecek du- rumdadır. 3 — Yalnız kazanç düşüncesile melâf bir şirket zihniyetinden tama- men uzak ve ümmenin menfaatini her şeyden Üstün tutmak prensibile hareket edilmesi emir ve direktifini Nafla Vekâletinden almış olan idars- rüla, halkın bü gibi arzuların, umumi vaziyetle ahenkdar olabilecek şekilde kânın müsaadesi nisbetinde te- mine çalışmaktadır. Nitekim, bu cümleden olarak, De- nisyollarının, İstanbul - Bandırma arasında işletilmek üzere celbedeceği vapur geldikien sonra bu mıntaka için yeni değişiklik yapılması ve şim- diden bazı trenlerin ilâvesi teemmül eölimiş bulunmaktadır. Keytiyetin we #ülunda tavzihini leri, İşletme Umum Müdürü A. B. Erem Ne topal, ne çolak ! Kendisini malül göstere- rek para dilenen biri yakalandı Reşat adında biri dün Cağaloğlu civarında bir kolu çolak ve bir bacar Bı topal bir vaziyette dilenirken zabi- ta memurları kendisini yakalamış- lardır. Reşat ayağa kaldırılınca kol- tanahmed birinci sulh ceza mahke- mesinde muhakeme edilmiştir, Re- şat mahkemede! — Ben dilenmiyorum. Yoldan ge cinayet ihtimalinden bahsediyordu. Bu- Wp geçenler Kendiliki den para lunan kesik mema hakkında alâka- darlarca neticelenen tahkikata göre hâdisenin içyüzü şöyledir : Galatada Azapkapısından çöp &l- makta olan bir çöpçü, bir sokak ba- şına yığılı çöpleri toplamakta iken bir bez parçası içinde kesik bir me- me, yanında kullanılmış bir morfin tüpü ve pamuklar bulmuş ve neza- fet müdürlüğünü, aynı zamanda da zabıtayı haberdar etmiştir , Emniyet direktörlüğü ikinci şube- si, bulunan bu kesik memeyi, tüpü veriyorlardı. Demiştir. Hâkim B. Reşid bu adar mın dilencilik suçundan dolayı on gün müddetle boğazı tokluğuna be- lediye hizmetlerinde çalıştırılmasına karar vermiştir, Karısını öldüren Rifat müşa- hede altına alınacak Kadıköy iskelesinde karısı Behice- yi tabanca ile öldürmek suçundan dolayı geçenlerde ağır ceza mahke- mesinde muhakeme edildiği esnada ve “pamukları derhal tıbbi adliye | mehkemede dinlenen bir şahidin üze- göndermiş ve geç vakit tıbbı adit bü husustaki raporunu vermiştir. Bu rapora nazaran; bulunan meme Ur- lu bir memedir ve bir operatör tara- fından kesilmiştir. Bu rapora göre, bulunan memenin bir ameliyat mahsulü olduğu ve ei- var hastaneden atılan çöplerin ara» sına karışmış olduğu teayyün etmiş. tir. Bu suretle esrarlı bir, cinayet karşısında kalınmadığı da anlaşıl- rine hücum ederek dövmeğe kalki- şan Rifat muayene edilmek üzers, adliye doktoruna gönderilmişti, Ad- liye doktoru B. Hâşim tarafından ya pılan muayene neticesinde Rifatta aşırı derecede kıskançlık ve hüdise- leri tefsir hastalığı bulunduğu görül. müştür, Bu hastalıkların cezai ehli- yetine tesir edecek derecede maraxi bir şekilde olup olmadığının tesbiti için müşahede altına alınmak üzere Rifat tıbbı adliye gönderilmiştir. Bay Amcaya göre... Recai Nüzhet Avni Bayerden davacı Evine giderek camları kırmış, tehdidde bulunmuş Otobüs münakaşasından çıkan da- valarda ismi geçen Recai Nüzhet Ba- ban zabıtaya müracastla gene aynı davada hem maznun hem dayacı Si- fatile bulunan dişçi Avni Bayer aley- hine şikâyette bulunmuştur. Zabıta tarafından yapılan tahkikat netice- sinde Avni Bayerle Cavid adında bir arkadaşı haklarında evrak tanzim edilmiş ve dün ikisi do mevcuden müddeiumumiliğe verilmişlerdir . Adliyeye gelen tahkikat evrakma nazaran Recai Nüzhet Baban şikâ- yelnamesinde, dişçi Avni Bayerle Ca- vid adında bir arkadaşının, Kadıkö- yünde Kalamış civarındaki evine gi- derek kendisi eyde bulunmadığı sk rada içeriye girip camları kırdıkları- nı ve «Recai Nüzheti öldüreceğiz» di- ye evdekileri tehdid ettiklerini, bu e$- nada evden biblo vesaire gibi bam eşyanın da zayi olduğunuiddia et- mektedir. Müddelumumilik evrakı tedkik ettikten sonra hâdise mahal Kadıköy olduğu cihetle her ikisini do Üsküdar müddelumumiliğine gön- dermiştir. Bir işçi iskeleden düştü, yaralandı Atatürk köprüsü Inşaat amelesin- den Yusuf, tahta bir iskele üzerinde çalışmakta iken tahtanın kırılmasile dubalar Üzerine düşmüş, muhtelif yerlerinden yaralanmıştır, Yusuf te davi altıns alınmıştır. Taksim garajı B. Prost mahallinde tedkiklere yapmak üzere şehircilik mütehassısı 'B, Prost ile imar müdürü B. Ziya dün Taksime giderek mahallinde tedki- kat tapmışlardır. Garaj biri otomo- billere, diğeri otobüslere olmak üzere iki kısımdan mi mürekkeb olacaktır. İstanbulun sayfiye yerlerinin imar plânları İstanbul belediye hududu haricin- de bulunan İstanbul sayfiye yerleri- belediyeleri evvelâ kendi hududları- na ald haritaları yaptırmaktadırlar, Ancak İstanbul nâzım plânını yapan 'B. Prost'un yaptığı plânlarla bunlar rın imar plânları arasında bir tefavüt ve ahenksizlik olmaması için bura- Jarın da imar plânlarının B. Prost tarafından yaptırılması düşünülü- yor. Kamyona asılan bir çocuk düşerek yaralandı Ortaköyde beş yaşında Sadeddin, adında bir çocuk dün akşam üzeri Ali isminde birinin idaresindeki kam- yonun, arka kapağına asılmıştır. Bir müddet sonra sarsıntıdan Sadeddin düşmüş, muhtelif yerlerinden yara- lanmıştır. SOHBET: NİÇİN 1 Orhan Veli ile arkadaşlarının yaz dıklarından hoşlanmıyanlar arasında kıymetlerinden hiç şüphe etmediğim şairler de var: meselâ Ahmed Hamdi Tanpmar, Cahid Sıtkı Tarancı, Pakat onlar bana: «Bunları niçin seviyor. sun? Neresini seviyorsun?» diye sor- madılar. Anlamadıkları bir şey yok, mizaclarına uygun gelmiyor, o kadar, muhabbetin sebebi sorulmaz. . Gerçekten şair olmıyanların hepsi de soruyorlar: «Bunun neresi güzel? Ne mânası var? Niçin beğeniyorsun?s Hem de hiddetleniyorlar: ya açıkça İ ölke, yahut öfkenin maskesi olan İs İ tihza... Fakat, ne yalan söyliyeyim? Bu hal hoşuma gidiyor, Ateş olmıyan yerde duman olmaz derler, Onların öfkesi de, istihzası da Orhan Veli'nin, Oktay a Rifat'ın, Melih Cevdet'in yazılarmda bir kıymet sezdiklerini gösteriyor. Her ay mecmunlarda veya kitab halinde bir yığın, her vezinde, kötü manzu- meler çıkıyor. Onlara niçin öfkelen- miyorlar? Niçin köpürmüyorlar? Hiğ bir kıymeti olmadığını derhal sezdik- leri için.. Fakat bunlar öyledeğil; kuvvetleri, yenilikleri onların da xih- nini işgal ediyor, «Niçin seviyorsun?7e Sualini; «Biz niçin bunlarla meşgul olmak mecburiyetini ri ee di saşağılık su» ndan (Complexe d'införleritâ) do- Zan bu garabet hevesine hiç bir zaman un TAHRİF — Dedi ki: — Sövmesine, böbürlenmesine al. dırdığım yok; fakat sözlerimi tahrif etmesine tahammül edemiyorum. Be- nim ağzımdan budalaca bir söz söylü- yor, sonra da yükleniyor. Yüklenmesi bir şey değil, yazısını okuyanlar be- nim gerçekten öyle bir şey söylediği- mi sanacaklar, İşte buna dayanılmı. yor. N — Ne çıkar? dedim. Onun yazıların. da, fikirlerinde hiç bir zaman bir kıy- met buldunmu? O halde o yazıları okuyup içindekilere inananlara da kıymet vermemen lâzımgelir, Senin hakkında istediklerini düşünsünler. Hem o, senin sözünü hakikaten tahrif etmişse bu ancak iki şey gösterebilir; ya duyduğu sözü anlıyamıyacak ka- dar zavallıdır; yahud hak kazanabil. mek için tahrife baş vurması lâzım- geldiğini anlamıştır. Her iki takdirde de bir aciz alâmeti, — Bunlar beylik teselliler!.. Ben karşımdakinin aczini görüp de öğün- mek istemiyorum, sözlerimin doğru anlaşılmasını istiyorum. Şahsımı, şah- sım hakkında şunun bunun besliyece- ği kanaati değil, inandığım fikirlerim haysiyetini düşünüyorum, Onları ol- duğu gibi söylesin, böyle düşünmek budalalıktır desin, bu hükmünü de kime isterse kabul ettirsin, umürum» da değildir. Fakat fikirlerimizin tah- rif edilmesine razı olmak hakkımız değildir; çünkü fikirler yalnız bizim değildir, bizim gibi düşünen daha çok, (Devamı 4 üncü sahifede) N Nurulaah Ataç

Bu sayıdan diğer sayfalar: