23 Ekim 1938 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 6

23 Ekim 1938 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Bir Fransız Eski Kudüste askeri âyanının garib | harekât devam ediyor istizah mektubu (Baş tarafı 1 vici sahifede) olan bu sönük Fransız politikacısı- nın, böyle nazik bir zamanda, Fran- «JSahın başıldz başka dert yokmuş durup dururken bu meseleyi amasıdır. Bir mesele ki hiç bir -<Pransız vatandaşının kafasında Fran- sâyı zerfe Kadar aldkadar eden bir iş blarak ne yer tutmaktadır, ne de hiç biran yer tutmuştur! ? Bu istizâah mektubunun, Avrupa $iyasetinin bu buhranlı devrinde, dikkate değer bir vesika gibi, dahâ Öötceden gazete sütunlarında yer bulması da < hayreti arttıran başka bir noktadır. Fakat, hadiseye verilen bu reklâm ve tezahüy manzarası bize | gösteriyor ki, takrir. sahibinin bu fuzuli fanliyeti, son günlerde bazı &lâkadar siyasi zevatın - Pariste sar- feltikleri maddi ve manevi emeklere ve “fedakârlıklara yabancı değildir! Bu meçhul politlkacmın mektu- bundaki hezeyânlara cövab verecek | değiliz. Hatay dâvasında anlaşılma- mış, cevabı verilmemiş bir nokta i Zökelmadı. O'derecede:ki hem Milletler * Cemiyeti, hem Yransa hükümeti Tür- : Gkiyenin sarih haklarını tanıdılar: ve mesele bugünkü lağım yölüna <Tgirdi. “Mi meselelerde,: şunun bunun «menfaatine âlet olarak, hâlâ o köhne emperiyalist . edebiyatla ortalığı vel- veleye vermek isteyen bu nevi kiralık politikacılara en iyi cevabı bizzat Fransız Hariciye üazırının verece- ginden eminiz. Bizi acındıran Şey, Fransa politikasının en hayırlı, en verimli işlerinde bile bir takım si- yaset oyunbozanlarının hiç çekinme» den iki devlet arasını bozacak dere- cede vahim tezahürlere cesaret bul- malarıdır. Fransanın bazan Şu dev- letle, bazan bu hükümetle anlaşma- sına müsaade etmiyen, her iki siya- sette esas olan süfeklilik hassasını Fransız politikasında zayıf gösteren bu tarz insanlardır. M. Gautherot ne istiyor? Çeköslo- vakyaya karşı yardim teahhüdünü sulhe feda ederek Münihten sonra, harb olmadığı için geniş nefes alıp zafer kazanmış gibi bayram yapan Fransız milletini, Hatayı tekrar Su- riyeye ilhak etmek ii harbe sürük- Jemek mi? İskenderun limanının ehemmiye- tinden, Suriye sınırlarında Fransa- nın <«milli menfaatlerinden>, Fran- sanın «şerefinden> bahseden bu de- magog, İskenderun limanının Tür- kiye için daha az ehemmiyetli, Tür- kiye hududlarında. milli menfaatleri- mizin Fransanınkinden daha aşağı, Hatay bahsinde Türk şerefinin bâh- se daha az mevzu olduğunu mu sâ- niyor? Mili kitlelerin yabancı hâkimiyet. ler altında kalamıyâcağı hakikatinin (Baş tarafi 1 inci sahifede) Arab mahafili, asilerin girmeleri- hi men için ve bu süretle İngiliz kuv- vetlerinin içeriye dühul etmelerinin önüne geçmek için cami kapılarında nöbetçi koymağı teklif etmişlerdir. Diğer taraftan Lidda - Kudüs şi- mendifer hattında 500 metrelik bir kısmın Arablar tarafından , tahrib edildiği haber alınmıştır. İngiliz er- kânı harbiyesi, Kudüsteki gibi Yafa- da da tenkil hareketine başlamıştır. Asi Araplar talepleri kabul edilmedikçe mücadeleye devam edecekler Kudüs 22 — Eski Kudüs şehrinde İngiliz harekâtı devam etmektedir. İngiliz tebliğine göre bu harekât es- nasında asilerden 22 kişi ölmüş, 25 kişi yaralanmıştır. İngilizlerden bir asker ölü, iki asker ve polis yaralıdır. Arabasi mahafilinin o beyanatına göre ileri sürülen telebler kabul edi- Wp tahakkuk sahasına girinceye ka- dar mücadeleye devam edilecektir. İngiltere Filistinin taksiminden vaz geçtiği, yahudi muhaceretini durdür- duğu ve yerli Arab hükümeti teşkil ettiği gün derhal muhasemata niha- yete vererek İngiltere ile Filistin ara- sında bir ittifak akdedeceklerini be. yan ediyorlar. İngiltere hükümeti ise asayış iade edilmedikçe Filistin meselesinin hal lini derpiş etmek istemiyor. Yafada Arablar tedhiş harekâtına devam etmişler, mutedil Arab fırka- sı relsi Abdürrahman Bitanın evin! yakmışlardır. Nablus civarında bir Ingiliz müfrezesine pusu kurmak 1s- tiyen asiler fazla zayiat vererek kaç- mışlardır. Kudüs 22 (A.A) — Vaziyette hu- süle gelen salâh üzerine hükümet makamları yeni bir Kargaşalık çık- madığı takdirde ateş söndürme müd- detini bugün saat 16 dan sabah saat 10 a İndirmeğe karar . vermişlerdir. Şehrin eski kapısında bir kontrol te- sis edilecektir. Yalnız Yafa ve Şam kapıları seyrüsefere açık bulunduru- lacaktır. GEEXEYENEEEEEYEEEEEENEEEESEEERUEAŞŞAYUAYEUYONE verilmiş sözleri, ahde vefa kaideleri- ni bile unutturduğu bu günlerde M. Gautherot, memleketini, daha uzaklarda, kanlı başka bir maceraya mı sürüklemek İstiyor? Bütün bu sualler, yalnız bizim değil, bu garib istizah mektubunu okumuş olan bütün &klı başında Fransızların ağzına gelecektir. Eğer bu münakaşa Ayan Meclisinde açı- brsa, eminiz ki Fransa hükümeti, Türkiye ile Fransa arasnda hem bizim, hem Fransanın kıymet verdi- ği dostluk devrine başlangıç olan bu dâvayı, garezkârlara son defa anlat- mak için bir firsat bulmuş olacaktır, Necmeddin Sadak MEŞ'UM KADIN Aşk ve macera romanı Nakleden: (Vâ - Memduh, tâmamen değişmişti. Ne. ! Nü) ! rede o eski neşeli, kendine hâkim, salim! fikirli adam! Bu aşk âdeta bir alev gibi onu yakmış, kavurmuş iki büklüm etmişti. Zekâsı bile sönmüş o erkek gü- zelliği dahi, Lemanın yakıcı buseleri altında solmuş kurumuştu. © — Safiye, bu maddi manevi inhilâle şa. “hid oluyordu. Maâmafih buna rağmen bütün seven kadınlar gibi erkeğini kur. tarmak için zaman ve firsatı bekliyor- - Jdu. Lâkin gün geçtikçe bunun pek güç * olacağımı hissediyor, artık rakibesinden intikam almaktan da vaz geçerek, Le- manın Memduhu terketmesini teme ni ediyordu. Belki o zaman bedbaht şefkatle teselli etmenin yolunu bulabi- Jecekti. On gündür misafir olduğu bu evde bir insanın çekmesi kabil olan bü- tün ızlıraplara tahammül ediyordu. Bir sabah erken çıkan Memduh, ka- rısı dâha yatarken odaya girerek ko- nuşmak istediğini söyledi. Bir koltuğa oturdu. Halinde müthiş bir helecan vardı. Gözleri endişe ile parlıyordu: Tefrika No, 44 mın. — Safiye! - dedi. Senden ufak bir yardım istiyeceğim! Daha doğrusu ehemmiyetsiz bir fedakârlık... İradımı- 2 arttirmak için bazı işlere giriştiğimi sana söylemiştim. Hamdolsun iyi gi diyor, lâkin biraz daha sermaye lâzım... Benden fazla izahat istemeden bir ira- dıni terhin etmeme müsaade eder ml. sin... Muamele için senin imza etmen lâzım. Genç kadının yanakları kıpkırmızı oldu. İşte mücadele sırası gelmişti. Ga- yet mühabbetli bir bakışla muhatabını süzerek sakin ve tatlı bir sesle cevap verdi: — Memdukcuğum! Bu yaptığın, her ikimizi de felâkete sürükliyecek bir iş olduğunu biliyorum. Sen bütün şahsi servetini birkaç ay zarfında mahvettin, Şimdi benimkini de harap edeceksin. Lâkin buna rağmen arzunu yerine ge- tirmeğe hazırım... Meteliksiz kalacak» mışım... Ne ehemmiyeti var?... Seni memnun görmek benim için en büyük zevktir İr atmağa hâzırım. Lâ- kin bir şarlim Yar, Almanyanın bize açlığı 150 milyonluk kredi (Baş tarafı 1 inci sahifede) «Hem Almanyanın, hem de İngilte- renin Türkiyeye bu kadar mühim ma- li yardımlarda bulunmağı heveskâr olmaları ve Türkiyenin de büyük mik- yasla makine ve teslihat alabilmesi bugünkü Atatürk devletile eski Os- manlı devleti arasında büyük bir fark gözetilmesi lâzım geldiği hatırlatılın- ca anlaşılabilir.» «Daily Telegraph» gazetesi bundan sonra umumi harpten evvelki Osman» lı devletinin vaziyetini anlatıyor, 1923 den sonraki değişikliği izah edi. yor. Türkiyenin 1931 deki umumi buh- randan dolayı bir kliring sistemi kKa- bul etmeğe mecbur kaldığını, Alman iktisadiyatının bu kliringe tevafuk et- meğe daha elverişli olduğunu, İngilte- Tenin ise Türkiyenin satabileceği mah» | sulleri kendi müstemlekelerinden 'te- darik ettiği için Türkiyeden lâyıli veçhile mübaynat yapamadığını yazı- yor ve nihayette diyor ki: «Bugün Türkiye iki arzu beslemek- tedir. Biri mühim bir sanayi memle- keti olmak ve diğeri de siyasi istiklâ- Jini muhafaza etmektir. Türkiye, ma- denleri inkişaf ettirebilmek için ma- kine tedariki hususunda kredilere muhtaçtır, onun bu ihtiyacını en iyi bir surette Almanya ile İngiltere tat- min edebilirler. Yukarıda izah ettiği. miz gibi İngiliz - Türk kredilerini tez- yid etmek için müşkülât vardır. Diğer tarafdan, B. Funk'un ziyaretinde mu- vaflak olması yeniden Alman tahak- kümü altına girmemek arzusunun azaldığına delâlet etmez.» Trende bir hadise Bir ademi müdahale müraki- bi Alman polisini tahkir et- tiğinden hapse mahküm oldu Oslo 22 (A.A.) — Morks Telegram Byraa, Hâmburg'daki Norveç konso- losunun raporuna atfen bildirdiğine göre ademi imüdahâle mürakibi Ja- cobsen, ikinci mevki bir biletle bi- rincide ettiği için kendisin. den fiat'farkistiyân Alman mefmur- lârile kavga etmiştir. Neticede mü- rakib” polise karşı şiddet gösterdiği için bir ay hâpse mahküm edilmiş” tir. Nörveç könsolosü mumaileyhin serbest bırakılmasına çalışmaktadır. Macaristanda komünist propaganda merkezi Budapeşte 22 (AA.) — Dün ak- şam bir komünist propaganda mer- kezi meydana çıkarılmıştır. Yapılan araştırma esnasında risaleler ve pro- paganda malzemesi bulunmuştur. On kişi tevkif edilmiştir. Tayyareci Lindberg Berlinde Berlin 22 (A.A) — Lindberg, bu- gün «General Göring» ismini aşıyan alayı teftiş etmiştir. Mumaileyh ya- rın veya öbürgün Fransaya gitmek üzere Almanyadan ayrılacaktır. Karısının bu munisliği karşısında delikanlı sevinçle bağırdı: — Pekâlâ, söylel.. Şariın ne ise der- hal kabul ediyorum. — Derhal burâdan gitmek... Birlik- te seyahate çıkar, bir müddet yabancı memleketlerde dolaşırız. — Ne? — İşlerini düzeltmek için avukatı- mıza vekâlet veririz; ve seninle ben | çıkıp gideriz. Bir sene kadar avdet et- meyiz. Delikanlı karısını kandırmağa cabg- ladı; » — Birlikte seyahat etmeği ben de is- terdim Safiyeceğim... Lâkin maattees- süf imkânsız... Bazı işlere başladım. Bu müddet zarfında Türkiyeden ayrı- lamâm... Pek mühim şeyler!... Artık herşeyi açık konuşmanın sıra- 81 gelmişti. Safiye, bütün gayretini top- Jadı: — Memduh, bu yalanları bırakalım. İkimize de ayıp! Açıkça konuşalım. Se- nelerce beraber çok mesud yaşadığımız halde bugün artık beni sevmiyorsun. Aşkımı hakir görüyorsun. Leman ha- nımın cazibesine yakalanmış, onun pe- şinde koşuyorsun. Erkek inkâr etmeğe çabaladı; fakat genç kadın sözünü keserek: — Onun yüzünden bütün paralarını yedin! Şimdi de beni sefalete sürükle Çek - Macar müzakereleri (Baş tarafı 1 inci sahifedö) biran evvel sarih tekliflerde bulun” masını ve işi sürüncemede bırakma- masını talep etmiştir, Çekoslovakya Hariciye Nazırı, hükümetin, Macar hükümetine yeni tekliflerini bildir- mek üzere bulunduğu cevabını ver- Selâhiyettar Çekoslovak mahafili, Çek - Macar hududu meselesininin biran evvel halledilmesini ve etno- grafik eseslar dairesinde Macaristan- Ja müzakereye girişilmesini ve iki memlekette kalacak ekalliyetler hak- kında bir müvazene teminini temen- ni ediyorlar, Çek mahafili, yeni konferansın toplanacağı tarihin süratle tesbit edileceğini beyan ve önümüzdeki haf- ta zârfında meselenin halledilebi- leceğini ümid ediyorlar, Almanya hududlarn tayin ve tesbitinde mutlak bir bitaraflık mu- | hafasa edeceğini İki tarafa bildir. miştir. Bu itibarla malüinat Sahibi mahafii, müstakbel müzakerelerin her halde Alman toprağında değil. Macaristan veyahud Çekoslovakyada cereyan “edeceği 'mütaleasında bulu- nuyorlar. ; Sovyet - Cek paktı feshedilmiyor Prag 22 (A.A.) — Selâhiyettar Çe- Frank ve sterlin Amerika eksperleri zayıf vaziyetlerini görüştüler Vaşington 22 Xa (A.A.) — Morgenthau, cuma günü maliye eksperlernin toplantısına riyaset etmiştir. Maliye nezareti, bu toplantının mev- zuu hakkında sarih bir şey söylemek istememekte ise de zannedildiğine gö- re içtima esnasında sterlinin ve İran» gın zayıf olan vaziyetleri, bu vaziyet. lerin kambiyo piyasasına olan tesir. leri ve bilhassa müzakere edilmekte olan İngiliz - Amerikan ticaret mua- hedesi münasebetile İngiliz lirasile dolar arasındaki münasebet hakkında müzakereler cereyan etmiştir. Almanya - Brezilya siyasi münasebatı kesildi Berlin 22 (A.A.) — Brezilya sefiri- nin Almanyadan ayrılmasına dair ve- rilen malümeta göre Brezilya Rio - de- Janeiro'daki Alman sefirinin artık temsil salâhiyetini haiz bulunmadığı- nı ilân etmesi üzerine Almanya hü- kümeti de mukabelebilmisii olmak üzere Brezilya sefirinin geri alınma- sını istemiştir. Doçentlerin yabancı dil imtihanları evrakı Üniversitede münhal bulunan do. çentliklere talib olanların yabancı dil imtihan evrakı Vekâlete gönderiimiş- tir, Bu evrakın tedkikinden sonra yâ- bancı dil imtihanında muvaffak olan- lar doçentiiğine talib oldukları İlim şubesinden imtihan edileceklerdir. mMiek istiyorsun. Mesud olacağını bil- sem emin ol bu fedakârlığı da yaparım. Lâkin inan bana: Sen sâsdete doğru değil, felâkete gidiyorsun... Leman ha- nim seni asla sevmiyor... Memdu'ı müstehzi bir gülümseme de: — Leman mı beni sevmiyor? » diye bağırdı. Bu, ağzından gayri ihtiyari çıkıveren bir itiraftı. Genç kadının kalbi sızladı. Lâkin hissini yenerek büyük bir cesa- retle devam etti: — Evet, sevmiyor. Senden evvel d08- tu olan zavallı İsmail Kenana ne ka- dar bağlandıysa sana da işte o kadar bir alâka gösteriyor... Sizlerle oynu. yor! Delikanlı isyan etti: — Kıskancılığının ilbam ettiği bu sözleri dinlemek için buraya gelme- dim... Paraya ihtiyacım var... — O kadına vermek için değil mi? — Servetimizi kurtarmak maksadi- Je yaptığım bazı işlerden dolayı olduk- ça büyük bir meblâğın elimde hazır ol- maâsi lâzım. Rehin muamleesine razı “olacak hmism? — Hayır, katiyyen! Beş parasız kal- dığın ve sevgilin tarafından kovuldu- ğun zaman mevkiimizi mubafaza et- mem ve maddi sıkıntılara düşmeden seni teselli edebilmem için bugünden koslovak mahafillerinde söylendiği- ne göre, Sovyet - Çekoslovak paklı- nın feshedileceğine dair dolaşan ha- berler asılsızdır. Sovyetler Birliğinin Prag elçisi sa- at 11 de Şvalkovski ile görüşecektir. Nezaketen yapılacak olan bu ziyaret hiç bir siyasi ehemmiyeti haiz olmı- yacaktır, Lehistan müşterek hudud meselesinde israr etmiyecek mi? Prag 22 (A.A.) — Slovak nasyonalist teşekküllerinin reisi Sidor, dün Bra- tislavadan avdet etmiş ve Polonya Ha- riciye Nazırı miralay Beck ile Varşo- vada yaptığı mülâkatın neticesinden memnun olduğunu beyan etmiştir. Mumafleyh, Polonyanın, Macaristan- la müşterek hudud meselesinde Slo- N karşı cephe almıyacağı kana- unduğunu söylemiştir. Varşona 22 (A.A.) — Hükümet mahafillerinde Slovakyanın tam bir istiklâle kavuşmağa . çalışması “lâ- ğmgeldiği kanaati izhar “gdilmekte- dir, Ekseriya hükümetin noktal na- zarına terceman olan muhafazakâr- ların yaşiri efkârı Czas gazetesi, «bundan başka bir hal çaresi bulun- madığını; yazmaktadır. Hamamlara su Hamamcılar cemiyeti ucuz su tedariki için bir formül arıyor Hamamcılar cemiyetinin yeni idare heyeti hamamcıların su derdlerini hal- letmek üzere faaliyete geçmiştir. Bele- diye Kırkçeşme sularının kullanılma- sını menedince hamamcılar Terkos su- yundan tenzilât yapılmasını istemişler, belediye de hamamlara ald tapuların kendisine ibrazı takdirinde tenzilâtlı su vereceğini söylemişti. Hamamcıların çoğu müstecir vaziyetinde oldukların. dan bu talebi yerine getiremedikleri cihetle belediye ile aralarındaki ibti- Jâf uzayıp gitmiştir. Hamamcılar cemiyetinin yeni idare heyeti bu ihtilâfı hal için bir formül düşünmektedir. Förmül bulunduktan sonra kabulü için belediyeye baş vü- rulacaktır. Trakyada ipek böcekçiliği ilerliyor Edime (Akşam) — İpekböcekçiliği Trakyada gittikçe ilerlemekte, Bursa ipekböceği tohumları en iyi damızlık kozalarını Trakyadan tedarik etmek- tedir. Böcek besleme usulleri böcekçilii mektebinde ve tohum evinde halka gösterilmektedir. Fidanlıklarda yetiş- tirilen yüz binlerce dut fidanı da her sene halka parasız olarak dağıtılmak» tadır. ihliyatlı davranmağa mecburum. — Demek bana yardım elmiyecek- sin? Kararın kati mi? — Katil Bu son cümlenin büyük bir azımla söylendiği belliydi. Kocasının son de- rece kızdığını anlıyarak Munis ve hiç» kırıklarla dolu bir sesle yalvardı: — Dinle beni, Memduh... Allah aş- kına biraz dinle... Bana yaptığın bu ihanete rağmen gene ben seni eskisi gis bi seviyorum... Herşeyi unutmağa, af- fetmeğe hazırım... Daha pek yakın olan güzel mazimizi hatırla... Erkek şiddetle: — Sus, fazla lâfa hacet yok! İstedi- ğim bu parayı mademki vermiyorsun ben de başka yollardan bulurum... Lâ- kin bu hareketinle beni tahkir etmeni asla affetmemi Bizi biribirimize bağ- lıyan en son bağlar da bu suretle kop- muş oldu... Beni seviyormuşsun bana ne?... Ben seni sevmiyorum! 1 — Memduh!... Ne diyorsun! — Evet! Sevmiyorum... Hem de hiç bir zaman seni sevmedim! Kadının dehşetle açılan gözlerinden iri iri yaşlar iniyordu. Memduh ise öf“ keden bembeyaz kesilmiş, dudaklar! titredi... Âdeta korkunç bir hale gif“ yalgti; : (Arkası var)

Bu sayıdan diğer sayfalar: