27 Eylül 1938 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 10

27 Eylül 1938 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 10
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Büyük Türk denizcisi Barbaros Hayreddin Barbaros evvelâ 40 gemi ile İstan- buldan açılmıştı. Sonradan $0 gemi daha kendisine yetişti. Böylece, muh- telif adalara uğrıyarak, kaleri fethe- (Baş tarafı 7 inci sahijede) | Hızır, Şimali Afrikada bükim Türkle- rin reisi haline geldi. LI Meşhur eller No, 23 SARAY ve BABIÂLİNİN İÇ YÜZÜ Yazan: SÜLEYMAN KÂNİ İRTEM — Tercüme, iktibas hakkı mahfuzdur Tefrika No. 211 Adana müslümanları arasında iki parti teşekkülü, miting teşebbüsleri Yapıcı, teşkilâtçı, kurtarıcı deha 'Penan d'Alger adasındaki kale de nihayet alındı. Derhal tahrip edile- rek enkazile bir mendirek yapıldı ki, “bugünkü modem rıhtımın bile esa- sını teşkil eder. rek Ağriboza geldiler. Akdeniz hâki- miyetini, kafi olarak garbin elinden alacaktılar. Gaye buydu. Hayreddin paşa, gemilerden bazi- larının teçhizatını beğenmemiş, bun- ları İstanbula inde etmişti. Şimdi, emri altında 122 gemi mevcuddu. Andreya Dorya'nın elindeki kuvvef- ler onunkine çok falkti, Zira Vene- diğin. seksen, Papanın otuz altı, İs- panyanın elli kadirgası vardı. Yar- dımcı gemiler de, bunlardan hariç... Türk donanması Arta körfezine girer girmez hıristiyan donanması Preveze önüne gelip demir attı. (25 eylül). Müttefiklerin karaya çıkmak AR3 vVD9654 *DV #AVWT 4DV10543) “ 456 v— a Ga VV37 Vaki olan ihbar ve ihtarlar bile onu 3 : Mei; * - — aşi 43) uyandırıp harekete geçiremiyordu. c * Vilâyet dahilinde cereyan eden hâdi- 4497 selerin seyri takib edilince bu gafletin VARII3 ne kadar derin olduğu tezahür eder. ve iz : : 1908 eylülü içinde (Haçin) kazası müftisi İlmi, ulemadan Yarpuzluza- de Seyid Mustafa, Kaytancizade Ali Rıza ve Nuri efendiler kaymakamlığa verdikleri bir ihbarnamede şöyle de- mişlerdi: (1) (Haçin sabık müttisi Tevfik efendi- nin oğlu Ahmed efendi hürriyeti ih- das edenlere söğüp saymaktadır; kar- Kâğıt veren: Cenup. Her iki taraf zonda. # Deklârasyom Cenap Garp Şimal Ni di ii * gi i ii için yapabilecekleri her türlü hare- kete mâni olmak emrile korsan Mu- rat, Turgut; Güzelce, Salih reisler, Piştar konuldu. Hıristiyanlar ilkönce taarruza baş- lamak niyetinde görünmüyordu. Ni- hayet ilk taarruza Türkler cesaret eti, Çarpışmada, Barbaros ve arka- daşları öyle bir dehşet saldı ve ken- disinden faik düşmani öyle kaçırdı ki vakayı gözü ile gören bir şahit pöyle yazıyordu: «Hepsi kaçmak hususunda sonun- cu olduğunu ve düşmanın peşlerin- den geldiğini iddia ediyorlar; halbu- ki düşman biran bile kovalamadı. Kaptanların bazıları bu seksen mil- lik kaçıştan sonra gene kendi ka- dirgalarımızdan korkârak baştan- kara ettiler; bazıları da Türkler zan- nile karanlıkta kayaları topa tuttu.» İşte, Türkleri bir asırdan daha fazla zaman Akdenizin kati hâkimi kılan muharebe böyle neticelenmiştir. Preveze zaferi Barbaros, bundan sonra, Fransa kralının imdadına gitmiş, sonra, ye- tiştirdiği tilmizlerine denizleri terk ederek kendisi, İstanbulda ihtiyarlı- ğını geçirmiştir. 82 yaşında ölerek, Beşiktaşa gömülmüştür. haceretini lemin etti. Ayni zamanda da, Garbi Akdenizi haraca kesmek- te devam etti. > Sarlkenin, endişesi Karşı tarafta Şarlken koskoca bir imparatorluk kurmuştu. Napoli, Si- cilya, Şimali İtalya, İspanja ve Al manya oun hükmü altındaydı. Avus- turyanın başında da biraderi bulu- nuyordu. Sultan Süleymanın şark- taki ohükümranlığının karşısında — garbin efendisi de oydu. Devletinin denizlerinde Barbaro- sun böyle ortalığı birbirine katma- sına dayanamıyarak, Avrupanın en tanınmış denizcisi olan ve kendi hiz- metine giren Andreya Doryaya Bar- barosun hakkından gelmek vazifesi- .ni verdi. Hıristiyan amiral, kendi fi- losundan Laşka, İspanyol filosunu da yarına alarak Afrika sahillerine geldi. Lâkin zafer, Barbarosta kaldı. Bütün Türklerin amiralı Bu sıralarda, Kanun! Süleyman, Viyana muhasarasını bitirmiş, Şari- kenin kardeşile sulh yapmış; şimdi mücadele safhasını Akdenize geçir- mek istiyordu. Barbaros Hayreddi- nin bu emellerini tahakkuk ettirmeğe kâdir bir Türk olduğunu; Garbi Akde- çıktı, kozcu yerin ruasile tuttu. Üç el kor çekerek muhasım taraftaki atuları aldı, Bundan sonra elinden bir sinek oynadı, yerden pas yaptı. Pas geçmedi. Şark le- veyi aldı ve iki karosunun aldıktan sonra bir pikz geldi. Kozcu asla aldı, sinek pa- amı bir kere daha tecrübe etli, fakat het iki onor şarkla olduğundan bu ikincisi de geçmedi. Muhasım taraf sinekten İki, karodan iki leve alarak kozcuyu “ir içeri attı, * Kritik Bu oyunu yukarıda izah ettiğimiz şe- kilde oynamış olan kozcunun sinek onor- larını şarkta bulmam hakikaten bir ta- Mihaizliktir. Bununla beraber böyle tehli- keye atılmağa lüzum yoktu. Çünkü, sinek onorları ne tarafta olursa olsun bu oyuna tesiri yoktur, oyunu çi- karmak için takip olunacak tarz büsbü- tün başkadır. Oyun şu suretle oynanma- dır: Karcu birinci pikayı ve muhasım taraftaki kozları aldıktan sonra ikinel bir pika oynar, üçüncüsünü yere kestirir. Yerden bir karo çeker, Karoyu alan mu- hasım tarafın bir karo daha gelmesi muh- temeldir. Bundan sonra bir pika veya bir üçüncü karn oynanırsa kozcu yerden ke- ser, elinden sinek kaçar. Muhasımlardan biri sinek gelirse kozcu öineklen iki leve kazanır. (Karonun as ve ruası garpte değildir, çünkü olsaydı evveli karo çıkardı. Binaenaleyh garbin iki defa sinek gelmek imkânını bulamıyacağı o görülmektedir) Hulâsa izale oyunu, bilâmel oyunu temin etmiş olur. deşi İzzet ve müstantik muavini Sab- ri etendilerle sair bazı kimselerden mürekkep bir komite teşkii eylemiştir, Bunlar müsellehan çarşıya çıkıyor, hürriyet, uhuvvet aleyhinde sözler- le (2) islâmları huristiyanlara buğz ve adavet göstermeğe, hüküme- te isyana teşvik ediyorlar. Hiristiyan- ları kesmek üzere gizli plânlar tertib eylemekte, müslümanları yavaş, ya- vaş kendilerine celbeylemektedirler. Ahmed efendi hemfikri olan sabık Kozan -mahkemesi âzasından Aziz efendi ile gizli istişarelerde bulunu- yor, Sis ve Kars ahalisini Aziz efendi ve Haçin halkını da kendisi ayaklan- dırarak Ermenileri mahvedeceğini, hattâ beş, on gün evvel Haçinli iki hıristiyanı yolda öldürttüğünü, bun- dan sonra da pek çok şeyler yapacağı- nı beyan ediyor, halka silâh dağıtı- yor. Haçin kazası dahilinde müslüman» arın fikirlerini teşvişe ve hıristiyan- lar aleyhine çevirmeğe muvaffak ol- muştur. Bize gelip bunları gizlice söy- ledi; bizim de bu komiteye girmemizi teklif etti; biz kabul etmedik.) Bu (Kör) lâkablı Ahmed efendi köylülere Ermenilerin itlâfı hakkın- da mektuplar göndermekten, köylüle- ri bayram günü Kasabadaki Ermeni. leri kalliâma davet etmekten çekin- nizde muvaffakıyet üzerine muvaffa- kıyet kazandığını görünce Barbaro- sun ikinci İstanbul ziyaretinde onun- artık yalnız kendi devletinin değil, Osmanlı devletinin de amtralıydı. İşte bugün dört yüzüncü yıldönü- Şimdi belediye, onun mezarını aça- rak, türbesini şerefile mütenasip bir hale sokuyor. Barbaros, bütün Türk neslilerinin kalbinde en yüksek şeref mevkiini işgal eden mili bir kahramandır. Şark 4 Pu 3y Pas 1” Pas Pa3 Pas » Oyun Kortu: Cenup Oyun: Drüt kupa Bir çok masalarda garp pikanın damım ; miyordu. Bu mektuplardan birisi Kars kaymakamı Arap ortodokslardan Ab. dülhalim efendi tarafından yakalan. miş, bu mesele hakkında tahkikat ic- rası için Haçinde bir heyet teşkil edil- Mi i i nk il Hi l i i ş - Beşiktaş klübündeki ii yoluna girmiştir. Lig maçlarının il heyeti âzasından B. İhsana da istifa- © münü kutladığımız Preveze zaferi | Onu, dört asır uzaktan hürmetle selâmlıyoruz. Y.Ç. BULMACAMIZ bunun üzerine meydana gelmiştir. ihtilaf halledildi Beşiktaş klübünün idare heyeti ile faal sporcuları arasında devam et- © mekte olan geçimsizlik nihayet hal başlamasına bir hafta kaldığı halde antreneman yapmıyan sporcular €v- velki günden itibaren hep birlikte ça- - lışmağa karar vererek saha idmanla- N © İhtilâf, Şeref stadı İsminin değişmesi © yüzünden hâd bir şekil almış ve birin- © ci takımın kıymetli elemanları da da- — hili olmak üzere birçok faal. sporcu - klüpten istifa ederek Şerefspor nami- I bir klüp kurmak için teşebbüslere koyulmuşlardı.. © © Diğer teşekküllerimizdeki ikiliklerin ve ayrılma kararlarının - sporumuza © ne kadar tesirler yaptığını göz önün- i tutanların tavassutu ile bu güzide - Klübümüzdeki ihtilâf da halledilmiş Ve idare heyetinde vazife gören B. Hikmet Balkanın çekilmesi takarrür etmiştir. — Bir ay evvel istifa etmiş olan idare $ını geri alması bildirilmiştir. Hikmet Bulaşma. © Balkandan münhal kalan umumi kâ- | 10 — Bir harfin okunuşu - Hastalıktan . iplik vazifesine, bütün sporcuların sağıya dönüş. © © kendisini çok sevdiği ve baba dedik- Geçen bulmacamızın halli: © | leri avukat Abdülkadir Ziyanın geti- Boldan sağa: m enmel 1 — Tevatüren, 2 — Eleyen, Şuh, 3 — ie ei dıl | Hat, Ya, 4 — Als 5s— Da Ze «ei 6 — En, Bayan, 7 — Kodaman, 8 — Na- ii lr era li gire, 9 — “Tabur, Tapa, 10 — Emakin, Fiş. İstanbul Futbol ajanlığı tarafından davet edilen futbol hakemleri dün İ © akşam bölge asbaşkanl B. Muhtarın baskanlığı altında toplanmışlar ve - önümüzdeki futbol lig maçları hak- kında görüşmeler yapmışlardır. Yukandan aşağı: 1 — Teravet, Te, 3 — El, Man, Nam, 3 — Vehim, Kaba, 4 — Ayartbozuk, 5 — Tetik, Diri, 6 — Ün, Bar, 7 — Selâmet, 8 — Eş, Taya, Af, 9 — Nuy, Tan, PL, 10 — Hakan, Yağ. »..> -sü» asan Kâğıt veren: Csnup. Her iki taraf zonda. Deklârasyon Cenup Garp Şimal Şark ıs Pas ış Pas 24 Pas 2» Pas :v Pas 4 Pas Pas Pas A Oyun Kozu: Şimal Oyun: Dört kupa Şark pika valeşini çıklı, garb dam ile aldı, pikalarına devam cöerek üç leve kırdı. Dördüncü levede garp, yerin fur- getine gelmemek için küçük bir koz oy- nadı, Şimal elinden valeyi koydu ve le- veyi kazandı. Beşinci levede şimal kü- karoları oynamalı muvafık buldular, Üçüncü karo üzerine şimsi sineğin valesi- ni ışkarta etti. Kozcunun nihayet kendi başka kâğıt kalmadığından bilmecburiye kesti ve neticede garp, kupa damlile biz leve daha Kazanarak kozcuyu içeri atlı. Kritik İlk beş leve yukarıdaki gibi oynanma- lıdır. Ancak şimalde dört, garpte iki koz bulunduğundan garpleki damı kapabil- mek için şimaldeki kozları izale etmek Mizamdır. Bunun için & ncı ve 7 ncile- ede yerden karo a5 ve ruası oynanır. Bekisinel levede yerden karoya devam olunur. Bu sağ karoyu şimal bir kozla ke- ser. Bu suretle şimalde görpten bir fazla koz kalır. 9 uncu levede şimalden bir si- nek oynanır, yere geçilir. Yerden dör- düneü sağ karo oynanır, şimal gene bunu keser. Bu defa şimalde de iki koz kalmış olur. Bunu müteakip şimal bir sinek da- ha oynar, yerin büyüğe tular. Şimdi yerde iki sinek, gürpte Kozun dam ve do- kuzusu; şimalde ise kozun as ve onlu vardır ve garp şimalden evvel kâğıt ver- mek mecburiyetindedir. Bu suretle şimal, “(| garbin damını kapar ve oyunumu çıkarır. mişti. İttihad ve Terakki Adana vilâ- yet heyeti merkeziyesi de Haçindeki cemiyet şubesine işi tahkik ederek İki unsur arasında müuhadenet tesisine çalışılmasını yazmıştı. Adliye tahkik heyetinin verdiği ra- por üzerine bu Ahmeâ, kardeşi İzzet, Sabri efendiler Adanaya celb, içlerin- den Ahmed efendi tevkif edilmişti. Ahmed efendi sonra teşrinisanide talı- liye olunmuş ve mesele kapanmıştı. Bu ihbarın çok defa emsali görüldü- ğü üzere garez eseri olması ihtimali hatıra gelmez değildir. Eğer böyle idi- se bu halde aralarında bir müfti dahi bulunan muhbirler hakkında müna- sip surette tedib muamelesine teves. sül edilmek, âdliyece tecziyeyi istil. zam edecek deliller bulunamamış olsa bile ihbarın esasına ve ehemmiyetine göre idare memurları meseleyi yüzüs- tü bırakmamak iktiza eylerdi. Halbu- ki bu memurlar işi adliyeye vermiş ol- makla uhdelerinde idareten bir vazife ve mesuliyet hükmede. rek gafilâne harekette devam etmiş. lerdi. Gene eylül içinde iki yüz hane ka- dar (Kerim ağa) aşireti aptalları ve Aydınlı aşireti halkı (Nacarlı) köyüne gelerek tarlalar arasında çadır kür. muşlardı. Köy Ermenilerine: — Siz şimdi ekiyorsunuz ama inşal. lah biz biçeceğiz! Demişlerdi. Ermeniler bu tehdid üzerine mahalli hükümetine ve Adana peskoposluğuna müracaat etmelerile hükümetçe Adana İttihad ve Terakki heyeti markeziyesi âzasından Selim beyle Karabet Çalyan efendi, merkez Jandarma tabur kumandanı binbaşı Rifat ve Adana redif taburu kuman- danı binbaşı Sabri beylerden mürek- kep bir heyet gönderilerek tahkikat icra ettirilmişti, Bu heyetin verdiği raporda Adana- da ahali arasında münaferet ve z1ddi- yet husulüne çalışan bir komitenin vücudü hissolunduğundan bahsile lâ- m gelen tedbirlere tevessül olunma» sı bildirilmiş idise de hükümetçe hiç bir şey yapılmamıştı. (Hamidiye) ovasında (Körkuyu) mevkiinde Dörtyol Ermenilerine ald sürüler kaldırılmış, Ocaklı köyünde bir Ermeni değirmenine taarruz olun- muştu. Bir kaç gün sonra Kürd ve Afşar aşiretleri yağma için bu Ocaklı köyüne hücum etmiş, köylüler Dörte yola sığınmağa mecbur kalmışlardı. Kilikya katogigosu Adana vilâyetine telgraflar yağdırarak vaziyetin vaha- metini bildirmiş ve şiddetli tedbirler alınmasına lüzum göstermişti. Kör Ahmed efendinin cezaya çar- pılmıyan hareketi Türk ve Ermeni unsurları arasında meşrutiyeti müte- akıb husule gelen münaferet tezahür- lerine mebde olmuştu. Bundan sonra biribirini velyeden hâdiselerle ve bu hâdiselerin her birinde şiddetlenen tahriklerle Adanada iki unsur arası. na zıddiyet ve hüsümet tohumları ekildikçe Türklerle Ermeniler arasın. da silâhlanmak yolunda bir de yarış başlamıştı. Hükümet nüfuzunu kay- betmiş olduğu için hal anarşiye gidi- yordu. İttihad ve Terakki cemiyetinin Adana heyeti merkeziyesi efkârı tes. kin için uğraşıyorsa da bir semere elde edemiyordu. Ermeni gazeteleri Ermeniler için silâhlanmanın meşrutiyeti, şahısları- nı, şereflerini, mallarını muhafaza ve müdafaa edebilmek üzere hayati bir lüzum olduğunu pervasızca yazıyor- Jardı. Filvaki müslümanlar gibi Ermeni. ler de serbestçe silâhlanıyorlardı. İki taraf ta satın aldıkları silâhları bağ- lar arasında, şehrin civarında, hattâ daha sonraları şehir dahilinde ve hü- kümet konağına yakın yerlerde «tec- rübe» ediyorlardı. Ermenilerin silâhlandığı görüldük- çe müslümanlar arasındaki mutaas. Sıplar ve mütegallibe bunun İslâmla- ra taarruz maksadile vaki olduğunu müslümanlar arasında işace ediyor, mütekabilen islâmların da hazır bü- lunmalarını telkin eyliyorlardı. İşte efkâr ve hissiyatın pek kabarmış ol- duğu bugünlerde idi ki Cevad bey Adana valiliğine tayin olunmuştu. Gerek vaka üzerine Adanaya gün- derilen teftiş heyetinin, gerek divanı- harbin mazbataları Cevad beyin bu ahvale çare bulmaktan uzak kaldığı- nı göstermektedir. Cevad beyin Adanaya tayininden bir ay kadar sonra Adanada islâmlar arasında başlarında biri Sanayi mek. tebi müdürü eşraftan Gergirili All elendi, diğeri gazeteci İhsan Fikri efendi olmak üzere iki parti zuhur etmişti, İhsan Fikri efendi istibdad zama- nında Diyarbekire nefyedilmiş, orada tek durmadığından menfası Payasa tahvil olunmuştu. Sonra Adana vali- si Bahri paşa kendisini affettirerek Sanayi mektebi müdürlüğüne tayin ettirmişti. Meşrutiyetin ilânından üç sene evvel hakkında vaki olan şikâyet- ler üzerine tahkikat icrası için bir ko- misyon teşkil edilmişti. Peskopos Mu- sig efendinin dahi dahil bulunduğu bu komisyon İhsan Fikri efendi aley- hine karar vermişti. Azlolunan İhsan Fikri efendi bundan sonra muallim Muhtar Fikri efendi ile birlikte Muşig efendi aleyhinde bulunmağı iliyad ey- lemişti. İhsan Fikri çekildikten sonra Sana- yi mektebi müdürlüğüne getirilen şı idi. Meşrutiyet ilân edilince İhsan Fikri efendi Adana İttihad ve Terakki vilâyet heyeti merkeziyesine girmiş ve Sanayi mektebi muhasebe memuru Vasıf efendi ile birleşerek müdür Ger- girili Ali efendi aleyhinde bulunmağa başlamıştı. İhsan Fikri partisi vali Cevad beyin aleyhinde, Ali efendi par- tisi ise lehinde bulunuyorlardı. Bu ih. tilâf günden güne şiddetini arttım- yordu. (Arkası var) (1) Tanin gazetesinde neşrolunan ve- sika, (3) Divanı harb mazbatasına göre: Biz gürurlarla müsavi ve kardeş olamayız. a aşireti

Bu sayıdan diğer sayfalar: