3 Aralık 1938 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 5

3 Aralık 1938 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

POLİTİKA Müstemleke meselesi Dünya politikasının günlük en biiyük meselelerinden biri Almanya- nin eski müstemlekeleri davasıdır. Bu iş, mevzii bir mesele değildir. Cihan- şümul bir meseledir. Çünki Almanyanın eski müstemlekelerini istemesi ile dünyadaki bütün müstemlekelerin yeniden taksimi gibi işler meydana çıkıyor. Meselâ Lehistan, fazla nüfusunu yerleştirmek, kolayca ham madde tedarik edebilmek için Almanya kadar müstemlekeye sahip olmakta ısrar etmektedir. Almanya müstemlekecilikte çok gecikmiş, bir devlettir, İkinci Alman Imparatorluğunu yaratan prens Bismark uzun seneler müstemlekelere yan gözle bakmıştı. Hatta Fransızlara Alsas Loreni unutturmak ve ayni zaman» da İtalyanlar ile aralarını açmak için Tunusu Fransaya peşkeş çekmişti. Lâkin daha sonra müstemleke edinmeğe büyük ehemmiyet vermişti. Az zaman içinde iki milyon kilometre murabba veon üç milyon nüfusu bulunan bir müstemleke imparatorluğu temin etmşitir. Umumi harbe kadar Almanyanın idare ettiği bu imparatorluk için Alman milleti otuz sene içinde tam altmış milyar mark sarfetmiştir. Eğer bu paraları ordusunun bir kat daha büyümesi için sarfetmiş olsaydı umumi harpte, hem şark hem de garp cephesinde tefevyuku temin edecekti. Ak manyanın umumi harpteki muvalfakiyetsizliğini müstemlekecilik derdine atfedenler ve Bismarkın eski politikasına hak verenler hâlâ pek çoktur. Yeni Almanya da şimdi müstemlekelere sahip olmakta ısrar ediyor. Umumi harpten sonra müstemleke meselesine çok ehemmiyet vermiş olan İtalyanın Habeşistanı aldıktan sonra yeni müstemlekede gözü kalma- mış sanılıyordu. Lâkin Akdenizde kurmağa gayret ettiği yeni Roma im- paratorluğu gayesinde, Şimali Afrikaya göz dikmiş gibidir. Bu emellerinde Almanyadan iyice müzaheret görmek için Almanyanın müstemlekelerini geri almak davasına bütün kuvveti ve nüfuzu ile müzaheret etmektedir. AKŞAM Böbrek ve şeker hastalıkları Güney Amerikada Yohansburg şeh- rinin hükümet doktoru, senelerden- beri devam eden görüşlerinin sonu- cunu ilân etti: — Zencilerde böbrek ve şeker has- talığı olmuyor? Bu doktor senelerdenberi muhte- Mf hastanelerde bir milyon doksan bir bin zenci tedavi etmiş, hiçbirinde şe- ker veya böbrek hastalığı bulama- mıştır. Avrupalıların ise 460 hastada bir hastanın muhakkak böbreklerinden muztarip olduğu veya şekere mu- sap olduğu görülmektedir. Doktorun bu görüşü, tıb âleminde bilhassa Afrikada büyük alâka uyan- dırmıştır. Şimdi yer yüzünün tanın- “Ev mış doktorları, zencilerin böbrek ve şeker hastalıklarına neden tutulma. dıklarını araştırıyorlar, Viyanada çıkan büyük bir tıb mec- muası diyor ki: — Zenciler basit gıdalar alırlar; ye- dikleri şeylerde A vitamini boldur ve yeknasak şeyler yerler. Bu itibarla böbrekleri sağlam kalıyor... Avrupalı ların aldıkları gıdalarda ise A vitami- ni azdır. Artık Avrupalılar da A vitamini bol gıda almağa başladılar. Bu yolda ge- niş mikyasta tecrübelere başlandı. Eğer Afrikalıların böbrek ve şeker hastalıklarına yakalanmadıkları bu yüzden ise, bizler de A vitamini saye- sinde bu hastalıklara yakalanmaya- cağız demektir. Balkan Balkanlar gün geçtikçe sanayi mer- kezi oluyor. Yugoslavya artik sadece ham madde yetiştirmekle kalmıyor, ham maddelerin memleket içinde iş- lenmesini de temin ediyor. Halkın maişetini genişletecek olan bu husü- sun temini için bazı kanuni mecburi- yetler de konuyor. Bugün Yuğgoslavyada, yerden man- tar gibi biten, büyük fabrikalar pey- da oluyor. Son zamanlarda 30 milyona mal edilen kalay eritmeğe mahsus müuaz- zam bir fabrika kuruldu, Kurşundan sanayii çıkan cevherlerin - eritilmesine mah- Sus bir fabrika da 60 milyon sermaye ile işe başladı. Bu fabrikalardan biri senede 10,000 ton kalay, diğeri 10,000 ton kurşun çıkaracaktır. Balkanların pamuk istihsalâtı da artmıştır. Bulgaristanda 1920 senesinde 19,000 dekar pamuk ekilmişti. Bu sayı 1932 de 80,000 dekar oldu. Bu seneki pamuk zeriyatı 575,000 dekardır, Telsizle evlendiler Kuzey Amerikada, birbirlerinden on bin kilometre uzakta oturan iki genç, telsizle konuşarak anlaştılar ve evlendiler. Damad Kuzey kutbunda, tam ku- fp nokasından 1/700 metre mesaje- de büyük bir kürk istasyonunun şe- fidir. Bu gencin gördüğü kadınlar çekik gözlü, sarı yüzlü Eskimo kızla” rıdır. Adam bir türlü Eskimo kızları- na kaynaşamadı... Bütün zevki, €ğ- Tencesi, 10,000 metre uzakta bulunan istasyonun merkezindeki telsiz san- #raı memuru kızla konuşmaktı, Ko- Her gün devam eden bu muhabere- ler iki gencin birbirlerine gönülleri. ni açmağa vesile oldu. Birbirlerine Jotoğraflarını gönderdiler. Birbirleri- nin resimlerine âşık oldular, Bir gün genç telsizle sordu: — Bana varır misin? Kız cevab verdi: — Varırım, — O halde kutup havalisinde Baffin. körfezindeki hükümet konağında bu- iuşalım. Genç kız kızakla 10,000 kilometre nuşmak diyoruz amma bu pek konuş- | yol alıp randevuya geldi ve 600 kilo- mak da sayılmaz, Adam merkeze her | metre uzaktan gelen nişanlısile bu- gün ne kadar ktirk toplandığını bil diriyordu. Buştu. Nikâhları kıyıldı. EUN AEANDUUUUUANUOUAEAAESAAADANŞ Çocuğile birlikte balkondan | Avukatların kayıtlarının tec- düştü, kendisi yaralandı, çocuğa bir şey olmadı İzmir (Akşam) — Karşıyakada Sa- lihpaşa caddesinde bir kaza olmuştur. B. Muammer karısı Bp, Nedime, kuca- Zında üç aylık çocuğu ğa halde vin balkonuna çıkmış, balkon tahta- in çürük olduğundan kırılmış, kadın, didine devam ediliyor Yeni avukatlar kanununun meri- yet mevkiine girmesi münasebetile İstanbul barosu inzibat meclisi top- lantılara devam etmektedir. Bu top- Jantılarda yeni avukalar lâvbasının ve asgari ücret tarifesinin tanzimi, ağındaki çocukla beş metre yük- yeni kanunun tatbikatı üzerinde Iğ- ekten yola düşmüş, muhtelif yerlerin- den ağır surette yaralanmıştır. İyi bir “tesadüf eseri olarak çocuğa birşey ol- mamıştır. Yaralı kadın, hastaneye kal. dırılmıştar. zımgelen işlerin ikmali için tedbirler alınmaktadır. Diğer taraftan avukat- ların yeni kanuna göre baroça ka yıtlarının tecdidi ve sicillerinin -ted- kiki işi de devam ediyor. İngilterede Tetanos hastalı- ğına karşı çok tesirli bir aşı keşfedildi İnsanlığa mu- sallat olan en bü- yük âfetlerden bi- ri de tetanos has- talığıdır. Bu kor- kuünç ve mühlik illetin mikrobu İnsanın bedenine pek çebuk girer. Bir iğne batması, hafif bir sıyırık bu menhus mikrobun vü- cuda girip bir hayatı söndürmesine kâfidir. Bahusdus toprak üzerinde çalışan- lar ve toprakta ve açık havada oyni- yan çocuklar bu tehlikeye dalma mâ» ruzdurlar. Harp zamanında toprak siperlerde daimi suretet tahaffuz ve müdafaada bulunan askerleri ve zâ- bitleri tetanos, düşman kurşunu ka- dar kırar. Tetanos mikrobu girdiği vücüdun hayatını, İki üç gün ve ba- zan da bir iki saat içinde söndürür. Bütün devletlerin umumi erkânı harbiyeleri ve askeri sıhhiye ve taba- bet makamları bu tehlikeli düşme- na, düşman ordularına karşı düşü- nülen tedbirler kadar ehemmiyet ve- rirler, Şimdi ilk defa İngiliz ordusu bu korkunç belâdan yüzde yüz dece- de emniyetle korunmanın çaresini bulmuştur. Bugün İngiliz ordusunun bütün efrad ve zabitanı telanosa karşı mahfuz ve masun bulunuyor. Bu maafiyeti temin eden vasıta, bir çok senelerdenberi tecrübe edilen Tetanos çok tehlikeli bir hastalıktır. İngilterede bu has- talığa karşı bulunan aşı tecrübe edilmiş, çok iyi neticeler vermiştir. Bu aşı ile aşılanan ömrünün sonuna kadar te- tanosa tutulmak tehlikesinden kurtuluyor ve tetanosa karşı yüzde yüz emin bir korunma çaresi olduğu tahakkuk eden yeni bir aşıdır. Serumun kıymeti anlaşılır anlaşılmaz bütün ingiliz or- dusu ve donanması efrad ve zabitanı bu aşı İle aşılanmağa mecbur tutul. muştur. Yeni aşının adı Tetanos Toxaid'dir. Tam on senedenberi İngiltere Har- biye nezsreti ve mülki makamların mütehassıs patölöjistleri, yani ilmi emraz âlimleri bu yeni aşıyı tedkik ve tecrübe ediyorlardı. Bidayette aşının fenalığa sebeb ola- cağı düşünüldüğünden aşılanma mec- buri tutulmamış ve isteyenlere, her türlü tehlikeyi göze aldıran insaniyet fedakârlarına tatbik edilmişti. İlk tecrübelerde aşının tetanosları çeneyi kilitlemek tesirine karşı insanın VÜ- cuduna beş sene muafiyet verdiği tes bit edilmişti. Daha sonra aşı tekâmül ettirilmiştir. Şimdi bu aşı, bir defa aşılanınca insana hayatınin' sonuna kadar muafiyet temin etmektedir, (Tetanos Toxold) in imali lâbra- tuvar tekğiniğinin bir zaferidir. Aşı Şu suretle istihsal ediliyor: Tetanosa musab bir fare; büyük bir makinenin içi- ne konulmakta ve makine bir yıldı- rım süratile müte- madiyen döndürülmektedir. Bu dev- rin tesirlle tetanos mikropları farenin vücudundan dişarı fırlamaktadır. LâÂ- kin vücuddan ayrılırken Toxoid adı verilen esrarengiz bir madde bırak- maktadır. İşte bu maddedir ki teta- nos hastalığının bahis olduğu çene kilitlenmesi tesirine karşı muafiyet temin etmektedir. Toxoid kullarılmazdan evvel pel teye benziyen bir maddeden geçir! mektedir. -Bü maddenin mesamatı o kadar incedir ki ancak Oltra mik- roskopla seçilebilir. Yeni tetanos aşısı pekaz reak siyon yapar. Aşılandıktan sonra z0- bit ve askerlere 24 saatlık fiili talim- den istirahat verilir. Yeni aşı insanı çok sarsmadığından çocuklara bile tatbik olunabilir. Harpte askeri tabiblerin en ziyade gözünü korkulan o tetanosun bals olduğu çene kilitlenmesidir. İngiliz ordusu temizliğe son derecede riayet ettiği halde her bin yaralıdan vasati sekizi tetanostan kurtulamamıştır. P. Izmir adliyesine yeni tayinler Müddeiumumi B. Asım tem- yiz azası oldu İzmir (Akşam) — İzmir cümhü- riyet müddelumumisi B. Asım Tunç- ay yüz lira maaşla temyiz mahke- mesi âzalığına terfi edilmiştir. B. Asım Tunçay, beş yıldanberi İzmir cümhuriyet müddejumumiliği vazi- fesini muvaffakıyetle ifa etmiştir. İzmir cümhuriyet müddeiumumi- diğine İzmit ağır ceza hâkimi B. Ke- maleddin Sanır, Ankara müddeijumü- mi muavinliğine İzmir İcra memuru Bn. Fahamet -Evinç, İzmir müddei- umumi muavinliğine Maçka müddel- umumisi B, Celâl Varol, diğer müd- delimumi muavinliğine Kelkit müd- delumumi muavini B. Etem Tüfek- çioğlu tayin edilmişlerdir. Izmir Türistik oteli için Yedi genç şehrimizdeki büyük otellerde staj görecek İzmirde yapılması kararlaştırılan büyük turistik otelde hizmet edecek elemanların şehrimizde yetiştirilme- leri kararlaştırılmıştı. Bunun için İzmir valisi ve parti relsi tarafından şehrimize gönderilen yedi genç Türk- ofis müdürü B. Cemal Ziyanın delâ- letile Perapalas ve Tokatlıyan otelle- rine yerleştirilmiştir. Bu otellerde staj görecek olan gençler Ödemiş, Berga- ma ve Kuşadasından celbedilmişler- dir, İzmirde tehdit mektupları gönderen Hüseyin ağır ceza mahkemesine verildi İzmir 2 (Akşam) — İplik tüccarı Salamon Gabaya tehdid mektubu gönderip iki yüz lira para istiyen Hü- seyin Çengellinin zabıtaca öuçüstü yakalandığını yazmıştık, Karataş ma- hallesinde kız lisesi karşısmda İsak adında bir bakkala tehdid mektubu göndererek 20 lira para istiyen şah- sin da Hüseyin Çengelli olduğu zabı- #aca yapılan tedkikat ve tahkikat ne. tlcesinde anlaşılmıştır. Suçlu, hazır- lanan tahkikat evrakile ağırceza mah- “kemesine sevkedilmiştir. Camilerin tamiri Beş sene içinde bütün camiler tamir edilecek Evkaf umum müdürlüğünün işarı üzerine İstanbuldaki bütün büyük ve küçük camilerle tarihi âbidelerin esaslı surette tamiri için bir komisyon teşkil edilmişti. Bu kömisyona Bele diye imar müdürü B. Ziya da iştirak etmiş, İstanbuldaki cami ve büyük âbideler birer birer gezilerek bunlar. dan tamire muhtaç olanlar tesbit edilmiştir. Bu binalardan bir kısmı bu seneki bütçe ile bir kısmı da önü- müzdeki dört seneye konacak tahsi- satla tamir edilecektir. Camiler ev. velâ selâtin camileri sonra küçük, fakat mimari kıymeti olanlar sıraya konmak suretile tamir edilecektir. Bu suretle beş sene içinde tamir edil- miyen hiç bir bina kalmıyacaktır. Burdurda grip Mekteplerle kahve ve sine- malar kapatıldı Burdur (Akşam) — Havaların ba- zan yağışlı ve bazan da güneşli veya pek soğuk olması dolayısile imem- Iekette kendisini gösteren grip bir- denbire salgın halini aldığından ili- miz sıhhat meclisi tedbir almak lüzu- munu duymuş ve beş gün müdetle kahve, sinema gibi toplantı mahalle- rile okulları kapamağa karar vermiş- tir. Beş gün zarfında hükümet dok- torluğu tarafından kapatılan mü- esseselerde fenni tathirat yapılacak- tar. Edirne kız sanat enstitüsü - Edirne (Akşam) — Evvelki sene açılan ve geçen ders senesi sonunda ilk mezunlarını veren Edirne Kız Sa- nat okulu bu sene kadrosu geniş letilerek enstitü haline girmiştir. Ders senesi başında faaliyete geçen enstitünün bütün noksanları ve bina ihtiyacı tamamlanmış ve Edirneliler mühim bir boşluğu dolduran bu paniği büyük bir alâka ile sarıl KANSIZLI Kadını tavana kim astı? Bu işi gayri meşru damadın yaptığı zannediliyor İzmir (Akşam) — Ödemişte Hatleş adında biri hemşiresi 30 yaşlarında Gülsümün evine geceleyin gittiği va- kit Gülsümü tavana bir iple asılmış vaziyette bulmuş, derhal feryada baş- lamış, gece bekçisi B. Fahri yetişerek bıçakla ipi kesmiş, cançekişir bir hak de bulunan kadını kurtarmıştır, Açı- lan tahkikata adiliyece el konmuştur, Söylendiğine göre Gülsümün 15 yar şinda Ayşe adında bir kızı varmış. Bu kızı iğfal ederek Cemal adında birine kaçırmışlar. Gülsümün, Cemal tarafın. i dan iple tavana asılıp asılmadığı nok- | tası araştırılıyor. | Aksu vapurunda | bir hadise j İkinci kaptanın va vazifesine nihayet verildi Denizbankın Aksu vapurunda bir bayanm fena hareketlere maruz kal dığı etratmdaki şayialar üzerine keyfiyeti Denizbanktan tahkik ettik. Verilen malâmata göre, Aksu v& purunun ikinci kaptanının, memnu olmasına rağmen, kamarasında içki ikrah ettiği arlaşılmış ve vazifesine nihayet verilmiştir. | | l | İ | Hâdisenin diğer mesullerinin tesbi- ti için tahkikata devam edilmekte dir, Edirne kız ve erkek talebe yurdları mevcudu arttı Edirne (Akşam) — Kız ve erkek talebe yurtları (190) mevcudu bul- muştur, Lise ve orta okul çocukları arasında köylü, göçmen ve küçük memur çocukları ekseriyeti teşkil ete | mektedir. Kadrosu her sene biraz dar | ha genişlemekte olan bu yurtlar, fa» kir yurd çocuklarına tahsillerine de- vam imkânı vermekte ve buralarda barındırılan talebe iyi bakılmaktadır. Nörasteni, o zafiyet ve (| Chlorose benirsizlik Ğ ze yeliz eipelisiyüz SIROP DESCHIENS, P, |

Bu sayıdan diğer sayfalar: