3 Eylül 1938 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 5

3 Eylül 1938 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

© İngiltere. ihtiyat hava kuvvetleri yetiştiriyor Havacılık hizmetini 200,000 kişi bitirdi Bütün dünya memleketleri yalnız Va kuvvetlerine değil, ayni zaman- bütün milleti havacılığa alıştır- Mağa ve büyük ihtiyat hava kuyvet- *İ bulundurmağa fevkalâde ehem- £ veriyorlar. Meselâ İngiltere muhtelif hava ih- © sınıfları teşkil etmektedir. En » Sara teşkil edilne ve (E) adı verilen nit krallık hava kuvvetlerinde hiz- Met müddetlerini ikmal edenlerden Mürekkeb bulunmaktadır. Bunlar mecburi hizmete tabi de- lldirler, Yalnız senede on iki gün Bönülü olarak talim göreceklerdir. € bir mecburiyeti olmıyan 'bu ihti- Yat efradına her sene mühim tahsi- $At verilecektir. İhtiyat sınıfına gir- Hi zaman on sterlin ve her altı ay #onunda beş sterlin ve her talim 50- Ründa beş sterlin alacaktır. Dört s8 Bede elli beş İngiliz lirasını havadan in edecektir. İngilterede hava hizmet müddeti- ni bitirenler 200,000 kişidir. Bundan seksen bin kişi (E) ihtiyat hava sınır fına girecektir. İngiltere hükümeti kralık hava kuvveti için de yeniden 31,000 efrad almağa karar vermiştir. Şimdiye ka- dar 4,628 kişi yazılmıştır. İngiltere hükümeti ayrıca sivil ha- va muhafızları namı altında başka bir büyük hava teşkilâtı vücüde ge- tirmeğe karar vermiştir. Bu teşkilât mevcud havacılık klüblerinin yardımı ile meydana ge- tirilecektir. Kedın erkek vücudü ve sıhhati kabiliyetli olduktan sonra bu teşkilâta alınacak ve bir kısmın- dan pilot ve diğer kısımdan havacı- lık mühendisi ve hava meydanları memurları yetiştirilecektir , Gelecek teşrinlevvelden itibaren sivil hava teşkilâtı faaliyete geçecek- tir. Bu teşkilâtın yetiştireceği hava- cılar krallık hava kuvvetleri için ef- rad ve zabitan memba: olacaktır. Tayyareciliğe heves Amerikada çocuklarda ve gençler- | dc tayyarecilik hevesini arttırmak | mütemadiyen propaganda ya- Pılmaktadır. Bu sene on çocuk kampındaki ço- Cuklara şu sual soruldu: | En ünüz zaman ne olmak İ Alman cevabların neticesi şudur: yyareri — 100 de 67 — 100 de 18 Asker — 100 de 1 Kow-Boy — 100 de 4 Gemici — 100 de 7 Muhtelif — 100 de 3. Geçen sene ayni tarihte tayyareci olmak istiyenler yüzde 41 di. 1926 da, Lindbergin seferinden evvei ise an- cak yüzde 9 talebe tayyareci olmak arzusunu göstermişti. Genç kızların yüzde 7 side tay- yareci olmak istiyorlar, Yüzde 19 u mürebbi, yüzde 58 i hastabakıcı, İ yüzdelli doktor yüzdelliide si- nema yıldızı olmak istemektedir. Erkekleri sinema alâkadar etme- mektedir. Bunun sebebi sinema ar- tisti erkek çocuk olmamasıdır. Kız ların aklı Şirleyde, Amerikada bisiklet En ez bisiklete binen millet Ame- bi İdi, Diyoruz, çünkü son zaman- da mesele değişti. Bugüne kadar Amerikada hemen herkesin bir oto İnobili vardı ve halk ta dalma otomo- biLile gezerdi. Otomobil. hoştur, iyidir, rahattır Amma, insanı biraz tembelliğe sevk » bilhassa gençleri... Otomobil Denizde iken bası demire | çarptı Kadiköyde Kurbağalıderede oturan istakçı Zeki, iskele civarında taşlar denize girmiş, bu sırada ba» e bir demire çarparak yaralanmış- e HAKİKİ ZAFER Viyana Konservatuarından: Meşhur mugünniye MAROTHY SZANTO Yunan Operası tenoru BAEKEA ve Bariton Yunka nın iştirakile NOVOTNY Bahçesinde hakiki zafer kazanıyor. Tepebaşı - Daire Nefis yemekler - Taze bird 1 kullanmak ta. spor sayılır amma, vü- cude pek yararlı değildir. Bunu nazarı dikkâte âlân Ameri- kalılar bisiklete rağbet ediyorlar. 1932 senesinde Amerikada 200.000 bisiklet satılmışken 1937 de 7,300,000 bisiklet satıldı. , Nev - York belediyesi (bisikletler için hususi yollar yapmağa başlıyor. “ İşte İstanbul ,, filmi çevriliyor İşte İstanbul namile, şehrimizde çevrilecek olan filmin yarın Heybeli. adada çevrilmesine başlanacaktır. Tanasa rövüsü bugün gidiyor İstanbul festivali münasebetile şeh- rimize getirilen Tanasa rüvüsü bugün saat 1$ de Rumen vapurile Köstence- ye gidecektir. Pencereden âşağı bakarken Küçükayasolyada Özbekler soka» ğında oturân şerbetçi Recebin bir ya- şındaki çocuğu Kâmil, beneöreden bakarken “sokağa ' düşmüş muhtelif yerlerinden yaralanmıştır. Kâmil Ha- seki hastanesine yatırılmıştır. Çuval taşırken düşerek ayağı kırıldı Haliç Fenerinde şekerci Fikrinin çi- rağı on sekiz yaşlarında Mehmed, bir şeker çuvalı taşımakta iken ayağı ka- yarak yere düşmüş, bacağı Kırılmış- tır. Müstesna fırsat ! Mağazamızda yapılacak DEĞİŞİKLİK HA- SEBİYLE bütün mallarımız gayet Ucuz fiatlarla satılmaktadır Bu fırsattan istifade ediniz E. Kalivrusi ve Şsi — KANSIZLI benizsizlik için yegine deva kanl ilıya eden En muntahip etibba tarafından tertipedilmiştir. Nörasteni, zailyet ve Chlorose SIROP DESCHIENS, PARIS ki a Avustralyanın Sidney limanında «Moldavia» isimli bir lüks vapur var- dır. Gördüğü va- ? Evlenme vapurunda çok garip bir grev çıktı Moldavia vapurunun son seferine 50 erkek ve 200 evlenme namzedi kız ve kadın iştirâk etmişti. Bir erkeğe dört kadın isabet ediyordu. Erkekler müs- Bunun üzerine çok sabırsızlanma" ga başlıyan lâtif cins mensupları bu defa teşebbüsün e takbel zevcelerini seçmekte müşkülât çektiler, o ETİN tesalii edilmesi. | Kızlar ve kadınlar arasında da entrikalar ve kıs- m he imkân yoktur. | kançlık sahneleri başladı. Seyahatin bütün zevki | Vapurda vaziyet Vapur muayyen çok (o gerginleşti, fasılalarla osefer- ler yapar, her de- fasında altı hafta süren bu seferle- rinden sonra gene eder, Evlenmek hevesinde olan erkekler ve güzelliklerine güvenerek zevceliğe namzed olduklarından emin bulunan kızlar bu vapurun İsmi ; “geçtikçe esrarengiz bir tavırla gülümsetler. Çünkü «Moldavia vapurunun bir adı da «Evlenme gemisi; dir, Aşkta romantik arıyanlar o gemiyi çok 86- verler, Velhasıl «Moldavlas gördüğü hizmetler itibarile emsalsiz bir sefi- nedir. Vapuru işleten şirket herkese bilet vermez. Evlenme gomisile seyahat etmek çok pahali olduğundan zaten bir bilet tedarik etmek herkesin har- cı değildir, Yalnız şık genç erkekler- le birinci sınıf ailelere mensub ve ev- lenme çağını doldürmuş olan kızlara bilet, verilir. 'Tenezzühe çıkmak isti- yen erkeklerle kızların seçilmesi ga- yet gizli tutulur, Bu suretle seyahat sonunda namzedlerin hayal inkisarı- na kapılmalarının önüne geçilir. Ev- Ignmeğe namzed olan her erkek flört yaptığı kızın hali ve vakti yerinde olduğundan ve bir mikdar drahoma- sı bulunduğundan emindir. Diğer ta- raltan seyahate iştirak eden çekin- gen kızlar da bu romantik seyahatte karşılarına çıkacak olân erkeğin iyi terbiye görmüş, yüksek ahlâklı; adama olduğuna kanidirler, Tabii bu tertibat işin mantıki el- hetini gösteriyor, Bunun elbette bir de aşk ciheti vardır ki bu da lüks bir vapurda mehtaplı gecelerde geçirilen unutulmaz saatler, günler ve hafta- lar zarfında kendiliğinden hasul ol- limanına avdet. maktadır, Her halde evlenme gemi- sinin her seferi de şimdiye kadar dai- ma muvaffakıyetle neticelendi. Sefer nihayetinde kaplan, vapurdan çıkan birkaç düzüne çifti nişanlandıkların- dan dolayı nail oldu. Fakat Moldavlanın son seferinde bütün bu aşk işleri her nedense hep aksine gitti, Bundan bir iki hafta er- vel vapur limanın rıhtımına yanağ- tığı zaman şirkete mensub müdür- ler bermutad yolcuları selâmlamak için güverteye çıktılar. Fakat bu de- fa garib bir vaziyetle karşılaştılar. Vapurda bulunan #lli kadar erkek istikbale gelenlerin yüzlerine bile bakmağa tenezzül etmeden firar eder- cesine vapurdan çıkıp gittiler. Vapur tebrik etmek firsatına şirketinin müdürleri bir muamma kar. şısında bulunuyorlardı, Bu defaki seferde eleme ve buluşturma iş- leri daha esaslı bir suretle yapılmış olduğu için nişanlanan çiftlerin her defakinden bilâkis daha fazla olması bekleniyordu. Onun için müdiriyet derhal tahkikata girişti. Bu tahkikat neticesinde son sefer- de bazı teşkilât yanlışlıkları yapıl- mış olduğu meydana çıktı, Elli kişi- lik bir genç bekâr erkekler kafilesine mukabil vapurda 200 kız evlenme nam- zedi bulunuyordu. Bu vaziyet karşısın- da, erkeklerin her birine dörder kız isa- bet ettiği için bir kızla bir erkeğin buluşup anlaşması mümkün olama- mıştı. Erkekler intihab hususunda çok güçlük çekmişlerdi. Seyahate baş- lıyalıdanberi iki hafta geçtiği halde içlerinde kararını veren ve oltaya vuran bir erkek çıkmamıştı. kaçtı ve bu seferde hiç bir nişanlanma olmadı hoşa gitmiyen bir vaziyet hasıl oldu. Kibar hayat yerine kabalıklar yapıl mağa başlardı. Dört kıza bir erkek isabet ettiği için kızlar erkekleri paylaşamaz ol- âular, Kızlar arasında baş gösteren kıskançlık hâdiseleri sosyete hayatını imkânsız bir şekle soktu. Heyecan arttı ve artık tahammül olunamıya- cak bir dereceye vardı. Kaptanlar ve güverte zabitleri zddiyetleri ortadan kaldırmak için beyhude tevassut et- tiler, Bir müddet sonra onlar da yol- tuların kendi hallerine birakılmasi daha muvafık olacağına kanaat ge- tirdiler, Bütün seyahatin böyle buhranlı bir vaziyette geçemiyeceğini anlıyan elli erkek kondi aralarında başlarının çalesine bakmağa karar verdiler, Bir akşam hepsi birden toplandılar ve 200 kıza grev ilân ettiler. O andan iti- baren kızlara yaptıkları kurları kes- tiler, kızlarla hiç konuşmamağa ve kıskanç kavgaların önünü almağa muvaffak olabildilerse de vapurda artik herke sin keyfi kaçtı, Moldavia avdet esna- sında bir evlenme gemisine değil, cena- ze taşıyan bir gemiye benziyordu, Onun içindi ki vapur rıhtıma yanaştığı zaman, kızların tecavüzlerinden ve entrikalarından bizar olan elli erkek başlarmı alıp kaçmışlardı. Bu esna da güverte parmaklıklarına dayan- muş olan iki yüz güzel kız da hayal inkisarı içinde onların arkasından bakıp kalmıştı... Bu hâdiseden sonra Moldavla va- purunun bundan böyle gene evlenme tenezzühleri tertib etmesi müşkülleş- miş olsa gerektir. Bir türk telefon mühendisinin icadı İkisi otomatik 20 numaralı dahili bir santral icad etti Telefon mühendisi B. Nazmi Yalvaç ve icad ettiği santral İzmir (Akşam. — İzmir otoma- tik telefon müdürlüğü mühendisle- rinden B. Nazmi Yalvaç, iki aylık bir çalışmadan sonra iki numarası oto- matik, yirmi numarası dahili tesi satta kullanılabilecek bir santral makinesi vücude getirmiştir. İzmir telefon müdürlüğünde, Stokholmdan Kontrata kiracı diye imzasını atanın ölümü halinde kira akdinin tazminatsız feshedilebileceğini ka- nun yazar. Bu fesih hakkı kiracının mirasçılarına ve kiralayana veril- miştir, Bunun da sebebi şu olsa ge rek: Kiracı vefat edince belki miras- çıları artık ayni şerait tahtında ya- şamak imkânını bulamıyacaklardır. Farazşa bir aile babası ölünce karı nede oturmakta devam edemiyecek- lerdir, Kirası daha ehven bir mes- ken edinmeğe mecbur kalmışlardır. Diğer taraftan kiraya verenin ölene olduğu kadar belki mirasçılarına iti- madı yoktur. Velhasıl ölen kiracının mirasçıları veya kiralayan her iki- si mevcut kira mukavelesini kanunen salâhiyettardırlar, lâzımdır. Yeni, kira mukavelesinin münfesih sayılacağını mirasçılar veya kiralayan, diğer tarafa bildir- meğe mecburdur. Sırf ölümün vu. kuu icar mukayelesinin' infisahını le yapmak en emin yoldur. Borçlar Kanununun 265 inci mad- desi kiracınm ölümü üzerine akdi feshedebilmek için şart koymuştur, ve evlâdlar maişet icabı artık ayni har! feshe | Ancak feshin ihbar ile yapılması | mucib olmaz. Ihbarı noter vasıtasi- | Kanun Bilçileri Kiracının ölümü | İ olmadığı zaman tatbik olunur, Gerek mirasçılar, gerek giralayan bir sene veya daha uzun müddetli icarlarda kanuni mebillere riayet şartile en yakın vakit için tazminat vermeksizin akdin feshini ihbar ede- bilirler demiştir, Kanuni mehiller ise 262 nci maddedekilerdir ki şöyle- dir: Mefruş olmıyan apartımanlar, ya- zihane, dükkân, mağaza, mahzen, samanlık ve bu gibi mahallerin kira mukaveleleri ancak mahalli âdetçe muayyen en yakın vakit için ve böyle bir âdetin fıkdanı halinde altı Aylık bir müddetin hitamı için ve her iki halde üç ay evvel yapılması lâzımgelen bir ihbar ile feshedilerek tahliyesi istenebilir. Mefruş apartı» manlar, yahut mustakıl odalar, yahut süknaya mahsus meofruşatın kira muksveleleri ancak bir aylık müddetin hitamı için ve İki hafta ev- vel yapılması lâzımgelen bir ihbar ile feshedilebilir, Maamafih herşeyi evvelden dü- Şünerek bu müddetleri kira muka- velesinde kısaltmak veya uzaltmak da mümkündür. Yukarıda saydığı- mız müddetler hilâfına mukavele Avukat Emcet Ağış 0 Beşinci sayısi renkli nefis bir kapak ve renkli ve kara kalem getirilmiş 10 numarslı santraller var-|F O TO e: a — va âır, Fakat yirmi numaralı santral yoktur. Büyük müesseseler için çok lefon santrali, fuarda teşhir edil miştir. diz magazin mecmuayı karilerimize tavsiye ederiz, Nafiz, Celâl Dinçer, Nizameddin Nazif Selim Sırrı, Mahmud Yesari, Sund Derviş, Biran Rıza Çavdarlı, Sald Kesbe gibi elverişli olan B. Nazmi Yalyaçın te- | tanımış imraların edebi yazı ve hikâyelerile çıkmıştır. TANASA REVÜSÜNÜN artistlerinin muhtlif poz resimleri de bu nüshadadır. Ba eşsin

Bu sayıdan diğer sayfalar: