25 Haziran 1938 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 12

25 Haziran 1938 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 12
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

EK A ZN Uzun saçlı Afrikalılar Bazı Afrika kabilelerinde u- gun saç moda- $ı vardır. Saçı u- zun olan kadın- Jar çok makbul başlarındaki saç “| yalnız kendi saç- | ları değildir. Ai- Jeden bir kadın öldüğü zaman saçı kesilir ve üiledeki diğer kadınlar arasın- dü taksim ödü Tir. Ölünün siç- Jari verilir ken- di saçlarına ek- Yemek suretile saçlarını biraz İki Ura kazanan Nurhan Özkan Bay Hamza k > — Baha, baba bana para ver, — Ne dedin anlamadım, — Yüz para istiyorum şeker ala- ye Le Yaz gelmiş ha- va ısınmış mektep- ler tatil olmuştu. Metinin babası Me- tini köydeki dayı- sının yanına gön- 'dermek istedi. Şöy- le bir mektup yaz- de «Kardeşim, Oğlum Metini sana gönderiyo- rum. Tatil zama- nını orada geçire- cek cumartesi gü nü hareket «eden trene koyacağım Sen kendisini . is- tasyonda karşılar, evine götürürsün.» Metinin dayısı mektubu alınca — Bu yaz dayının yanına gitmiycecksin, deseydi daha iyi ederdi, yeli hayli zaman olmuştu Erte si sabah erkenden arabasına ufak beygirini koştu. Dah, dah, dah istas- yonun yolunu tuttu. istasyonda biraz İ bekledi, Tren göründü, ve istasyona gelip durdu, Metinin dayısı trenden inenlere baktı, Aralarında Metin yok- tu. Merak etti. Acaba treni kaçırdı mi? diye düşündü, yoksa istasyonu mu tanımıyor? Bağırdı? — Metin neredesin? Metin vagonun kapısının üstündeki pencereden baktı: — Buradayım dayı, — İnsene. — İnemiyorum, kapı kapalı. Dayısı arabasile birlikte istasyon parmaklığının dışında idi. Arabayı bi- rTakıp gidemiyor, kapıyı açamıyor. du. — Kapıyı açamıyorsan kondüktö- re söyle o açsın! — Söylemem dayı babam tenbih etti... Sakın dedi, tanımadığın insan- lara lâf söyleme. — Bay kondüktör şu kapıyı açda oradaki çocuğu indir. — Nafile dayı açsa da inmem, Ba- bam tenbih etti, «Tren hareket etmek üzere iken, sakın trenden ineyim.. deme..» dedi. Lokomotif de düdüğünü ötlürmüş, — Kitab okurken beni rahatsız etmeyin diye size kaç kere tembih ettim, gene söz dinlemyiorsunuz. Al yüz para bir daha yanıma gelme, — Bu evde bir saat bir yerde otu- rup rahat rahat kitab okumağa im- kün yok. Kitabı kaldırıp atacağım! tren yürümüşlü. Metinin dayısı çar- | naçar arabasile şoseden trenin peşi | sıra ilerlemiye başladı. Tren hızla gidi- | yrdu. Dayı geri kalmamak için araba- yı son süratle sürüyordu. At âdeta çat- Lyacak hale gelmişti. Dayının yor- gunluğu da atınınkinden az değildi. Her ikisi de kanter içinde idiler, Ve nihayet bir sonraki istasyona yetişti- ler. Metin trenden indi: — İşte dayıcığım geldim! — Geldin amma bir istasyon son- ra. — Ne yapayım? — Şimdi yaya gitmek mecburiye- tindeyiz. At çok yorgun, arabaya bine- meyiz, — Olmaz dayı arabaya binmem “... a. Haziran Bilmecesi 3,4;5, 3 üm ekeyife 6, 2, 3 üm «ge- çen bir gün» 1,4,3,'7, Sim «bol. 8, 4, Sim «hayvan ölüsü 7, Sim «milf bânkalarımızdan birl», Bütünüm «öz dilimize kavuşturan usuldürm. Bilmecemizi doğru halledenlerden birinciye: 10, ikinciye 5, üçüncüye 3, dördüncüye, 2, beşinciye 1 lira; ayrıca 75 karlimize de güzel hediyeler verile- cektir. EUREKA Ti Nerede kalmıştım unuttum, Sa- hifeler de çevrildi. Şimdi kaldığım yeri bulmak için iki saat aramalıyım. — Oh çok şükür niha- yet rahat rahat kitabımı okuyabilecek bir yer bul- dum. Burada kimse beni lâzım, Babam tenbih etti; de- di ki: Sakın ya- ya gezme ayak- kapların çabuk eskir, Babamın sözünü yerine gelirmeliyim! — Öyle isa sen arabaya bin, ben yaya giderim. Metin araba- ya bindi, — Olmadı! — Gene ne var, -—Babhim ten- bih etti... Sa- kın dedi, hay- vanlara iziyet etme, Şimdi ben bu arabada gi- dersem beygire iziyet olacak. — Beygiri arabadan çöz. — Baban hani sana yaya gitme de- mişti. i — Arabayı sen çek. At arabanın arkasına bağlandı. Metin arabaya bindi. Dayı ardbayı çeke, çeke köye götür- dü, Araba bahçe kapısından içeri giremiyordu. Dayı, Meline döndü: — Haydi Metin, dedi, arabadan in, — Yok dayı arabadan inemem, — Peki amma araba bahçeye gir- miyor. — Ne yapayım dayı babam tenbih etti. — Ne dedi? — Sakın bahçede yürüme, dedi. Bahçedeki çiçekleri kırarsın! — Peki amma araba bahçeye gir- mezse sen bahçeye basmadan nasıl — Kolayı var dayı, sen at gibi dör ayak olursun. Ben de senin sırtına bi- * ner eve öyle gideriz. ii Dayı, çarnaçar yere diz çöktü. Elle- rini yere koydu. Metin de sırtına bin- di. Eve gittiler. Eve girdikleri zaman dayı Metine baktı: — Nasıl keyfin yerinde mi? — Evet! — Baban birşey söylemeyi unutmuş Metin. — Ne unutmuş dayı. — Bu yaz sakın dayının yanina git- miyeceksin; deseydi. Daha iyi ederdi. Ak Ea — Bay Hamza kitab okuyorsun ha! Yahu yetişir biraz da yüzüme bak benimle konuş... Haydi kapa Şu kitabıl rahatsız etmez. söndürülür. — Ne oluyor, elektriği söndürüyorsunuz? — Burada usul böyledir saat ondan sonra elektrikler 1875 senesinde de tenis oynarlardı. Fakat o zamanın tenis kurdları ağın gerildiği yerde darlaşırdı. Bi Bir lira kazanan Sevim Agun itap okuyor — Bay, oturup okuyacağına kirli çamaşırlarını çıkar da hazırla... Çör maşıcı gelecek (yıkatacağım, sana söylüyorum haydil — Dünyanın ne ts rafına gitsem gene n# oturup kitabımı okü file, bana rahat rahat mak kısmet olmıyaca& ve ENBRKEBSEŞPENEEEES HRBİENNEBE233Sy58.

Bu sayıdan diğer sayfalar: