16 Haziran 1938 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 5

16 Haziran 1938 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

BEŞaREREAPRERE VE 5 8 Ete? Sİ Rİ Ee EtİRER RA PREE eâİSEE | e tik den im, de” ad. in: ya ve- O, eo” ARA Eş Tia 3 Viz iş 28 “tırmak hususunda gösterdikleri gay- > hâkime: Ingiliz tüc ccar vapurları Dünyanın en büyük deniz devleti Sayılan İngilterenin ticaret filosunun küçülmekte olduğu meydana çık- mıştır. Bunun sebebi sahili bulunan devletlerden çoğunun vapurlarını art- rettir. * İngiliz gemileri vaktile bütün dün- “ya memleketlerinin bahri nakliyatını yaparken şimdi daha . ziyade yalnız İngiliz imparatorluğunun bahri ti- Careti ile meşgul olmaktadır. İngiliz ticaret gemilerinin ve bahusus büyük tonajda (bulunanlarının azalması müdafaa noktasından çok mühim olduğundan İngiliz ticaret filosunun * küçülmesi oheyecan uyandırmıştır. İngiliz ticaret filosunun bilhassa 1500 ile 5000 ton arasındaki kısmı azal- maktadır. Halbuki bir harb vukuun- da İngiltereye ham madde ve erzak getirecek gemiler bu büyüklükte olan lardır. Bu gibi İngiliz gemilerinin azaldı- ğını anlamak için 1914 senesindeki mikdarları ile geçen seneki mikdar- Bir tek diş diş ısırmak kâfidir Şarki Macaristanda çok garib bir dava cereyan etmiştir. Ufak bir şehir- deki doktorun karısı bir gün mahke- meye müracaatle yaşlı bir kadınla ko- Duşurken yaşlı kadının birdenbire hiddetlendiğini ve kendisini ısırdığı- | Mı iddia etmiştir. Mahkemeye çağrılan yaşlı kadın — Benim ağzımda diş yoktur. Ben | Japonyada seyyar satıcılar Seyyar satıcılar dünyanın her ta- Tâfında vardır. Fakat bunlara en faz- «la Japonyada tesadüf edilir. Japon- yada tıbbi ecza bile sokak sokak do- Jaşan seyyar satıcılar tarafından sa- , tilmaktadır. Amerikalılar hangl Amerikada son günaerde bir anket Yapılmıştır. Anketin suali şudur: — Nasıl filimler seyretmek istersi- niz? | Ankete cevap verenlerin yüzde ali- | muş dördü, içtimal mevzuda re seyretmeyi tercih ettiklerini, rekorun Muallim Ali Yıldız plânörde Türkkuşu muallimlerinden Ali Yıldız, yanında muallim namzedi Sezal larını mukayese etmelidir. 1914 sene sinde 1500 ilâ 2000 tonluk şileplerin sayısı 431 iken geçen sene 254 adedine inmiştir ki 177 parça gemi azalmış demektir. Gene 2000 ilâ 3000 tonluk gemiler 641 parça iken 269 parçaya inmiştir ki 372 parça eksilmiş demektir. 3000 MA 4000 tonlük gemiler 1148 parça iken 234 parçaya inmiştir ki 914 par- | ça eksilmiş oluyor. 4000 ilâ 5000 ton- luk gemiler 916 parça iken 472 par- çaya inmiştir ki 444 parça eksilmiştir. 1914 senesinde İngilterenin 1500 ilâ 5000 tonluk 3136 parça şilebi var- ken geçen sene 1229 parçaya inmiş- tir ki 1907 parça eksilmiş oluyor. Ecnebi devletlerin bahri ticaret fi Yolarını himayede gösterdikleri gay- ret karşısında İngiliz bahri ticaret fi- losünü kurtaracak yalnız İngiltere devletinin müdahale ve devamlı yar- dımı olduğunda alâkadar bahri mar hafile müttefik bulunuyor. nasıl olur da bir insanı ısırabilirim? Demiştir. Bunun üzerine kadının dişleri bulunup bulunmadığının tes- biti istenmiş ve kadının ancak bir tek dişi bulunduğu anlaşılmıştır. Muha- keme heyeti bir insanın bir tek diş ile de ısırabileceği mütaleasında bu- Tunmuş ve yaşlı kadını, doktorun ka- rısını ısırmış olmak cürmünden bir ay hapse mahküm etmiştir. Denizden çıkarılan servet Denizler birer servet membaıdır. Denizden balık, tuz, inci ve sair mad- deler çıkarılır. Bir sene içinde bütün dünyada denizden çıkarılan bu kabil şeylerin kıymeti bizim paramızla bir milyar liraya yakın bir para tutmak- tadır, filimleri seviyorlar aşk vakalarına tahammili edemedik- lerini . Geri kalan ce- vaplar ise muhtelif mevzulara dağıl- maştır. Amerikada yapılan bu anket bütün dünyaya teşmil edilse acaba gene ek- seriyet ayni cevabı m: verecektir? Iki kişilik Dlânö örle dünya u kırdık Göksu olduğu halde Kranih tipi iki kişilik bir yelken plânörile İnönü yüksek Yelken uçuşu kampından havalanarak 14 saat 20 dakika süren bir uçuş yap- mışlar ve Alman tayyarecilerinden Ernest Jachtmann ve Flossdorf tarafından bir RM-4 plânörile Wermingstad Syit'de 26/27 teşrinisani 937 de yapılmış olan 13 saat 59 dakikalık dünya rekorunu 21 dakika fazlasile geçmeğe muvaffak ol- muşlardır. "Türkkuşu gençlerinin bu muvaffakıyetleri bi Polis mektebinde imtihanlar Ayın on üçüncü pazartesi gü- nü Polis mektebinde icra edilmekte Olan tatbikatı cezaiye imtihanında Mümeyyiz olarak Cümhuriyet müd- deiumumisi Hikmet Onat hazır bulun- Muş ve talebenin verdiği cevaplar Şayanı takdir bir derecede görülerek mektep idaresi tebrik edilmiştir. takdire şayandır. İzmirin 6 kazasında polis teşkilâtı yapıldı İzmir (Akşam) — Yeni polis teş- kilâtı kanununa göre bu sene vilâye- tin Çeşme, Menemen, Tire, Ödemiş, Bergama ve Dikili kazalarında polis teşkilâtı vücude getirilmiştir. Her kazada bir komiser emrinde beşer polis vazife görecektir. Zamanla di- ğer kazalarda da polis teşkilâtı vü- cude getirilecektir. Yeryüzünde henüz keşfedil- memiş 5 milyon kilometre murabbaı arazi var Her sene ilkba- fedilmemiştir, Es- ei pi Keşfedilmemiş arazi bilhassa cenub kutbunda ai ani Ti . - : . » ihten ev- rina, yeni yeni cenubi Amerikanın içerilerinde ve Asyada Gelir iri yerler “ keşfetmek bulunuyor. Bütün bu havalinin keşfi için kalmış bir çok köy- için bir takım.he- â ler mevcud oldu- r salin ör ii daha senelerce çalışmak lâzımdı m inş dir Fakat Tibet yayla- Şimal kutbuna varmak için in- sanların sarfettikleri gayretler, bil hassa tayyareciliğin büyük terakki- sinden sonra tam muvaffakiyete rie- ticelenmiş ve şimal kutbuna gitmek kabil olmuştur. Maamafih, kâşiflerin; yeryüzünün her tarafını taramak ve araştırmak için sarfettikleri > gayretlere rağmen henüz medeni insân-ayağı basmamış bir çok yerler İnevcuddur. Bu yerle- rin mesahai sathiyesi beş milyon metre murabbaı tahmin edilmekte- dir, Bu yerler, bilhassa cenup kut- bundadır. Cenup kutbunda topogra- fik tedkikleri ve araştırmaları ta- mamlamak için daha yirmi sene ça- lışmak lâzımdır. Cenubi Amerikanın ohinterlândı hakkında bilinen yüzbaşı Faurettin tedkiklerinden ibaret kalıyor. Cenubi Amerikanın ortasında henüz mede- ni insanların ayak basmadığı yer ler ve henüz yüzünü görmediği bir çok yerli kabileler vardır. Amerikada bilhassa bu meçhul yerlerin keşfine çalışılmaktadır. Ge- ne Cenubi Amerikada Patagonyanın dihili de beyaz ırk için bugüne ka- dar meçhul kalmıştır. Cenubi Amerikadan sonra esrar ile mestür olan kıtalardan biri de Asya- dır. Şimdiye kadar Tibet dağlarınm yüksek tepelerine ve Gavriyanka şa- hikasına çıkmak için sarfedilen gayretler, sportif bir mahiyette kal- mıştır. Bu dağ &ilsilesinin arkasında kâin Türkistanda, daha bilinmedik ve ayak basılmamış bir çok yerler vo geniş sahalar mevcuddur. Sonra Tibetin dahili tamamile keş- sında bulunan bu köylere henüz be- yaz bir insan girememiştir. Tibetle öyle köyler ve yerler vardır ki henüz Himalaya dağlarının en yüksek tepesine çıkmak için tertib edilmiş olan son heyeti seferiye âzasından doktor Valter, 1945 senesinden evvel Tibetin merkezine ovarılamıyacağını beyan etmiştir. Şimal ve cenup kutuplarının bü- tün yerlerini keşfetmek için 2,000 s8- nesine kadar İntizar etmek lâzımdır. İKTİSADİ : MESELELER Sadeyağ neden pahalılaşıyor? Son senelerde, şehrimizin muhtelif yerlerinde, yağcı dükkânları çoğalmış- tır, Evvelce yalnız Beyoğlunda gördü- gümüz bu küçük dükküânlara, şimdi şehrimizin muhtelif semtlerinde de tesadüf ediyoruz. Bu dükkânlarda, muhtelif isimler altında; küçük ve zâ- rif paketler içinde tereyağları satıl- maktadır. Bu tereyağları nereden ge- liyor? İşin garip tarafı, bu dükkânlar çoğaldıkça, Trabzon Tereyağı fiatleri de yükseliyor; Bunun sebebini araş- tırdık, Öğrendiklerimizi aşağıya yazı- yoruz: «Haftalık piyasa» sütunundada yazdığımız gibi, Trabzon tereyağları toptan 85 kuruşa satılmaktadır. Hal- buki geçen bu mevsimde 70 kuruştu. Hattâ daha ucuza bile satılıyordu. Yağın en ucuz bir mevsiminde tere- yağın bu kadar'pahalı satılmasına sebep ne olabilir? Mesele şudur: Trabzon köylerinde, sütten krema çıkaran makine çoğal- mıştır. Her hafta İstanbuldan Trab- zon köylerine yüzlerce makine gönde- rilmektedir, bu makinelerle köylü, krema çıkararak, İstanbula yollamak- tadır. Her hafta şehrimize 300-400 te- neke krema gelmektedir. Krema istihsalâtının artması, tere- yağ istihsalâtının azalmasına sebebi- yet vermektedir. Köylü, krema yap- madan evvel, ayrandan yağ çıkarı- yordu:Bu kolay bir işdeğildi. Saatler- ce ayranı «yayık» denilen tahta fiçı- ya benziyen bir kabın içinde çalkala- mak lâzımdı, Halbuki sütten krema çıkarmak daha kolay bir iştir, Çünkü bu iş makineyle yapılmaktadır. Bu makinelerde, köylüye kredile pek ko- lay şartlar dahilinde verilmektedir. Köylü, kredile makineyi bulduktan sonra saatlerce ayran çalkalamaktan vaz geçmiştir. Bunun neticesi olarak köylü evine krema makinesi girdik- ten sonra tereyağ istihsalâtı da azal- maktadır. Bu izahatı veren tüccar, yağın ne- den pahalıya satıldığını kâfi derecede anlatmış oluyor, demek oluyor ki, kü- çük ve zarif paketler içinde tereyağı satan dükkânlar daha ziyade çoğa- lırsa, ve köylüye krema yapan ma» kineler daha ehven şerait dairesinde dağılırsa, sadeyağ daha çok pahalıla- şacak.. — H.A, Şa AŞ Kırşehir (felâketzedelerine yardım Ankara 15 (Akşam) — Kırşehir felâ- ketzedelerine yardım devam etmekte dir, Şimdiye kadar felâketzedeler için Kızılay merkezine gönderilen parala- rın yekünu 248 bin 713 liradır, İran veliahdı nişanlısı prenses Fevziyeya çok kıymetli hediyeler gönderdi İran Şehinşahının nikâh resminde bulunmak üzere Kahireye güdeciği. ME ti İran veliahdi prens Mehmed Rıza Pehlevinin, Mısır kralı Faruğun hem- şiresi prenses Fevziye ile evlenme merasimi teferruatını tesbit etmek üzere İran başvekili Atay Mahmud Cem Hanın riyaseti altında bir heyeti mahsusanın Kahireye gittiğini tek © graf havadisi olarak yazmıştık. He yette İran veliahdinin divan relsi B. Nefisi ile sekiz zat bulunuyor. Paris Soir gazetesinde okunduğuna göre heyet, İran veliahdinin, nişanlısı prenses Fevziyeye nadir lâvantalar, kıymetli taşlar, nadide kumaşlar gi- bi hediyelerini de beraberinde Kahire * ye götürmüştür. götürdüğü hediyeler yirmi beş büyük sandık içindedir. Bu hediyelerin için- fi de en kıymetlisi, Basra körfezinde İranlı bir dalgıç tarafından avlanmış olan pek büyük bir incidir. Diğer ta- raftan İran şehinşahı, Mısır kralına zümrüdlerle süslenmiş tarihi bir kılış göndermiştir. Prenses Fevziye önümüzdeki teşri- nisanide 17 yaşına basacaktır. İran © vellahdi prens Riza Pehlevi de he- nüz on dokuz yaşındadır. İran veli- ahdi tahsilini İsviçrede bitirmiştir. Mısır kralı Faruk, zevcesi kraliçe Fe- ride ile-hişanlanmazdan biraz evvel | annesi ve hemşirelerile beraber İsviç- reye gitmişti. Fakat bundan bir kaç ay evvel İran veliahdi İsviçrede tah- silini bitirerek Tahrana dönmüştü. Prens Mehmed Rıza Pehlevi ile müstakbel zevcesi prenses Fevziye kızakla buzlar üzerinde kaymak sp0- runu çok severler. Prenses çok güzel otomobil kullanır. Prenses Ferziyenin düğünleri yapılmak için Tahrana ne zaman gideceği henüz malüm değil- dir. Düğün tarihi İran heyetinin Ka- hirede yapacağı müzakereler netice- sinde tesbit edilecektir. Valide kraliçe Nazlının arzusu Üze- rine prenses Fevziyenin 1940 da Kahi- reden hareket edeceği söyleniyor. Di- ğer bir rivayete göre prenses Fevziye, 1999 senesi başlangıcında Tahranda bulunacaktır. Paris Soir gazetesi, yukarıki tafsilâtı verdikten sonra diyor ki: «Bilinen birşey varsa nikâhın Kahi- rede kıyılacağı ve İran Şehinşahı Ri- za Pehlevi hanın nikâh kâğıdını bizzat imzalamak için Kahireye geleceğidir. Misir kral ailesi düğün için teşrinler- Heyetin prensese Prenses Fevziye velde Tahrana gidecektir. İskenderiyede İran Şehinşahının ikametine tahsis, edilecek olan Antoni- adis sarayının tamir ve-tefrişine hum- malı bir surette devam edilmektedir. Bu, çok.zarif bir binadır ve çok nefis bahçeleri İle-de-France'in bir köşesini andırmaktadır. (Mermer tozunu andıran bir beyazlıkta ince bir kum ile döşenmiş bahçe yollarını An- donyadis namında çok zengin bir Yu- nanlı yaptırmıştır. Bu adamın Bazil Zaharofun amcası olduğu söyleniyor, İran Şehinşahı, bu sarayda Islâm dey- letlerin iktisadi teşriki mesaisi hak- kındaki tasavvuruna yeni bir fasıl ilâve edecektir. İranın ihyası ve kalkinma- 1 tek bir şahsın, Şehinşah Riza Pehle- vi hanın eseridir.» Ünye elektrik ışığına kavuştu Ünye (Akşam) — Kasabamız üç gündür elektrik ışığına kavuşmuş bulunuyor. Henüz kabulü muvakkat ve açılış resmi yapılmamakla bera

Bu sayıdan diğer sayfalar: