2 Ağustos 1938 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 5

2 Ağustos 1938 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Bütün dünya büdistlerinin maz&- rında en mukaddes şey bU. Müessisi Buddanın; | Hindistanın #arkındaki eski bir İmparstorluk olan Birmanyanın Mandalay şehrin- deki mabedde muhafaza edilen dişle- Yidir, İngiltörönin şimdiki Hariciye Nar Bırı lord Halifaks vaktile lord İrvin unvanile Hindistan umumi valisi iken İngiliz hükümeti eline geçen Buddanın dişlerini bu dinin sölikleri he hediye idi, O zamandı bu dişler yukarıda söylediğimiz ma Führer nişan almıyor Adolf Hitler ül nişanı kabul et Miyor. Geçen hafta Japonyanın Ber lin sefiri kendisine, Japon İm rünun gönderdiği Japonyanın €n bü- Yük nişanını verdi. Hitler kabul et Mmeği, Bunun üzerine Mikado, Hitlere lâ- ke üzerine işlenmiş birkaç sanat 658 Tİ hediye gönderdi. Hitler hediyeyi | © Kabul edeceğini bildirmiştir. Hediye- ler bugünlerde Japon sefiri tarafın dan resmen Hitlere takdim edilecektir. En uzun adam Yeryüzünün en uzun boylu ağamı Hesinsiki'den Ştaten'e geldi. Bu zatın boyu 2,51 dir. Ayağına 62 numar& kârpin giyiyor, Elbisesi 6 buçuk metre çıkiyor. Otelde iki bir divanı yanyana koydular, bu yar takta yanlamasına yatıyor. Kplardan Budistler Budanı madığı için bayram i dişleri çalın- yapıyorlar ide bulunuyordu. b bir gece mabede hırsızlar ve birçok kıymetli eşyayı götürmüşlerdir. Key mabede gl ağam farkına vir rınca hemen Buddanın dişleri mah- fuz bulunan mahalle koşmuşlardır. Dişlerin olduğunu görün- ce çok sevinmişlerdir. Şimdi bütün Budist âlemi bu dinin müessisine &id dişlerin kurtulmuş olmasından dola» yı bayram yapıyor. Havada bir toplantı Bütün lerde o mevzuul edildi, Amerikada, birçok genç, tay- yareye binip nikâhlarını 1500, 2000 nibtre yükseklerde Kıydırdıler. Bugün bundan daha enteresan bir haber okuduk. tayyare şirketlerinden biri, Kopenhağ ile Londra arasında lemek üzere 26 kişilik iki tayyare sa» tan aldı. Bunu duyan Alborg şehir meclisi âzaları, bu tayyarede bir içti- ağa karar verdiler. i Meg meclisi 21 kişiden mü- rekkeptir. Bu yirmi bir sporcu, tayya reye bindiler ve Kopenhag ile Londra arasında uçarlarken şehir işlerini mü- zekere ettiler. Göğüs darlığına ilâç bulundu Amerikadan, göğüs darlığı çeken» lerini yüzünü güldürecek bir haber geçmek için başını eğmek mecburi” geldi: Helium gazı zikisadra, azmaya Yetinde kalıyor. Babasının boyu 1,90, büyük babası Bin boyu 2,02 imiş, İsviçrede Hollan- dah bir rakibine raslamış âmmâ, o âdam ancak çenesine yetişiyordmuş. 251 uzunluğundaki 284 29 yaşın dadır. Ağırlığı 76 kilodur. At calınmaz Geçen hafta Nablusta, İngiliz â8- doktorlarından birinin evini g&- “* bödeyiler basıyor; adamın canını bağıslıyorlar amma, halis kan Arap birmiş!... anin çok nadir bir gazdır. V&- gton hükümeti, birkaç ay evvel bu gazı Almanyaya salmak istememişti. Hellum gazına yüzde 75 okzijen ka rıştırılıp göğüs darlığı çekenlere kok» İ atılınca hastalar derhal rahat ve ge niş nefes alabiliyorlarmış... Satılık imtiyaz Bu mirası almak üzere Varşovaya git- di. Orada iki açıkgöze rasladı. Bu açık- diyorlar. “ geder gön sonra, İngiliz sy zengin fakat toy köylüye dedi #oru güzel kısrağından ümidi kes- ler Polonya hükümeti parasızlıktan Mişken, kısrağı geri getiriyorlar. HAY | süyor. Bunun içinde Vistül nehri Vanı getiren adam bir de mekbup vE | indeki seyrüsefer işlerinin. imki- Tiyor. Bu mektup hırısızların mensup ii satıyor, Yüz bin frank ver de olduğu aşiretin reisindendir. Reis de | Tk gir. Yor ki; i «Biz düşmanımızın iki şeyini çal Mâyız. Karısle alını, Kısrağımzı Şalanların cezasını verdim. Sizden Özür dileyerek hayvanı iade ediyo Tum Adamcağız paraları veriyor, Sonra nehirdeki seyrüsefer İşlerini teslim almak üzere nehir kıyısına iniyor vo orada dolandırıldığını anlıyor, soluğu polis merkezinde ahıyor!... uu sene 130 va- en SY | yea mes a verilen vagonlar Seyyar sayfiye olarak kiraya Ve rilen İngitterenin büyük demiryolu kum- Panyalarından biri vagonlarını yal- Tuz yolcu taşımağı hasretmeyip bun- ları Seyyar sayfiye olarak kiraya ver Mektedir. Bir vagonu kiraliyan all9 Yahud ileler bunu eri yerle- trenlerin arkasına taktırıp e kte ve beğendikleri yerde vi durdurup içinde yazı geçirmektedir. 1933 senesinde kumpanya 19 ve Bonu seyyar kamp olarak vermişti. arın içinde ceman 900 kişi yazı Beçirmişti, b Türkiye Sanat mektepleri Sanat mektebinde bir toplan! MİN bu seneki mezunlarile eski ada görünüyor. mezunları tı yaptığını yazı Amerıkada heyecan ve alâka uyandıran çok karışık bir aşk macerası Son zamanlar- da Cenubi Kali- forniya şehirlerin- Bir milyonerin kızı Annabella, sevgilisi bir Rus delikanlısile kaçmış, zabıta meseleyi tahkik ederek Bir iki saat sonra otomobil . bulun- muş, fakat şaki- de günün mesele İ milyonerin kızına tamamen benziyen bir kızı so- | ©” We. i ” Ni ık kaçtıkları ez ei kakta baygın bulmuştur. Genç kız, milyonerin kızı nr fından sym zannile haydudlar tarafından kaçırıldığını sonrada | Bu aralık misten de güzel bir kızın | salıverildiğini söylemiştir. $u telgrafı almış başından geçen ve yahut hiç geçmeyip te öyel zannedi- len maceradır. Cenubi Kalifomiyanın Ensenada şehrinde hiç bir kimse yoktur ki zen- gin kauçuk taciri Fraison ile on 86- kiz yaşındaki güzel kızı Annabellâyı tanımasın, Annabellâ çok güzel ok duğu kadar harekâtı hiç bir hesaba uymıyan, hayatın tadını tatmağa çok hevesli olan bir kızdır. O bir kovboy kadar ata biner, tayyare il9 takin atar, yüzerek engin denizlere açılır. Dostları en ziyade civarın ka- basaba (balıkçıları ve denizcileridir. Kendisini san derecede seven babası daima kızına refakat eder. Bundan biriki hafta evvel Anna- bellâ bir motöre binerek Kaliforniya körfezinde seyahate çıkmış, bermu- tad babası da ona refakat etmek is- temiş, fakat kızı onu kandırmağa ve evde alikoymağa muvaffak ol muştur. Molörde Annabellâdan başka bir makinist vardı. Kızdan yâşça pek farklı olmıyan bu makinist menfada yaşıyan eski bir Rus generalinin oğ- Tudur. İzor Asanof adındaki makinist te henüz makinecilik diploması al- mıştır, Hüküm süren. şiddetli bir fırtma- ya rağmen , iki genç selâmetle Jor) adalarına: vasıl olmuşlar ve küçük 'bir otele “yerleşmişler. Annabellâyı herkes tanıdığı için ona hususi su- rette ikram etmişler, fakat ertesi sa- bah kızın odası boş bulunmuştur. Ne Annabellâ, ne de Asanof meydan- da yoktu. 57 liralık ihtilâs Maznun akli vaziyetinin bo- zukluğunda israr ediyor Hocapaşa maliye şubesi vezmedar- lığında bulunduğu esnada makbuz- larda tahrifat yapmak suretile 571 lirayı ihtilâs etmekten mazmun Sal- min muhakemesine dün ağır ceza mahkemesinde bakılmıştır. Bundan evvelki celsede maznun Saim mah- keme reisinin suallerine cevab ver- memiş ve delilik âsarı göstermiş ol- duğundan akli müuvazenesinin yerin- de olup olmadığının tesbiti için mah- keme kendisinin müşahede altına alınmasına karar vermiş ve tıbbı ad- iye göndermişti. Dünkü celsede tibb adlinin müşahede raporu okundu; raporda Saimin akli vaziyetinde bo- sukluk olmadığı, cezai ehliyetinin tam olduğu bildiriliyordu. Maznun Saim raporu kabul etme- di ve reisin suallerine gene cevap ver- mek istemedi. Fakat sual kendisine tekrar edilince: .— Makbuzlar tahrif edilmiş değil- dir, Her halde kayıdlarda bir yanlış- lık olmuştur. Belki de bu. yanlışlığı ben yapmışımdır, Fakat bilerek mak- buzları tahrif etmediğim gibi ihti- Jâsla da alâkam yoktur, Benim şuu- rumda bozukluk vardır. “Tıbbı adli- nin bu raporu doğru değildir. Yeni- den müşahede altına aldırılarak ak- Ji vaziyetimin tam olarak tesbitini isterim, Dedi, Maznun, usulü dairesinde müşahedesi yapılmış ve hakkında rapor verilmiş olduğundan tekrar müşahede altına alınması hakkın- daki talebi mahkeme reddetti ve şa- hidlerin celbi için muhakeme başka güne bıraklıdı, Otel idaresi derhal hadiseyi kı- zın babasına telgrafla bildirmiştir. Gangsterlerden korkan zavallı adam fena halde telâşa düşmüş. Anabellâ- mn şökiler tarafından kaçırılması- na bir keredaha teşebbüs edildiğini hatırlamış, Asanofun öldürüldüğüne ve .serbes kalan kızının kaçırıldığına kanaat getirmiş hemen zabıtaya başvurmuş ve iki detektif takibata memur edilmiştir. Bir iki gün sonra Annabellâdan şu telgraf gelmiştir; «Baba ne yapıyor- sun; takibatı durdur. Ben Edmonton- dayım. Güzel bir av eğlencesine işti- rak edeceğim. Bânâ hemen bin dolar gönder. Makitis otelindeyim. Bir iki haftaya kadar döneceğim ve sana bir sürpriz hazırladım.» Bu telgraf Üzerine iş değişmiş, Ed- montonda Kanada bankasi tarafın- dan tediye edilmek üzere bin dolar derhal gönderilmiştir. Mister Fralson kızma bir mektub yazarak sıhhat haberini aldığına çök memnun oldu- gunu bildirmiş takibatı durdurmuş. Bir iki mecmua müstesna diğer gâ- zeteler, bu hadiseden bahsetmeğe başlamıştır. Bu aralık Makitts otelinde komik bir facla cerayan etmiş, otel uşaklar rından biri direktöre koşarak Anne- bellanın şakiler tarafından kaçırıldı” ğını, ikisi kızı sürüklerken üçüncüsü- nün kendisine doğru bir ruvelver tevcih ettiğini ve ondan dolayı ba- ğıramadığını söylemiştir. Derhal ha- diseden haberdar edilen zabıta şaki- lerin otomobille kızı Edson istikame- tinde kaçırdıklarını tesbit etmiştir. İKTİSADİ MESELELER Yağ neden pahalılaşıyor? Piyasaya bol miktarda yağ ve pey- nir geldiği halde, fiatler pahalıdır. Geçen sene bu mevsimde 65 kuruşa satılan Trabzon yağı, şimdi 75 - 80 kuruşa satılıyor. Alâkadar bir tacir, bunun sebebini şu suretle izah edi- yor: — Trabzondan tereyağ yerine kre- ma geliyor. Köylerde krema yapan makineler çoğalmıştır. Köylü bu ma- kinelerle dnha ziyade krema yaptığı için, bereyağ yapmağa lüzum görmü- yir. Bu yüzden, yağ istihsalâlı azal mıştır, Diğer bir sebep te şudur: Soğukha- va depoları, ihtiyaca kâfi değildir. Mevcud depolar da, tarifelerini yük- seltmişlerdir, Bu şerait altında yağın ve peynir gibi gıda maddelerinin ucuzlaması için iki çare var: 1 — Etkul bankası Kars, Trakya; Trabzon gibi yağ istihsalâtına mü- said yerlerde, yağ fabrikaları açacak» tır. O zaman, tereyağ istihsalâtı ar- tacaktır, 2 — Soğukhava depoları ihtiyaca uygun bir hale getirilecektir. Bunlardan birincisi, zaman mese- lesidir, Henüz teşekkül eden yeni bir bankanın, Kars ve Trakyada açaca- ğa, yağ ve peynir fabrikaları işe baş- layınca, yağ fintlerindeki ucuzluğu beklemek lâzım... Fakat bunlardan ikincisini tahakkuk ettirmek daha kolaydır. Soğukhava depolarını ihti- yaca uygun bir hale getirmek mese lesi... İhtiyaca uygun bir hale getir. mek demekten maksadımız, tarifele- rin indirilmesidir. Tarifeler, depolara olen fazla taleb yüzünden yükselmiş- tir. Evveloe 40 kuruşa muhafaza edi- len bir teneke yağ için, şimdi 70 ku- Tuş alınmaktadır, Piatin artmasında» ki sebeb nedir? Belki bu sebebin in- tır: «Baba, yaptığın budalalıklar nedir? Ben gangsterler tarafından kaçınlmadım. Sıhhat ve afiyette serbes bir hayat sürüyorum. Hem ben mühendis Asanofla nişan landım. Edmontona uğramadık bile, Orada olduğumuzu kim söyledi? Şimdi Tanpikoda bulunuyoruz. Seni de oraya davet ediyoruz, Derhal geliş Bu telgraf üzerine mister Fraison, bir tayyareye binerek yanında iki des tektif olduğu halde Tampikoya gite miş, orada kızına mülâki olmuştur, Meteliksiz Rus makinistile kızının ni Şanlanmış olmasına hiç sevinmemiş- se de kızını da, mustakbel damadını da kucaklamaktan geri durmamıştır, Kızının gangsterler tarafından ça lınmamış olmasından mütevellit sa» adeti damad derdini kendisine unut- turmuştur. Ayni gün Spokane civarında bis hendek içinde hasta bir kadın bulun muştur. Zabıta oraya koşmuş ve has“ ta kadının Annabellaya farkedilmi- yecek kadar benzediğini tesbit etmiş- tir. Bu kızın bir Montörle nişanlı oldu- Eu anlaşılmıştır. Montör bulunarak İs- ticsvap edilmiş, biraz çekindikten sonra, vakayı anlatmıştır, Gayet zengin olan kıza benziyen nişanlısmın talep edilen bin dolart bankadan tahsil etmeğe memur edil diğini itiraf etmiştir. Ondan sonra nişanlısının yanlışlıkla — gângsterler taratından hakiki Annabella zanniy- lunan ikinci Annabella hastanede kendisine geldikten sonra nişanlısı. nın anlattıklarını tekid etmiştir. Zorba sarhoşlar Hem eve zorla girmek iste- mişler, hem zabıtayı tahkir etmişler Muammer ve Ahmed adlarında iki arkadaş rakı içip sarhoş olduktan sonra Beyoğlunda Abanoz sokağında Kicanti adında bir kadının evine git mişlerdir. Kadın bu iki sarhoşu içd- riye almak istememiştir. Muammerlg Ahmed kapıyı açlıramayınca zorla eve girmek istemişler ve kapıya İaar« ruz ettikleri gibi evin pencere cams larını kırmışlardır. Gürültü üzerine gelen polisler bu iki sarhoşu yakala» yıp karakola ( gölürmüşler, Muam« merle Ahmed orada komisere haka» ret ve küfretmişlerdir. Zorba sarhoşlar dün evraklarile birlikte adliyeye verilmişler, cürmü- meşhud işlerine bakan ağır ceza mah» kemesinde sorguya oçekilmişlerdir. Sorgu neticesinde bunların sarhoş- luk, eve taarruz ve zabıtayı tahkir suçlarından dolayı meykufen muhar keme edilmelerine karar verilmiş va ikisi de tevkifhaneye gönderiimişlere dir. Boğulurken kurtarıldi “ Dün, öğleden sonra, Tophanede İs- kele caddesi üzerinde bir adam denize düşmüş, boğulmak üzere iken kurta- rılmıştır. Tedavi altına alınan adamın hüviyeti tahkik edilmektedir. pi ARL sanı ikna eden tarafları vardır. Fa kat sebeb ne olursa olsun, ortada bir pahalılık mevcuddur, Soğukhava depoları, hayat paha- kılığında büyük bir rol oynıyan mües- seselerdir, Hayatı ucuzlaştırmak yol» Yarı aranıldığı birsirada, Belediyenin bu mesele üzerinde durması lâzım dır, H.A Se i sağ İİ değretğ. Xi Sagi ik ..

Bu sayıdan diğer sayfalar: